Bülent Arınç'ın çıkışı için ne diyorsunuz?

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Gökçek de arınç da paralele hizmet etmiş diyebilir miyiz

İkisi de birbirine paralel diyerek paralele hizmet etmiş oluyorlar. Hem ikisi de belki doğru söyleyerek
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
paralelin paraleli doğmakta
ülkesini milletini sevmeyenlerin yapacağı konuşmalar
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Arınç, Gökçek'i fena hırpaladı ve yerin dibine batırdı. Bence de Gökçek bugünki haksız çıkışı ile bunu hakketti.

Arınç iyi bir polemik ve münazara ustası. Aynı anlama gelmek üzere bir üslup ustası. Gökçek'e ağır biçimde giydirirken, onun hanımını ayırması ve değerini teslim etmesi güzel bir üslupçuluk örneği.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Arınç, Gökçek'i fena hırpaladı ve yerin dibine batırdı. Bence de Gökçek bugünki haksız çıkışı ile bunu hakketti.

Arınç iyi bir polemik ve münazara ustası. Aynı anlama gelmek üzere bir üslup ustası. Gökçek'e ağır biçimde giydirirken, onun hanımını ayırması ve değerini teslim etmesi güzel bir üslupçuluk örneği.

Arınç yüzde yüz haklı diyelim. Bu kızının ve damadının paralel yapı mensubu olmasını değiştirir mi? Arınç herhalde bunlara bir şey diyemiyor
 

can feda

Profesör
Katılım
11 Ocak 2015
Mesajlar
1,014
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
dünya...
Arınç, Gökçek'i fena hırpaladı ve yerin dibine batırdı. Bence de Gökçek bugünki haksız çıkışı ile bunu hakketti.

Arınç iyi bir polemik ve münazara ustası. Aynı anlama gelmek üzere bir üslup ustası. Gökçek'e ağır biçimde giydirirken, onun hanımını ayırması ve değerini teslim etmesi güzel bir üslupçuluk örneği.

MaşAllah güzel yorumlamışsınız...katılıyorum size...
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Hükümette sıkıntı var gibi

Tayyip Erdoğan Hakan Fidanın asıl atanmasını imzalamamış

Sanki sıkıntı erdoğan gibi
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Laçiner cnn de anlatıyor, bence olayı çözmüş.

Hükümet ile Çankaya arasında görüş ayrılığı var.

C.başkanı hükümeti eleştiriyor. Hükümet sözcüsü çıkıyor diyor ee.. biz bunları konuşmuştuk. Alakasız(hükümet dışı) biri çıkıyor Arınc üstünden hükümete ben C.Başkanının yanındayım diyor. İstifa talep ediyor üstelik.

Görüş ayrılığı sadece bu konuda değil, Hükümet gündemimizde başkanlık sistemi yok diyor, Çankaya bastırıyor ille de başkanlık diye.

bu şekilde Lacineri dinleyince meselenin özünde "başkanlık sistemi" var diyorum.

Hükümetle ile çankaya arasında atışma var. Bunlar hiçde iyi sinyaller değil.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Laçiner cnn de anlatıyor, bence olayı çözmüş.

Hükümet ile Çankaya arasında görüş ayrılığı var.

C.başkanı hükümeti eleştiriyor. Hükümet sözcüsü çıkıyor diyor ee.. biz bunları konuşmuştuk. Alakasız(hükümet dışı) biri çıkıyor Arınc üstünden hükümete ben C.Başkanının yanındayım diyor. İstifa talep ediyor üstelik.

Görüş ayrılığı sadece bu konuda değil, Hükümet gündemimizde başkanlık sistemi yok diyor, Çankaya bastırıyor ille de başkanlık diye.

bu şekilde Lacineri dinleyince meselenin özünde "başkanlık sistemi" var diyorum.

Hükümetle ile çankaya arasında atışma var. Bunlar hiçde iyi sinyaller değil.


laçinerin çomü rektörlüğünden dolayı kuyruk acısı var.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
meselenin özü; milletvekili aday listelerinde kimin söz sahibi olacağı...

