bir bayanın erkekle konuşması

dré@m

...uzaklarda...
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
1,980
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Kayseri
Web sitesi
www.ihvan-forum.com
arkadaşlar beni aydınlatır mısınız..bir bayanın erkekle konuşması aynı ortamda bulunması haram mıdır?
 

Byrocktar

Profesör
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
2,500
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
RoCk CiTy
walla bence diil çünkü bende konuşuorm...yani inşaallah deildir...
 

dré@m

...uzaklarda...
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
1,980
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Kayseri
Web sitesi
www.ihvan-forum.com
ben de konuşuyorum ki zaten çalıştığım için gerekli oluyor:uzgunum[1]: ..bana bununla ilgili ayet ve hadisler gösterebilir misiniz?
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
walla bence diil çünkü bende konuşuorm...

Sen kimsin ?
Seni din adına konuşmaya kim vekil tayin etti ?
Hangi din adına konuşuyorsun ?
Kişilerin heva ve heveslerine göre şekillenen bir din "İSLAM" olamaz....
İslam; Külli iradeyi bütünüyle kabullenmektir...

(Ey kadınlar, mahreminiz olan erkeklerle konuşunuz, namahremle konuşmayınız!) [İ.Sa’id
Bir genç kız ile genç bir erkek beraber idi. Onları şeytandan emin görmedim.) [Tirmizi]
Üç şey kalbi öldürür: Düşük seviyeli kimselerle düşüp kalkmak, kadınlarla konuşmak ve zenginlerle oturmak (Hadis Hz Aliden)

Selametle...
 

303

Üye
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hakim,doktor ve şahitlik durumunda kadınlarla konuşulabilir,bakılabilir gerekirse dokunulabilir..

Evlilik öncesi dokunmamak kaydıyla bakılabilir,ellere ve yüze...Alışveriş esnasında konuşulabilir,özellikle pazarda...

Mümkün olduğunca takva çerçevesinde konuşmamak icab eder..Özellikle musafaha etmek(tokalaşmak) caiz değildir...

En iyisini,en doğrusunu Allah bilir..
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83


Sen kimsin ?
Seni din adına konuşmaya kim vekil tayin etti ?
Hangi din adına konuşuyorsun ?
Kişilerin heva ve heveslerine göre şekillenen bir din "İSLAM" olamaz....
İslam; Külli iradeyi bütünüyle kabullenmektir...

(Ey kadınlar, mahreminiz olan erkeklerle konuşunuz, namahremle konuşmayınız!) [İ.Sa’id
Bir genç kız ile genç bir erkek beraber idi. Onları şeytandan emin görmedim.) [Tirmizi]
Üç şey kalbi öldürür: Düşük seviyeli kimselerle düşüp kalkmak, kadınlarla konuşmak ve zenginlerle oturmak (Hadis Hz Aliden)

Selametle...

tabi zaruret disi diyede belirtelim insaAllah,kesin katiyen konusulmaz denemez,zaruret halinde,konusmakta bir sakinca yoktur,
ama haha hihi seklinde islam disi bir ortam olursa elbetdeki uygun degil...
 

nur_Sahra

Asistan
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
552
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ALLAH affetsin hepimizin ufak günahlari olmustur ister istemez fakat konusmussak yada konusuyorsak diye caizdir dememeliyiz yapiyorsak günahkariz bu kadar basit!!! dinin kuralini kendiniz yapmiyorsunuz diye yok saymayin...

vesselam.....
 

kul emir

Profesör
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
2,862
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Konum
yalnızlık ülkesinden


Sen kimsin ?
Seni din adına konuşmaya kim vekil tayin etti ?
Hangi din adına konuşuyorsun ?
Kişilerin heva ve heveslerine göre şekillenen bir din "İSLAM" olamaz....
.

hocam allah aşkına bu uslüpla nereye gidebileceksiniz bumu islam bu din adına konuşmak böyle konuşarak kaç kişiyi etkileyebileceksiniz kaç kişiye dini anlatabileceksiniz yazdıklarınız doğru olsa bile bunları kaç kişi dinleyecek
 

halimselim

Paylaşımcı
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
378
Tepkime puanı
0
Puanları
0
herkes herkesle konuşur. küfür konuşmadıktan sonra.
 

