Burçlar Hakkında Görüşler

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Fütuhatı Mekkîye isimli eserinden; MUHYİDDİN A`RABİ DİYOR Kİ:

«Hakk Teâlâ, kendinde bir şey yok iken, mevcûdiyet sıfatıyla sıfatlanmıştır. Diyebilirim ki, Hakk Teâlâ, mevcûdiyetin ta kendisidir.

Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz:
«Allah vardı ve onunla beraber hiç bir şey yoktu.»
Buyurmuşlardı.

Hakk Teâlâ kendi nefsi ve hüviyeti yönünden bilinmez; bu bilinmezlik ve görünmezlik keyfiyetine de İLİM denmiştir.
Hakk Teâlâ`nın evvelki şekli, buluta benzer bir duman şeklinde olmasıdır. Burada âlem Bâtın hükmüyle mevcuttu. Bâtınî hükümden ise âlemin zuhuru imkânsızdır.

İşte bu ilk duman da Rahman`ın Zâhir adı olmuştur. Bu durumda kendi nefsini görerek ilmî ve özel bir tecelli ile ruhi şekillerden birini seçmiştir. Bundan sonra Zâtıyla nefsine bakınca nefsini sayısız sıfatlarla muttasıf olarak buldu. İşte bu buluşu meydana getiren ilk bakış İLİM`di.

İlimde mevcût olan bu sıfatlara da makûlât dendi. Aynı zamanda «Aklı evvel» adını bu bakışı yapması hasebi ile aldı. Bu akıl, âlemlerin duman ve bulut içinde gizli olan sıfatlar olduğunu, bunun da kendi nefsi olduğunu seyreyledi. Ve bu sanki gölge olan aklın zâtından uzanan varlık o tecellinin nurundan oluştu.
Buna da «Levhi Mahfuz» veya «Zâti Tabiat» denildi. Bununla beraber bu boyutta bunun tümüne Hayat, İlim, İrade, Kelâm denildi.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Rükünler boyutunda ateş-hava-su-toprak; cisimler âleminde Sıcaklık, rutubet, soğukluk, kuruluk; Canlılar düzeyinde de kan, safra, sevda, balgam denilir.

Bundan sonra «akl-ı evvel» çehresini o dumâna çevirerek, kendisinden neler kaldığını görmek istedi. Fakat bu sıfatların varlığının dışında hiçbir şey göremedi.

İşte bütün âlemin sûret ve şekilleri bu zulmet ve gizlilik içinde bulunmaktadır. Hakk Teâlâ’nın ARŞI da bu zulmet içindedir. Arşın etrafında da kürsü, felekler, cennetler, semâlar, rükünler ve doğurucular vardır. Bu varlığın babası Akıldır, anası Nefs.

«Şunu da bil ki, Hakk Teâlâ daha evvelce anlattığımız kürsü içinde şeffaf dairevi bir cisim yaratmıştır. Bunu da 12 eşit parçaya ayırmış ve bu parçalara BURÇLAR adını vermiştir.»
Bu burçlar toprak, su, hava, ateş gibi unsurlardan olup, tıpkı dünya ehlinin unsurlarına benzer.

Hakk Teâlâ her bir burçta cennet ehlinden bir melâikeyi orada iskân ettirir. İşte bu burçlardan cennetlerde tekevvün edecek şeyler tekevvün eder. Değişiklikler ve karışıklıkların tümü bu burçların değişmesiyle ve kurulan düzenin bozulmasıyla olur.

Gerçek olarak âlemimizin öncülüğünü bu 12 burçta bulunan 12 melâike yapmaktadır. Böylelikle bu 12 burç, âlemlerimizin gerçek olarak imamlığını yapmaktadır. Arşın esası 4 kâide üzerine oturtulduğundan, bu burçlar 12 olmasına rağmen, 4 mertebe üzerine bulunurlar.