not: tayyip bey, partiyi davutoğluna emanet etmekteki hatasını yeni yeni farkediyor. davutoğlunu akp ye getiren abdullah güldür. aynı yapının elemanlarıdır. tayyip beyin akp yi, abdullah güle emanet etmesi ile davutoğluna emanet etmesi arasında fark yoktur.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Bir cumhurbaşkanının bir partinin iç işlerine karışıp o partiye çeki düzen vermesini uygun buluyor musunuz?
Sayın Erdoğanın Hükümetle bir sorunu yok.Defaatlerle söyledi ''Ne yazıkki Ak parti içerisinde,Parelel ceteyle verilen mücadelede yanımızda yer almıyorlar''diye bunlardan birtaneside sayın Arınç'tır.Hem ne oluyorda secime giderken Sayın cumhur başkanını eleştirmek.Bu kimin işine yarar.Sayın Cumhur başkanı desteğini çekse,Ortada ak,mak kalmaz.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Sayın Cumhur başkanı desteğini çekse,Ortada ak,mak kalmaz.
...
...
Koca Ali sade suya bulgur çorbasıyla bu kadar sıkıntıya yıllarca göğüs gerebilecekti. Ama Hacı Kasap'ın ikide bir:

- Ulan Ali!... Kolunun diyetini ben verdim. Yoksa çolak kalacaktın!... diye yaptığı iyiliği tekrarlamasına dayanamıyordu. Bir gün, iki, üç gün dişini sıktı. Durmadan çalıştı. Gece uyumadı. Gündüz koştu. Efendisinin karşısında elpençe divan durdu. Yine:

- Kolunun diyetini ben verdim.
- ...
- Şimdi çolak kalacaktın, ha...
- ...
- Benim sayemde kolun var.
- ...
Hacı Kasap bu sözleri âdeta "aferin" dercesine diline dolamıştı. Her buyruğunun yerine getirilmesinden sonra kır sakallı, çirkin, sıska yüzünü ekşiterek, mavi çukur gözleriyle onu tepeden tırnağa kadar süzer, "Aklında tut, benim tutsağımsın!" der gibi verdiği diyeti hatırlatırdı. Koca Ali susar, yüreğinin parçalandığını, göğsüne sıcak sıcak bir şeyler yayıldığını, kilitlenen çenelerinin çatırdadığını, şakaklarının attığını duyardı. Geceleri uyuyamıyor, gündüzleri uğraşırken, mandıraya gidip gelirken, salhanede koyunları yüzerken, müşterilere et keserken, "Ne yapacağım, ne yapacağım?" diye düşünüyor, hiçbir şeye karar veremiyordu. Dünyada kimseye eyvallah etmeyerek azla yetinip, gururun mutluluğu için yaşamak isterken başına gelen bu bela neydi?

Kaçmayı namusuna yediremiyordu. İşte o zaman gerçekten hırsızlık etmiş olacaktı. Ama bu herifin ikide bir de yaptığını başa kakmasına dayanmak ölümden pek güç, ölümden pek acı, ölümden pek ağırdı...

Hacı Kasap'a köle olduğunun tam haftasıydı. Günlerden cumaydı. Yine erkenden mandıraya gitmiş, koyunları getirmiş, salhanede yüzmüş, dükkândaki çengellere asmıştı. Tezgâhın solundaki büyük, yağlı siyah taşta satırları biliyor, yine "Ne yapacağım, ne: yapacağım?" diye düşünüyor, dudaklarını ısırıyordu. Daha efendisi gelmemişti. Satırları bitirince büyük bıçakları bilemeye başladı.

"Ne yapacağım, ne yapacağım?" diye düşünmeye öyle dalmıştı ki, kasabın geldiğini duymadı. Ansızın uğursuzun boğuk sesi yüreğini ağzına getirdi:

- Ne yapıyorsun be?...

Döndü. Efendi köşesine oturmuş, çubuğunu tüttürüyordu:

- Bıçakları biliyorum, dedi.

- Hay tembel miskin hay!... Sabahtan beri ne yaptın?

Ses çıkarmadı. Kapakları çürümüş bu küçük, bu hain, bu yılan gözlere kırpmadan baktı, baktı. İhtiyar beklemediği bu acı bakışa kızdı. Sordu:

- Ne bakıyorsun?
- ...
Koca Ali sesini çıkarmıyor, bir hafta içinde belki beş yıllık hizmetini durup dinlenmeden gördüğü halde onu yine "tembel, miskin" diye kötülemekten sıkılmayan bu kötü insanı ezici bir bakışla süzüyordu. Yine yüreği parçalanır gibi oluyor, göğsüne sıcak bir şeyler yayılıyor, çeneleri kilitleniyor, şakakları zonkluyordu. Bir anda bu titreme durdu. Koca Ali gözlerini açtı. Bir hafta buna nasıl dayanmıştı? Şaşırdı. Hacı Kasap çubuğu yanına bıraktı. Hizmetçisinin bu ağır bakışından kurtuluvermiş gibi dırlandı:

- Kolunun diyetini benim verdiğimi unutuyorsun galiba! dedi. Ben olmasaydım şimdi çolak kalacaktın...

