Bundan da kötü olmazdım ya!

Azimli

Ordinaryus
Katılım
6 Nis 2008
Mesajlar
2,408
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Konum
bursa
Fıkrayı bilirsiniz! İki arkadaş beraberce yolculuk yapıyorlarmış. Bir ara şiddetli bir yağmur başlamış.

Birisi bu duruma hazırlıklı imiş ama diğeri hazırlıksız yakalanmış.

Hazırlıklı olan, hemen yağmurluğu çıkarmış, diğerine vermiş ve bu şekilde yollarına devam etmişler.

Bu arada yağmur da geçmiş, hava açılmış.

Ancak bir taraftan sohbet, diğer taraftan yolculuk devam ederken, yağmurluğu veren, diğerine ikide bir "Bak ben olmasaydım ıslanacaktın, elbisen şöyle olurdu, saçın böyle olurdu" diye söylenir dururmuş.

Diğeri ise buna iyice kızmaya başlamış. Bu ara, bir derenin yanından geçiyorlarmış. Bizimki, yine "Ben olmasam şöyle olurdu, böyle olurdu" diye söylenmeye başlayınca, diğerinin tepesi atmış.

Elbisesiyle beraber, suya atlamış ve öfkeli bir şekilde seslenmiş: "Ulan, yetti artık, bundan da daha kötü olmazdım ya!"

Evet, fıkra bu!

Şimdi diyeceksiniz ki, bu fıkra da nereden çıktı, lafı nereye getirmek istiyorsun?

Tabii ki istikrar masallarına!

Şöyle bir düşünün!

Ülkenin İç borcu % 149,2, dış borcu % 107,4 arttırılmış. Kredi kartı borçları % 837 artmış!

Bir taraftan özel sektöar, bir taraftan da vatandaşın neredeyse tamamı borçlandırılmış!

İşsizlik artmış, işsizler ordusuna sadece 2009 yılında yaklaşık bir milyon yeni kişi eklenmiş, insanlar işlerini kaybetmişler!

Ülkenin Başbakan'ı işsizlere iş bulacağına "Herkes birer işçi alsa, 1,5 milyon kişi iş sahibi olur" diyerek hedef şaşırtmaya başlamış!

Esnafın tezgâhı dağılmış, siftahsız dükkân kapatır hale gelmiş!

Üretici ürettiğinin karşılığını alamaz olmuş.

Fabrikalar kapanma noktasına gelmiş, hatta birer ikişer kapanmaya başlamış.

İnsanlar giderek yoksullaşmış, gelir dağılımındaki adaletsizlik, iyice belirginleşmiş!

Nüfusun önemli bir kısmı, yoksulluk ve açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaya mahkûm edilmiş!

Bir tarım ülkesi olan Türkiye, tarımsal ürün ithal eder duruma düşürülmüş!

Ülke dün canlı hayvan ihraç ederken, yanlış hayvancılık politikaları neticesinde, et ve canlı hayvan ithal eder olmuş!

Vesaire vesaire!

Uzun lafın kısası, daha fazla içinizi karartmayayım, durum hiç de iç açıcı değildir!

Durum böyle iken, birileri çıkıp, devede kulak mesabesinde bile olmayan, gıda yardımları yapıyor, odun kömür dağıtıyor!

Yani yoksulluğu istismar ediyor!

Bununla halkın dertlerine çare olduğunu iddia ediyor.

Sonra da diyor ki: "Sus, sakın sesini çıkarma, aksi halde istikrar bozulur, elindeki yarım ekmeği de kaybedersin."

Yani üstü örtülü tehdit, üstü örtülü korkutma!

Yani "biz olmazsak kim gelecek, size kim bu yardımları yapacak, onun için bize destek olun, destek olun ki, biz iktidarda kalalım, yoksa istikrar bozulur, perişan olursunuz, elinizdekini de kaybedersiniz" aldatmacası!

Dahası buna da halkımızın bir kısmı inanıyor ve diyor ki "Tamam bunların hepsi doğru da, kime destek olalım, bunlar giderse, kim gelecek, ya istikrar bozulursa!"

Ben de diyorum ki, halkın refahını sağlayamayan sözde istikrar, aldatmacadan, kandırmacadan başka bir şey değildir.

Kimin geleceğine gelince, geçenlerde bir defa daha vurgulamıştım. Aynen yukarıdaki fıkrada olduğu üzere, bundan daha kötüsü olmayacaktır.

Kaldı ki, bu işi, bunlardan çok daha iyi yapacak, sadece istikrarı değil, bunun yanında halkın refahını da sağlayacak kadrolar mutlaka vardır.

Yeter ki, millet bunu görebilsin ve bu kararı verebilsin!

Huzur ve saadetle kalın!

Kazım Arslan
 
Üst