Fransa’da yaşayan 3 çocuk babası Zekeriya Kılınç kalp krizi geçirdikten sonra komaya giriyor ve hastaneye kaldırılıyor.
Fransız Doktorlar beyin fonksiyonlarının geri dönülemez şekilde kaybolduğu gerekçesiyle fişinin çekilmesi kararını veriyorlar.
Ailesi Zekeriya Kılıç ile ilgili doktorların verdiği bilgiye güvenmiyor, öldüğüne inanmıyor.
Ellerini ve başını oynatabilen Zekeriya Kılınç'ın Türkiye’ye götürülebilmesi için kampanya başlatıyorlar.
Sağlık Bakanımız devreye giriyor ve ambulans uçakla önceki gün Türkiye'ye getiriliyor.
Hasta şu an Konya'da hastanede tedavisi sürüyor ve değerleri olumlu yönde seyrediyor hamdolsun.
Hasta yakınları; "Ümitsizlik içerisinde iken bu müjdeyi aldık, çok duygusal anlar yaşıyoruz. Devletimizden ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun." diye duygularını ifade etmişler.
Ben de Zekeriya Kılıç'a rabbimden acil şifalar diliyorum. İnşallah bir an önce sağlık ve afiyete kavuşur, evlatlarını tekrar kucağına alabilir.
Devletimizin konuyla hassasiyetle ilgilenen tüm yöneticilerini de canı gönülden tebrik ediyorum. Allah iki cihanda yüzlerini ak etsin. Amin.
Burada değerli takipçilerimizin bir hususa da dikkatini çekmek istiyorum.
Hepimizin karşı karşıya olduğu bir tehlikeyi bu kardeşimiz örneği üzerinden inceleyelim.
Eğer Zekeriya Kılıç kayıtlı bir organ bağışı gönüllüsü olsa idi ne ile karşı karşıya kalırdı?
Fransız hastane yönetiminin insiyatifi ile "hastanın beyin ölümü gerçekleşti, hasta tamamen ölmeden hemen organlarını alalım" şeklinde bir karar verilebilecek ve Zekeriya Kılıç'ın organları alınabilecekti.
Organ nakli konusu ile ilgili çok şeyler duydunuz.
Organ nakli sayesinde insanların daha sağlıklı yaşayabileceği reklamlarını izlediniz.
Hatta organ verdi sevap kazandı, bir insanın yaşamasına vesile oldu, çok sevap bir iş... diye bir sürü fetvalar duydunuz.
Ancak organ nakli olan hastaların büyük bir çoğunluğunun organ naklinden sonra ne kadar yaşadıkları, gerçekten de sağlıklı ve uzun ömürlü olup olmadıkları konusunda muhtemelen bilgi sahibi değilsiniz!
Size organ verilebilmesi için başka birisinin ölüm kararı veriliyor olduğu hakkında da muhtemelen bilgi sahibi değilsiniz!
Organ nakli gerçekleştikten sonra bedenin o organı reddetmek için sürekli mücadele ettiği, bunu önlemek için bağışıklık sisteminizi baskılama görevi olan ilaçları devamlı tüketmek zorunda olduğunuz, bunun da sizi en basit gripte bile ölümle karşı karşıya getirdiğini de muhtemelen bilmiyorsunuz!
Bu örnek üzerinden durup inceleyin ve düşünün...
Bu şekilde birinden alınacak ve size nakledilecek bir organ size hayır eder mi?
Misal olarak bu hastamız gibi Fransa'da başınıza bir kaza geldi ve hastaneye düştünüz, Allah korusun.
Hemen kan ve dna örneklerinizi aldılar ve sizin organlarınızın organ nakli bekleyen Fransa'nın çok zengin bir işadamı veya siyasetçisi ile uyumlu olduğunu tespit ettiler!...
Özel yazılımlar içeren sistemler ile anlık olarak sisteme yüklenen bilgileriniz bu işi takip eden merkeze anında gönderildi; Bu verilere sahip hasta şu hastanede... Organ iyi... Hastanın organ bağışı imzası var!... Bilgiler verildi.
O kişinin aylardır beklediği karaciğere sahip hasta sizin hastanenizde diye hastane yönetimine bilgi ulaştırıldı...
Misal bu ya.
Zekeriya Kılıç'a acımayan Fransız doktorlar size acır mı?
Cevabını siz verin !
Üzeyir KAYA
17.04.2020