mostar
Profesör
- Katılım
- 6 Ara 2009
- Mesajlar
- 1,011
- Tepkime puanı
- 244
- Puanları
- 0
YA NASİB!
Bize bir Fethi Gemuhluoğlu lazım!
Kâmil Yeşil, Fethi Gemuhluoğlu'nu hatırlattı, güzel hatırlattı. İyi de Gemuhluoğlu'nu biraz örnek alsak olmaz mı?!
19 Haziran 2009 Cuma 17:53
Bazen ne kadar talihsiz ve de nasipsiziz, diyorum. İyi insanlar biz dünyaya gelmeden önce iyi atlara binip gitmişler. Bu mezbeleliği de bize bırakmışlar. Bize de o iyi insanların adını, sanını öğrenmek kalmış. Kabukla yetiniş. Kabuktan tanıdığım, ancak ruhen ülfet etmek istediğim adamlardan biri Fethi Gemuhluoğlu’dur. Bu yazı için oturmadan evvel Dostluk Üzerine’yi tekrar elime aldım. 84 yılında Erzurum’da almışım. Fakülte ikinci sınıfta iken. Fethi Bey dünyasını değiştirmiş, aradan 7 yıl geçmiş ve biz onu kitaptan tanıyoruz. Size bir şey söyleyeyim mi? Müslümanın Müslümana olan şahitliğinin önemini bu kitap öğretmiştir bana. Sadece içindeki insanların Fethi Bey hakkında olan şahitliğinden bahsetmiyorum, kimlerin kimlere şahitlik ettiğinden de bahsediyorum. Bundan dolayı bir kişinin ardından hangi gazete veya dergilerde, kimler taziye yazmış bunu çok önemsiyorum.
Eğer, Dostluk Üzerine’de Rasim Özdenören, Akif İnan, Mehmet M. Yenigün, Necip Fazıl, Zübeyir Yetik imzalarını görmeseydim bu kitabı almayacaktım. Bundan ötesi var mı?
Çünkü biz daha Bağlanma’yı okumamıştık, Bağlanma’nın bir tavır adamından başka bir tavır adamına ithaf edildiğini görmemiştik daha. Fethi Gemuhluoğlu da yazar-çizer takımından değildi. Nasıl tanıyacaktık? Dostluk Üzerine’den sonra yayımlanan Gerçek Olan Aşktır’la anladık ki Fethi Gemuhluoğlu üzerine yazı yazanlar bu kitapla sınırlı değil.
Şunu gördüm ki Dostluk Üzerine konuşan Fethi Gemuhluoğlu bir hâl ehlidir, takva adamıdır, ümmet bilinci son derece gelişmiş bir mü’mindir, edebiyatın, sanatın iyisinden, hasından anlayan birinci sınıf bir sanatkârdır. (Şiir okuyucusu gizli bir şairdir demez mi İsmet Özel?). Yazmaktan ziyade yaşamayı ve yaşatmayı seçmiştir. Nerde kaliteli bir sanat eseri, bir hikaye, bir şiir okumuş; derhal onun yazarını aramış, bulmuştur. Onunla ilgilenmiştir.
Biat- bağlanma- Pakdil!
İş bulmadan burs vermeye, tayinden harçlığını paylaşmaya kadar kendini vakfetmiştir. Evet, Fethi Gemuhluoğlu bir vakıf insandır. Kendini bütünüyle vakfetmiş bir insan. İlm-i ledün sahibi. Onunla tanışıp da onu sevmeyen ve saygı duymayan bir tane kul yok. O’nu Allah’ın sevdiğine bir işarettir bu. Dostluk Üzerine. Kim bu dost? Mağara arkadaşı tabii ki. Hicret’te öldürülmek üzere iken Hz.Resul’ün yatağında yatan tabii ki. Ama o Resul şöyle demiştir: “İçinizden birini dost seçseydim, (Hz.) Ebubekir’i seçerdim.” Oysa o insanlardan dost seçmedi ve ölürken şöyle dedi: “Er’Refîku’l â’lâ’ya” (Yüce Dost’a) İki türlü Allah dostu vardır, dostlar. 1. Allah’ın insanlar içinden kendisi için seçtiği dostlar. 2. Dost olarak sadece Allah’ı seçenler. Bana öyle geliyor ki Fethi Gemuhluoğlu, Allah’ın kullar arasından seçtiği dostlarından idi. Nuri Pakdil’in Bağlanma’yı ithaf ettiği bir insanı düşünsenize. Nasıl bir insan olabilir acaba o kişi? Hem ne demek bu bağlanma? Nerede kullanılır? Tabi ki tarikatta. İntisab: Tasavvufi ve dini anlamıyla ‘rabıta’yı ve ‘biat’ı içeren bir gönül ilişkisidir. Kendiliğinden gerçekleşir. Bu tabi ki aşkla ilgili bir husustur. Evet, bir aşk adamıdır Fethi Gemuhluoğlu. 24 saat aşk hâlindedir o. Onunla görüşüp de onun vecdine kapılmayan yok. Yani ki dostlar, Fethi Bey’i anlamadan Pakdil’i anlayamazsınız.
