Biz kardeşiz / Abdullah Aslan

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Bugünlerde gündem, İç Güvenlik Paketi ve Şah Fırat Operasyonu'yla yoğun; her konuda olduğu gibi karşılıklı suçlamalar bu konuda da devam ediyor. Bu iki konuyla alakalı birer cümle ifade etmek gerekiyorsa şayet, halkın malını ve canını korumak için böyle bir paket olmadan da gerekenler yapılabilirdi. 6-8 Ekim olaylarında yaşanan güvenlik skandalına karşılık yasal veya kanuni boşluk varmış gibi veya öyle bir gerekçenin arkasına sığınarak özgürlükleri kısıtlayacak adımlar atmak kesinlikle kabul görmeyecektir. Bunu söylemekle paketin tamamına karşıymışız gibi bir mana da çıkarılmamalıdır.
Şah Fırat Operasyonu konusunda da söyleyeceğim o ki; mantıklı olanı yapılmış olmakla beraber bunun büyük bir başarı veya zafermiş gibi gündemde tutulması pek mantıklı gelmedi açıkçası.
Şimdi asıl her zamanın konusu olan ve kimi hadiseler üzerine özellikle işlemek istediğim konumuza yani kardeşlik meselesine dönelim.
Değerli Okurlar!
‘Müminler ancak kardeştirler' Bunu biz kullar söylemedik. Müçtehitler deruni bilgilerine dayanarak asli kaynaklardan istinbat ederek böyle bir sonuca varmış değiller. Bütün sorunlarımızın üzerine kilit vuracak, bizi bu iftirak kederinden, bu parçalanmışlık kahrından kurtaracak ‘kardeşlik takvası'nı Allah Azze ve celle Kitab-ı Mübin'inde buyuruyor. Kardeşlik hukukuna riayet takvadır, tesanüttür, şuradır. Allah'tan gereği gibi korkanlar; O'nun evamirlerine riayet edenler ve kardeşlik fermanına uyanlardır. Mü'minin mü'mine ‘tesanüd ve yardımlaşma'dan başka bir sorumluluğu yoktur, olamaz. ‘İşleri kendi aralarında şura iledir' düsturu takvanın ta kendisidir. Bizi büyük sorumluluktan kurtaracak yegâne ibadet, kardeşlik hukukuna riayettir.
‘Sizden biriniz kendi nefsi için istediğini, Mü'min kardeşi için de istemedikçe –kâmil- Mü'min olamaz' Hadis'i Şerifi, bize çok şeyi ifade ediyor. Kendimiz için istediğimiz bir iyiliği kardeşlerimiz için de istemedikçe kâmil mümin olamayacağımız yerde, düşünün sudan bahanelerle bir müminin canına, malına ve değer verdiği hususlara kastetmenin Allah(cc) nezdinde cezası ne olabilir?
İbadet denince akla namaz oruç geliyor. Kardeşlik hukuku bütün ibadetlerin teminatı hükmünde değerlendirilebilir. Kardeşlerin birbirlerine karşı hukuku neyse, hangi mezhepten olursa olsun bütün Müslümanların birbirleriyle muameleleri de öyle olmalı. Hatta bahsini ettiğimiz kardeşlik Rabbimizin emri gereği daha iyi önemsenmeli. Bizim bu kardeşliğimiz kadar başka büyük bir sermayemiz yoktur olamaz.
Bizim bunda hıyanet ettiğimiz andan itibaren büyük hüsran başlayacak.
