Bizim camiye birisi gizlice gelip, Mushaflardaki Tevbe suresinin son iki âyetini ....

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Bizim camiye birisi gizlice gelip, Mushaflardaki Tevbe suresinin son iki âyetini ....

Sual: Bizim camiye birisi gizlice gelip, Mushaflardaki Tevbe suresinin son iki âyetini karalıyor. Oraya da bu Kur’andan değil diyor. Bunu kimler yapabilir ki?
CEVAP
Resulüm yani peygamberim diyen Reshat Khalife isimli Mısırlı birisi, 19 sayısının katlarına uymuyor diye, o iki âyeti inkâr ediyor. Bu inkârıyla, ya, (Kur’anı biz indirdik, onu değişmekten biz koruyacağız) mealindeki âyet-i kerimeyi de kabul etmemiş oluyor veya kabul ediyorsa, Allahü teâlânın Kur’an-ı kerimi koruyacağına güvenmemiş oluyor. Bu sapık adama inanan ahmağın birisi onu karalamış olabilir.




m ali demirbaş
 

Tumart

Asistan
Katılım
24 Ara 2006
Mesajlar
297
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
36
Bak sen şu densizlere,gerçekten olmuş mu böyle bir olay.:rtfm:
 

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Bak sen şu densizlere,gerçekten olmuş mu böyle bir olay.:rtfm:
Yalnız Kur’an diyenler, kesinlikle Kur’an-ı kerime inanmıyorlar. İslamiyet’i yıkmak için inanmış gibi görünüyorlar. Bunların başında İgnaz Goldziher, Shacht gibi Oryantalist denilen gayri müslimler gelir. Hıristiyanların çıkardığı bu akıma kapılıp biz de resulüz diyenlerden Hintli Mirza Gulam Ahmet ile Mısırlı Reşat Halife ve daha başka zındıklar vardır. Reşat Halifenin kurduğu on dokuzcular bâtıl dinini savunanlar da yalnız Kur’an diyor, Sünneti inkâr ediyorlar.
 

kalan

Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
98
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Yaş
29
imanın temeli..

arkadaşlar iman çeşitli şifre ve gizemlere dayanmamalı
sır efsun peşinde koşmamalıyız..
imanınızı bunlarla temellendirirseniz bu temelle çelişen bir yerde imanınızdada çelişkiye düşersiniz...
Kuran bir bulmaca sır şifre değildir kendine mahsusu bir yapısı olsada bizim imanımız bunlardan kaynaklanmamalı
Allah ve resülüne imanın gereği olarak kitaba inanıp benimsemeliyiz. yaşam kılavuzu olarak görmeliyiz.

kuran ne olduğunu çok merak ediyorsak yine kuran ayetlerine başvuralım yani kendisine soralım
kuranda bir çok yerde bu kitab.....
şeklinde başlayan ayetlerde var o ayetler bize kitabın ne olduğunu anlatıyor... zaten.
 

kalan

Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
98
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Yaş
29
Kur'an Nedir? Kur'ân, şu kitâb-ı kebîr-i kâinâtın bir tercüme-i ezeliyesi.. ve âyât-ı tekvîniyeyi okuyan mütenevvi' dillerinin tercümân-ı ebedîsi.. ve şu âlem-i gayb ve şehâdet kitâbının müfessiri.. ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin ma'nevî hazînelerinin keşşâfı.. ve sütûr-ı hâdisâtın altında muzmer hakaikın miftâhı.. ve âlem-i şehâdette âlem-i gaybın lisânı.. ve şu âlem perdesi arkasında olan ve âlem-i gayb cihetinden gelen iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhâniyenin hazînesi.. ve İslâmiyet âlem-i ma'nevîsinin güneşi, temeli, hendesesi..