Konaklar üçtür. Dünya, Berzah, Âhiret. Bu konaklardan her bir konağın dört menzili vardır. Bu konaklarda bunların hükmü geçer. Üç konağı dört menzile çarparsak 12 eder bu da 12 burca delalet eder.

Şu anda bize cennet gibi gelen dünyamız âhıret günü itibariyle ateşe döneceği için Berzahta bu dört menzilin hükmü altındadır. Cennet de bu dördün etkisindedir.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Bunlardan Koç, Aslan, Yay aynı mizaç ve mertebededir.

Boğa, Başak ve Oğlak başka mertebede ve aynı mizaçtadır.

İkizler, Terazi ve Kova başka mertebe ve aynı mizaçtadır.

Nihayet Yengeç, Akrep ve Balık başka mertebede ve aynı mizaçtadır.

Bunlar dört hâkim vali olarak bir menzilde bulunurlar.
Dünyanınki ise Yengeç burcudur.

Berzah âlemi ise Başak burcunun hüküm ve etkisi altındadır. Ayrıca bir de dünyanın ateşe dönmesi durumunda sahibi Yengeç Burcu olmaktan çıkar ve Terazi burcunun hükmüne girer. Cehennem ateşine düşenlerin azabı sona erdiğinde ise ikizler burcu dünyayı teslim almış olur.

Cenâb-ı Hakk Teâlâ oniki burcun mümessili olan her bir melaikeye otuz ilim hazinesi vermiştir. Bu burçlardaki melâikeler kâinatta lüzumlu olan şeyleri bu ilim dolabı olan burçlardan olarak indirirler ve bir sene ile yüz sene arasında dünyada bırakırlar.

Cennet ve Cehennem ehline nezaret hakkı da bu 12 burca verilmiştir. Cennetteki hükümler hep bu 12 burçtan çıkar.

Cennetlerdeki meydana getirişlerden tutun da; yemek ve içmek, nikâh ve hareket, değişiklik ve şehvet gibi şeyler hepsi o hazinelerden inen 12 burcun temsilcileri eliyle ve Allâh`ın izniyle olur. Adn cenneti hariç, diğer cennetleri bu 12 burcun mümessilleri bina etmişlerdir.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
İnsanın âhıret neşeti berzah neşeti gibidir. İnsanın bâtını kendisine göre bir hayâldir.

Mükevkep felek cennetin tabanı, atlas felekte cennetin semâsıdır. Hava âlemin hayatıdır. Bu nemli sıcak bir havadır. Hava içindeki nispetler ve dereceler yükseldi mi buna ateş adı verilmiş olur. Hararet ve rutubet derecesi düştüğünde ise su adını almış olur. Havadan gayrı süratle değişecek bir şey yoktur.

En azametli burçlar da hava tabiatlı İkizler, Terazi ve Kova burçlarıdır.

Dünyâ ve dünyâ semâsı içindeki aydan sonra ikinci semâda Merkür, üçüncü semâda Venüs, dördüncü semâda Güneş, beşinci semâda Mars, altıncı semâda Jüpiter, yedinci semâda da Satürn vardır.

Bu gezegenlerin her biri meydana geldikten sonraki zaman içinde, burçlardaki hazineler bu gezegenlere melâikeler tarafından indirildiler ve bütün bu uydulardaki rükûnlere tesir etmeye başladılar.

Zaman, tümüyle izafî bir şey olup gerçek varlığı yoktur. Güneşin görünmesiyle gündüz ve kaybolmasıyla gece olur ki bu izafî hükümlerden aylar, mevsimler seneler doğar.

Allah her semâyı imâr edecek ruh âlemleri ve melâikeler yaratmıştır.

İnsanlardan evvel, Allah yeryüzünde ateşten yaratılmış olan cinleri var kılmıştı.

Dünyâdan ayrıldıktan sonra, artık uyku diye bir şey yoktur. Çünkü kıyâmet günüdür.