Şu an dünyada hepimizin şikâyet ettiği husus da bu değil mi? Görülen bütün mağduriyetler ve mazlumiyetler, kardeşliğe saplanan hançerin etkisiyle değil mi? Din, can, mal emniyeti elden gidiyor, masume bacıların namuslarına dil ve el uzatılıyor, Müslümanların memleketleri işgal ediliyor, hala fi tarihinde gerçekleştirilen fitnelerin peşine takılarak yeni kaoslar, yeni yaralar açmanın hesabı içerisine giriliyor; zenginliklerimiz berhava edilerek memleketlerimiz talan ediliyor. İslam dünyası bundan çok çekti. Artık daha ne zamana kadar işimiz-gücümüz fitneyi körükleyecek argümanlar üzerine kafa(!) yormak olacak! Ne zamana kadar derslerimiz, sohbetlerimiz hep düşmanlık ve saldırganlık mihverli olacak!
Herkesin vahdet ve ittifaktan söz ettiği bir hengâmede bu derece bir dağınıklık ve ihtilafın sebebi nedir acaba? Bunu düşünen var mı? Şuan Müslümanların, içinde bulundukları içler acısı durum, üzerimize yağacak rahmetin kapılarını da kapadığını yine ayet-i kerimenin işaretiyle fehmetmiş durumdayız. “Muhakkak mü'minler kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki size rahmet edilsin” (Hucurat 10)
Sorumlu bireyler olarak kardeşler arasını düzeltmedikçe ve bu hususta Allah azze ve celle'den gereği gibi korkmadıkça rahmetin şualarını beklemek beyhudedir. Kimi mezhebi veya ictihadi furuatlar üzerine beslenen kinin ateşi nesilleri yakıp yıkıyor.
Nazenin civanlar bir hiç uğruna ilkel ve çağdaş silahlarla paramparça ediliyor. Namaz kılan, oruç tutan ve Allah'tan başka ilah yoktur diyen mümine yöneltilen bu kin ve düşmanlık bizden hangi ibadeti götürmez ki? Bu ölçüsüzlük, huşuyla kıldığımız namazı, orucu ve sadakayı inanın silip süpürüyor. Haksız yere bir cana kıymanın bütün insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğu hususu unutulmamalıdır.
Başka hiçbir vazifeleri yokmuş gibi işleri güçleri müminlerin aleyhine konuşup kanlarını helal sayanların İslam ümmetine nasıl bir yararları olabilir? Bunlar, ittifakı yani kardeşlik hukukunu nasıl ayakta tutabilir?
Hani, bir mü'mine üç günden fazla dargın kalmak doğru yani helal değildi. Çağlar öncesi didişmeyi anımsatıp bunun üzerine her daim Müslümanları zayıf düşüren iftirak fitnesini kaim tutmanın sadece düşmanların yarına olduğu aşikâr değil mi? Allah aşkına dünya kurulalı, olup bitenleri her seferinde gündem edip ihtilaf ateşini körüklemenin İslam dinine nasıl bir yararı olabilir?! Merhum Muhammed İkbal'in “Kaçın Müslümanlardan, sığının İslam'a” sözleri ne kadar anlamlıdır değil mi?
Yeter artık… Biz kardeşiz, kardeş! Bizi birbirimizden ayıracak “mezhebi” veya “ictihadi” görüşün bir kıymet-i harbiyesi artık olmasın! Yok mu bir müctehid ki! ‘İslam ümmetini bölen görüşlerin hepsi merdüttür' diye içtihatta bulunsun! Müçtehidin şahs-ı manevisi hükmünde olan bir camianın da, alacağı böylesi bir hükmün baş tacı edileceği unutulmamalıdır. İntizardayız…
Selam ve dua ile…
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ


Yazının ikinci paragrafında “Müminler ancak kardeştir.” Ayet-icelilesinin mealini vererek doğruya vurgu yapmışsınız…Evet ancakmüminlerkardeştir. Buna kimsenin bir diyeceği de olmaz-olamaz! Ancak,son paragraftaki “Yeter artık… Biz kardeşiz, kardeş! Bizi birbirimizden ayıracak “mezhebi” veya “ictihadi” görüşün bir kıymet-i harbiyesi artık olmasın! Yok mu bir müctehid ki! ‘İslam ümmetini bölen görüşlerin hepsi merdüttür' diye içtihatta bulunsun! Müçtehidin şahs-ı manevisi hükmünde olan bir camianın da, alacağı böylesi bir hükmün baş tacı edileceği unutulmamalıdır.” Cümleleri ile hem baştaki ayet meali, hem de büyük bir çuval incir mahvedilmiş !



Makale öyle olmalı ki, kendi içinde dahi tezad ve çelişki taşımaya !
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul


Yazının ikinci paragrafında “Müminler ancak kardeştir.” Ayet-icelilesinin mealini vererek doğruya vurgu yapmışsınız…Evet ancakmüminlerkardeştir. Buna kimsenin bir diyeceği de olmaz-olamaz! Ancak,son paragraftaki “Yeter artık… Biz kardeşiz, kardeş! Bizi birbirimizden ayıracak “mezhebi” veya “ictihadi” görüşün bir kıymet-i harbiyesi artık olmasın! Yok mu bir müctehid ki! ‘İslam ümmetini bölen görüşlerin hepsi merdüttür' diye içtihatta bulunsun! Müçtehidin şahs-ı manevisi hükmünde olan bir camianın da, alacağı böylesi bir hükmün baş tacı edileceği unutulmamalıdır.” Cümleleri ile hem baştaki ayet meali, hem de büyük bir çuval incir mahvedilmiş !



Makale öyle olmalı ki, kendi içinde dahi tezad ve çelişki taşımaya !
Tezat olan senin zihin dünyan, senin kafa sadece bölüp parçalamaya, insan kazanmaya değil, kaybetmeye çalışıyor.
Sanırsın Cennetin tek yetkili emlakçısı sensin, hadi oradan ya.

Atandan dedenden duyduğun masalları Allah'ın dini diye anlatıyorsun,
Sen ancak zanna tabisin, foruma astığın yazıların tümüne yakını Zan ve zan ancak saçlamadan ibarettir...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Tezat olan senin zihin dünyan, senin kafa sadece bölüp parçalamaya, insan kazanmaya değil, kaybetmeye çalışıyor.
Sanırsın Cennetin tek yetkili emlakçısı sensin, hadi oradan ya.
Atandan dedenden duyduğun masalları Allah'ın dini diye anlatıyorsun,
Sen ancak zanna tabisin, foruma astığın yazıların tümüne yakını Zan ve zan ancak saçlamadan ibarettir...

Evet, biz urada kimseyi kazanmaya ve kafa-kola almaya çalışmayız ! Sadece hak ve hakikati yazarız, bir şey alacak olan alacağını alır, alamayan ya da almak istemeyen de senin gibi debelenir durur! Cümle alem bilir ve biliyor ki, forumdaki bütün yazılarına kaynak veren ve delil gösteren kişilerin başında geliyoruz.
Yazdıkların avare ksanak gibi boşa dönüyor!
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Evet, biz urada kimseyi kazanmaya ve kafa-kola almaya çalışmayız ! Sadece hak ve hakikati yazarız, bir şey alacak olan alacağını alır, alamayan ya da almak istemeyen de senin gibi debelenir durur! Cümle alem bilir ve biliyor ki, forumdaki bütün yazılarına kaynak veren ve delil gösteren kişilerin başında geliyoruz.
Yazdıkların avare ksanak gibi boşa dönüyor!
Senin hakikat dediğin, Hakikat dergisinin yazdıklarından ibaret yani zan...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Senin hakikat dediğin, Hakikat dergisinin yazdıklarından ibaret yani zan...


Madem zan ve bir şey alamıyon, şu halde her yazıma ne diye cevap veriyon ?
Demek ki, sende çok daha başka genetik bir sıkıntı var !
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Senin hakikat dediğin, Hakikat dergisinin yazdıklarından ibaret yani zan...