ve âlem-i uhrevînin mukaddes harîtası.. zât ve sıfât ve esmâ ve şuûn-ı İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsîr-i vâzıhı, bürhân-ı katı'ı, tercümân-ı sâtı'ı.. ve şu âlem-i insâniyetin mürebbîsi.. ve insâniyet-i kübrâ olan İslâmiyet'in mâ ve ziyâsı.. ve nev'-i beşerin hikmet-i hakikiyesi.. ve insâniyeti saâdete sevk eden hakiki mürşidi ve hâdîsi.. ve insana hem bir kitâb-ı şeriat, hem bir kitâb-ı hikmet, hem bir kitâb-ı duâ, hem bir kitâb-ı ubûdiyet, hem bir kitâb-ı emir ve da'vet, hem bir kitâb-ı zikir, hem bir kitâb-ı fikirdir. Hem insanın bütün hâcât-ı ma'neviyesine merci' olacak çok kitabları tazammun eden tek ve câmi' bir Kitâb-ı Mukaddes'tir. Hem bütün evliyâ ve sıddîkinin ve urefâ ve muhakkıkinin muhtelif meşreblerine ve ayrı ayrı mesleklerine ve her birindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvîr edecek ve her bir mesleğin mesâkına muvâfık ve onu tasvîr edecek birer risâle ibrâz eden mukaddes bir kütübhâne hükmünde bir Kitâb-ı Semâvî'dir.

Kur'ân, Arş-ı A'zam'dan, İsm-i A'zamdan ve her ismin mertebe-i a'zamından geldiği Risâle-i Nûr'da husûsan on ikinci sözde beyan ve isbât edildiği gibi, Kur'ân, bütün âlemlerin Rabbi i'tibâriyle Allah'ın kelâmıdır. Hem bütün mevcûdâtın İlâhı ünvânıyla Allah'ın fermânıdır. Hem bütün semâvât ve arzın Hâlıkı nâmına bir hitabdır. Hem rubûbiyet-i mutlaka cihetinden gelen bir...mükâlemedir. Hem saltanat-ı âmme-i Sübhâniye hesâbına bir hutbe-i ezeliyedir. Hem rahmet-i vâsia-i muhîta nokta-i nazarından bir defter-i iltifâtât-ı Rahmânidir. Hem ulûhiyetin azameti haysiyetiyle, başlarında bazen şifreler bulunan bir muhâbere mecmûasıdır. Hem İsm-i A'zam'ın muhîtinden nüzûl ile Arş-ı A'zam'ın bütün muhâtına bakan ve teftîş eden hikmetfeşân bir Kitâb-ı Mukaddes'tir. Ve şu sırdandır ki, Kelâmullah ünvânı kemâl-i liyâkatle Kur'ân'a verilmiştir ve dâimâ da veriliyor.

Kur'ân'dan sonra sâir enbiyânın kütüb ve suhufları derecesi gelir. Sâir nihâyetsiz kelimât-ı İlâhiye'nin bir kısmı dahi has bir i'tibar ile, cüz'î bir ünvân ile, husûsî bir tecellî ile, cüz'î bir isim ile has bir rubûbiyet ile mahsus bir saltanat ile zâhir olan ilhâmât sûretinde bir mükâlemedir. Melek ve beşer ve hayvanâtın ilhamâtları, külliyet ve husûsiyet i'tibâriyle pek çok muhteliftir.

Kur'ân, asırları muhtelif bütün enbiyânın kütüblerini ve meşrebleri muhtelif bütün evliyânın risâlelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyânın eserlerini icmâlen tazammun eden ve cihât-ı sittesi parlak ve evhâm u şübehâtın zulümâtından musaffâ ve nokta-i istinâdı, bi'l-yakin vahy-i semâvî ve kelâm-ı ezelî.. ve hedefi ve gayesi, bi'l-müşâhede saâdet-i ebediye.. içi, bi'l-bedâhe hâlis hidâyet.. üstü, bi'z-zarûre envâr-ı îman.. altı, bi-ilme'l-yakin delil ve bürhan.. sağı, bi't-tecrübe teslîm-i kalb ve vicdan.. solu, bi-ayne'l-yakin teslîm-i akıl ve iz'an.. meyvesi, bi-hakka'l-yakin rahmet-i Rahmân ve dâr-ı cinân.. makamı ve revâcı, bi'l-hadsi's-sâdık makbûl-i melek ve ins ü cân bir Kitâb-ı Semâvî'dir.

