Bu Ayrılıklar (Tefrika) Neden Oldu?

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Evet, bu önemli konuyla ilgili bakınız Şeyh Nazım Kıbrısî Hazretleri ciddi uyarılarda bulunuyor:

2- ...Cenab-ı Hak siz isyanda, tuğyanda devam ettiğiniz müddetçe sizi cezalandırmadan bırakmayacaktır.

Peygamber Efendimiz “Aman ya rabbi! Gökyüzünden azab indirip başka kavimleri yaktığın gibi bizi de yakma” dedi. “Öyle olsun” diye cevap geldi. “Lakin, azgınlıkları devam ederse ayaklarının altından sallamaya başlayacağım” buyurdu Rabbimiz. “Salladığım vakit de ayakta duracak ne bina kalır ne insan”. Peygamber Efendimiz “Aman Ya Rabbi! Onları ayaklarının altından gelecek azab ile de helak etme”. “Senin hatırına öyle olsun Ey Habibim, ancak onları fırka fırka yapacağım, birbirlerinin şiddetini ve hiddetini birbirlerinden çıkaracaklardır. Birbirlerine can düşmanı olacaklardır. Birbirlerini tüketeceklerdir”.

Bu mahkumiyettir. Bu müslümanlar akıllarını başlarına alıp Allah’ın kitabına dönmedikleri takdirde onlar da tükeneceklerdir. Kafire bir gazap inerse, bu gafil müslümanlara yedi kat gazab inecektir. Dikkat ediniz, bizden söylemesi...Söyleyene değil, söyletene bak!.
.

28 Nisan 2006 (Cuma Hutbesinden)

(http://www.seyhnazim.org/sohbets/gafil.htm)

(Öbür başlık bu önemli konuyu gözden düşürdü.. O yüzden ayrıyeten açıyorum..)
 

yarımelma

Üye
Katılım
11 Ara 2006
Mesajlar
59
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
zaten hangi konuda birlik olabiliyoruz ki.Aklımızı ödünç vermişiz birilerine hep duygularımızla yada akıldan sonra geri kalan ne varsa onunla hareket ediyoruz.
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
hirahos abi zannediyorum kitaba dönmekten kasıt peygamberlerin kuranda geçen teslim oldum alemlerin rabbine dediği sözdedir e nasıl olacak teslim olmuyorum diyen mi var işte teslim olmanın usulunu şerh eden bir lider lazım gelirki müslümanların imandan sonra ilk görevlerindendir bu seçenek
burada ki incelik ise bu liderin geliş zeminini hazırlamak bizim yükümlülüğümüz
hz ömer ra;ahirate irtihalinin hemen öncesinde çoğunluğu aşereyi mübeşşereden olan altı kişiyi çağırır ve onlara bir eve kapanmalarını ve üç gün içinde halifeyi belirlemelerini söyler bu arada halid bin velid ra na üç yüz kişilik bir ordu hazırlamasını söyler bunlar altı kişinin kapandığı evi koruyacak ve üç gün sonra yeni halife belirlenmezse bu altı kişinin kelleleri kesecek....
önemine binaen belirttiğim bu olayın benzeri güzel efendimizin sav ölümünden sonrada yaşanmış pazartesi ölen efendimiz üç gün sonra gömülebilmiştir
işte örnek nesil ve islamdan anladığı
tefrika bir zulumdür ufkunu ileriye taşımayanların boynunda asılı kalacak kıyamete kadar
selamun aleyküm
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Fikrî Gruplaşma Büyük Bir Fitnedir

Bazı hadislerden Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in ümmetin dikkatini çekmeye çalıştığı büyük fitnelerin dine zıt olan fikrî cereyanlar sebebiyle ortaya çıkacağı anlaşılmaktadır.