Bir bebeği görmenin huzurunu unutulmayacak şekilde duymak!
İsmet Özel’in şahadetiyle “Kendi kuşağı içinde en sağlam çizgiyi aktarabilenlerdendir. Nefis putuna karşı amansız bir mücadele verip, bu savaştan galip çıkan biridir.” İsmet Özel şöyle devam ediyor: “ Kişiliğinin bu yönü beni sarmış, beni ona bağlamıştı. Ufku tavsiyelerine uygun davranmamı gerektirecek genişlikteydi. Günlük fıkra yazmam konusundaki kırgınlığını giderecek fırsat ortaya çıkmadan göçtü. Eyvah, ama yine de onun hoşnut olacağını umduğum biçimde yürüteceğim işlerimi, Allah’ın yardımıyla. Hasan Sacit’i görmüş olmaktan duyduğu huzur, bana bir armağan olarak kaldı.”
“Varayım gideyim Urumeline”yi dilinden düşürmezmiş Fethi Bey. Fethi Bey: Gönülleri fethetmiş bir Allah dostu, bir aşk eri. Onunla sohbet edenlere bu aşktan mutlaka bir kıvılcım düşmüş. Hatta bazısında yangın da çıkarmış bu kıvılcım.
"Fikir sakası!"
Bazı adamlar vardır size aşk yerine gerilim yükler. Kitabıyla bile yapar bunu. İsim vereyim mi? Haydi vermeyeyim. Etrafa kızarak, hınçla bakarsınız, Bayram kutlamayı bile istemezsiniz onu okuyunca. Evlilik düşünmezsiniz. Bazıları da aşk yükler: Her şeyin o hâliyle iyi olduğunu düşünürsünüz. Olanda hayır vardır, dersiniz. Neylerse güzel eyler, dersiniz ki Fethi Bey bu ikincilerdendir. Üstat Necip Fazıl onun için “fikir sakası” demiş. Fethi Bey ile ilgili en açıklayıcı bilgilerden birazını Yaşamak’ta buluyoruz. Zarifoğlu’nun Yaşamak’ında.
Velhasıl bu çürümüş, kokmaya yüz tutmuş dünyada bize bir Fethi Gemuhluoğlu lâzım dostlar.

Bize bir Fethi Gemuhluoğlu lazım!
Kâmil Yeşil, Fethi Gemuhluoğlu'nu hatırlattı, güzel hatırlattı. İyi de Gemuhluoğlu'nu biraz örnek alsak olmaz mı?!
19 Haziran 2009 Cuma 17:53
Bazen ne kadar talihsiz ve de nasipsiziz, diyorum. İyi insanlar biz dünyaya gelmeden önce iyi atlara binip gitmişler. Bu mezbeleliği de bize bırakmışlar. Bize de o iyi insanların adını, sanını öğrenmek kalmış. Kabukla yetiniş. Kabuktan tanıdığım, ancak ruhen ülfet etmek istediğim adamlardan biri Fethi Gemuhluoğlu’dur. Bu yazı için oturmadan evvel Dostluk Üzerine’yi tekrar elime aldım. 84 yılında Erzurum’da almışım. Fakülte ikinci sınıfta iken. Fethi Bey dünyasını değiştirmiş, aradan 7 yıl geçmiş ve biz onu kitaptan tanıyoruz. Size bir şey söyleyeyim mi? Müslümanın Müslümana olan şahitliğinin önemini bu kitap öğretmiştir bana. Sadece içindeki insanların Fethi Bey hakkında olan şahitliğinden bahsetmiyorum, kimlerin kimlere şahitlik ettiğinden de bahsediyorum. Bundan dolayı bir kişinin ardından hangi gazete veya dergilerde, kimler taziye yazmış bunu çok önemsiyorum.

Çünkü biz daha Bağlanma’yı okumamıştık, Bağlanma’nın bir tavır adamından başka bir tavır adamına ithaf edildiğini görmemiştik daha. Fethi Gemuhluoğlu da yazar-çizer takımından değildi. Nasıl tanıyacaktık? Dostluk Üzerine’den sonra yayımlanan Gerçek Olan Aşktır’la anladık ki Fethi Gemuhluoğlu üzerine yazı yazanlar bu kitapla sınırlı değil.
