Bir ATEİSTE cevap..........

ankakusu

Asistan
Katılım
28 Kas 2006
Mesajlar
254
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
İSTANBUL KÖYÜ
Önceleri uykuda idi imişik uykuda olan bilirmi uykuda olduğunu ... Sonra geldi Uyandırdı birisi zamanın geldi dedi...Tuttu kolumuzdan seni sultan çağırır dedi... Aklımızla yürüdük beraberce... Gördük sultanı ne güzellik yandı aklımız ? Sonra akıl falan kalmadı. :O
 

A.R

Profesör
Katılım
10 Mar 2007
Mesajlar
795
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Okuyun :) Hoşgeldin Ateist Kardeş

Bunu da ekleyelim, bütünlük olsun, çok hoş :)


`Medenilere galip gelmek baskı ile değil ikna ile olur.`

Bediüzzaman

ÇANTACI NECMİ NAMIYLA MEŞHUR Ağabey'in maceraları
wink.gif


Beyaz eşya pazarlamacısı kamyondan iner. Beyaz eşya satan dükkana girer .Dükkanda dini bir konuda sohbet yapılmaktadır. Satıcı sohbet esnasında kafasını uzatarak:

-Merhaba , ben ateistim, sizinle dini konularda tartışabiliriz, dedi.

Dükkanda bulunanlardan biri olan Necmi Abi

-Hoş geldin Ateist kardeş,
biggrin.gif


-Hoş bulduk

-Buyur gel oturalım, sohbet edelim.

Ateist oturur.

-İsminiz nedir ateist kardeş?
guldum.gif


-Yıldırım

-Merhaba Yıldırım memnun oldum benim adım da Necmi.

-Sağol.

-Sen akıllı, zeki birine benziyorsun, dedi Necmi Abi.

- Nerden bildin? Diye sordu Yıldırım.

( Necmi abi baştan yağlama yapıyor ki kapı sonra gıcırdamasın)
wink.gif


-Pazarlama müdürüsünüz, aptal adamı müdür yapmazlar .Ordan anladım, dedi.

-Teşekkür ederim.

O yüzden sen ateist olamazsın.Ateist olmak için akılsız aptal olmak lazım. Çünkü şu kainata baktığımızda her şey Allahın varlığını bize gösteriyor, dedi.

Yıldırım sessiz beklemede. Necmi abi cebinden gözlüğünü çıkardı.

-Yıldırımcığım madem sohbet edicez , sevdim seni.

-Ben de sizi sevdim, severim konuşkan insanları,dedi Yıldırım.

Necmi abi gözlüğü göstererek:

-Buna ne dersiniz Yıldırımcığım?

-Gözlük deriz, dedi.

-Biz de gözlük deriz.

Cebinden kalem çıkartıp:

-Buna ne dersiniz?

-Kalem deriz, dedi.

-Biz de kalem deriz, dedi Necmi abi.

Buarada dükkan sahibi bir tepsi şeftali ortaya koydu sohbet esnasında afiyetle yensin diye.

Necmi abi bir şeftaliyi eline alarak:

-Peki buna ne dersiniz Yıldırımcığım? dedi

-Şeftali deriz, dedi.

-Bak işte biz de şeftali diyoruz.Demek ki görüş ayrılığımız yok. Şimdi sen buna şeftali desem ben patates desem, diğerine kalem desen ben de baston desem herhalde bu adamla sohbet edilmez deyip kalkıp giderdin. Demek ki baktığımızda aynı şeyleri görebiliyoruz.

Şimdi biz bu şeftaliyi nerden aldık Yıldırımcığım?

-Manavdan, dedi.

-Hayır öyle değil. Yani denizden mi çıkardık, topraktan mı çıkardık, yoksa ağaçtan mı topladık?

-Ağaçtan dedi.

-Peki bu ağacın aslı nedir?

-Nasıl yani? diye sordu Yıldırım.

-Yani bu ağaç aslında bir odun değil mi?

-Evet doğru, biz ağaç diyoruz ama aslı odun.

-Peki bu odun şeftali yapmayı öğrenmek için okula gitti mi? Kursa gitti mi?

-Gitmez tabi ki, dedi.

-Aklı var mıdır bu odunun? Düşünüp desin ki : Ya ben bu insanlara şeftali yapayım de afiyetle yesinler.