Mükevkep felek ateşe döndüğünde, bu feleğin içi Mukaar yâni sonsuz ateş derinliği olduğundan cehennem adını almıştır.

Sırat ise, arzımızın üstünden mükevkep felek doğrultusunda ve belirli bir yükseklikte cennet surları dışındaki geniş ve çimenli alana doğru kurulur.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Dünyâda insan bir hayâldir.

Bugün evi denen bu yerler kıyâmet günü Cehennem evi haline gelecektir."

Evet, Hazreti Muhammed Aleyhi`s-selâm’ın getirdiği İslâm Dinini en iyi anlayanlardan biri olan Muhyiddini A`rabî`den bu konuda size naklettiğimiz cümleler şimdilik bu kadar.

İBRAHİM HAKKI ERZURUMİ DİYOR Kİ:

Zamanın Gavs-ı A`zâm’ı ve Kutbul Aktabı olarak bilinen büyük âlim, mütefekkir ve mutasavvıf İbrahim Hakkı Erzurumî de Burçlar ve tesirleri hakkında bakın neler demiş:

«Zuhal (Satürn) yıldızın tabiatı gayet soğuk ve kurudur. Erkek olup, gündüze nispet edilmiştir. Nahsı ekber, denilmiştir. Buna bakmak gam ve keder getirir.

Buna karşılık Zühre (Venüs) gezegenine bakmak da surûr ve safâ getirir demişlerdir.

Zuhal yıldızına ahmaklık, cehalet, korkaklık, cimrilik, kin, yalan, levm, tembellik ve geç anlama gibi huylar izafe edilmiştir. Bu yıldız rahimlere vâki olan nutfelere tâli olsa, bu yıldızın tabiatı ve vasıfları Allahü Teâlâ`nın izni ile sirâyet edip, o cibiliyetle doğumdan sonra bu vasıfların meydana çıktığı tecrübe olunmuştur.

Zuhal Çarşamba gecesine ve Cumartesi gününe hâkim bulunmuştur.»
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Bu gibi bilgileri her gezegen için anlatan İbrahim Hakkı Erzurumî bu arada çeşitli hadîslerde geçen «beş yüz yıllık yol» tabiri için de şu izâhı yapmaktadır:

«Heyeti İslam`da göklerin ve yerlerin büyüklük ve uzaklıklarını beşer yüz yıllık yol ile tarif etmekten maksat büyüklüklerinde mübalağadan kinayedir, yoksa bu esas ölçüleri değildir.»

Bu şiirinde yıldızların olaylar üzerindeki tesirlerini şu satırlarla ifâde eder.

İ. Hakkı Erzurumî:

«Ve sonra Hakkı der, ilm-i felek sırrını a’yân ettim
Otuz beyt içinde Nahs ve Sa’d saatlerini beyân ettim.
İki âlemde bir bildim müessir Zât-ı Mevlâ’yı
Fakat sebeplere bağlanmış ednâyı hem alâyı.
Eğer bilmek dilersen olduğun saat ne saattır
Hangi yıldız hükmeder, ol dem nuhusat ya seadettir.»

Dünyâ üzerindeki oluşumların sebeplerinin yıldızlar olduğunu, ancak bu sebepleri meydana getirenin de Allahü Teâlâ olduğunu böylece tespit eden Erzurumî, Ayın tesirleri hakkında da özetle şunları söylemekte:

«Denizlerdeki med-cezir olaylarında ay baş müsebbibdir.
Ayın ilk on beş gününde sıcaklık ve rutubet çok olduğundan damarlar kan ile dolup insan ve hayvan bedenleri kuvvet bulur.

Dolunaydan sonra soğuk ve kuruluğun ağır basmasıyla ihtilatı erba bedenin derinliklerinde bulunmakla damarlarda kan azalıp, büyüme ve gelişme az olur. İnsan ve hayvan bedenleri zayıflar.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Arabî ayların ilk yarısında hastalanan kolay kurtulurken, ikinci yarıda hastalananlar güç sıhhat bulurlar.

