Bu ekonomik verlere karşi düşünceleriniz ?

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
KUR FATURASI

BANKALARA: 15 milyar dolar
DEVLETE: 10.5 milyar dolar
VATANDAŞ+SANAYİCİYE: 13 milyar dolar
TOPLAM: 38.5 milyar dolar


Sn ERDOĞAN ile MERKEZ bankasının arasındaki ihtilaflar ortada peki bu durumda kimler kazançlı kimler zararlı çıktı..YÜKSEK MİKTARDA KİMLER DÖVİZ ALIP SATTI ?

AK parti uzmanı Sn @hirahos ve @Dua Nur a sormak gerek



26 gün sonra Türkiye şokta!12 Şub 2015 10:31

Merkez Bankası, kamu, bankalar, reel sektör ve vatandaşın toplam 234.8 milyar dolarlık varlığı, 672.9 milyar dolar da borcu var. Yani ülke olarak 438 milyar dolarlık açığımız var. Dolar kuru faiz tartışmalarıyla 26 günde yüzde 8.8 değer kazanınca borcumuza 38.5 milyar dolar daha eklendi. 26 gün sonra Türkiye şokta!

16 Ocak’ta başlayan faiz tartışmalarından bu yana dolar kuru yüzde 8.8 değer kazandı ve 2.3044 lira seviyelerinden 2.5070 liraya kadar yükseldi. Bu tüm Türkiye’deki sanayiciden bankacıya, hükümetten vatandaşa herkesin dolar yükümlülüğünün 38.5 milyar dolar artmasına neden oldu. Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP), bir ekonomideki herkesin bankalar, devlet, vatandaşlar, reel sektör finansal alacakları ile borçlarının stok değişimini gösteriyor. Bu alacak ile borç arasındaki fark ise uluslararası net yatırım pozisyonu olarak adlandırılıyor. Başka bir değişle net uluslararası yatırım pozisyonu, Türkiye’nin yurtdışından alacaklarıyla, Türkiye’nin yurtdışına borçlarının farkını gösteriyor. Net UYP pozisyonunun negatif olması ülkenin borçlarının alacaklarından fazla olduğunu ortaya koyuyor.

26 GÜNLÜK YÜK

Kasım 2014 itibariyle olan verilerine göre Türkiye’nin uluslararası net yatırım pozisyonu 438 milyar dolar. Yani Merkez Bankası, hükümet, bankalar, reel sektör ve biz vatandaşların toplam 234.8 milyar dolarlık varlığı varken 672.9 milyar dolar borcu bulunuyor. Türkiye’nin finansal yükümlülükleri alacaklarından fazla. Bu yükümlülük de dolar kurundaki yükseliş ve inişe duyarlı. Son haftalardaki faiz tartışmasıyla 16 Ocak’ta 2.3044 lira seviyelerinde olan dolar 2.5070 lira olan tarihi zirvesini gördü. Peki bu 26 günde yaşanan yüzde 8.8’i bulan dolardaki değerlenme tüm Türkiye’de her bir ferdi kapsayan dolar yükümlülüğünü neye yükseltti? Tam 38.5 milyar dolara. 26 gün öncesine göre 438 milyar dolarlık açık pozisyon artık 38.5 milyar dolar daha fazla.

YÜK NASIL DAĞILIYOR

Hürriyet'in haberine göre, Merkez Bankası uluslararası net yatırım pozisyonunu belirlerken Türkiye’yi dört kısıma ayırıyor. Merkez Bankası, Bankalar, Genel Hükümet ve Diğer Sektörler. Diğer sektörler ise sigorta şirketleri gibi bankacılık dışı sigorta şirketleri, reel sektör, ticari birlik gibi kâr amaçlı çalışmayan kuruluşlar ve gerçek kişilerden oluşan hane halkı. Bu dört ana grubun yükümlülüklerine yakından bakalım.

