Burcunuz..??**Ve Kısaca özelliği

Burcunuz?**Ve Özellikleri


  • Kullanılan toplam oy
    146

şehidan

Asistan
Katılım
1 Tem 2006
Mesajlar
542
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Arkadaşlar sizleri bilmiyorum ama burçlar bana çok saçma geliyor!!!!!!
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Arkadaşlar sizleri bilmiyorum ama burçlar bana çok saçma geliyor!!!!!!

bence sacma deil...bi abla bikez bize bi kitap getirmisi..ismi gizli ilimlermiydi neydi..orda islama göre burclar yaziyodu..benimkini okudu..ben korkdum cünkü tipa tip sanki beni anlatiyodu..yani hic yanlissiz...:D
 

AYYILDIZ58

Üye
Katılım
21 Kas 2006
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
yaw ben 3 subatta dogdum :D ama burcumu göremiyorum :D kova olmasi lazim aslinda :D
 

_buSra_

Doçent
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Konum
Hollanda
Basak burcuyum ;)

En önemli özellikleri : Dürüstlük, alçak gönüllülük, ölçülülük
En zayıf noktaları : Titizlik, hasta olmaya karşı abartılı korku
Önerilen meslekler : Doktor, hemşire
Yeteneksizliği : Halkla ilişkiler yöneticisi
Önerilen araç : Bisiklet
Uğurlu Taşı: Meryem Taşı
Uğurlu Sayıları: 6
En sevdiği yemek : Güzel köfteler
En sevdiği içecek : Havuç suyu
En sevdiği renk : Sarı, yeşil
En sevdiği dergi : Hayır kurumlarına yardım dergisi
En sevdiği eğlence : Etrafı toplamak
TV' deki favori programı : Yarışmalar
Kaybetmek istemeyeceği mobilya : Yazı masası
Uğurlu taşı : Safir
Bulunmayı en sevdiği yer : Park

:) :whistling[1]:
 

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
ben balik burcuyum

duygusalim, hayalperestim, 6. hissim kuvvetlidir ve ihvan-forum bagimlisiyim :whistling[1]:
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
yaw ben 3 subatta dogdum :D ama burcumu göremiyorum :D kova olmasi lazim aslinda :D

hemsocum burda tek 10 $ik oluyo ya ondan senin burcunu önemsiz olarak görmüsler yazmamislar :D yani nede olsa 12 tane burc var..demekki kovayla yengeci yazmamislar..sansiniza küsün :D
 

seher

Doçent
Katılım
31 Ağu 2006
Mesajlar
1,038
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
38
Konum
...
tüh ya başka biri yokmuydu terazi olcak olan :whistling[1]: seher teraziler ve özellikle karadenizli olanları iyi atışır sen diil :O:O

bütün bu güzel özellikler bende var ya Hu
kusura bakmayın MÜTEVAZİ olamayacağım :whistling[1]: :whistling[1]: :whistling[1]:


şimdi anladın mı umutsuz kardeş neden sen teraziyim dediğinde tahmin etmeliydim dediğimi:Omalesef işte terazi erkekleri kadınları gibi olamıyo...kendilerini her konuda ii zannediyorlar:O hoş görülü oluyoruz artık size karşı kardeşim:whistling[1]: :O
 

kemalali

Profesör
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Burç' a inanmam. Batıl inançtır. Hurafedir.
 
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
106
Tepkime puanı
0
Puanları
0
YAY BURCUYUM .. :whistling[1]:
ÖZELLİKLERİM:Neşeli,işini bilen,araştırmacı,her anlamda uyumlu...vs.. :D
OLUMSUZ ÖZELLİKLERİM:Eleştiricilik,sabit fikirlilik...vs...:uzgunum[1]:
 

İmamhatib

Üye
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
68
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Burç' a inanmam. Batıl inançtır. Hurafedir.

Bu manada diyorsan haklısın değerli kardeşim ,ama külliyen burçları inkar ediyorsan orda alttaki uzun yazıyı okumanı tavisye ederim;)

Burç,

gökyüzündeki özel yıldız kümelerinin herbirine verilen addır ve bilinen oniki burç vardır.