Ayın ilk yarısında canlıların beyin dokuları ziyade olup, ikinci yarısında azalma olur . Mehtapda insan aya karşı uyusa veya çok otursa, bedenine gevşeklik ve tembellik gelip, baş ağrısı ve nezle olabilir.

Mehtapda hayvan eti kalsa az zamanda tadı ve kokusu değişir.
İlk yarıda balıklar su yüzüne yakın olup yağlı ve güçlü iken, ikinci yarıda dibe kaçıp güçleri ve yağları azalır.

İlk yarıda haşerat yeryüzünde daha çoğalır ve yırtıcılar canlıları yemeye daha heveskâr olur. İkinci yarıda bunun tersi olur.
Ayın ilk yarısında dikilen ağaçlar çabuk büyür ve çok gelişir; ikinci yarıda ise dikilen ağaçlar zayıf olur veya kurur.»

Ayın çeşitli burçlarda doğuşunun hangi sahalarda getireceği faydalar hakkında da özetle şunları söylemekte «MARİFETNAME» sahibi. Hakkı:

«Ay;
Koç burcunda doğduğunda her işe başlamayı güzel say;

Boğada olduğunda evlen, ticaret yap, bina yap;

İkizlerde doğduğunda gayrımenkul al, ilim oku;

Yengeçte iken haberleşmeye değer ver, müshil kullan, seyahate çık;

Aslanda iken ihtiyaçlarını, giderecek kişiye arzet, ziraat, tamir ve hacamat yap;

Başakta iken yeni giy, dostlarla sohbet et ve ibâdete ağırlık ver;

Terazide iken alış-veriş yap, sohbet eyle, Kur`ân dinle, devâlı nesneleri iç;

Akreb burcunda iken, temizlen, arın, yanlızlığa çekil, sükût edip iç âlemine dön;

Yay burcunda iken kan aldır, hamam ve traşı iyi say;

Oğlak burcunda iken kuyu kaz, toprakla uğraş, alış-verişi iyi say;

Kova burcuna geldiğinde vasıtalı olarak seyahate çık güzel yerleri gez;

Balık burcunda iken de deniz seyahati iyidir, ortaklık ticareti iyi olur.»
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Mârifetnâme`de, Gezegenlerin tesirinin hakikatı bahsinde Beşinci nevî de özetle şöyle demektedir İbrahim Hakkı Hazretleri:

«Yıldızlar meleklerin elinde mecbur ve muztardır. Melekler de Hak Teâlâ`nın emrinde boyun eğerler, itâat ederler. Hepsi onun iradesi ile ve kudreti ile harekette ve hareketsizliktedir.

Güneş sıcak ve kurudur. Ay soğuk ve rutûbetlidir. Yıldızlar bu keyfiyetleri ile âlemde mutasarrıftır. Müneccim -astrolog- bu sözleri ile doğruyu söylemektedir. Ancak bütün işleri, yıldızlara bağlaması doğru değildir. Yıldızlar ancak Hak Teâlâ`nın izni ile bu tasarruflara yetmişlerdir. Yıldızlar ve tabiâtların tesir ve tasarrufda rolleri vardır.

Oniki burçda oniki melek vardır yedi gezegen gece gündüz o burçların kapılarında dolaşıp hizmet ederler!"

Bu konuyu daha detaylı olarak anlatan İbrahim Hakkı konuları geniş boyutlu görmek gerektiğini de belirterek tek bir bilimle çözülemiyeceğine işaret ederek şöyle der:

«Bu hakikatı bu şekilde idrâk etmek ne tıb ilmiyle, ne Hikmeti tabiî ile ve ne de ahkâm-ı nücum-astroloji hükümleri-ile hasıl olur. Ancak nübüvvet ilmiyle bilinir!..»