1) Merkez Bankası: 133.4 milyar dolarlık rezervine karşılık olarak sadece 2.6 milyar dolarlık yükümlülüğü var. Merkez Bankası’nın açık pozisyonu yok.
2) Bankalar: Kamu ve özel bankaları içeriyor. 27.2 milyar dolar varlığı ya da alacağı olan bankaların 197.9 milyar dolar borcu yani yükümlülüğü bulunuyor. Bu bankaların açık pozisyonda olduğuna işaret ediyor. Ve dolar kurundaki artış bankalara 15 milyar dolarlık ek yük getirdi.
3) Kamu: Merkezi yönetim, yerel yönetim ve hükümet tarafından yönetilen sosyal güvenlik kurumlarını kapsıyor. Hükümetin 1.3 milyar dolarlık varlığına karşın 121.3 milyar dolarlık yükümlülüğü var. Bu hükümetin açık pozisyonunun bulunduğunu ve kurdaki artışın 10.5 milyar dolarlık ek yük getirdiğini gösteriyor.
4) Vatandaş ve reel sektör: Bankacılık dışı finansal kuruluşlar, reel sektör, kar amaçlı olmayan kuruluşlar ve hanehalkları bu grupta. Bu grubun 29.2 milyar dolarlık alacağına karşılık 176.7 milyar dolarlık borcu bulunuyor. Yani dolar açık pozisyonu mevcut. Bu grubun kurdan zararı ise 13 milyar dolar.

ENFLASYONA ETKİ EDECEK

Doların enflasyona etkisi de bulunuyor. Ki bunu son iki günde yapılan benzin ve motorin zamlarından da görebiliyoruz. Petrol fiyatları ne kadar düşse de dolardaki yükseliş nedeniyle maliyet artıyor ve benzin ile motorin fiyatlarına zam geliyor. Bunun dışında yurtdışından ithal edilen tüm malların fiyatı da artıyor. Cep telefonu, bilgisayar gibi ithal ürünler artık daha yüksek fiyata satılıyor. Bu da şubat ayı enflasyonuna etki edecek.

SIKINTIYA GİREBİLİR

TÜRKİYE geçen yıl 176.7 milyar dolarlık ara malı ithalatı yaptı. Bu ithalat üretimde kullanıldı. Sanayici ve ihracatçı ara malını dolarla ithal ediyor ancak satış Euro ve dolar üzerinden gerçekleştirildi. Nitekim Türkiye’nin 2014’teki 157.7 milyar dolarlık ithalatının 74.7 milyar doları dolar üzerinden, 70 milyar doları da Euro üzerinden yapıldı.

26 gün sonra Türkiye şokta!12 Şub 2015 10:31 Samanyolu Haber
Merkez Bankası, kamu, bankalar, reel sektör ve vatandaşın toplam 234.8 milyar dolarlık varlığı, 672.9 milyar dolar da borcu var. Yani ülke olarak 438 milyar dolarlık açığımız var. Dolar kuru faiz tartışmalarıyla 26 günde yüzde 8.8 değer kazanınca borcumuza 38.5 milyar dolar daha eklendi. 26 gün sonra Türkiye şokta!

16 Ocak’ta başlayan faiz tartışmalarından bu yana dolar kuru yüzde 8.8 değer kazandı ve 2.3044 lira seviyelerinden 2.5070 liraya kadar yükseldi. Bu tüm Türkiye’deki sanayiciden bankacıya, hükümetten vatandaşa herkesin dolar yükümlülüğünün 38.5 milyar dolar artmasına neden oldu. Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP), bir ekonomideki herkesin bankalar, devlet, vatandaşlar, reel sektör finansal alacakları ile borçlarının stok değişimini gösteriyor. Bu alacak ile borç arasındaki fark ise uluslararası net yatırım pozisyonu olarak adlandırılıyor. Başka bir değişle net uluslararası yatırım pozisyonu, Türkiye’nin yurtdışından alacaklarıyla, Türkiye’nin yurtdışına borçlarının farkını gösteriyor. Net UYP pozisyonunun negatif olması ülkenin borçlarının alacaklarından fazla olduğunu ortaya koyuyor.