Bedîüzzaman Said Nursî
 

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Reşat Halife’ye elçi [Peygamber] diyen mürted birisi bir Müslümana şunları diyor:
(Dünyada bir milyar müslüman var deniyor da; ama siz grupları dışlıyorsunuz. Vehhabilere, rafizilere, haricilere, mutezileye, cebriyeye sapık diyorsunuz, bunları düştünüz mü bu sayıdan? Bahaileri, Kadiyanileri, Mason Afganicileri de düştünüz mü bu sayıdan? Irkçılar, kafatasçılar da sapık sayılır, silin onları da. Peygamber Reşat Halife taraftarlarını bu rakamdan düştünüz mü?
Ülkemizde birçok ateist, mason var, bunları da düştünüz mü? Peki milyonlarca fahişe ve homo var, sapık diye bunları da düştünüz mü? Eeee kim kaldı, kaç kişi kaldı biliyor musunuz? sadece siz... yani bir kişi... Bir siz Müslümansınız, öyle mi?)
CEVAP
Bu mürted, bu yazıyı grupları savunmak için yazmadı. Amacı, Reşat Halife’yi savunmak. Bâtıl ehlinin değişmez taktikleri vardır. Mesela militan komünistler, (Hazret-i Ali, Fatih Sultan Mehmed ve Mao gibi büyükleri kötülemek yanlış olur) derler. Maksatları Hazret-i Ali ve Fatih Sultan değildir. Mao’yu övmek için böyle numara yapıyorlar. Bu 19 cular da, Reşat Halife’yi övmek için güya diğer grupları savunuyormuş rolüne giriyorlar. Yoksa kendi aralarında, bütün grupları cahillikle, Resulullaha, hadislere uymakla suçluyorlar. Web Siteleri meydanda. Bölücülük, bozgunculuk yapıyorlar. Kur’an-ı kerime kesinlikle inanmıyorlar. Kur’an-ı kerimde bozguncular lanetleniyor. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Bozgunculara lanet olsun.) [Rad 25]

(Allah ve Resulünü incitenlere, Allah lanet etmiştir.) [Ahzab 57]

(Biz kitapta açıkça belirttikten sonra indirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lanet eder, hem de bütün lanet ediciler lanet eder.)
[Bekara159]

(Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!)
[Araf 44]

(Allah, ikiyüzlü erkek ve kadınlara ve inkârcılara, ebedi kalacakları Cehennem ateşini hazırlamıştır. Allah bunlara lanet etsin!)
[Tevbe 68]

(Hep birlikte Allah’ın ipine
[İslamiyet’e] sımsıkı yapışın; parçalanmayın, bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman iken, O, gönüllerinizi birleştirip nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Siz bir ateş çukurunun kenarında iken de oradan sizi kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.) [Al-i imran 103]

Görüldüğü gibi yukarıdaki âyetlerde (Birlik olun, parçalanmayın, bölünmeyin) ve (Bozgunculuk yapmayın, bozgunculuk yapanlara Allah lanet etsin) buyuruluyor. Resulü de, (Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak 72 si Cehenneme gidecek) buyuruyor. (Tirmizi)

Demek ki sapıklara sapık demek Allah’ın ve Resulünün emridir. Birbirine zıt bu kadar fırka var. Hepsinin de doğru olduğu nasıl söylenebilir? Hatta bu fırkaların hepsinin doğru olduğunu söylemek Allah ve Resulünü yalancı çıkarmak olur. Allahü teâlâ (Fırkalara ayrılmayın) buyuruyor. Resulü, ayrılacak olan 72 fırkanın sapık olduğunu ve hepsinin de Cehenneme gideceğini bildiriyor.

Sapığa sapık, kâfire kafir denmez mi? Peygamberim diyen Reşat halifeye zındık dedirtmemek için ne numaralar çekiliyor. Hıristiyan misyonerlerinin yapmadıkları hile kalmıyor. Kur’an-ı kerimde, (Kur'anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.) [Hicr 9], (Allah’ın kelamını [Kur'anını] kimse değiştiremez.) [Enam 115] buyurulduğu halde, Reşat Halife isimli zındık, (Tevbe suresinin son iki âyeti sonradan ilavedir) diye Allah’ı yalancı çıkarmaya çalışıyor. Bu 19 cuların oyunlarını iyi tespit etmek gerekiyor.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
2007de gizli gizliymiş, şimdi alenen inkar ediyorlar hem de cahil cesareti ile.
Epey de akıl özürlü kişiyi peşlerine takıp sürüklüyorlar.

Hadis inkarının hadislerle kalmayacağı belliydi. 10 yıl sonra nasıl olur bilemiyoruz.

 
Üst