Yıldırım düşündü:
-Aklı yok, dedi.Okula da gitmedi.

-Yani Yıldırımcığım, bu odun öyle bir şey üretiyor ki tadı, rengi, kokusu hoşumuza gidiyor, içindeki vitamin vücudumuzu besliyor. Yıldırımcığım bu şeftaliyi bize bizi tanıyan biri mi verebilir yoksa bu odun mu verebilir?

Yıldırım dondu kaldı. Durdu, düşündü:

-Sen, dedi. Bir deryasın.

Necmi abi gülümseyerek:

-Ben derya değilim , derya bizim okuduğumuz Kuran Tefsiri kitaplarıdır.

İşte Yıldırımcığım. Bizi tanıyan, seven, acıyan ve neyden hoşlandığımızı bilen bir Rabbimiz var.

O şeftaliye kokuyu veren , burnumuza da o kokuyu alma kabiliyeti vermiş. Tadını veren, dilimize tat alma kabiliyeti vermiş. İşte O bizim Rabbimizdir, Allahımızdır.

Necmi abi devam ederek:

-Mesela dedi ineğin süt vermesi. İnek bizi tanımaz. Arının bal vermesi, arı bizi tanımaz.

Şimdi biz bilim adamlarını toplayıp desek ki:

Ya profesörler , bu arılar var ya çok terbiyesiz şeyler, biz balını almaya gidince bizi sokuyorlar. Biz bundan sonra arı balı yemek istemiyoruz. Biz siz bal yapın, bize profesör balı yapın biz ondan yemek istiyoruz desek. Bize arı gibi bal yapabilir mi profesörler?

-Yapamazlar dedi.

-Peki profesörün yapamadığı balı, bir sinek nasıl yapabiliyor?

Kuranda Nahl suresi var. Orda Allah diyor ki :

Ben arıya vahyediyorum, emrediyorum insanlar için şifalı olan balı üretiyor. Kuranda iki yerde şifa kelimesi geçer. Birinde Allahın Peygambere vahyettiği Kuranın inanlara şifa olduğu söylenir, diğerinde ise Allahın arılara vahyettiği balın bütün insanlara şifa olduğu söylenir.

Yıldırım iyice şaşkın vaziyette bakıyor. Necmi abi devam ederek:

-Mesela 5 kişilik bir taksi, saat kulesinin etrafında kendi kendine döner mi?

-Tabi ki dönmez, dedi Yıldırım.

-Peki 5 kişilik taksi kendi kendine dönmezken 7 milyarlık dünya kendi kendine nasıl dönüyor? Demek ki onu bir döndüren var . Yıldırımcığım hiç baklava baklavacısız baklavalaşır mı?

Yıldırım gülümseyerek Hayır, dedi

-İşte maalesef modern bilim baklavayı görüyor ama baklavacıyı görmek istemiyor.

-Yahu siz nereye takılıyorsunuz? Hocanız kim? dedi
Yıldırım

-Sevgili kardeşim benim Hocam Bediüzzamandır, ben onun yazdığı eserleri okurum dedi Necmi abi.

-Yapma ya o mu hocanız?

Necmi abi :

-Sen bize takıl neşelenirsin , dedi

-Belli ya çok neşeli bir insansın, bir odundan neler çıkardın, dedi Yıldırım.

-O bu bişey mi Yıldırımcığım biz de daha ne odunlar var .
smile.gif


Gülüşerek vedalaşıp ayrıldılar.


__________________


simdi size gecen yillarda izmir'de sinasi(25 yas) ile yaptigim söylesiyi anlatacagim:

-sinasi hayrola. gene kafani kasiyorsun. bir sorun mu var?

-evet hocam

-nedir o?

-hocam bu yeniden dirilme meselesi bana pek inandirici gelmiyor?
-niyeymis o?

-simdi ben ölecem. benim vicudumdaki mikroorganizmalar, elektronlar, protonlar, nötronlar her biri topraga karisacak,

-dogru

-ondan sonra bu saydiklarimin kimisi bir ot olacak, kimisi diken,
kimisi kayaya karisacak, kimisi vs. vs

-dogru

-sonra bunlari gelip inek yiyecek, koyun yiyecek, keçi yiyecek sonra süt olacagim vs. yani pek inandirici bulmuyorum ben bu isi

-sinasi(25) dediklerine aynen katiliyorum. peki 26 yil önce sen neredeydin?

sinasi biraz düsünür bakar ki 1 sene kaybediyor. ve der:

-yoktum hocam.

