Boynuna taktığın yahudi madalyasını iade et!!

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
11437.jpg





Kılıçdaroğlu: Erdoğan'a Gazze'ye Gideceğim Dedin Neden Hala Gitmedin? - Yeni Dönem




Chp lideri Başbakan Erdoğana:


- Gazzeye gideceğim dedin, gidemedin, hala neden gitmiyorsun?


diye soruyor.


HAKLI.


- Boynundaki yahudi madalyasını iade et! diyor.


HAKLI.


Başbakan o yahudi ödülü iade etmediği sürece;


İsrail terör örgütüyle bütün diplomatik ilişkiler kesilmediği sürece;


İsrail terör örgütüyle bütün ekonomik ilişkiler kesilmediği sürece;


Başbakanın ve akp iktidarının sözlerinin hiç bir önemi yoktur, yaptırımı da olamaz.


İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜ LAFTAN ANLAMAZ, YAPTIRIMDAN ANLAR, EKONOMİK AMBARGODAN ANLAR!
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Dogru söze ne denir.
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Kendinle çelişme ahmet efendi. http://www.ihvanforum.org/showthrea...sı-Büyük-Nefret-Topladı&p=1455411#post1455411

burda verdiğin cevaba göre kılıçtaroğlu da, bunu paylaşan da, bu söze doğru diyende haşhaşilerden hiçbir farkı yoktur.

Ümmet neyle uğraşıyor, sizin derdiniz ne ! Allah sizi ıslah etsin ne diyim.

Kendimle çelişen hiçbirşey yok dadaş. O madalyayı basın önünde iade etsin veya çöpe atsın. ilişkileri tamamen kessin. Bunlar makul istekler. Dogru kimden gelirse dogrudur.
Alıntı yaptıgın konuda adam filistinde kan akarken filistin üzerinden dalga geçmiş. Yine söylüyorum bunlar insan degil.
Kılıçtaroglu da insan degil. Ben ona degil söylediklerine dogru dedim.
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Gazzeye gidicem dedi gitmedi. Şimdi adama oy veriyoruz diye eleştirmeyelim mi?
 

DADAS

Yeni
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
1,651
Tepkime puanı
76
Puanları
0


Kendimle çelişen hiçbirşey yok dadaş. O madalyayı basın önünde iade etsin veya çöpe atsın. ilişkileri tamamen kessin. Bunlar makul istekler. Dogru kimden gelirse dogrudur.
Alıntı yaptıgın konuda adam filistinde kan akarken filistin üzerinden dalga geçmiş. Yine söylüyorum bunlar insan degil.
K.oglu da insan degil. Ben ona degil söylediklerine dogru dedim.

İhsan Yılmazın söyledikleriyle kılıçtaroğlunun söyledikleri arasında hiçbir fark yok. Bİ şekilde İsraili haklı, Erdoğan'ı haksız göstermeye çalışıyorlar. Bunu anlayamıyorsanız pes doğrusu.

Ayrıca bu konuda http://www.ihvanforum.org/showthrea...inin-yakıtı-Türkiye-den&p=1455423#post1455423 olayın yalan olduğunu Muhabad delilleriyle göstermiş. Daha niye bu inat, bu iftira.

Biz Erdoğan'a ödül vermedik



Sayın Erdoğan'ın şahsına ödül vermedik, kendisine verilen plaket ''Cesaret'in Takdiri'' adı ile bilinen ve 2. Dünya savaşındaki soykırımdan Avrupa'daki Yahudileri kurtarmış olan Türk Diplomatların anısınaatfen kendisine takdim edilmiştir diyen Caroll Nuriel, "yani Biz bu takdir plaketini kendisine teslim ettik ama bu plaket aslında bugün hayatta olmayan Türk Diplomatların anısına verilmiştir." sözleriyle ödül konusuna açıklık getirdi.
(Onur Ödülü verilen Türk diplomatlarının isimleri: Necdet Kent, Behiç Erkin, Firuzan Selçuk, Cemal Özkaya, Saffet Arıkan, Pertev Şevki Kantemir, Abdülhalat Birden, Kudret Erbey, Galip Evren, Fuat Aktan, Ragıp Rauf Arman, Bedii Arbel, Mehmet Fuat Carim, Cevdet Dülger, Fikret Şefik Özdoğancı, Namık Kemal Yolga, İrfan Sabit Akça, Selahattin Ülkümen, Burhan Işık)
Rafael Sadi
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Biz seçip başımıza getirdigimiz birinden birşeyler bekleyebiliriz. Hem filistinin hamisiyim diyip, en zor gününde de yüksek tondan konuşmayla, kınamayla durumu toparlamaya çalışırsa, kusura bakma bize de bazı şeyleri gözden geçirme hakkı dogar.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0