Günün hangi saatlerinde hangi işlerin yapılmasının uygun olacağını dahi astrolojik tesirlere bağlı olarak açıklıyan Erzurum`lu ibrahim Hakkı, bu konuda da şöyle der:
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
«Otuz beyt içinde nahs ve sa`d-menfi ve müspet saatleri beyân ettim.

İki âlemde bir bildim müessir zâtı Mevlâyı
Fakat sebeplere bağlamış ednâyı hem â`lâyı
Eğer bilmek dilersen olduğun saat ne saattır
Hangi yıldız hükmeder ol dem nühuset ya seadettir.»

Bu arada günün hangi saatine hangi yıldızın radyasyonu güçlüdür bunun hesabının nasıl yapılacağını öğreten beyitleri yazan Hakkı daha sonra şöyle der:

"Saat zamanlarını bir bir yedi gezegene ver gel.
Olduğun vakte hangi gezegen gelirse hâkim onu bil
Zuhaldir -satürn- nahsı ekber saati hem ağır olurmuş
Yeri yedinci felektir bina yap başlama hiç iş
Mübârek müşteridir -Jüpiter- sa`di ekber saatini hoş bil
Bey ve şira, tezvic edip her şugle ol mail.

Cihan Merihe -mars- mahkûm olduğu saat hiç iş etme
Çünkü nahs-ı esgardır kan aldır kimseye gitme.
Mübârek şems-güneş-hükmünde, taleb kıl cümle yârânı
Yeri dördüncü felektir ziyâret eyle sultanıZühre -venüs- sa`di esgardır o saat ictima eyle.

Sohbet ve tatlı söz et güzel ses istimâ eyle.
Nakş, et, hesab etmek olur mergub
Kamer -ay- sa`d oldu bu gökte o saatte sefer hoştur
Ticaret, şirket, haber ve mektub göndermek hoştur.
Yedi seyyare ahkâmı bu tertib üzere kanundur.

Gel ey Hakkı bil o Hakk`ı, cümle hüküm O`nundur.»
Bedenin terkibi bahsinin ikinci fasıl, üçüncü nevi`nde ise Erzurum`lu İbrahim Hakkı Hazretleri şu görüşü anlatır:
«Allahü Teâlâ`nın kudreti ile, ulvî ecramın -planetlerin ve burçların- süflî cisimlerde -maddî yapılarda- çeşit çeşit tesirleri daimî olduğundan, bütün halkın şekil, hâl, ahlâk ve tavrı henüz ana rahminde nutfe iken rast gelen baht ve tali`leri tesirlerinden meydana gelmiştir.

Ana rahmine nutfe vâhi olduğu saatte, baba ve ananın tâlileri hangi işte ise, o, mutfenin zâtına tesirle nakşıbend, yâni işlenmiş olur.

Meselâ saâdeti, şekâveti, anlayışlı, ahmâk, bahil cömert, korkak, yiğit, sevgi, düşmanlık hırs kanâat, himmet ve alçaklık, fakirlik ve zenginlik, rahat ve rahatsızlık, yaşama ve yaşamama, ceml ve kemâl, kelâl ve melâl her ne hal üzere ise, o nutfenin zâtına tali olur.

Çünkü o nutfe ceninin cisminin levh-i mahfûzdur. Levh-i mahfûz ise bu âlemin mazharı, aynasıdır.

O halde, saîd olan, o saâdetini annesi karnında bulmuştur. Şakî olan da şekâvetini anası karnından almıştır.
Nitekim Habîb-i Ekrem (s.a.s) hazretleri şöyle buyurmuştur:

Said o kimsedir ki, annesi karnında said olmuş; şakî o kimsedir ki, annesi karnında şakî olmuştur!..
Herkesin Tâli`nin tesirini remz ve işaret ile duyurmuştur.
Halkın bütün şekil, sıfat ve mizaçları felekî vaziyetler gereğince rahîmlerde ayrı olunca, ecelî müsemmaları da mizaçlarına göre orada muhtelif takdir olunmuştur.»

ahmed hulusi
 

Alkavkaz

Paylaşımcı
Katılım
5 May 2008
Mesajlar
154
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Başakta iken yeni giy, dostlarla sohbet et ve ibâdete ağırlık ver;
Çok ilğinç. :)
 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
benimde çok dikkatimi çeker burçların insanlar üzerinde ki etkileri
çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler ...
 

