Affetmek
Kudretli kılmak istiyorsan kendini;kudretini yumuşak huydan almalı.Güçlü olmak nefretini dizginlemekle,kusurları hoş görmekle elde edilebilir.Herşeye rağmen iyi olmaktan vazgeçmemekle güçlü kılınır insan.Uğradığın haksızlıkta,haketmediğin muamelede,duyduğun yalanda,kalbin kırıldığında iyiliğin asaletinden ayrılmadığında güçlüsün.Affetmeyi başarabildiğinde yüce gönüllüsün.İyiliğe karşılık iyilik yaptığında değil yalnızca,kötülüğe rağmen iyi olabildiğinde güçlüsün aslında.Menfaatlerini iyiliğin emrine sunduğunda gücü elde etmişsindir benliğinde.Benliğini affetmenin eline teslim edebildiğinde,gönlünü güçle taçlandırabilirsin.Nefret etmek işin kolayıdır akabinde nefreti taşımak yüreğinden hiç indiremeyeceğin yükleri hayat boyu omuzlamaktır.Affetmekte zorlanırken, bu yükü taşımaktan gocunmamak,gönüllere yerleşmiş pasların kör ettiği gururun acı direnişidir.Oysa affetmeyi bilmek zayıflık değil aksine güçlü olabilmektir.Acizlik değil iyi insan olmanın en bariz göstergesidir.Hatadan ve yanlıştan arınmış bir insan olmak çok güçtür ama bu hataları ve yanlışları affeden kişi olabilmek gücün adıdır;arasındaki fark çok açıktır.Affetmek cesarettir öyle ki kırılgan veya haklı tüm iç seslerini susturup cesurca affettim diyebilmektir.Affetmek merhamettir,merhamet biz aciz kulların en çok ihtiyacı olan şeydir.Allah kullarına af kapılarını sonuna kadar açarken,bizim aciz nefsimiz neden bizim gibi kusura ve yanlışa meyilli diğer nefisleri affetmekte bu kadar cesaretsizdir...Kendimizi yargılarken,kendimizi muhasebeden geçirirken affetmekte zorluk çıkarmak iyidir.Kendimizi ne kadar zor affedersek,hatayı tekrarda o kadar men edici oluruz kendimize.Ama bu başkaları için söz konusu olduğunda affın kapılarını merhamet duygusunun sonsuzluğu ile açmalıyız.Affetmek,nefreti gölgelemek iyiliğin zirvesine taşımaktadır bizi.Affetmek fazilettir...
"Kaba davranana nazik olan, zulmedeni affeden, vermeyene ihsan eden, kendinden uzaklasana yaklasan, yüksek derecelere kavusur".İyi ahlakın temelinde yatan en önemli nokta gücü doğruluktan ve iyilikten almaktan şaşmamaktır."
"Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz."(Hadis-i Şerif)Rahmet ile şereflenenlerden olmak için merhametin süslediği bir kalbe sahip olmak ve bunu koruyabilmenin değerini farketmek ne kadar mühimdir.Merhametin asil duruşu ile affın zarafetini birleştiren bir insan ne kadar kıymetlidir...Faziletli olmanın ilk adımı merhameti düstur edinmektir.
Allah Tealâ rahmetini yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu kendi yanında tuttu, bir parçasını ise yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle bütün canlılar birbirine merhamet ederler. Hatta kısrak (emzirirken) yavrusuna basıp da zarar verir korkusuyla ayağını kaldırır. (Buhâri, Edeb, 19; Müslim, Tevbe 21)
Güzel ahlak ile temellendiren kalp,edebini diline,hareketlerine yansıtır.Noksansız olamayan nefis noksanını merhamet ve affın varlığı ile kapatmaya çalışır.Merhamet gönüllerdeki hata tohumlarının af ile harmanlamasıyla filizlenir...Affetmek kişinin olgunluğudur.Affetmek kin ve kötülüğün karşısında verilecek en ağır cevaptır.
"Affedin ki, Allahü teâlâ da sizi affetsin ve şerefinizi yükseltsin."
Tüm yıkıcı kötü ahlaklar zemininde merhameti dışlamaktan,affetmeyi unutmaktan sebepleniyor.Gurur,intikam ve nefret benliğin sarmalandığı güç gösterisinin mevcudiyetini güçlü kılmak istemesinden doğuyor.Asıl güç merhamettten doğar.
"Kendinden uzaklaşanlara yaklaşmak, zulmedenleri affetmek, kendini mahrum edenlere [Kendine bir şey vermeyenlere] ihsan etmek, güzel huylu olmaktır."
"Allahü teâlâ merhameti olmayana merhamet etmez, affetmeyeni affetmez."
Affa nail olmak için affetmeyi bilmeli,merhameti değerince taşıyabilmek için benliğin maviliklerine aldanıp, derinliğinde yitirmemeli insanlığı.
Gönlü merhametle nakışlandırmalı,af ile işlemeli.Hilm ile süslemeli...