Kendimle çelişen hiçbirşey yok dadaş. O madalyayı basın önünde iade etsin veya çöpe atsın. ilişkileri tamamen kessin. Bunlar makul istekler. Dogru kimden gelirse dogrudur.
Alıntı yaptıgın konuda adam filistinde kan akarken filistin üzerinden dalga geçmiş. Yine söylüyorum bunlar insan degil.
Kılıçtaroglu da insan degil. Ben ona degil söylediklerine dogru dedim.

tamamen katılıyoruz. tayyip bey, yanına gazzeli kardeşleerimizi alıp, basın toplantısında madalyayı/plaketi çöpe atmalıdır.

not: çöp tenekesi için para toplayabiliriz.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Biz seçip başımıza getirdigimiz birinden birşeyler bekleyebiliriz. Hem filistinin hamisiyim diyip, en zor gününde de yüksek tondan konuşmayla, kınamayla durumu toparlamaya çalışırsa, kusura bakma bize de bazı şeyleri gözden geçirme hakkı dogar.

Aynen sana katılıyorum.Adamlar yapacaz diyorlar yapıyorlar biz neden yapmıyoruz
 

zulk@rneyn

Profesör
Katılım
5 Eki 2011
Mesajlar
1,164
Tepkime puanı
34
Puanları
48
Ümmet neyle uğraşıyor, sizin derdiniz ne ! Allah sizi ıslah etsin ne diyim.



doğru söz. ...

nasıl olurda bu durumdda bile siyaset yapılır anlaşılmaz.
fırsatı vurdunuz vurun hükümete.

şunu söylemeniz lazım.
ümmed içinde filistinin yanında olan tek ses biziz.
ve bizim liderimiz...
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
İsrail siyonizmi başka yahudi başkadır. Bu iki şeyi birbirinden ayırmak zorundayız. Dünya'da İsrail'in Devlet politikasını yanlış bulan birçok yahudi kuruluşu vardır. İsrail'in nükleer programını deşifre eden ve müebbet hapse çarptırılan bilim adamının da bir yahudi olduğunu bilmekte fayda var.

Bugün İsrail din perspektifinden bakarak ırkçı bir politika izliyor. Aynı perspektiften bakarsak ne farkımız kalır? Yarın bu güç bizim elimize geçince aynı şekilde yahudi bebekleri öldürülse bu sefer de biz mi susacağız?

Bizim problemimiz meseleye her daim din açısından yaklaşmak olmuştur. Oysa mesele insanlıktır. İnsanlık açısından ele alınıp, insanlık davası gibi sunamadığımız için kimse yanımızda durmuyor.

Açtığımız her pankartta İSLAM, BEDDUA, KAHAR, MÜSLÜMAN terimleri olduğu müddetçe kendi kendimize yürür, kendi kendimizle avunuruz. Bugün tek bir solcu yanımızda yer almıyorsa bunun tek sebebi budur.

Bunun böyle olduğunu hemen ıspatlayalım. Konunun sağlamasını yapalım bakalım ne çıkacak? Buyrun;

Muhal farz; Yahudiler güçsüz ve başka bir devlet onları eziyor. Muhal farz dedik ya; ve bu zulüme dünyada ki bütün yahudiler din perspektifinden yaklaşsa. Açtıkları her pankartta museviliğin ana terimlerini yazsalar. Mesela; YAHVE SİZİ KAHREYLESİN - TEVRAT MÜJDELİYOR Kİ MUTLAKA SİZİN SONUNUZ GELECEK - TAŞIN ARKASINA DA GİZLENSENİZ KÖKÜNÜZÜ KAZIYACAĞIZ DİYOR MUSA - EY YAHVE BUNLARI KAHHAR SIFATINLA KAHRU PERİŞAN EYLE - gibi sloganlar ve pankartlar açsalar ne olurdu? Destek verir miydik? Gönülsüz gönülsüz dilimizin ucuyla destek olurduk değil mi? Peki niçin böyle yabancı yabancı sahip çıkardık? Çünki aynı kafaya sahip oldukları için. Yani al birini vur öbürüne, derdik değil mi?

