Bir Delinin Hatira Defterinden

:)zeynep(:

Hakve
Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
5,094
Tepkime puanı
70
Puanları
0
Konum
Yalova
Saatlerdir anlatiyorum sana
Sense sadece yatiyorsun gözleri kapali
Neden üstüne beyaz örtü örtmüsler?
Neden herkes agliyor?
Oysa sen nefret edersin gözyasindan
Sustursana onlari
Isiltilar sacsana aglayan gözlere
Biliyormusun?
Hava öyle soguk ki..
Kutuptayim sanki..
Gercekte dekor ayni hersey beyaz..
Bir de..
Sagir edici bir sessizlik.
Ve senin buz gibi vücudun,
Ver elini bana uzatki isitayim onlari
Ver tutayim simsiki.
Ama hayret tas gibi olmuslar.
Bir heykelin mermer elleri gibi..
Hatirliyorumda..
Bir piyes dinlemistim bi zamanlar
Ölüyü anlatiyorlardi tipki senin gibi..
Ama sen ölmedin deilmi?
Beni dinliyorsun cünkü.
Mutlusun dudaklarindan belli,
Yüzünden belli huzurlu oldugun..
DUr!
Bir sesler var ..
Bir konusmalar bi hareket var disarida
Buraya yaklasiyorlar
Durdursana onlari, bagir, cirpin götürmesinler!
Kapagini kapatiyorlar!
Öldürecekler seni!
Oysa sen yasiyorsun deilmi?
Yasiyorsun degilmi?
Gitme söyle!
Hayattayim de ölmedim de!
Sevgimizin hatiri icin söyle!
Lütfen!Gitme!

Arkadaşar sevgi ya sevgi....:clap2: Keşke herkes bu duyguyu hakkıyla verebilse adam sevdiği için delirmiş resmen ya...Bazıları sevmek duygusunu bile bilmiyorlar..
 

isa_junior

Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SANA BAKMAK

her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok

uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine

sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır

bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar

verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz

sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır



Ne sevdalar yitirdik!...
 

legend

Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
teşekkürler, bir tane de ben göndereyim dedim....

Sen Yokken

Sen yokken gittim
Korkularımın üstüne
Hiç ardıma bakmadım
Gümüş şiirler yazdım sen yokken
Çok yangın çıktı yüreğimde
Küllerini bile savurmadım
Irak denizlerin fırtınasıydım
Uzak iklimlerin sert rüzgarları
Kulaçlarken denizinde gurbeti
Kanlı savaşlarım,
Belalı sevdalarım olmadı hiç
Ama hep sustum,
Hep ağladım, hep yandım sen yokken.
Bekliyorum dönüşünü yeniden,
Bir gelsen,
Hayatın önünden alsan beni
Bir gelsen,
Sellerin önünden alsan beni
Bir gelsen,
Ölümlü düşlerimden alsan beni.

Çok durdum güneşe karşı bir başıma
Savrulurdum rüzgarlarında sensizlik denizinin
Sen yokken,
Az dolaşmadım gönlümün kuytularında
Üşüyen karanfilim şimdi buruşuk parmaklarda
Bir kırağı ayazıydım gecenin kollarında
Zifirlerinde sadece ben üşürdüm.
Hiç aldırmadım esen rüzgara
Hiç dinlenmiş bir yürekle çıkmadım ortaya
Yinede hiç yıkılmadım giden trenlerin ardından
Ama bütün yangınlar beni yaktı önce
Hep ortasında kaldım vurgunların
Vurgun nedir ki? deme
Bir babanın serzenişi nasılsa öyle
Bayrakları indirilmiş,
Bozguna uğramış bir hisardım sen yokken
Hep sustum,
Hep yandım, hep ağladım sen yokken.
Bir gelsen,
Yangınlardan alsan beni,
Bir gelsen,
Dünyalarımdan alsan beni,
Bir gelsen,
Şafaksız gecelerden alsan beni,
Ama ne zaman gelsen,
Akşam kızılı gözlerimle bulacaksın beni.
 
Üst