Bizim Vakıflar N’olacak?

kemalali

Profesör
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Vakıflar Yasa Tasarısı’nın Meclis’te görüşülmesine devam ediliyor. İktidarın Avrupa Birliği üyeliği için sürekli taviz verdiği süreçte AB yetkililerinden “Biz Türkiye’yi üye olarak kabul etmiyoruz. Olsa olsa İmtiyazlı Ortak statüsü tanıyabiliriz” önerisi sürekli dillendiriliyor. Ancak AKP taviz vermeye devam ediyor.

Şimdi de yabancılar için “vakıflar” kanalıyla mal sahibi olmalarına imkan tanınırken tarihi bir hataya daha imza atılıyor. Osmanlı vakfılarının Yunanistan’daki yerleri üzerinden otobanlar geçirilmiş, Endülüs’te bırakın tarihin izlerini, neredeyse Müslümanlara bile vize uygulanır hale gelmişken, Türkiye yabancıların önünü açmaya devam ediyor.

Meclis’te kabul edilen maddelerle yabancıların Türkiye’de vakıf kurabilmelerine olanak sağlayan vakıflar yasasının, gelecekte Türkiye’nin bütünlüğünü bozacak neticelere yol açabileceği kaydediliyor. Öte yandan yabacıların ülkemizde mal-mülk edilmesinin sağlamasına tepkiler dile getirilirken daha önce İslam devletlerine ait yerlerdeki vakıfların durumunun ne olacağı da vatandaşlar tarafından yüksek sesle dile getiriliyor. Bugün İspanya olarak adlandırılan Endülüs’te İslam devletlerinin 711-1492 yılları arasında ve özellikle Yunanistan ve Balkanlarda da Osmanlı devletinin yüzyıllarca yönetimde olduğu vurgulanarak, buradaki vakıflar hakkında da benzer kararlar alınıp alınmayacağı tartışılıyor. Vakıflar yasasında yaptıkları değişikle yabancılara vakıf kurabilmenin ve mülk edinebilmelerinin yolunu açan AKP’ye, vatandaşlar Balkanlardaki tarihi mirasın ne olacağını soruyor.

Ya Endülüs vakıfları?

İslamiyet'in siyasi-askerî güç ve medeniyet bakımından Ortaçağ'da ulaştığı zirvenin göstergesi olan Endülüs’te, İslam devletlerinin zayıflamasıyla beraber yaklaşık bir yüzyıl boyunca üç milyon Müslüman, ya sürgün edildi, ya din değiştirmeye zorlanarak Hıristiyanlaştırıldı yahut da kılıçtan geçirildi. Bir mimari harikası olan saraylar yakılırken, kütüphaneler içlerindeki yüz binlerce kitapla yakılıp talan edildi. Bu yıkımdan geriye sadece Kurtuba (Cordoba) Ulu Camii (Şu an katedral olarak kullanılıyor) ile el-Kasr/Alcazar Sarayı, Medinettu`z-Zehra`nın kalıntıları, Gırnata(Granada) el-Hamra Sarayı ile Cennetu`l-Arif Sarayı kaldı.

Balkanlardaki izler hâlâ duruyor
Balkanlar'da ise Osmanlı dönemine ait şehir mimarisinin en güzel örnekleri bulunuyor. Bu çerçevede şehir merkezlerine cami-mescit, tekke-zaviye ve türbe gibi dini yapılar; han, bedesten, kervansaray, arasta ve çarşı gibi ticari yapılar; imaret, hamam, köprü, su kemeri, çeşme ve saat kulesi gibi sosyal yapılar; mektep, medrese ve kütüphane gibi eğitim merkezleri; kale, kule-ocak, burç ve tabyalar gibi askeri yapılar inşa edildi. Bu yapılardan en çok bilineni Neretva Nehri üzerinde Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566 yılında inşa edilen Mostar Köprüsü...

MÜSİAD: Bu yasadan devlet zararlı çıkar
Vakıflar yasasının çok stratejik bir konu olduğunu belirten MÜSİAD, kanunun çıkmadan önce kamuoyunda daha fazla tartışılması gerektiğini savunuyor. MÜSİAD, atılacak adımların “ülkemizde yarınlar için istenmeyen neticeler doğurabileceğini” vurgulayarak, kanun yasalaşmasının gelecek için mahzurlu olduğunu kaydediyor. MÜSİAD, “Yasa maddelerinde, vakıflara geçmişe yönelik mal edinme hakları verilmektedir. Bu durum ciddi mülkiyet sorunu oluşturacaktır. Bu yasadan devletimiz ve halkımız zararlı çıkacaktır” görüşünü dile getiriyor.

En çok tartışılan ve tepki gören 25’inci madde
Vakıflar Yasa Tasarısı'nın en çok tartışılan ve kabul edilen 25’inci maddesine göre vakıflar, vakıf senedinde yer almak kaydıyla, amaç ve faaliyetleri doğrultusunda, uluslararası faaliyet ve işbirliğinde bulunabilecek, yurt dışında şube ve temsilcilik açabilecek, üst kuruluş kurabilecek ve yurtdışında kurulan kuruluşlara üye olabilecek. Vakıflar, yurtiçi ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan, ayni ve nakdi bağış ve yardım alabilecek, yurtiçi veya yurtdışındaki benzer amaçlı vakıf ve derneklere ayni ve nakdi bağış ve yardımda bulunabilecek. Ancak, yurtdışı nakdi yardımlar, banka aracılığıyla alınabilecek. Amacını geliştirmeye yardımcı olmak veya gelir sağlamak amacıyla vakıflar, iktisadi işletme ve şirket kurabilecek, kurulmuş şirketlere ortak olabilecek.
spacer.gif

Milli Gazete
 

abdullah sinan

Paylaşımcı
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
382
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bosna 685 adet Osmanlı mimarisi varış bunlardan sadece 12 tanesi kullanılır haldeymiş... Sen Türkiye de kilise onaracağına git Bosna da ki mimarilerine sahip çık... Ama nerede bunların uşaklık tenlerine işlemiş...
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Bizim miraslarımıza da sahip çıkılır, kilise de onarılır. Birini birine tercih etme zorunluluğumuz yoktur,çünkü birini yapınca diğeri yapılmayacak diye birşey söz konusu değildir...
 
Üst