Bir erkeğin kadınsı davranmasının İslamdaki hükmü nedir?

bencan

Üye
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bir erkeğin kadınsı davranmasının İslamdaki hükmü nedir? Eğer istemeden böyle davranışlar sergiliyorsa mesul olur mu?

İslamiyet her cinsiyetin kendine göre davranış sergilemesini emreder ve karşı cinse benzeyen davranışları da yasaklar. Ayrıca insanı cinsel güçten düşüren şeylerden biri de erkek veya kadının cinsel vasıflarını korumamasıdır.

Yaratılışta erkeğin kendine özgü, kadının da kendine özgü vasıfları vardır. Kadın ve erkekler bunları koruyamazlarsa bazı özelliklerini kaybedebilirler, evlilik yaşantıları hep düzensiz ve başarısız olur. Bu üzücü hâllere düşmemek için her iki cins de kendine özel vasıfları korumalı, hatta geliştirmelidir.

Allah erkekleri güçlü kuvvetli, kadınları zayıf ve narin yaratmıştır. Çünkü erkeğin yapacağı işler kadının yapacağı işlerden daha çok kuvvet gerektirir. Bu yüzdendir ki, Allah kadının geçimini, masrafını ve bütün ihtiyacını erkeğe yüklemiştir. Kadından, doğumundan evlenmesine kadar babası veya velisi, evlendikten sonra da kocası sorumludur. Erkek bu yükü rahatlıkla taşıyabilmesi için daima gücünü korumalı, hatta artırmalıdır. Çünkü aile çoğalıp büyüdükçe erkeğin yükü de artar. Erkek yaşlandıkça kuvvetten düşer. Allah bu hususta şöyle buyurur:

Ey insanlar, kendinizi ve ailenizi -yakıtı asi insanlar ve taş olan ateşten- yani azaba götürücü hâllerden- koruyunuz...(1)

Yani kendinizi ve ailenizi sıkıntıya sokucu ve cehenneme götürücü hâl ve davranışlardan kaçının.

Allah insanların kimisini (erkekleri) kimisinden (kadınlardan) sorumlu ve güçlü kıldığı için ve kadınların bütün ihtiyacını, erkekler kendi mallarından karşılamalarından dolayı, erkekler kadınların idarecisi ve koruyucusudurlar. Her bakımdan onlardan sorumludurlar.(2)

Hz. Peygamber (asm) de:

Erkek evinin ve ailesinin çobanıdır. Onlardan ve onların her şeyinden sorumludur. demiştir.(3)

Erkek gücünü yitirince işinde de, evinde de, aşk yatağında da görevini layıkıyla yapamaz. Her bakımdan başarılı olması için erkekçe giyinmesi ve yaşaması, gücünü, kuvvetini ve enerjisini muhafaza etmesi gerekir.

Kadın da kadınlık vasıflarını korumalıdır. Giyiminde, süslenmesinde, konuşmasında ve bütün hareketlerinde kadınca davranmalı, kadınlık vasıflarını daha da geliştirmelidir. Böylece cinsel yönden güçlenir, erkeğinin de gücünü artırır. Çünkü erkeğin cinsel gücü kadının çekiciliği ile orantılıdır. Kadın, kadınlaştıkça çekiciliği de artar. Böyle yapmaz da, erkek gibi giyinir, erkek gibi konuşur, erkekçe davranır, erkekliğe özenir ve her şeyiyle erkeğe benzemeye çalışırsa, erkekleşir, katılaşır, kadınlığın ne zerafeti ne letafeti ve ne de çekiciliği kalır. Böyle kadınların kocalarıyla ilişkileri aşk oyunu olmaktan çıkar, sadece zoraki bir çiftleşmek olur.

Erkek de böyledir. Bazı kimseler gibi, kadınca giyinen, hareketlerinde cilve satan, sesini ve konuşmasını kadına benzeten ve kadınca davranan erkekler, erkeklik görünümünü kaybederken, erkeklik cazibesini ve erkeklik gücünü de yitirirler. Bu gibilerin bazısı hiç evlenmez, bazısı evlenir fakat başarısız olduğu için evlilik hayatı sona erer, ya da başkaları için evlenir. Bazıları da hanımının imanlı, muhafazakâr, çilekeş ve sabırlı olması nedeni ile evlilik hayatını sürdürür. Fakat bunların hepsi de başarısız oldukları için mutlu olamazlar. Hanımlarına da layıkıyla erkeklik yapamazlar. Onu da mutsuz kılarlar.

Bütün bunları ve daha nice kötülükleri göz önüne alarak Hz. Peygamber (asm):

Kadınlığa özenen, kadınlara benzemeye çalışan ve kadınca davranan erkeklere ve erkekliğe özenen, erkekler gibi davranan ve kılık kıyafetini erkeklere benzeten kadınlara Allah lanet etsin.(4)

diyerek, kadınsı erkeklere ve erkeksi kadınlara beddua etmiştir. Allah'ın sevgilisi büyük Peygamber (asm)'in bedduasını alanların başarılı ve mutlu olmayacakları açıktır. Hem günah işleyerek Allah katında sorumlu olur, hem de eşine karşı görevini yerine getiremeyerek kul hakkına girmiş olur.

İstenmeden yapılan davranışlar elbette isteyerek yapılanlar gibi değildir. Ancak erkek veya kadın iradesine hakim olarak kendine özgü davranış biçimlerini yapması gerekir. Tarih boyunca toplumlar kadının süslenmesini isterken, erkeğin makyaj yapmasını yasaklamıştır. Dinimiz de altın zineti ve ipek elbiseyi erkeklere yasaklarken kadınlara her türlü zineti, makyajı ve en ağır ipek kumaşları serbest bırakmıştır. Fakat bunlar başkalarına güzel görünmek için değil, kocasına güzel görünüp daha çok sevilmek içindir...

Dipnotlar:

1. Tahrim, 66/6.

2. Nisa, 4/34.

3. Taberânî, Ebû Kebşe'den.

4. Buhari, Libâs, 61; Ebû Dâvûd, Libas, 28; Tirmizi, Edeb, 34; Ahmed b. Hanbel,-I. 339.

http://goo.gl/8N5hxa
 
Üst