26 GÜNLÜK YÜK

Kasım 2014 itibariyle olan verilerine göre Türkiye’nin uluslararası net yatırım pozisyonu 438 milyar dolar. Yani Merkez Bankası, hükümet, bankalar, reel sektör ve biz vatandaşların toplam 234.8 milyar dolarlık varlığı varken 672.9 milyar dolar borcu bulunuyor. Türkiye’nin finansal yükümlülükleri alacaklarından fazla. Bu yükümlülük de dolar kurundaki yükseliş ve inişe duyarlı. Son haftalardaki faiz tartışmasıyla 16 Ocak’ta 2.3044 lira seviyelerinde olan dolar 2.5070 lira olan tarihi zirvesini gördü. Peki bu 26 günde yaşanan yüzde 8.8’i bulan dolardaki değerlenme tüm Türkiye’de her bir ferdi kapsayan dolar yükümlülüğünü neye yükseltti? Tam 38.5 milyar dolara. 26 gün öncesine göre 438 milyar dolarlık açık pozisyon artık 38.5 milyar dolar daha fazla.

YÜK NASIL DAĞILIYOR

Hürriyet'in haberine göre, Merkez Bankası uluslararası net yatırım pozisyonunu belirlerken Türkiye’yi dört kısıma ayırıyor. Merkez Bankası, Bankalar, Genel Hükümet ve Diğer Sektörler. Diğer sektörler ise sigorta şirketleri gibi bankacılık dışı sigorta şirketleri, reel sektör, ticari birlik gibi kâr amaçlı çalışmayan kuruluşlar ve gerçek kişilerden oluşan hane halkı. Bu dört ana grubun yükümlülüklerine yakından bakalım.

1) Merkez Bankası: 133.4 milyar dolarlık rezervine karşılık olarak sadece 2.6 milyar dolarlık yükümlülüğü var. Merkez Bankası’nın açık pozisyonu yok.
2) Bankalar: Kamu ve özel bankaları içeriyor. 27.2 milyar dolar varlığı ya da alacağı olan bankaların 197.9 milyar dolar borcu yani yükümlülüğü bulunuyor. Bu bankaların açık pozisyonda olduğuna işaret ediyor. Ve dolar kurundaki artış bankalara 15 milyar dolarlık ek yük getirdi.
3) Kamu: Merkezi yönetim, yerel yönetim ve hükümet tarafından yönetilen sosyal güvenlik kurumlarını kapsıyor. Hükümetin 1.3 milyar dolarlık varlığına karşın 121.3 milyar dolarlık yükümlülüğü var. Bu hükümetin açık pozisyonunun bulunduğunu ve kurdaki artışın 10.5 milyar dolarlık ek yük getirdiğini gösteriyor.
4) Vatandaş ve reel sektör: Bankacılık dışı finansal kuruluşlar, reel sektör, kar amaçlı olmayan kuruluşlar ve hanehalkları bu grupta. Bu grubun 29.2 milyar dolarlık alacağına karşılık 176.7 milyar dolarlık borcu bulunuyor. Yani dolar açık pozisyonu mevcut. Bu grubun kurdan zararı ise 13 milyar dolar.

ENFLASYONA ETKİ EDECEK

Doların enflasyona etkisi de bulunuyor. Ki bunu son iki günde yapılan benzin ve motorin zamlarından da görebiliyoruz. Petrol fiyatları ne kadar düşse de dolardaki yükseliş nedeniyle maliyet artıyor ve benzin ile motorin fiyatlarına zam geliyor. Bunun dışında yurtdışından ithal edilen tüm malların fiyatı da artıyor. Cep telefonu, bilgisayar gibi ithal ürünler artık daha yüksek fiyata satılıyor. Bu da şubat ayı enflasyonuna etki edecek.

SIKINTIYA GİREBİLİR

TÜRKİYE geçen yıl 176.7 milyar dolarlık ara malı ithalatı yaptı. Bu ithalat üretimde kullanıldı. Sanayici ve ihracatçı ara malını dolarla ithal ediyor ancak satış Euro ve dolar üzerinden gerçekleştirildi. Nitekim Türkiye’nin 2014’teki 157.7 milyar dolarlık ithalatının 74.7 milyar doları dolar üzerinden, 70 milyar doları da Euro üzerinden yapıldı.

KUR FATURASI

BANKALARA: 15 milyar dolar
DEVLETE: 10.5 milyar dolar
VATANDAŞ+SANAYİCİYE: 13 milyar dolar
TOPLAM: 38.5 milyar dolar


41167755_12022015.jpg
 
Üst