dré@m

...uzaklarda...
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
1,980
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Kayseri
Web sitesi
www.ihvan-forum.com
"Kadın her şeyiyle olduğu gibi sesiyle de çekici, büyüleyici ve tahrik edicidir ve aslında bu onun çirkin olduğunu değil, güzel olduğunu gösterir. Birer nimet demek olan çekici yönlerini, bu arada sesini fitneye sebep olmak ve tahrik etmek için kullanırsa, yani konuşmasını kırıla döküle ve kadınsı biçimde yaparsa, ya da nağmeli sözlerle normal konuşurken zaten tahrik edici olan sesini daha da etkileyici hale getirirse, sesi avret olduğundan değil de, fitneye sebep olacağından haram olur. Vakarlı ve karşısındakine ümit kestirici edayla konuşursa haram olmaz."


cevaplar için Allah razı olsun ;)
 

dagcan_33

Paylaşımcı
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
322
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
istanbul
arkadaşlar kadın ve erkeği rabbim birbirine hoş göstermiş.yoksa insanoğlu nesillerimiz nasıl meydana gelecekti.insan kendini tanırsa rabbini bilirse kimseye ondan zarar gelmez.
 

"haTTat"

Paylaşımcı
Katılım
18 Tem 2006
Mesajlar
356
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Konya-Ankara
"Kadın her şeyiyle olduğu gibi sesiyle de çekici, büyüleyici ve tahrik edicidir ve aslında bu onun çirkin olduğunu değil, güzel olduğunu gösterir. Burada etkili olan doğrudan kadının sesi değil erkeğin fıtri yapısıdır. Erkek fıtraten tesir altında kalır. Birer nimet demek olan çekici yönlerini, bu arada sesini fitneye sebep olmak ve tahrik etmek için kullanırsa, yani konuşmasını kırıla döküle ve kadınsı biçimde yaparsa, ya da nağmeli sözlerle normal konuşurken zaten tahrik edici olan sesini daha da etkileyici hale getirirse, sesi avret olduğundan değil de, fitneye sebep olacağından haram olur. Öyle bayanlar tanıyorum ki isteyerek yapmadıkları halde konuşurken aynı tarif ettiğiniz şekilde konuşabiliyorlar. Bu da kadının fıtratında olan birşey olsa gerek diye düşünüyorum. Vakarlı ve karşısındakine ümit kestirici edayla konuşursa haram olmaz."
Vesselam..
 

meyyit

Üye
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
walla bence diil çünkü bende konuşuorm...yani inşaallah deildir...
böyle bir cümle kullanılmaz lütfen konuşmadan yani yazmadan önce iyi düşüp öyle yazın bazı küçük sannedip kulandığım kelimeler ALLAH göstermesin insanı dinden çıkarır lütfen dikkatli olalım.
 

MiHRiMaH

Son gülen... :/
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
2,752
Tepkime puanı
769
Puanları
0
Konum
İstanbul...
İhtiyaç halinde!!!! Lütfen dikkat edelim... Ama diyoruz ki "konuşuyoruz"... Hatamızı ya da günahımızı bilelim ve aczimizle Allah'a sığınalım, mağfiret dileyelim... Yoksa, ihtiyaç ,ihtiyaç diye diye diyeeeee.... Öyle ihtiyaç görülmüş şey değildir!!! Herşey de ihtiyaç değildir! Bu yüzden kadının sesinin ihtiyaç halinde sert çıkmasının ve ihtiyaç kadarının caiz olduğunu ve fazlasının da caiz olmadığını bildirmiş alimler... Bu konu mühimdir değerli müminler hele ki şu dönemde çıkan sapıklıklar ve hayasızlıklar göz önünde bulundurulursa, bir hanımın evli dahi olsa durumu zordur... Rabbim korusun türlü sapkınlıkları olanlar var sokaklarda, fitneci komşular, fesatlar, hasedler... Mümin hanım kendine yakışanı yapmalıdır inşallah hepimiz o şekilde yaşayabiliriz...
 

buharaA

Paylaşımcı
Katılım
11 Ara 2006
Mesajlar
163
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Haya ve az konuşmak imandan, fahiş söz ve çok söz nifaktandır.) [Tirmizi]

(Kim, dünyada günahını gizlerse, Allahü teâlâ da, Kıyamette, o günahı herkesten saklar.)
[Müslim]

(Bir günaha düşen, Allah’ın örtüsünü, onun üzerinde bulundurmalıdır!)
[Müslim]

İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayadandır. Haya da imandandır. Günah gizlenmezse, fasıklar bundan cesaret alır. (Falanca günah işliyor. Ben de işlesem ne çıkar?) diyebilir. Riya olmaması için ibadeti gizlemek caizdir. Onun için (Kabahat da gizli, ibadet de gizlidir) denmiştir.
 