Sizin sadece zanla konuştuğunuz belli oluyor.Eserleri okuyan biliyorki eserlerin tamamı ayet ve hadislerdir.
Ayrıca siz hangi evliyaya saygı duyuyorsunuz ki?Dilinizle zaten helak olmuş bir vaziyettesiniz.Elbette ruhu ölenler ,kalbi dönenler birşey anlamaz.Siz ancak böyle saygısızca yazmaya devam ederek kendinizi helak edersiniz.Günahlarınıza günah katarsınız.

Sizin ne kadar seviyesiz ve saygısız olduğunuzu herkez biliyor.
İslam alimlerine,velilere,evliyalara saygısızca şeyler yazıp ,tasavvufa yaşayanlara müşrik diyorsunuz,yanlız kuranı kendileri en doğrusunu anlamışlar gibi kibirlendikçe kibirleniyorsunuz.

Allaha havale ediyoruz.

“Çek elini ey dil-i siyah,
Püf demekle hiç söner mi meşale-i nûr-i ilâh.”
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Sizin sadece zanla konuştuğunuz belli oluyor.Eserleri okuyan biliyorki eserlerin tamamı ayet ve hadislerdir.
Ayrıca siz hangi evliyaya saygı duyuyorsunuz ki?Dilinizle zaten helak olmuş bir vaziyettesiniz.Elbette ruhu ölenler ,kalbi dönenler birşey anlamaz.Siz ancak böyle saygısızca yazmaya devam ederek kendinizi helak edersiniz.Günahlarınıza günah katarsınız.

Sizin ne kadar seviyesiz ve saygısız olduğunuzu herkez biliyor.
İslam alimlerine,velilere,evliyalara saygısızca şeyler yazıp ,tasavvufa yaşayanlara müşrik diyorsunuz,yanlız kuranı kendileri en doğrusunu anlamışlar gibi kibirlendikçe kibirleniyorsunuz.

Allaha havale ediyoruz.

“Çek elini ey dil-i siyah,
Püf demekle hiç söner mi meşale-i nûr-i ilâh.”

Ben Allah'ın velisinin hizmetkârı olurum, emireri, kapıkulu olurum.
Ama Putların, uydurma Rab'ciklerin, yalan dolan ile Allah'tan çakma ruhsatlarla kendilerine Âbd arayan Efendilere zerre kadar saygım yok,
Gücüm yetse Hz İbrahim A.S'gibi her birini tek tek devirir yok ederim, ama mukallitlerin kalbindeki şirk hastalığını yok edemem.

Kur'anı en doğru ben anlamadım, belki de en eksik ben anlıyorum, ama olmazsa olmazlarını biliyorum Allah'a şükür,

* Allah'a ulaşmak için, yaklaşmak için veliler edinmeyeceksin, aracılar edinmeyeceksin.

Elmalılı (Zümer/3: İyi bil ki Allahındır ancak halîs din, onun berisinden bir takım veliylere tutunanlar da şöyle demektedirler: biz onlara ıbadet etmiyoruz, ancak bizi Allaha yakın yaklaştırsınlar diye, şübhe yok ki Allah onların aralarında ıhtilâf edip durdukları şeyde hukmünü verecek, her halde yalancı, nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz
Elmalılı (Tevbe:31):Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Tamam işte şu forumda bile dünya kadar Allah'ın veli kulu mevcut.
Ben anla diye filan yazmadım zaten ya Anlamanı beklemiyorum.

Ehli kitap rahiplerine nasıl tapıyorlarmış, resimlerini önlerine koyup secde mi ediyorlarmış, ayin mi yapıyorlarmış :)

Hatmül Veli (!) diye ntelendirdiğiniz şahsa yaptığınız muamele,
ehli kitabın rahiplerini Rab edinmeleri yanında solda sıfır kalır :)

Kafanı biraz Sakarya'dan çıkar da Kur'anına ve kainat kitabına bak,
Allah'a yakınlaşmak için araya koyduğunuz
kerameti kendinden menkul Veli (!) 'nizin peşinde
rüzgarın önündeki yaprak gibi uçurumdan aşağı son hızla sürükleniyorsunuz.
 
Üst