Burada "dine zıt" kaydını bilhassa tebarüz ettirmek isteriz. Zîra, gayesi Allah'ın rızasını tahsil, hedefi dine hizmet, sünneti ihya olan ve davranışlarında, düşüncelerinde Kur'an ve sünnetin düsturlarından ayrılmayan bir kısım dinî gruplaşmalar her devirde olagelmiştir ve olacaktır da. Hak mezhepler, hak tarikatlar bu söylediğimize misaldir. Birbirlerine hasmane tavır almadıkları, hayırda yarışma vasfını kaybetmedikleri müddetçe bu çeşit gruplaşmaların Kur'an ve sünnetin ruhuna aykırı olmayıp, bilakis muvafık düştüğünü belirterek mevzumuzla alâkalı hadisi kaydediyoruz:

Hz. Peygamber şöyle buyurur:

"Fitne insanların kalbine hasır misali çöp çöp konur. Hangi kalbte, bundan içirilirse onda siyah bir nokta hasıl olur, hangi kalp de bunu reddederse onda da beyaz bir leke hasıl olur. Böylece (cemiyetin fertleri) iki gruba ayrılır. Bir grubun kalbi düz (ve parlak) bir taş gibi beyazdır. Bunlara arz ve semavat baki kaldıkça fitne zarar vermez. Diğer grubun kalbi siyahtır, bulanıktır, tıpkı (ateşte) kararmış tencere gibidir. Ne iyiyi iyi, ne kötüyü kötü kabul eder (cemiyetin hiçbir mânevî değerlerini tanımaz). Hevayı nefsinden kendisine ne telkin edilirse onu bilir..."

Burada, belli bir fikir sistemi, belli bir görüşe şartlanan insanların tasvir edildiği pek açıktır. Zîra batıl gruplaşmalara dahil olan kimseler için, kendi sistemlerinin, kendi teşkilatlarının iyi dediği dışında iyi, kötü dediği dışında kötü mevcut değildir. Veya bunun dışında bir değer kabul etme hürriyetine sahip değildirler.

Hadisteki "hevayı nefsinden ne telkin edilirse" cümlesini, "teşkilattan (tavandan, ileri gelenlerden) ne telkin edilirse" şeklinde anlamamıza hiçbir mani yoktur. Çünkü, İlahî ölçülerle değerlendirilmeyen ve ona zıt düşen her şey "heva"dır, bu kimden gelirse gelsin farketmez. Hatta Kur'an-ı Kerim'de böylelerinin "hevasını ilahlaştırmakla" itham edildiğini görürüz

(Kaynak: İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/452)
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
"Bam teline basmak" diye bir tabir vardır..

Ya da "yumuşak karnına dokunmak"..

Bakıyorum sayfa sayfa, mesaj mesaj uzayan onlarca başlıkta insanlar hiddet ve şiddet ile birbirlerine yüklenip duruyorlar.. (Öyle olmayanlarını tenzih ederim)

Fakat hepsinin sebebini açıklayan bu başlığa ilgi yok.. Çünkü bu başlık kimse görmek istemese de bam teline dokunuyor.. Çünkü bu başlık meselelerin yumuşak karnına temas ediyor..

Ashab Efendilerimiz, bir kelam duyduklarında evvela kendileri üzerinde düşünürler; duyduklarını kendilerine tatbik ederler yani mutlaka yaşarlar; sonra gerekirse başkalarını bildikleri gibi sakındırırlarmış..

Biz ise hiç üzerimize alınmıyoruz.. Denilenleri kendi dışlımızdakiler içindir deyip kulak ardı ediyoruz.. Ya da elimiz hep birilerini işaret etmekle meşgul.. Parmağımızı kendimize çeviremiyoruz..

Velinin biri kendini ziyarete gelenlere demiş:

"Hoş gelip hoş gidersiniz inşallah da hep bana geliyorsunuz.. Biraz da kendinize gelin!"

Halbuki Allah ve Resulü bizi Tefrikadan (bölünüp parçalanmadan) yasaklamış, sakındırmıştır..

Tefrika edenlerin Ehl-i Nar olacağını, doğrudan kurtulamayacaklarını bildirmiştir..

Bu kadar önemli bir konu..

Bu konuya ilgisizliği ise manidar buluyorum..
 

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
“ Biliniz ki Allah, kendi yolunda birbirine kenetlenmiş bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.”

(Saf-4)
 
Üst