U

ummuhan

Guest
İhtiyaç halinde!!!! Lütfen dikkat edelim... Ama diyoruz ki "konuşuyoruz"... Hatamızı ya da günahımızı bilelim ve aczimizle Allah'a sığınalım, mağfiret dileyelim... Yoksa, ihtiyaç ,ihtiyaç diye diye diyeeeee.... Öyle ihtiyaç görülmüş şey değildir!!! Herşey de ihtiyaç değildir! Bu yüzden kadının sesinin ihtiyaç halinde sert çıkmasının ve ihtiyaç kadarının caiz olduğunu ve fazlasının da caiz olmadığını bildirmiş alimler... Bu konu mühimdir değerli müminler hele ki şu dönemde çıkan sapıklıklar ve hayasızlıklar göz önünde bulundurulursa, bir hanımın evli dahi olsa durumu zordur... Rabbim korusun türlü sapkınlıkları olanlar var sokaklarda, fitneci komşular, fesatlar, hasedler... Mümin hanım kendine yakışanı yapmalıdır inşallah hepimiz o şekilde yaşayabiliriz...

mhrmh kardeşime aynen katılıyorum ve ilaveten söylemek isterim ki,
Kadınların en aptalı dahi karşısında konuşan karşı cinsten gelecek akım ne kadar az olursa olsun hisseder, ve burada iş kadına düşer kendini dengelemeli, sınırlarını koymalı ve korumalıdır... vesselam
 

Hanne

Doçent
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
1,366
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Arkadaşlar bizler müslümanız elhamdülillah nerde nasıl davranacağımız bizlere bildirilmiş bunlara uyarsak sorun yok bence. Ben işim gereği zaman zaman erkeklerle de muhatap oluyorum ama zaten erkekler kiminle nasıl konuşulacağını iyi biliyorlar(kendini bilen rabbini bilen kardeşlerim istisna).Sakınan bayanlarla farklı konuşuyorlar biz bayanların işi biraz daha kolay sanırım.Tesettürlü oluşumuz onları saygılı olmaya itiyor gibi geliyor bana bazen istisnalar olsada ...
 

metin29

Üye
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
83
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
istanbul
arkadaşlar bi bayan ile bi erkeğin konuşması neden yanlış oluyo anlamadım
gizli kimsenin olmadığı yerde olmadıktan sonra umama açık yerlerde konuştuktan weya görüştükten sonra bunda ne war ki
yaw bu dini bu kadar sığlaştırmayın
konuşsunlar görüşsünler ama mecbur kalmadıkça tokalaşmasınlar
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Kadının sesi hangi hallerde haram olur?

“Kadının sesi haram mıdır? Hanımların mahremi olmayan erkeklere sesleri avret midir? Hanımlar zikrederken seslerinin dışarı çıkmasının bir mahzuru var mıdır? Kadınların sesleri hangi şartlarda haramdır? Bir hanım şiir ve ilâhi okuyabilir mi?”

İslâmiyet kişiyi fitne ve fesada sürükleyen görüntü, davranış ve hallere karşı koruyucu tedbirler alır. Çünkü İslâmda insanın safiyet ve vakarının muhfazası ve bozulmaması esastır. Bu tedbir ve koruma hem erkek için, hem de kadın için eşit seviyede düşünülür.
Diğer yandan insana verilmiş olan özellik, kabiliyet ve farklılıklar bir başkasının vebal altına girmesine sebep olmamalı, yanlış duygulara kapılmasına meydan vermemeli, nefsini azdırmamalıdır.

Yaratıcı tarafından kadına ihsan edilen sesi de bu çerçeve içinde düşünmek gerekir. Esas itibariyle başta insan olmak üzere hiçbir varlığın sesi mutlak olarak haram ve günah sınıfına sokulmaz. Çünkü yaratılışında bir haramlık mevcut değildir. Bunun içindir ki, hiçbir âyet ve hadis kadının sesini haram kılıcı bir hüküm bildirmez.