İşte bugün olan da budur. Ötesini aramayın. Hele ki İSLAMOFOBİ gibi bir imajdan sonra hiç bunun ötesi aranmaz. Biz Filistin davasını DİN DAVASI haline getirdiğimiz gün kaybettik. Ve üstelik anlamsızca bunu dünyanın anlamasını umuyoruz. Şeriat ve İslam davası haline getirilen bir meselede başka dinlere mensup insanlardan destek ummak kadar komik bir şey olabilir mi? Hangi ortak paydada birleşebilirsin ki?

Mecburuz. Ortak paydamız insan olmaktır. O halde bu dava kıyısıyla köşesiyle koca bir insanlık davası haline getirilmelidir. Eskiden Filistin davası böyleydi. Bunu kim evirip çevirdiyse artık? Zamanla bu dava din kılıfına sıkıştırıldı.

Öğreneceğiz. Öğrenmek zorundayız. Davamız şeriat davası olmaktan çıkmalı ve adalet davası olmalıdır. Kuran'ın ana teması şeriat değil ADALETTİR. Biz bunu unuttuk ve bu manayı kaybettiğimiz günden beri başımızdan bela eksilmedi..

Bir dinin/inancın en etkili propagandası o din mensubunun adil duruşudur. Ahlak-i duruşudur. Diğer insanlara yaklaşım tarzıdır. Bu yaklaşım, ortak payda olan insanlık değeri üzerinden olur. Tasavvuf bu konuda ki rüşdünü ıspatlamıştır. Biz ne yapıyoruz? Elimize Kuran'ı alıp havaya kaldırmakla, Allahuekber naraları atmakla işi hallettiğimizi sanıyoruz. Bütün bu davranış bozuklukları, ideolojik bir duruşun ve algının yansımasıdır. Almanların ''heil Hitler'' demeleri, komünistlerin ''yaşasın devrim'' demeleri neyse, ideolojik düşünen müslümanın ''Allahu ekber'' demesi de aynı kapıya çıkar.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com

İsrail siyonizmi başka yahudi başkadır. Bu iki şeyi birbirinden ayırmak zorundayız. Dünya'da İsrail'in Devlet politikasını yanlış bulan birçok yahudi kuruluşu vardır. İsrail'in nükleer programını deşifre eden ve müebbet hapse çarptırılan bilim adamının da bir yahudi olduğunu bilmekte fayda var..

Usta iyi güzel hoş yazıyorsun da peki bu ödülLERİ verenlerin israilin aleyhine tek bir çalışması, eylemi vs. var mı?

(ödülleri diyorum, başbakanın iki ödülü var yahudi kuruluşlarından, 2004 yılında Amerikan Yahudi Kongresi'nden (AJC) ve 2005'te de İftira ve İnkarla Mücadele Birliği'nden (ADL) iki "Cesaret Ödülü" alan Başbakan Erdoğan'dan, bir an önce bu ödülleri iade etmesini bekleniyor. Erdoğan, ADL'nin'Üstün Cesaret Ödülü'nü alan ilk ve tek Müslüman. Ve 104 yıllık tarihte 11. kişi.)

Elbette israilin aleyhine olan yahudiler var bunu biliyoruz ama bu ödülleri verenler onlar değiller. Bilhassa da AJC denen kuruluş tamanen israil devletinin lehine olan bir kuruluş.

Siz bana bu kuruluşun israilin gazze katliamlarını kınadığını gösterebilir misiniz?

Ben görmedim, duymadım.

Bu sebeple de bu ödül iade edilmelidir.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Cesaret ödüllerini iade etme zamanı!


Halk, Başbakan Erdoğan'dan ADL ve AJC Yahudi örgütlerinden aldığı ödülleri iade etmesini bekliyor.