Bunların, astronomik konumları itibariyle, meselâ Güneş gibi Dünya ile çeşitli etkileşimleri
olabilir.
Ancak gelecekle ve gaypla ilgili bilgilerin onlardan alınması mümkün değildir.
Çünkü "gaybı
sadece Allah (c.c.) bilir" (157 En'âm (5) 59) Fal ise, Kur'ân-ı Kerim'in
ifadesiyle "şeytanın
işlerinden bir pisliktir" (158 Mâide (5) 90) Bu yolla da gaybî bilgiler elde
edilemez. Dikkat edilirse
"Burç" ve "Yıldız Falı" gibi şeytanlıklarla insanları meşgul eden
gazete ve dergiler, aslında
"gayb"a hiç inanmayan insanların elindedir. Öyleyse inananlar,
onların bu hurâfelere niçin bu
kadar önem verdikleri konusunu iyi düşünmelidirler.
Görülecektir ki, bu şeytanlıkların iki önemli
hedefi vardır: Umudundan başka birşeyi
olmayan fukaranın o umudunu bile sömürüp kasalarını
şişirmek, inanmayı asılsıza
çıkararak inançları sarsmak.

İKİNCİ KISIM:

Galaksi içerisindeki bizim güneşimiz gibi, yüzlerce, binlerce ve bazen milyonlarca yıldızın meydana getirdiği her bir yıldız kümesine BURÇ adı verilir. Samanyolu galaksisi içerisinde tesbit edilmiş, sistemimizi çevreleyen, bu tür, yüze yakın sayıda değişik isimlerle tanınan yıldız kümesi veya takım yıldız vardır.
Günümüzden 8 yüzyıl önce Astroloji konusunda verdiği eserler ile İslam alemi yanısıra Batı dünyasında da yakından tanınan ve birçok eseri bilimsel incelemelere konu olmuş, büyük mutasavvıf Muhyiddin İbn Arabi, “Fütühat-ı Mekkiye” isimli eserinde “Dünyada oluşan herşeyin burçların tesiriyle meydana geldiğini” şöyle ifade ediyor:
“Şunu da bil ki Hak Taala, daha evvelce anlattığımız Kürsi (Samanyolu) içerisinde şeffaf, dairevi bir cisim yaratmıştır. Bunu da 12 eşit parçaya ayırmış ve bu parçalara BURÇLAR adını vermiştir. Bu burçlar, toprak, su, hava, ateş gibi unsurlardan olup, tıpkı dünya ehlinin unsurlarına benzerler. Hakk Taala her bir burçta cennet ehlinden bir meleği orada iskan ettirir. İşte bu burçlardan, cennetlerde oluşacak şeyler meydana getirilir.. Değişim ve karışıklıların tümü bu burçların değişmesiyle ve kurulan düzenin bozulmasıyla olur. Gerçek olarak alemimizin öncülüğünü bu 12 burçta bulunan 12 melâike yapmaktadır. Böylelikle bu 12 burç, âlemlerimizin gerçek olarak imamlığını yapmaktadır...”

Astroloji Neyi Anlatmaktadır?
Günümüzde astroloji, akademik anlamda, tamamıyla kişilerin doğum anındaki gezegen konumlarıyla, karakteristik özellikleri arasındaki bağlantıyı, istatistiki sonuçlara göre açıklayan bir araştırma sahasıdır.
Astrolojinin klasik teorisi ise şudur: Kozmos ve insanoğlu, orijinini aynı özden alan yaratılışın ifadeleri olduğuna göre, her ikisi de benzer biçimde hareket ederler ve böylece, insanın yeryüzündeki eylemleri, göklerdekinin bir yansıması olur... Bir kaç gün ve gece eğer gökyüzüne bakarsanız, bir kaç gök cisminin yer değiştirdiğini ve hareket halinde olduğunu tesbit edersiniz. Bunların başında her gün doğup, batan Güneş ve Ay gelir. Onların yanısıra da beş küçük yıldız gibi görünen Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn gezegenleri hareket halindedirler. Öyleyse hareket eden bunlar olduğuna göre, insanın eylemleriyle bağlantılı olan da en başta bunlar olmalıdır. Güneş, Ay ve her bir gezegen yörüngesinde dolaşırken, sistemimizi çevreleyen, 12 eşit parçaya ayrılmış kabul edilen göğe karşılık gelen sabit takımyıldızların, yani 12 BURCUN sahasından geçer ve bunların kiminde temsil ettikleri enerji güçlenirken, kiminde ise zayıf düzeye düşer. İşte Güneşin ve bu gezegenlerin sizin doğum anınızdaki konumu, yani bulundukları burçlardan aldıkları enerji, sizin programınızı oluşturur ve sizin alın yazınız, Gökyüzünün o anki yansımasının bir ifadesidir. Böylece, gezegenler her bir burcu gezdikçe, siz de doğum anında oluşan programınıza göre gelen enerjiyi değişik şekillerde değerlendirir ve davranışlar ortaya koyarsınız...
Her gezegen kozmik enerjiyi farklı formlarda yansıtır ve bunun için herbiri, organizmayı motive eden belirli bir dalgaboyu bileşimi, yani belirli dürtüler, huylar ve ihtiyaçlar gibi karakter unsurlarını temsil eder. Bunların en güçlü olanı Güneşin doğum gününüzde yeraldığı burç, sizin öz burcunuzdur. Böylece siz, örneğin bir Oğlak veya Kova burcu insanı olursunuz. Güneşin bu burçtan aldığı enerji güçlü bir biçimde karakterinizde ortaya çıkacaktır. Benzer şekilde, doğum anınızda Doğudan yükselen burç ta Yükselen burcunuz olacak ve dışa yansıyan yeteneklerinizde gözlemlenecektir. Diğer gezegenlerin konumu da benzer şekilde kişisel karakterinizde etkin olacaktır.

