Biriyle Küs(Kırgın) Kalmak Çok Mu Hoşunuza Gidiyor?

uykusuz

Kıdemli Üye
Katılım
18 May 2011
Mesajlar
7,798
Tepkime puanı
1,236
Puanları
0
ben @manifesto ve @fakiri abimi de buraya davet ediyorum...
 

Leylifer

Kıdemli Üye
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
5,987
Tepkime puanı
1,626
Puanları
113
Küsemem ama alınırım.Hissettiririm alınığımı.
Yaw bacım zaten buğulu gözlerim kederliyim
yürek cephemden yaralıyım şu dem ha sızdı ha sızacak damlalarım...

Belirsiz bir gurur vardır ya insanın için de ağlamalıdır,ağlasa rahatlayacaktır ama direnir,yenilmek istemez.
Göz yaşı kayıptır ya hani millet nazarında,küçümseneceğini düşünür.
Belki bu bir zaaftı benim için,yenebildim mi bilmiyorum.
Dedim ya şuan yürek cephemden vurgunum.
Ağlamak istiyorum doyasıya ama...
Peygamber diyorya evladını kaybettiği an da :kalp hüzünlenir,göz yaşarır...
İnanıyoruz ahirete ki helal ediyoruz haklarımızı ama bilmiyorum ne olacak yüreklerimizde ki sızı...

Ablacım bırak gözlerindeki gururu... Doyasıya ağla, hakkını helal etmişsin zaten... Senden daha mesudu olamaz bence... Kırgınlıkların ilacı zamandır ama küslükler zamanla geçmez kısa süre içinde bitmeli... Sabaha çıkıp çıkmayacağımız belli değil... Rabbim küs kalmadan ölmeyi nasip eylesin inşaAllah...
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,082
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Buralarda kırgın olduğum kimse yok. Benim kırdığım Varsa yazsın helalleşelim.:gl
 
Katılım
15 Kas 2006
Mesajlar
6,088
Tepkime puanı
637
Puanları
0

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
veri ile kimse barışmıcak mı:)
çin çin çin
kulaklar çınlamıyor mu
hu
 

Leylifer

Kıdemli Üye
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
5,987
Tepkime puanı
1,626
Puanları
113
@veri ve @muallim08 abilerim helalleşin inşaAllah... kırgınlığı zamana bırakın küslüğü ise hemen helalleşme ile bitirin :)
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Kimseye küs değilim hamdolsun
Bana küs olan varsa bilmiyorum...

@Mahabad abi sen bana küs müsün ?
kırdıysam sizi hakkınızı helal edin...
 

uykusuz

Kıdemli Üye
Katılım
18 May 2011
Mesajlar
7,798
Tepkime puanı
1,236
Puanları
0
@cemaliii de buraya uğrar inşallah...
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0


tamam işte benim küsme olursa sebebim Küsmenin (Yüz Çevirmenin) Yasak Olmadığı Kimseler
Âsi, fâsık (günahkâr, itaatten çıkmış kimse) ve zâlim olan kimselere karşı yapılan dargınlık meşrû ve câiz görülmüştür. bu tür kimselerdir :) yazı yazdığım cevap verdiğim kimseye küs değilimdir bunuda not olarak düşeyim :)
seninle de küsüm
helalleşelim mi:)
 

Leylifer

Kıdemli Üye
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
5,987
Tepkime puanı
1,626
Puanları
113
benimle küs olan yoktur inşaAllah... olanlar var ise buyursunlar... Rabbimin izni ile helalleşelim...
 

uykusuz

Kıdemli Üye
Katılım
18 May 2011
Mesajlar
7,798
Tepkime puanı
1,236
Puanları
0
Dargın olma, küsme, gücenme hâli; kırgınlık, konuşmama.

İslâm'da dargınlık hâli, müminler arasında herhangi bir konuda ihtilâf edilebileceği kabul edilerek geçerli sayılmış; ancak bu hâlin üç günü geçmemesi gerektiği emredilmiştir. (Buhârî, Edep, 57, 62; Müslim, Birr, 23, 25).

Bu, alelâde günlük vakalar içindir. Ayrıca, "yüz çevirme" denilen bir dargınlık türü de vardır ki, asîler ve fasıklara karşı yapılır. Dârü'l İslâm' da yaşayanlardan müslümanlar arasında kesinlikle ayrılık söz konusu olamaz. Eğer küskünlük meydana gelmiş, nefslere uyulmuşsa, Allah'ın şu emri tatbik edilir: "Muhakkak müminler kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki, size rahmet edilsin." (el-Hucurat, 49/10).