Başta Hanefi ve Şâfiî imamları olmak üzere mezhep sahibi müçtehid imamlarımızın kanaatleri de bu merkezdedir. Hattâ bütün fıkıh kitaplarında şu hükmü görüyoruz: Cumhura göre kadının sesi avret değildir. Yani bütün müçtehidlere göre kadının sesi haram değildir.

Şâfiî mezhebi âlimleri ve diğer müçtehidler şöyle derler: “Kadının sesi avret değildir. Çünkü kadın alış veriş yapar, mahkemede şahitlikte bulunur. Bunun için sesini yükselterek konuşmak zorunda kalır.(1)

Kadının sesinin avret olmadığının gerekçesi İslâmın ilk uygulamalı devri olan Saadet Asrıdır. Yani Peygamber Efendimizin (a.s.m.) ve sahabilerin uygulayış biçimidir. Bu uygulanış biçimi üç şekilde görülüyor:

Birincisi: Peygamber Efendimizin (a.s.m.) sahabi hanımlarla konuşması, onların sorularına cevap vermesi, şikâyetlerini dinlemesi, ihtiyaç ve taleplerini karşılamasıdır.
Bir örnek olması bakımından şu hadis-i şerifi nakledelim:

Amr bin Şuayb rivayet ediyor:

Bir kadın yanında kızı ile birlikte Resulullaha (a.s.m.) geldi. Kızın kolunda iki altın bilezik vardı. Resulullah (a.s.m.) kadına sordu: “Bu bileziklerin zekâtını veriyor musun?”
Kadın, “Hayır, vermiyorum” diye cevap verdi.

Bunun üzerine Resulullah (a.s.m.) tekrar sordu:

“Peki, kıyamette bu iki bilezik yerine Allah’ın sana ateşten iki bilezik taktırması hoşuna gider mi?”

Kadın iki bileziği hemen çıkarıp Resulullaha (a.s.m.) uzattı ve “Bunlar artık Allah ve Resulüne aittir” dedi.(2)

İkincisi: Sahabiler gerek Peygamberimizin hanımlarına, gerekse diğer hanım sahabilere hadis ve benzeri durumlarda soru sorarlar, konuşurlar ve bazı konularda bilgi alırlardı.
Üçüncüsü: Yine Sahabe döneminde kadınlar, halifelere şikâyetlerini dile getirirler veya dinî meselelerde diğer sahabilere bilmediklerini sorup öğrenirlerdi.

Bu mesele için de bir örnek verelim:

Kadının biri Hazret-i Ömer’e gelerek, “Yâ Emîrelmü’minîn! Kocam geceleri ibadet eder, gündüzleri de oruç tutar” şeklinde şikâyette bulundu.

Hazret-i Ömer, “Ne demek istiyorsun? Kocanı geceleri ibadet etmekten ve gündüzleri oruç tutmaktan alıkoymamı mı istiyorsun?”

Bunun üzerine kadın başka bir şey söylemeden çıkıp gitti ve biraz sonra bir daha gelip aynı şikâyetini dile getirdi. Hazret-i Ömer, kadına yine aynı cevabı verdi.

Bu durumu gören Kâ’b bin Sûr söze karıştı ve “Yâ Emîrelmü’minîn, kadının hakkı var. Cenab-ı Hak erkeğe dört kadınla evlenebileceğine müsaade ettiğine göre, dördüncü gün kadının hakkıdır” dedi.

Bunun üzerine Hazret-i Ömer kadının kocasını çağırtıp dört günde bir oruç tutmamasını ve her dört gecede bir kadının yanında yatmasını emretti.(3)

Ancak diğer bütün mübah meselelerin mahiyet değiştirip mahzurlu bir hal almasında olduğu gibi, kadının sesi meselesinde de aynı durum söz konusudur. Kadının sesi mübah, masum ve meşru olmasına karşılık hangi sebeplerden dolayı “avret” olur, nasıl olursa yasak sınıfına girer, yabancı erkeklerin dinlemesi haram olur?

Kadının sesi yaratılışı icabı dikkat çekicidir. Özellikle ses normalin dışında bir tonda çıkarsa birtakım mahzurları beraberinde getirmektedir ve dinî tabiriyle “fitneye” sebep olmaktadır. Demek ki, haram olan sesin kendisi değil de, kontrol dışı bir mahiyet taşımasıdır.