Şunu gördüm ki Dostluk Üzerine konuşan Fethi Gemuhluoğlu bir hâl ehlidir, takva adamıdır, ümmet bilinci son derece gelişmiş bir mü’mindir, edebiyatın, sanatın iyisinden, hasından anlayan birinci sınıf bir sanatkârdır. (Şiir okuyucusu gizli bir şairdir demez mi İsmet Özel?). Yazmaktan ziyade yaşamayı ve yaşatmayı seçmiştir. Nerde kaliteli bir sanat eseri, bir hikaye, bir şiir okumuş; derhal onun yazarını aramış, bulmuştur. Onunla ilgilenmiştir.

İş bulmadan burs vermeye, tayinden harçlığını paylaşmaya kadar kendini vakfetmiştir. Evet, Fethi Gemuhluoğlu bir vakıf insandır. Kendini bütünüyle vakfetmiş bir insan. İlm-i ledün sahibi. Onunla tanışıp da onu sevmeyen ve saygı duymayan bir tane kul yok. O’nu Allah’ın sevdiğine bir işarettir bu. Dostluk Üzerine. Kim bu dost? Mağara arkadaşı tabii ki. Hicret’te öldürülmek üzere iken Hz.Resul’ün yatağında yatan tabii ki. Ama o Resul şöyle demiştir: “İçinizden birini dost seçseydim, (Hz.) Ebubekir’i seçerdim.” Oysa o insanlardan dost seçmedi ve ölürken şöyle dedi: “Er’Refîku’l â’lâ’ya” (Yüce Dost’a) İki türlü Allah dostu vardır, dostlar. 1. Allah’ın insanlar içinden kendisi için seçtiği dostlar. 2. Dost olarak sadece Allah’ı seçenler. Bana öyle geliyor ki Fethi Gemuhluoğlu, Allah’ın kullar arasından seçtiği dostlarından idi. Nuri Pakdil’in Bağlanma’yı ithaf ettiği bir insanı düşünsenize. Nasıl bir insan olabilir acaba o kişi? Hem ne demek bu bağlanma? Nerede kullanılır? Tabi ki tarikatta. İntisab: Tasavvufi ve dini anlamıyla ‘rabıta’yı ve ‘biat’ı içeren bir gönül ilişkisidir. Kendiliğinden gerçekleşir. Bu tabi ki aşkla ilgili bir husustur. Evet, bir aşk adamıdır Fethi Gemuhluoğlu. 24 saat aşk hâlindedir o. Onunla görüşüp de onun vecdine kapılmayan yok. Yani ki dostlar, Fethi Bey’i anlamadan Pakdil’i anlayamazsınız.
Bir bebeği görmenin huzurunu unutulmayacak şekilde duymak!
İsmet Özel’in şahadetiyle “Kendi kuşağı içinde en sağlam çizgiyi aktarabilenlerdendir. Nefis putuna karşı amansız bir mücadele verip, bu savaştan galip çıkan biridir.” İsmet Özel şöyle devam ediyor: “ Kişiliğinin bu yönü beni sarmış, beni ona bağlamıştı. Ufku tavsiyelerine uygun davranmamı gerektirecek genişlikteydi. Günlük fıkra yazmam konusundaki kırgınlığını giderecek fırsat ortaya çıkmadan göçtü. Eyvah, ama yine de onun hoşnut olacağını umduğum biçimde yürüteceğim işlerimi, Allah’ın yardımıyla. Hasan Sacit’i görmüş olmaktan duyduğu huzur, bana bir armağan olarak kaldı.”
“Varayım gideyim Urumeline”yi dilinden düşürmezmiş Fethi Bey. Fethi Bey: Gönülleri fethetmiş bir Allah dostu, bir aşk eri. Onunla sohbet edenlere bu aşktan mutlaka bir kıvılcım düşmüş. Hatta bazısında yangın da çıkarmış bu kıvılcım.

Bazı adamlar vardır size aşk yerine gerilim yükler. Kitabıyla bile yapar bunu. İsim vereyim mi? Haydi vermeyeyim. Etrafa kızarak, hınçla bakarsınız, Bayram kutlamayı bile istemezsiniz onu okuyunca. Evlilik düşünmezsiniz. Bazıları da aşk yükler: Her şeyin o hâliyle iyi olduğunu düşünürsünüz. Olanda hayır vardır, dersiniz. Neylerse güzel eyler, dersiniz ki Fethi Bey bu ikincilerdendir. Üstat Necip Fazıl onun için “fikir sakası” demiş. Fethi Bey ile ilgili en açıklayıcı bilgilerden birazını Yaşamak’ta buluyoruz. Zarifoğlu’nun Yaşamak’ında.
Velhasıl bu çürümüş, kokmaya yüz tutmuş dünyada bize bir Fethi Gemuhluoğlu lâzım dostlar.