-hayir sinasi vardin.

-nasil olur hocam

-vardin sinasi vardin. sen bir ispanaktin.

-?

-sen bir inegin hücreleri idin, sen bir pastirma, sen bir sucuk, sen bir öküz idin. sonra baban o ispanagi aldi. yogurt ile bir güzel yedi. sonra senin hücrelerin babanin spermleri haline geldi. sonra o spermler annene intikal etti. annen sogan yedi, pastirma yedi, sucuk yedi sonra yine pastirma yedi. sonrada sen dünyaya geldin. iste seni bu asamalardan gecirip

dünyaya getiren ALLAH seni öldürüp yeniden diriltemez mi?

-dogru be hocam. kafam biraz anlar gibi oldu


__________________


anlatan: ÇANTACI NECMi)

BEN ÇiFTLiGiMLE UGRASiRKEN BiRDEN AHMET GELDi:

-HOCAM. CENAB-I HAKK'IN BÜYÜK OLDUGUNU KABUL EDiYORUM. AMA SUNU BENiM AKLIM ALMIYOR,

"CENAB-I HAKK BU KADAR iNSANIN IHTIYAÇLARINA AYNI ANDA NASIL CEVAP VEREBiLiR?"

-BAK AHMET. SiMDi SU GÖRDÜGÜN HAVAYI BÜTÜN KUSLAR, AGAÇLAR, HAYVANLAR SOLUYOR MU?

-EVET

-ATINDAN, ASLANINDAN, DEVESiNDEN TUT REiS-i CUMHUR' UNA KADAR BÜTÜN HAYVAN VE iNSAN TAiFESi BU HAVAYI ALIYORMU?

-EVET

-PEKi BU HAVAYI HERKES AYNI ANDA SOLUYABiLiYOR MU?

-EVET

-PEKi BU HAVA BU INSANLARIN SOLUNUM iHTiYAÇLARINA AYNI ANDA CEVAP VEREBiLiYOR MU?

-EVET

-EEEE! BU EVETLER NE DEMEK OLUYOR.

-TAMAM HOCAM SIMDI ÇOK iYi ANLADIM. NASIL OLUP DA BUNU DÜSÜNEMEDIM. HAYRET.


__________________


(ANLATAN: ÇANTACI NECMI)

gecen yine biri sordu. ama bu soru güzel bir soruydu. çünkü çok sorulan sorular güzeldir. ama bazi sazanlarin sordugu "ALLAH kendisinden büyük tas yaratabilir mi?" gibi sorular pek kayda deger sorular degildir. neyse...

soru su sekilde:

-ALLAH bizi yaratti. güzel. ama bakiyorum sagima bir topal. dgustan topal. soluma bakiyorum bir aama, bir görmeyen, bir kor. bu adalet mi?

soru gayet hos. hemen cevap verdim:

-bak kardesim simdi bir zengin bir gün yolda yürürken karsilastigi 10 kisiden birine gönülden 5 lira, digerine 10 lira, digerine 2 lira, digerine 6 lira ve hakeza... verse ve biride dese ona 5 bana 2 adaletmi dese

zengin de "sana ne ulan. para benim degil mi?" dese hakli sayilmaz mi?


aynen onun gibi vicudunun bütün hücrelerinden tut soludugun havaya kadar hiç bir sey senin degil. bunlar ALLAH in sana bir ikramidir.

ve birgün o vücut için hesab vereceksin.

amma hesab günü geldiginde seninle baska birinin günahlari esit sevablari esit çiksa ve ALLAH seni cehenneme onu cennete atarsa o zaman konusursun. ve ADL olan ALLAH onu yapmaz. süphen olmasin

zaten ALLAH aama,görme engellileri gözlerinden hesaba çekmeyecek ve hatta daha fazlasini öbür meydanda ona verecek.

ama görevlerini yerine getirmesi sartiyla.

diger engellileri de buna kiyas edebilirsin.
 
Üst