Bu darbeleri kim yaptı? Başbuğ yanıtlasın!

Dergaz

Profesör
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
1,685
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Ne fark eder ki
Ülkemizin Genelkurmay Başkanı, sırtına savaş üniformasını geçirmiş, yanında kuvvet komutanları, “Siz anlarsınız niçin burada konuşuyorum” dediği savaş gemisinin güvertesinde, zaman zaman sitemkâr, zaman zaman sert bir dille, etrafa talimatlar yağdırıyor.
Edepli akademisyen nasıl olmalıdır...
Medya ne yazmalıdır...
Savcılar nasıl davranmalıdır...
Siyasetçinin sınırı ne olmalıdır ve hangi yasaları çıkarmalıdır...
Bir Genelkurmay Başkanı’nın işi midir bunları belirlemek ve kimin nasıl davranacağını vazetmek?
İlker Başbuğ Paşa, “konuşmaları”nda sürekli aynı noktanın altını çiziyor... Belli bir kesim medyanın, “TSK’ya karşı örgütlü asimetrik psikolojik savaş yürüttüğünü” ileri sürüyor.
Darbeleri eleştirmek, ordu içinde yuvalanmış “suç örgütleri”nin açığa çıkarılmasını istemek, müzedeki çocukları havaya uçurmayı düşünecek kadar gözünü karartmış müntesipleri faş etmek, kendi komutanına suikast tertipleyen cunta bakıyesinin ayıklanmasını istemek “TSK’ya karşı psikolojik savaş” yürütmek midir?
Medya bunları yazmasın mı?
Yargı bu oluşumların üzerine gitmesin mi?
Edepsiz akademisyenler bu konuları tartışmasın mı?
Siyaset kurumu gerekli yasaları çıkarmasın mı?
Başbuğ, “diğerleri”nden farklı bir komutan olabilir... Hayatı “hukuk dışına” çıkmaya meyyal kişi ve grupları raptetmekle geçmiştir... Hukuk dışı oluşumlara izin vermemiştir... Darbe ve muhtıra gibi fena işlere tevessül etmemiştir.
Hepsi mümkün...
Fakat böyle olması “realite”yi değiştirmiyor.
Maalesef ordumuz, zaman zaman hukuk dışı işlere yelteniyor.
Bunu geçmişte çok yaşadık.
Hadi, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat tarihleriyle anılan resmi ve “olmuş” darbeleri bir kenara bırakalım... Bunun olmamışları, yani “olmasına ramak kalmış”ları, olmuşlarının neredeyse üç katı...
Fahrettin Altay Paşa’nın, 1938’deki aculluğunu nasıl değerlendireceğiz?
Başvekil Celal Bayar direnseydi, Mareşal Fevzi Çakmak cuntacıların kolpasına karşılık verseydi, Ali Fethi Okyar anglosakson terbiyeyi bir kenara bırakıp “Yemişim dengesini... Atatürk beni işaret etti arkadaş” diye tuttursaydı ne olacaktı?
Muhtemelen kan dökülecek, böylece ilk “bütünsel” resmi darbemize 1938 yılında kavuşmuş olacaktık.
Peki, 1950 yılında, iktidarı seçim kazanmış DP’ye teslim etmeye yanaşmayan ve İsmet Paşa’ya darbe teklifi götüren komutanların tutumu?
Bunu nasıl yorumlayacağız?
Samet Kuşçu olayını, 14’lerin tasfiyesini, “Türk Silahlı Kuvvetler Birliği” hareketini, Talat Aydemir’in nafile denemelerini, Madanoğlu cuntasını, Cemal Tural’ın erken aculluğunu, Muhsin Batur’un niyet aşamasının ötesine geçmiş girişimlerini, Namık Kemal Ersun’un direkten dönen yoklamalarını, Özal’a karşı kurulan cuntaları...
Bunları nereye koyacağız?
Hadi bırakalım geçmiş müktesebatı... “Bu ülkede bir daha darbe olmaz, bu kelimeyi sözlüğümüzden çıkaralım artık” sözünün sıkça telaffuz edildiği 2000’li yıllarda bile dört adet “çok ciddi darbe tehlikesi” atlatmışız...
Kafes Eylem Planı’nın tarihi ise, Mayıs 2009...
Demek ki oluyormuş...
Demek ki, kamuoyunu bu tür “oluşumlara” karşı dikkatli olmaya çağırmak, “TSK’ya karşı örgütlü asimetrik psikolojik savaş yürütmek” değilmiş...


kaynak
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bence bu ülkede sorun ne İlker Başbuğ'dur, ne danıştay, ve ne de Yargıtay'dır. Sorun bizatihi bu kokuşmuş düzene ram omuş ve endeksli kafa yetiştiren sistemdir. B u sistem değişmediği sürece bu tartışmalrın sonu da gelmez. Her şeyden önce bu hakikati bilmek lazım diye düşünüyorum.
Çünkü, bataklık kurutulmadıkça s,v,r,s,neklerle mücadelede başarılı olamazsınız !
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Darbeleri bilmem ama "Dabbe"yi Hasan KARACADAĞ yapmış. "Dabbe" Filminin ikincisi neredeyse vizyona girecekmiş.

"Darbe" ile "Dabbe" arasında ne fark var ki Ya Hu. r ile b 'yi değiştirdiniz mi Darbe'yi Dabbe'nin Yönetmeni Hasan Karacadağ'ın yaptığını şıppadanak buluveririz.

Kafanız karıştı değil mi!.. Benim ki de karıştı.. :)
 
Üst