ÇiLe-i AşK
Asistan
- Katılım
- 21 Eki 2006
- Mesajlar
- 542
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 0
Âdeti vechile bir gün Behlûl,
Eylemiş meclis-i Hârûn'a dühûl.
Gülerek geçmiş oturmuş sadre,
Çok mu ya sadr, o âlî kadre.
Tatlı tatlı açarak bir sohbet,
Saçmış ol bezme sâfâ bir müddet.
Sonra birden bire hâmûş olarak,
Feyz-i irfânla lebâleb dolarak,
Göz yumup şöyle baş eğmiş kalmış;
Keşfe varmış gibi bir hâl almış.
Bir zaman sonra ayılmış gibi gûyâ,
Silkinip yekden olup dîde-küşâ.
Dedi Hârûn ona handân handân:
"Aman Allâh için ey kutb-i cihan
Hangi âlemleri gezdin öyle
Ne idi keşf-i şuhûdun söyle?"
Dedi Behlûl ona: "Ey Sultanım,
Tâcdâr-ı azamet-ünvânım!
Ben de bir saltanat ettim teşkîl,
Ki bulunmaz ona âlemde adîl.
Düzerek ben dahî taht ü efser,
Debdebe, tantana, asker, leşker,
Azametlerle edip tahta suûd,
Eyledim her cihete sevk-i cünûd.
Kıtalar, ülkeler ettim teshîr,
Eyledim şevketimi âlemgîr.
Yani bir saltanat ettim îcad,
Ki cihan hükmüne oldu münkâd."
Gûş edince bu hayali Hârûn,
Dedi, Behlûl'e dönüp hande-nümûn
"Bârekâllâh ne güzel, lîk çi sûd,
Göz açınca hemen oldu nâbûd."
Dedi Behlûl cevâben: "Yâhû!
Bir düşün, zübde-i irfandır bû.
Ben ki açınca o ki olmuş öyle
Sen yumunca ne olur sen söyle?"
İbrahim Cûdî Efendi
Eylemiş meclis-i Hârûn'a dühûl.
Gülerek geçmiş oturmuş sadre,
Çok mu ya sadr, o âlî kadre.
Tatlı tatlı açarak bir sohbet,
Saçmış ol bezme sâfâ bir müddet.
Sonra birden bire hâmûş olarak,
Feyz-i irfânla lebâleb dolarak,
Göz yumup şöyle baş eğmiş kalmış;
Keşfe varmış gibi bir hâl almış.
Bir zaman sonra ayılmış gibi gûyâ,
Silkinip yekden olup dîde-küşâ.
Dedi Hârûn ona handân handân:
"Aman Allâh için ey kutb-i cihan
Hangi âlemleri gezdin öyle
Ne idi keşf-i şuhûdun söyle?"
Dedi Behlûl ona: "Ey Sultanım,
Tâcdâr-ı azamet-ünvânım!
Ben de bir saltanat ettim teşkîl,
Ki bulunmaz ona âlemde adîl.
Düzerek ben dahî taht ü efser,
Debdebe, tantana, asker, leşker,
Azametlerle edip tahta suûd,
Eyledim her cihete sevk-i cünûd.
Kıtalar, ülkeler ettim teshîr,
Eyledim şevketimi âlemgîr.
Yani bir saltanat ettim îcad,
Ki cihan hükmüne oldu münkâd."
Gûş edince bu hayali Hârûn,
Dedi, Behlûl'e dönüp hande-nümûn
"Bârekâllâh ne güzel, lîk çi sûd,
Göz açınca hemen oldu nâbûd."
Dedi Behlûl cevâben: "Yâhû!
Bir düşün, zübde-i irfandır bû.
Ben ki açınca o ki olmuş öyle
Sen yumunca ne olur sen söyle?"
İbrahim Cûdî Efendi