Beynin Anne Karnında Programlanışı
Biliyoruz ki insan varlığındaki tüm oluşumlar, onun kişilik özellikleri beynin eseri olarak ortaya çıkar. Biyokimyadan, psikolojiye kadar insanın yapısını ve çalışma sistemini inceleyen birçok bilim dalı ortaya koymuştur ki insan dediğimiz organizmanın çalışma biçimi, tamamen fiziksel, biyolojik ve kimyasal kurallara dayanır. Algılama araçlarının duyarlı olduğu etkenler, onu değişik türlerde eylemlere geçirir. Bu eylemlerin ne şekilde olacağını belirleyen, BEYİN ve onun programıdır.
İnsan beynini meydana getiren ve nöron diye isimlendirilen 120 milyar hücre her beyinde farklı bir dizilim oluşturur. Her beyinde farklı olan bu dizilim modeli, yani beyindeki biyoelektrik kanallarının dizilimi, beyin ağları, bireyin kişiliğini çizer. İşte bu dizilim ve bağlantı modeli, “beynin programı” diye ifade edilir.
Beyin ilk temel programlamaya ana rahminde iken maruz kalır ve anatomik gelişmesini doğumdan hemen sonra tamamlar. Nöronlar ile onların kol ve uzantıları olan aksonların birbirleriyle bağlantıları, doğumdan önce her beyinde farklı bir biçim alır. Bu model, doğumla birlikte kesinleşir ve bireyin ömrü boyunca hiçbir değişikliğe uğramaz. Ayrıca, hiçbir beyin hücresi de yenilenmez.
İşte her birimizin yeteneklerini beyindeki bu biyoelektrik kanallarının oluşturduğu bağlantı modelleri belirler. Her bireyin düşünce, anlayış biçiminden, acizlik, beceriklilik, zeka gibi tüm yeteneklerine kadar herşeyin temeli, ana rahmindeyken, normal şartlarda bir daha değişmemek üzere belirlenmiştir. Tüm yaşam süresince, her birimiz, bu beyin programımızın eseri olan bir biçimde ve kapasitede düşünür, hisseder, öğrenir, sever, kızar, çalışır, kısacası yaşamımızı sürdürürüz.
Geçmişte yazılan tasavvuf eserlerinde, bireyin “alın yazısının” tesbit olunması diye ifade olunan olayla, tibbi araştırmalardan elde edilen “beynin programlanışı” olayı son derece enteresan bir paralellik göstermektedir. Aslında, Sufi kaynaklarında, her kişinin alın yazısı “FELEKlere” (gezegen yörüngelerine) bağlı olarak ve “KADER” kavramıyla ifade edilmektedir. Yine bizim “enerji” kelimesiyle tanımladığımız şey, “kudret” kelimesiyle ifade edilmektedir.
Bu konunun çok geniş bir biçimde ele alındığı, büyük mutasavvıf İbrahim Hakkı Erzurumi’nin, birçok dile çevrilerek incelenen, 300 yıl önce kaleme alınmış “Marifetname“ isimli eserinden şu paragrafa değinelim:
“Allahu Taala’nın kudreti ile, gezegenlerin ve burçların maddi yapılarda çeşit çeşit tesirleri daimi olduğundan, bütün halkın şekil, hal, ahlak ve tavrı henüz ana rahminde nutfe iken rast gelen baht ve tali’leri tesirlerinden meydana gelmiştir.
Hazreti Resulullah şöyle buyurmuştur: “Saadet ehli o kimsedir ki ana rahminde saadet ehli olmuştur; bahtsız olan da o kimsedir ki ana rahminde bahtsız olmuştur.” Halkın bütün şekil, sıfat ve mizaçları, feleki vaziyetler gereğince rahimlerde ayrı, ayrı olunca, eceli müsemmaları da mizaçlarına göre orada farklı tayin olunmuştur...”
Bu açıklamalarla Erzurumi, insanların fiziki yapılarından, kişiliklerine kadar tüm özelliklerini belirleyen tesirlerin, enerji (kudret) sayesinde gezegenlerin konumlarına göre burçlardan (takım yıldızlardan) geldiğini ve tüm bu özelliklerin anne karnında iken programlandığını ifade ediyor.