Ecrin

'Bâd-ı Sabâ..'
Katılım
16 Ara 2009
Mesajlar
0
Tepkime puanı
2,484
Puanları
0
İkizler, Terazi ve Kova başka mertebe ve aynı mizaçtadır.
Çok ilginç burcuma yakın burçlar ve eşimin burcuda burda sanırm ondan iyi anlaşıyoruz :DHamdolsun tuu tuu tuuu bizeee:OMaşallah bize barekAllah bizee...:O.:arkadaşız:.:flw:ppty
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
İkizlerde doğduğunda gayrımenkul al, ilim oku;

Tamam en kısa zamanda...:)

İkizler, Terazi ve Kova başka mertebe ve aynı mizaçtadır.

Evet ikizler burcuyum ve teraziyle çok iyi anlaşıyoruz...;)
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Çok ilginç burcuma yakın burçlar ve eşimin burcuda burda sanırm ondan iyi anlaşıyoruz :DHamdolsun tuu tuu tuuu bizeee:OMaşallah bize barekAllah bizee...:O.:arkadaşız:.:flw:ppty

Teraziler bir buçuk sene kadar sıkıntıda. Satürn terazide ve bu yıldız hayli bunaltır insanı. Disipline eder, zor kararlar aldırır ama sonunda dayanıklı ve kararlı bir terazi çıkar ortaya. Evde hiç umulmadık bir anda sorun çıkartabilir bir buçuk sene boyunca, satürn teraziden ayrılana kadar.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
İkizlerde doğduğunda gayrımenkul al, ilim oku;

Tamam en kısa zamanda...:)

İkizler, Terazi ve Kova başka mertebe ve aynı mizaçtadır.

Evet ikizler burcuyum ve teraziyle çok iyi anlaşıyoruz...;)

İkizler kasım ayının yarısından sonra çok iyi bir devreye giriyorlmış, hayatlarındaki herşey çok iyi gitmeye başlayacakmış, iş, eş her anlamda.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Burçlar konusu çok ilgimi çeken bir konu, Allah razı olsun, En kısa zamanda okuyacağım inşallah bu konuyu...

sizde sağolun

benimde çok dikkatimi çeker burçların insanlar üzerinde ki etkileri
çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler ...

Bende teşekkür ederim. Yükselen burç ve ay burcu faktörünü unutmamak lazım.

Başakta iken yeni giy, dostlarla sohbet et ve ibâdete ağırlık ver;
Çok ilğinç. :)

başaksınız sanırım
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
YILDIZ SAATLERİNİN Özellikleri

SATÜRN SAATİ: (Satürn Oğlak burcunun yıldızı)

Ağır bir saattir. Genellikle sebepsiz bir sıkıntı ve karamsarlık hissedilir.

Sabır ve dikkat gerektiren işler yapılabilir. Ancak, özellikle uzun sürecek işlere Satürn saatinde başlamak, işinizin devamı süresinci, pek çok zorluklar, gecikmeler, engellerle karşılaşmaya zemin hazırlar.

Örneğin başlayıp da bir türlü bitiremediğiniz, defalarca sökmek zorunda kaldığınız bir örgünüz, dikişiniz v.s ler çok büyük bir olasılıkla bu saatte başlanmıştır...

Yolculuk yapmak için de uygun değildir. Hele uzun bir yolculuğunuza başlamanız bu saate denk gelmişse, yollar uzar da uzar bir türlü bitmek bilmez.