Koca Ali yine karşılık vermedi. Acı acı gülümsedi. Kızardı. Sonra birden sarardı. Hızla döndü. Bilediği satırların en büyüğünü kaptı. Sıvalı kolunu, yüksek kıyma kütüğünün üstüne koydu. Kaldırdı, ağır satırı öyle bir indirdi ki... O anda kopan kolunu tuttu. Gördüğü şeyin ürperticiliğinden gözleri dışarı fırlayan Hacı Kasap'ın önüne:

- Al bakalım, şu diyetini verdiğin şeyi! diye hızla fırlattı. Sonra giysisinin kolsuz kalan yenini sıkı bir düğüm yaptı. Dükkândan çıktı.

Onun bir zamanlar geldiği yer gibi, şimdi gittiği yeri de, kentte kimse öğrenemedi.


DİYET
Ömer Seyfettin


 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Arınç-Erdoğan tartışmasında bence Bülent Arınç haklı.

Bu ikilinin tartışmasını gökçeğin araya girip hem de son derece çirkin bir uslupla bodozlama dalması acaip yanlıştır.

Filler tepişir olan çimenlere olur derler, gökçek arada ezilebilir.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
AKP'nin bir toplama takımı olduğunu temelinin sağlam olmadığını, eninde sonunda ANAP gibi eriyip yok olacaklarını defalarca biz burada söylemiştik.İşte yavaş yavaş beklenen sona doğru gidiyorlar.13 senedir AKP rüzgarı esti geçti.Şimdi ise başka bir taraftan rüzgarlar esecek , bekleyin..
 

naib45

Paylaşımcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Web sitesi
www.facebook.com
adam 8..10.. gün kadar önce kendini belli etmişti zaten secim satına girilir girilmez kanun yapalım devlet villa versin üc gün konuşulur unutulur diyerek ak partiye gelecek oyları sabote etmeye başlamiştı zaten
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Gökçek de arınç da paralele hizmet etmiş diyebilir miyiz

İkisi de birbirine paralel diyerek paralele hizmet etmiş oluyorlar. Hem ikisi de belki doğru söyleyerek

Arınç ve Gökçek. İkisinin de davranış tarzları, yılların siyasetçileri olarak kendi tercübeleriyle mütenasib değil. Yeni politikacı olsalar da acemilik/hamlık yaptılar desek... Bendeniz, cemaat lehine taammüd/kasıt hissediyorum. İkisi de nazarımda aynı derecede zanlıdır. Danışıklı olarak bu krizi kopardıkları ortaya çıkarsa şaşırmam. Kim haklı kim haksız bir önemi kalmadı. Ak Partiye cemaat lehine zarar vermişlerdir. Bu "çatlama" görüntüsü cemaatin uzun süredir hedefiydi.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Hükumeti kameralar önünde eleştirme yıpratırsın diyen Arınç, C.başkanını kameralar önünde eleştiriyor!

Bakanlar, Arınç'a "muhatab alma, sessiz kal" dediği halde Gökçek'e geçiriyor. Gökçek zaten üzerine hiç lazım olmayan meselede haddini aşarak ateşe bir benzin de o döküyor!

Yok arkadaş, Arınç tuhaf hareket ediyor, bu fitneyi Arınç, Gökçekle elbirliği ederek beraberce körüklemişlerdir.

Bu arada, yaşımız gereği fitnelere karşı bağışıklık kazanmışız elhamdulillah. :)

Zannım, 2050'lileri hedef eden bir parti bu imtihanı başarıyla verip Arınç'ı da Gökçek'i de silecektir. Neticede herkes Erdoğan'ın etrafında toplanacaktır. İkisi, kendi sahnelerini kötü kapattılar.

Aylar önce Erdoğan açıklamıştı: "Biz canımızı dişimize takmış uluslararası bağları olan bir çeteyle boğaz boğaza kavga ederken, Hükumetten, Bakanlardan, Belediye başkanlarından halen daha paralelle can ciğer kuzu sarması olanlar, mücadeleyi hafife alanlar var!"...

Şimdi bu açıklama daha iyi anlaşıldı.
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Noluyo lennnn dağılın bakemmm ...
Koş veri koş bugün güneş sana doğmuş , topla hasılatı ....
 
Üst