Hz. Peygamber de şöyle buyurur:

"Bir kişinin kardeşini üç günden fazla küs bırakması helâl değildir. İki mümin karşılaştıkları zaman birisi yüzünü şu tarafa, öbürü öte tarafa çevirir. Halbuki bu iki mü'minin hayırlısı önce selâm vermeye başlayandır." (Tecrid-i Sarih Tercemesi, XII 145)

Yüz çevirmeye gelince; bu, asî, fasık, zalim kimselere karşı yapılacak bir davranıştır. Tebük gazasına katılmayıp geride kalan Kâ'b ibn Mâlik, Mürâre İbn Rebî' ve Hilâl İbn Ümeyye adlarındaki üç sahabî ile Hz. Peygamber'in emriyle elli gün hiçbir müslüman konuşmamış, onlara selâm bile verilmemiş ve selâmları alınmamış, onlara güleryüz gösterilmemiş, tamamen dışlanmışlardı. Kâfirlere karşı düzenlenen cihat harekâtından geri kalan bu üç kişiden Kâb, bizzat, yaşadığı o acıklı durumu şöyle anlatır:

"...Sonra Rasûlullah müminlerin bizimle konuşmasını yasakladı. Savaşa katılmamış olan üçümüzle de kimse konuşmuyordu. Herkesten ayrı kalmıştık. Yeryüzü bana çok dar ve manasız gelmişti o zaman..." Bunlar toplum içinde yapayalnız kalınca çok pişman olmuş ve yaptıklarına tevbe etmişlerdi. Nihayet Allah Teâlâ onları affedip haklarında şu âyeti indirdi:

"Ve Allah savaştan geri kalan o üç kişinin de tövbelerini kabul buyurdu. Bütün genişliğiyle beraber yeryüzü başlarına dar gelmiş canları kendilerini sıktıkça sıkmış ve Allah'tan, yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı. Allah onların tövbesini kabul Buyurdu ki tövbe etsinler. Çünkü Allah tövbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir. " (et-Tevbe, 9/118).

Bu âyet indikten sonra, kendilerinden yüzçevirilen üç sahâbî büyük bir sevinçle ümmetle bütünleşmişlerdi. (Hadîsin ve olayın tam metni için bk. Buhârî, Meğâzî, Gazvetü Tebük

Bu olay göstermektedir ki, İslâm toplumunda müslümanlar bir vücût teşkil ederler. Onlar, birlik ve bütünlük içinde topluca Allah'ın şerîatına sarılırlar, Ümmete aykırı düşenler hemen toplum dışına itilirler. Ka'b ve arkadaşlarının başına gelen olay ayrıca İslâm toplumunun samimi bir iletişim düzeni kurmasının önemini; Allah rızası için dostluk kardeşlik bağı ile bağlı olan müminlerin cemâat anlayışında bulunması gereken aşıklık ve netliği: davanın mükellefiyetlerine göğüs germe, verilen emirlere değer verme ve müşrûiyyet dairesinde itirazsız itaat etmenin ehemmiyetini; müslümanlardan ayrı düşüldüğünde nasıl pişman olunduğunu da anlatmaktadır.

Rasûlullah (s.a.s.) Müslümanların birbirine buğz etmelerini, arka çevirmelerini, hased ve birbirleriyle alay etmelerini yasaklamıştır. (Buhârî, Edep 57; Müslim, Birr, 24, 28; Tirmizî, Kıyâme, 54) Rasûlullah, İslâm toplumunda da insanlar arasında türlü geçimsizliklerin çıkacağını bilerek müminlere kesinlikle üç günden fazla birbirlerini bırakmamalarını emretmiştir. Rasûlullah, müminlerin birbirlerine üç günden fazla küs durmalarının onları kin, nefret, buğz duygularıyla donatacağını ve doğal olarak zıtlaşmanın çatışmalara bile yol açacağını haber vermiştir.

Küskünlükler, bir münakaşada kızgınlık sebebiyle ve sarfedilen kelimelerle; eline, beline, diline sahip olmayan şuursuz müminler arasında görülebileceği gibi, bir başkası tarafından taşınan sözler sebebiyle, karşılıklı vuruşma, sövme gibi sebeplerle meydana gelmektedir. Günümüzde mezhep, meşrep vb. görüş farklılıklarının taassup ve fanatizm derecesine varmasından da ümmet fertleri arasında ayrılıklar görülmektedir. Netîce itibariyle her kim Rasûlullah'ın en güzel yoluna uymuşsa, cahilî, ilkel, kaba yobaz, ham softâ tavır ve tutumları bırakmak zorundadır. Buna riayet eden müslümanlar asla dargın kalmazlar. (Ayrıca bk. Takvâ, Sulh, Hased, Kibir, Âdâb, Ahlâk).

Sait KIZILIRMAK
 
Üst