Bu "üvey anne" çok farklı

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Annesini trafik kazasında, babasını kanserden kaybeden, kendisi de trafik kazasında bilinçsiz müdahale sonucu yatağa mahkum olan 35 yaşındaki Hanife Altakhan'ı üvey anne şefkati ve mücadelesi ayağa kaldırdı.

Eşine ender rastlanan sevgi ve şefkat örneğine konu olan ve genç yaşına büyük acılar sığdıran Hanife Altakhan, 8 yaşındayken annesi Asiye'yi trafik kazasında kaybetti. 5 kardeşiyle birlikte yetim kalan Hanife'nin babası Mahir Altakhan, ikinci evliliğini yaparak Saniye Akbulut (45) ile hayatını birleştirdi.

Altakhan'ın ikinci eşinden Kürşat isminde bir çocuğu oldu. Beş yıl üvey annesi ile yaşayan Hanife ise evlenerek ailesinin yanından ayrıldı. Evlendiği sene babasını kanserden kaybeden Hanife'nin yaşamı evliliğinin 7. yılında geçirdiği bir kazayla alt üst oldu. Genç kadının içinde bulunduğu servis, 2001 yılında iş dönüşünde kaza yaptı. Kafa travması geçiren genç kadının beyninde bilinçsiz müdahale sonucu nörolojik hasar oluştu. 9 ay yoğun bakımda kalan Hanife, konuşma, oturma ve ellerini kullanma fonksiyonlarını yitirdi. Talihsiz kadın hastanedeki tedavisinin ardından bakım hastası olarak kocasına teslim edildi.

Hanife, ayağa kalkamaz düşüncesiyle eşi ve yakınları tarafından kaderine bırakıldı. 6 yıl boyunca kocası tarafından güneş görmeyen odada bakılan Hanife'nin kötü giden kaderi, üvey annesi sayesinde tersine döndü. Hanife'yi kocasının yanından alan Saniye Altakhan üvey kızını hayata döndürmek için büyük mücadele verdi. Kızının bakımını ve tedavisini yaptıran Altakhan, büyük şefkat gösterdiği Hanife'yi 3 yıllık mücadele sonucunda ayağa kaldırmayı başardı.

Büyük sevgi ve şefkat örneği gösteren Altakhan, Hanife'nin inanılmadığı için 'daha bundan bir şey olmaz' denildiği için 6 yıl boyunca yatağa mahkum edildiğini söylüyor. Hanife'yi dünya ile tamamen kopuk, iletişim kuramayan, gözleri tavanda, diş etlerine kadar çürümüş bir hasta olarak aldıklarını anlatan Altakhan; "Ben üvey anneyim diye fazla müdahil olmak istememiştim. Ancak durumuna çok üzülüyordum. Kardeşi ablasını ziyarete gittiğinde çok kötü ve bakıma muhtaç olduğunu gördü. Sonra yanımıza aldık. Hanife bize geldiği zaman yatağa mahkumdu. Şuursuz ve sürekli kriz halindeydi. Vücudunda hiç kas yoktu, oturması mümkün değildi. Yatmaktan kasları erimişti. Sıvıyla beslenebiliyordu. 3 yıldır yanımızda. İlk 8 ay akupunktur tedavisi aldık. Daha sonra ne kadar doktor varsa hastalığıyla ilgili bilgi aldım, araştırma yaptım. Doktorlar bana 'Hanife'nin ruhu hasta' dediler. Psikolojisi bozuktu. Tedavi olmak istemiyordu" diye konuştu.

"ANNENİN ÜVEYİ OLMAZ"

Kızının iyileşmeyi istememesine rağmen ısrarla tedavisine başladıklarını kaydeden Saniye Altakhan, bazı sağlık kuruluşlarında fizik tedavi aldıklarını ifade etti. Sivillere kapalı olduğu dönemde Başbakan'ın yardımıyla kızını GATA'ya yatırdıklarını dile getiren Altakhan, şunları söyledi; "Bana GATA'da Hanife düzelir dediler. O dönemde sivillere kapalıydı. Başbakanımıza bir gece yarısı kızımın hikayesini yazarak mail attım. Başbakanlık İletişim Merkezi seferber oldu. Bir hafta sonra hemen çocuğumu aldılar GATA'ya götürdüler. Orada 1,5 ay rehabilitasyon ve fizik tedavisi gördü. Daha sonra tedavisine çeşitli hastanelerde da devam ettik. Allaha şükür ayağa kalktı. Konuşmaya 'canım annem', 'canım kardeşim' demeye başladı. 9 yılda bu hale geldi. Tedavisine Kocaeli ROMATEM'de devam ediyoruz. Sağolsun hastane kızıma sahip çıktı. Bundan sonra az bir yolumuz kaldı. Vücudunu çok güzel toparladık. Ayağının üzerine basma ve denge problemi var. Hanife ile önümüze bir hedef koyduk. İnşallah 6 ay içinde adım atmaya, cümle kurmaya başlayacağız." Hanife Altakhan'ın sağlığına kavuşması için 3 yıldır başı yastık yüzü görmeden mücadele verdiğini söyleyen Altakhan, annenin üveyi olamayacağını belirtiyor.

Üvey anne kelimesinin kendisi için çok itici olduğunu kaydeden Altakhan; "Üvey anne kelimesini ben koymadım. Çok itici bir kelime o. Evladın üveyi olabilir belki ama annenin üveyi olmaz. Anne annedir. Hanife'nin tedavisi sırasında bir çok engellinin aileleri tarafından, anneleri tarafından utanç duyularak bakım evlerine bırakıldığını gördüm, yüreğim yandı. Anneliğin üveyi olmuyor. Hanife'ye her baktığımda gözümün nuru oğlum geldi gözümün önüne. Acaba o yatsa onu terk eder miydim? Şimdi o kadar bağımlı hale geldim ki. Onsuz su dahi içemiyorum. Bir mucizeyi başarıyoruz, rabbimin hidayetinde. Hanife bana göre yüzde yüz iyileşmiş durumda. İyileşmesinde en büyük etken sevgi. Bana 'sen nasıl üvey annesin' diyorlar. Ben insanım, insan olmanın bedelleri vardır. Bedelleri taşımak çok önemli. Ya bu yolda öleceğim yada bu kızı ayağa kaldıracağım. Kalktığı zaman kendi durumunda olanlara örnek olsun" ifadesini kullandı. Saniye Altakan, acı dolu yılları geride bırakan Hanife'nin iyileştiğinde ilk olarak Umre'ye gitmek istediğini belirtti. Engelli ailelerine de seslenen Altakhan; "Ben bir üvey anne olarak bu ipin ucunu bırakmadıysam onlarda hiç bırakmasın" dedi.

VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ

Haber 7
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
valla helal olsun ...ALLAH mükafatini kat kat versin insALLAH
 

Ecrin

'Bâd-ı Sabâ..'
Katılım
16 Ara 2009
Mesajlar
0
Tepkime puanı
2,484
Puanları
0
"Üvey anne kelimesini ben koymadım. Çok itici bir kelime o. Evladın üveyi olabilir belki ama annenin üveyi olmaz. Anne annedir.


Keşke..:agla::crying:
 
Üst