Ahzab Sûresinin 32. âyet-i kerimesi bu husustaki ölçüyü Peygamber hanımlarının şahsında şöyle veriyor:

Ey Peygamber hanımları! Siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer halinize layık bir takva ile korunacaksanız, yabancılarla câzibeli bir şekilde konuşmayın ki, kalbinde fesat bulunan kimse bir ümide kapılmasın. Konuşurken ciddiyet ve ağırbaşlılıkla söz söyleyin.

Müfessir Vehbi Efendi bu âyeti tefsir ederken, “Söylediğiniz söz fitneye sebep olmasın. Yani cazibeli ve ecânibi şüpheye düşürecek bir halde edalı ve naz ü istiğna ile söylemeyin” şeklinde izah getirmektedir. Elmalılı’nın ifadesiyle “Yayılarak, kırıtarak, sınık, yılışık” olduğunda “kalbi çürük kötülüğe meyilli kimseler” bir ümide kapılırlar. Bundan dolayı da günaha girilmiş olur.

Vehbe Zühaylî bunu normal konuşmalardan ziyade dinî muhtevada da olsa aynı gerekçe ile mahzurlu görür: “Kadının, Kur’ân şeklinde de olsa, coşkulu ve nağmeli olarak okumakta iken seslerini işitmek haramdır. Çünkü bunda fitneye sebep olma korkusu vardır.”(4)

İbni Âbidîn ise meseleye şu şekilde bir açıklık getirir:
“Tercih edilen görüşe göre kadının sesi avret değildir. Yalnız zekâsı kıt olanlar zannetmesinler ki, ‘biz kadının sesi avrettir demekle konuşmasını kasdetmiyoruz. İhtiyaç halinde ve benzeri durumlarda kadının yabancı erkeklerle konuşmasına cevaz veriyoruz. Yalnız kadınların yüksek sesle konuşmalarını, seslerini uzatmalarını, yumuşatmalarını ve nağmeli bir şekilde okumalarını caiz görmüyoruz. Çünkü bunlarda erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini tahrik etmek vardır. Kadının ezan okuması da bundan dolayı caiz olmamıştır.”(5)

Bizim de katıldığımız hükmü Faruk Beşer Hoca veciz bir şekilde şöyle dile getirir:
“Kadın her şeyiyle olduğu gibi sesiyle de çekici, büyüleyici ve tahrik edicidir ve aslında bu onun çirkin olduğunu değil, güzel olduğunu gösterir. Birer nimet demek olan çekici yönlerini, bu arada sesini fitneye sebep olmak ve tahrik etmek için kullanırsa, yani konuşmasını kırıla döküle ve kadınsı biçimde yaparsa, ya da nağmeli sözlerle normal konuşurken zaten tahrik edici olan sesini daha da etkileyici hale getirirse, sesi avret olduğundan değil de, fitneye sebep olacağından haram olur. Vakarlı ve karşısındakine ümit kestirici edayla konuşursa haram olmaz.(6)

Son olarak zamanımızın müfessirlerinden Muhammed Ali es-Sabûnî’nin yorumuna yer verelim:
“Açıkça görüldüğü gibi, eğer fitneden emin ise kadının sesi haram olmaz. Ancak, erkeklerin, kadınları fitne ve fesada götüren hallerden uzak tutmaları gerekir.”(7)

Sorudaki unsurlara gelince, şiir ve ilahide ses incelip kalınlaştığı, nağmeli olduğu ve câzip bir mahiyete büründüğü için yabancı erkeklerin duyacağı şekilde söylemek beraberinde mahzurları taşımaktadır.

Hanımların sesli olarak zikretmeleri de şayet yabancı erkekler duyacaksa, yine aynı kategoriye girmekte ve birtakım yanlış duyguların uyanmasına sebebiyet vereceğinden ezanda olduğu gibi müsaade edilmemektedir. Ancak kendi aralarında sesli olarak Kur’ân okumalarında ilâhi söylemelerinde ve zikretmelerinde haliyle mahzur olmaz.

1 Tefsîrü Âyâti’l-Ahkâm, 2: 167.
2 Tirmizî, Zekât: 12.
3 Hayâtü’s-Sahâbe, 3: 349.
4 İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, 1: 467.
5 Reddü’l-Muhtar, 1: 272.
6 Hanımlara özel ilmihal, 314.
7 Tefsîrü Âyâti’l-Ahkâm, 2: 167.

Mehmed Paksu, Aileye Özel Fetvalar, Nesil Yayınları

http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=166&keyword=tokalaşma
 
Üst