Burçların etkileri
Astrolojide, bireyin karakteristik yapısı üzerinde ön sırada etkin olan 3 enerji kaynağı, burçlar, Güneş ve sitemimizdeki gezegenler ile, yeryüzüne ulaşan kozmik ışınımın başlıca 3 kaynağı enteresan bir paralellik içerisindedir: Bunlar, 1. Uzak yıldızlardan, 2. Güneşten, 3. Gezegenleri çevreleyen manyetik alanlarda tutulmuş güneş rüzgarından kaynaklanan kozmik ışınım.
Doğumla birlikte anatomik yapısı tamamlanan beynin programını belirleyen ve bireyin karakteristik özelliklerini çizen DNA dizinleri, yoğun bir şekilde kozmik ışınlardan etkilenmektedir. Her birey doğumdan önce oluşan bu beyin programına göre aksiyon ve reaksiyon biçimlerine sahip olmaktadır. Beyin programımızın oluşumu sırasında aldığı bu enerjinin eseri olan bir biçimde belirli huylara, mizaca, duygu, düşünce ve davranış şekillerine sahip oluruz. Yani bir bakıma, doğum anımızdaki gökyüzünün haritası, beyin haritamızın bir ifadesi olur.
Belki de onun için yaşadığımızı “alın yazımız” kabul ederken, beklenmedik durumları “feleğin” üzerine atarız veya “feleğin çarkından” geçeriz veya zaman olur “felekten” gün çalarız. Bugünün ifadesiyle, kozmik enerjinin yönlendirdiği bir biçimde, beyin programımızın gereğini öyle veya böyle ortaya koyarız...
Dünyamız, güneş çevresindeki yörüngesinde dolaşırken, dönem dönem belli yapıdaki kozmik enerjiye güçlü veya zayıf olarak maruz kalması sebebiyle de yılın belirli aylarında dünyaya gelen insanlar, astrolojide bahsedilen belirli karakteristik özelliklere sahip olurlar. Yani aynı burcun mensubu olurlar.
Ebeveynlerden aktarılan genetik farklılıkları ve yeryüzüne ulaşan bu ışınımın temelde benzer özellikler taşımasına rağmen ne kadar anlık geçişlerle farklı bileşimler halinde olduğunu hesaba katarsak, her bireyin kendine has özelliklerinin olmasının sebebini anlayabiliriz.
Özellikle güneş ve ayın insanlar üzerindeki bu tür etkilerinin yanısıra, yeryüzündeki birçok organizmada, örneğin göçmen kuşlar ve sürüngenlerin beyinlerinde bir tür kozmik ışın alıcısı görevini yapan bezlerin yeraldığı, hormonal düzenlerini kozmik enerjinin yönettiği, hatta bunlara göre yönlerini ve yumurtlama dönemlerini tayin ettikleri, tesbit edilmiş ve üzerinde çalışmalar yapılan konulardır.
 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
ben ikizler burcundanım anlamadığım bi konu var.(anlamak istemediğim):O
bi öyle bi böyle diiler burcumu söylediğimde ne demek bu ?
iki karakterlidiiler yalan vs vs
kuranda burçlardan bahsediliyo ama o bumu?
 

İmamhatib

Üye
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
68
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ben ikizler burcundanım anlamadığım bi konu var.(anlamak istemediğim):O
bi öyle bi böyle diiler burcumu söylediğimde ne demek bu ?
iki karakterlidiiler yalan vs vs
kuranda burçlardan bahsediliyo ama o bumu?

Bilmiyorum:)(daha doğrusu soruyu anlamadım):(Ne güzel cevap diğil mi?:)
 
Üst