BM'nin İsrail lehine hazırladığı Mavi Marmara raporu ve Türkiye'nin İsrail'e karşı aldığı yaptırım kararı, akıllara Başbakan Erdoğan'ın ABD'deki önemli iki Siyonist lobi kuruluşu olan Yahudi örgütlerinden aldığı ödülleri iade edip etmeyeceği sorusunu getirdi. 2004 yılında Amerikan Yahudi Kongresi'nden (AJC) ve 2005'te de İftira ve İnkarla Mücadele Birliği'nden (ADL) iki "Cesaret Ödülü" alan Başbakan Erdoğan'dan, bir an önce bu ödülleri iade etmesini bekleniyor. Erdoğan, ADL'nin'Üstün Cesaret Ödülü'nü alan ilk ve tek Müslüman. Ve 104 yıllık tarihte 11. kişi.


AJC ödülü


Başbakan Erdoğan, çok tartışılan bu ödülü 26-30 Ocak 2004 tarihinde yaptığı Amerika ziyaretinde aldı. Dört günlük bir programa katılan Erdoğan, ziyaretinin ilk gününde HSBC Bank'ın New York'taki merkezinde ABD kongresi ve senatosunda oldukça etkin Yahudi lobisi kuruluşlarından Amerikan Yahudi Kongresi'nden (AJC) "Cesaret Ödülü" aldı. Aynı mekânda Erdoğan'ın onuruna yemek verildi.


Ödül töreninde bir konuşma yapan Erdoğan, "Türkiye ve İsrail arasında her zaman varolan dostluk, karşılıklı anlayış ve güven temelindeki ilişkilerin son dönemde kazandığı ivmenin altını memnuniyetle çizmek isterim" ifadesini kullanmıştı.


ADL ödülü


Başbakan Erdoğan, ikinci cesaret ödülünü Anti-Defamation League yani İftira ve İnkarla Mücadele Birliği'nden (ADL) aldı. 10 Haziran 2005'te New York'ta Yahudi Örgütü ADL'nin verdiği Üstün Cesaret Ödülü'nü Abraham Foxman'ın elinden alan Erdoğan, bu ödülü alan 11'nci kişi oldu. 'Üstün Cesaret Madalyası'nın bir diğer özelliği de, Yahudilerin dışında ilk kez bir başka dinden kişiye özellikle de Müslüman ve Türk bir kişiye verilmesi. Çok önemli bir detay ise, bu ödülün İsrail devletinin 1948 yılında kurulmasını sağlayan ABD ve İngiliz devlet adamlarına bile verilmemiş olması.


Niye verilmişti?


Peki Erdoğan'a bu iki ödül niye verilmişti? Yazılı bir soru önergesine cevap veren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, veriliş nedenlerini şöyle açıklamıştı:


"Courage to Care' ödülü, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin hayatlarını kurtaran Avrupa'nın çeşitli şehirlerinde görevli diplomatlarımız anısına, Anti-Defamation League (ADL) tarafından Haziran 2005'te verilen bir şükran ödülüdür.


'Profiles in Courage' ödülü ise Ocak 2004'te American Jewish Congress (AJC) tarafından, ülkemizin demokratik değerine bağlılığı ve teröre karşı cesur mücadelesi nedeniyle verilmiştir. Nitekim ödül töreni Kasım 2003'te İstanbul'da yabancı bir banka şubesine ve iki sinagoga yapılan saldırılardan kısa bir süre sonra düzenlenmiştir"


AJC ve ADL kimdir?


Amerikan Yahudi Komitesi, Amerika'nın en önde gelen ve etkin Yahudi lobilerinin başında geliyor. Amerika'da 33 merkezi bulunan AJC, özellikle İsrail'e hizmet eden ve edeceğine inanılan devlet adamlarına ödül veriyor. "American Jewish Congress" (AJC) adlı, WJC"ye bağlı. Theodore Herzl tarafından Dünya Musevilerini bir "ulusal yurda" kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan "World Jewish Congress" (WJC) İsrail devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatı Anti-Defamation League yani İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (ADL), 1913 yılında B'nai B'rith örgütü tarafından ABD'de kurulan bir Yahudi lobi örgütü. Kuruluş senedinde açıklanan gayeleri, "Yahudi toplumuna karşı yapılan karalamaları durdurmak, karalama sebeplerine ve inanışlarına itiraz etmek ve gerekiyorsa karalama eylemlerini kanun önüne getirmek". 2007 yılı yıllık bütçesi 50 milyon ABD doları olan derneğin ABD çapında 29, dünyada 3 temsilciliği var. Genel direktörlüğünü Abraham Foxman, yapıyor.


