Bunları duymuş muydunuz?

melde

helina_roje
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
2,238
Tepkime puanı
24
Puanları
0
Konum
Ankara
Ağaca Asılan Zekat Parası

Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslümanın.
günlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir
birini arayıp bulamadığını
Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye
koyarak Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp, üzerine de:
"Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen
memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım. Eğer
muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al" diye
yazdığını.. Ve bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı
kaldığını......

İçi Yivli Toplar ve Ecdadımızın Sızlayan Kemikleri

Yavuz Sultan Selim Han'ın Ridaniye Savaşı'nda, ileri
görüşlü babası Sultan II Bayezid' ın icadı olan "içi
yivli topları kullanarak büyük başarılar elde
ettiğini.. Bugün ise bizlerin hala II Bayezid'in bu
büyük icadını tarih kitaplarımızda: "Yivli top 1868 de
Almanlar tarafından icad edildi" diye okutma gafletini
göstererek ecdadımızın kemiklerini sızlattığımızı..
İnsanlığın En Muhteşem Harikası
Osmanlı içtimai yapısı üzerine uzman olan Erlanyen
Üniversitesi profesörlerinden Hutterrohta : "Osmanlı
Devleti, geniş topraklarını ve üzerindeki çeşitli
kavimleri, Topkapı Sarayı'ndan mükemmel bir şekilde
idare ediyordu. O saray da batıdaki en mütevazi bir
derebeyinin sarayı kadar bile büyük değildi. Bu nasıl
oluyordu?" diye sorulduğunda, Profesör Hutterroht'un:
"Sırrını çözebilmiş değilim. 16. asırda Filistin'in
sosyal yapısı üzerinde çalışırken öyle kayıtlar gördüm
ki hayretler içinde kaldım. Osmanlı, üç yıl sonra bir
köyden geçecek askeri birliğin öyle yemeğinden sonra
yiyeceği üzümün nereden geleceğini planlamıştı.
Herhalde Osmanlı, devlet olarak insanlığın en muhteşem
harikasıdır" diye cevap verdiğini...

Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü

Batılı emperyalist güçlerin, Ermenileri piyon olarak
kullanıp kışkırtarak Anadolu'da karışıklıklar
çıkardığı günlerde, İngiliz Büyükelçisi'nin Sultan
Abdülhamid'e gelip, küstahça: "Daha ne kadar Ermeni
öldüreceksiniz?" diye sorma cüretini göstermesi
üzerine, Ulu Hakan'ın keskin bakışlarını elçinin
üzerine dikerek: "Filan gün, filan saatte Karadeniz'in
filan noktasına yaklaşıp, karaya Ermenileri Türklere
karşı silahlandırmak için şu kadar sandık malzeme
çıkaran ve komitacılara teslim eden İngiliz gemisinde,
Türk başına kaç silah bulunuyorsa tam o kadar Ermeni
öldüreceğiz. " cevabını verdiğini...Sultan
Abdülhamid'in bu muazzam istihbarat gücü karşısında
İngiliz elçisinin dehşete kapılarak aptallaştığını...

Pis Kokusundan Dolayı Kovulan Elçi Veli lakaplı II.
Bayezid'in padişahlığı. döneminde İstanbul'a, Moskova
kralının elçisi sıfatıyla Mihail Plachtneef isimli
birinin geldiğini . . . Bu adamın, insanı istifra
ettirecek kadar pis kokmasından dolayı yıkanması için
hamama götürüldüğünde, bu keferenin hayatında hiç
hamam görmemiş olup yıkanmak ve çamaşır değiştirmek
adetine aşina olmadığı ve kimse ile görüştürülmeden
pisliğinden dolayı İstanbul'dan kovulduğunu...

Lavrens'in İtirafı
Arapları aldatarak Osmanlı Devleti aleyhine kışkırtıp
isyana sevkeden İngiliz casusu Lavrence'in,
yardımcıları Nuri Said, Faysal ve Şerif Hüseyin ile
birlikte Şam'da Türkleri katlettikten sonra: "'Evet
onları isyana ben kışkırtmıştım. Ama böylesine
vahşice kan dökeceklerini hiç tahmin etmemiştim. Bazı
mahalleleri gezerken silahsız Türk askerlerinin nasıl
öldürüldüklerine bakamadım; tiksindim bu vahşetten..."
diyerek itirafta bulunduğunu .

İade-i Ziyaret
Meşhur bir politikacımıza Fransa'da: "Siz Osmanlıların
Viyana kapılarında ne işiniz vardı? diye sorması
üzerine, o politikacımızın gayet veciz bir şekilde:
"Haçlı seferlerinin iade-i ziyaretiydi diye cevap
verdiğini ... DUYMUŞMUYDUNUZ


 

melde

helina_roje
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
2,238
Tepkime puanı
24
Puanları
0
Konum
Ankara
rica ederim rüveydacım güzel bilgiler bencede :)
 
M

Murat Sâki

Guest
Lavrens'in İtirafı çok ürkütücü teşekkürler bilgiler için
 
Üst