Tabii ki, bu saatte yapılması uygun işler de vardır. Kitap okumak, düşünmek, belli konularda konuşmak, fikir tartışmaları yapmak son derece faydalı sonuçlar verir. Gene öğrenciler, zor anladıkları, dikkatlerini kolayca toplayamadıkları derslerini bu saatte çalışırlarsa çok daha faydalı olduğunu göreceklerdir.

Ayrıca, anlaşmakta zorlandığınız kişilerle yüzleşmeniz gerekliyse ama tatsız sonuçlar doğmasından korkuyor iseniz bir de bu saatte konuşmayı deneyin.

Bu saatin ağır ve kısıtlayıcı etkisi olayların, nahoş sonuçlanmasını büyük bir ihtimalle engelliyecektir.

Bu saat alışveriş yapmak için de uygun değildir. İstemediğiniz şeyleri alarak sonradan, "Ah keşke bunu almasaydım..." diyebilirsiniz. Ancak, daha önceden karar vermiş olmak şartıyla, emlak veya toprakla ilgili ticaretler yapılabilirler... Bina yapımı, inşaat işleri için uygundur.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
JÜPİTER SAATİ: (jüpiter yay burcunun yıldızı)

Hoş bir saattir. İnsanın içine rahatlık, hoş görü, sevinç gibi duygular verir.

Birtakım sıkıntı ve problemlerinizin olduğu zamanlarda bile Jüpiter yıldızının etkilerinin güçlü olduğu saatlerde, nasıl olduğunu anlamadığınız, geçici de olsa bir rahatlama hissedersiniz.

Çok bunaldığınız anda size bir nefestir.. Şans gerektiren konularda yapacağınız çalışmaları bu saatlere denk getirirseniz daha iyi sonuçlar elde edersiniz.

Hele, size özel diğer astrolojik etkilerde uygunsa, turnayı gözünden vurdunuz demektir. Yarışmalara katılmak, piyango bileti almak veya başka konularda şansınızı denemek gibi.

İbadet yapmak, zikir çekmek, dini bilgilerinizi genişletmek, tefekkür etmek, öğrenmek, bilgi alışverişi yapmak vey aders çalışmak için uygun bir saattir. Anlaşmazlık ve ters giden iş ve ilişkileri düzeltmek için de girişimlerde bulunmağa uygundur.

Sevgi, muhabbet, dostluk, arkadaşlık kurma saatidir. Arkadaşlarınızla toplandığınız da, Jüpiter saatine sıra geldiğinde, havanız şenlenir, şakalaşmalar, eğlenceler artar...

Çarşı - pazar alışverişi yapmak, sevdiklerinize hediye seçmek için iyi kararlar vermenize yardım eder. Bu saatte yapılan alış verişlerden genellikle daha sonra pişmanlık duyulmaz.

Yolculuğa çıkmak, araba kullanmak için en uygun saatler olan AY ve MERKÜR saatlerine zamanınız uymadıysa 3. cü tercih olarak Jüpiter saatini seçebilirsiniz.

Eğitim ve öğrenim için, öğrencilerin öğretmenlere veya kurslara gitmesine, ders çalışmaya son derece müsaittir.
Başlangıçlar yapmak için de uygundur. Bir işe başlamak istiyorsanız, Jüpiter saatini tercih edebilirsiniz.
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
İkizler kasım ayının yarısından sonra çok iyi bir devreye giriyorlmış, hayatlarındaki herşey çok iyi gitmeye başlayacakmış, iş, eş her anlamda.

Allah razı olsun takva kardeşim...:)
O zaman ben bu bir buçuk yıl zarfında terazilerden uzak durayım çünkü hayatımın odak noktasında bir terazi var...:)
Bu yıl Allah'ın izniyle başörtü sorununun haledilmesi sonucu hayatımda değişimler olucak hadi bakalım söyledikleriniz dua niyetine geçerde gerçekten iyi yönde olur... :)
 
Üst