http://www.milligazete.com.tr/haber/Cesaret_odullerini_iade_etme_zamani/211226#.U8t1zuN_vJg




Görüldüğü üzere Erdoğanın İKİ ÖDÜLÜ VAR yahudilerden aldığı.
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Naziler yahudileri oldurdugunde turkiye o donem yahudileri sahiplenmis ve vatandaslik vererek korumustur .Basbakana verildigi soylenen bu madalyada bunun icindir art niyetlilere duyurulur..
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
24.05.2014 13:25

Musevi Kurumu yetkilisi Caroll Nuriell, ADL'nin Erdoğan'ın şahsına bir ödül vermediğini söyledi.Nuriel: 'Sayın Erdoğan'ın şahsına ödül vermedik, kendisine verilen plaket ''Cesaret'in Takdiri'' adı ile bilinen ve 2. Dünya savaşındaki soykırımdan Avrupa'daki Yahudileri kurtarmış olan Türk Diplomatların anısına atfen kendisine takdim edilmiştir'


Rafael Sadi'nin Odatv.Com'da yazdığı yazı:Soma'da gerçekleştirilen protesto gösterilerinde Erdoğan'ın bir vatandaşa söylediği öne sürülen "İsrail Dölü" ifadesi hakkında ne düşündüklerini öğrenmek için bir kaç gündür ADL Yönetimi ile temastayım.Ben de merak edip basında çıktığı kadarı ile adı da Cesaret Ödülü diye geçen ve aşağıdaki fotoğrafın ne olduğunu ADL Kudüs bürosu şefi Bayan Caroll Nuriel'e sordum.Bayan Nuriel, bir dakika müsade isteyerek bana bu ödülün tam hikayesini yazılı olarak iletti.


Sayın Erdoğan'ın şahsına ödül vermedik, kendisine verilen plaket ''Cesaret'in Takdiri'' adı ile bilinen ve 2. Dünya savaşındaki soykırımdan Avrupa'daki Yahudileri kurtarmış olan Türk Diplomatların anısına atfen kendisine takdim edilmiştir diyen Nuriel, "yani Biz bu takdir plaketini kendisine teslim ettik ama bu plaket aslında bugün hayatta olmayan Türk Diplomatların anısına verilmiştir." sözleriyle ödül konusuna açıklık getirdi.Sayın Erdoğan'da bu onur plaketini alırken Antisemitizm'in Türk kültüründe olmadığını ve kendilerine yabancı bir olgu olduğunun altını çizmiş ve Modern İsrail Devleti ile ülkesinin yakın dostane ilişkilerini örnek göstermişti. Bu ödül 10 Haziran 2005 günü New York'taki ADL genel merkezinde gerçekleştirilen törende gerçekleşmişti.

Kısaca Onur ödülü Sayın Erdoğan'ın şahsına değil hayat kurtaran Türk diplomatlarına verilmişti

.Bu arada Yahudi olduğum için Sayın Erdoğan'a cesaret Ödülü veren sizsiniz, o da bundan cesaret alıp istediğini söylüyor sizlere diye bana da takılıyorlar.


(Onur Ödülü verilen Türk diplomatlarının isimleri: Necdet Kent, Behiç Erkin, Firuzan Selçuk, Cemal Özkaya, Saffet Arıkan, Pertev Şevki Kantemir, Abdülhalat Birden, Kudret Erbey, Galip Evren, Fuat Aktan, Ragıp Rauf Arman, Bedii Arbel, Mehmet Fuat Carim, Cevdet Dülger, Fikret Şefik Özdoğancı, Namık Kemal Yolga, İrfan Sabit Akça, Selahattin Ülkümen, Burhan Işık)

Bu ödülü ilk alan Türk Erdoğan değildir, 1998 yılında Selahattin Ülkümen almıştır bu ödülü ilk Türk olarak.

İkinci dünya savaşında rodosta çalışan bir diplomat olan Selahattin Ülkümen pek çok yahudiyi Türkiye vatandaşı gibi göstererek hayatlarını kurtarmıştır.
 
Üst