Beyaz sinema festivalinde görkemli kapanış

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
859720100720012612896.jpg


"Beyaz Sinema" adıyla tanınan, İslami duyarlılık taşıyan yönetmenlerin emekleriyle ortaya çıkarılan fillmer 40. yaşını görkemli festivalle kutlamaya hazırlanıyor. Pek çok film 7 gün boyunca ücretsiz gösterilecek.


Beyoğlu-Tünel'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı'na bağlı hizmet veren Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, 18 Ekim Pazartesi-24 Ekim Pazar tarihleri arasında, 1970'lerin başlarından bu yana iki toplumsal kuşağın hayat ve inanç algısı üzerinde çok derin etkilere yol açmış "Beyaz Sinema" hareketine ilişkin olarak ülkemizde şimdiye kadar düzenlenen en geniş kapsamlı gösteri ve söyleşi programına sahne olacak.
"BEYAZ SİNEMA" KLASİKLERİNE DİJİTAL RESTORASYON
Sinema yazarı ve tarihçisi Ali Murat Güven yönetiminde hazırlanan "Beyaz Sinema'nın 40 Yılı: 1970-2010 / Hor Görülen Bir Akımın Kilometre Taşları" başlıklı etkinlikte 7 gün boyunca dönüşümlü olarak gösterilecek 13 kurmaca film, rahmetli yönetmen Yücel Çakmaklı'nın 50'nci sanat yılı vesilesiyle hazırlanmış 1 belgesel film, anılan sinema hareketinin önde gelen 6 yönetmeniyle (Mehmet Tanrısever, İsmail Güneş, Mesut Uçakan, Nurettin Özel, Metin Çamurcu, Salih Diriklik) yapılacak ayrıntılı söyleşiler, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi içinde sergilenecek düzinelerce görsel belge ve hatıra eşyası, bazı sürpriz filmlere ilişkin ön gösterimler ve yanı sıra ücretsiz (ya da simgesel bedellerle) dağıtılacak yüzlerce nüsha sinema kitabı katılımcıları bekliyor.
Yetkililerin yaptığı açıklamaya göre, "Festival süresince gösterimi yapılacak filmlerin tamamına, iki ay süren titiz çalışma kapsamında "dijital restorasyon" işlemleri uygulanarak, söz konusu akımın kilometre taşlarını oluşturan yapıtlar ses ve görüntü açısından piyasadaki mevcut kopyalarının çok üstünde teknik standarda kavuşturuldu. Böylelikle, sinemaseverler, yıllar önce düşük kaliteli salonlarda ve yetersiz gösterim koşullarında izledikleri bu yapıtları şimdi ise çağdaş teknolojinin yardımıyla bakımdan geçirilmiş yeni kayıtlar üzerinden görme fırsatı bulacak.
'ETKİNLİKTE GÖSTERİLECEK FİLMLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN...
"VEFÂ"YI BAŞ KÖŞEYE OTURTAN FESTİVAL
"Beyaz Sinema'nın 40 Yılı" kapsamında, hem anılan sinemasal hareketin doğuş sürecinde, hem de toplu gösterilerde yer alan yapıtlarda yönetmen, senarist ve oyuncu olarak katkıları bulunan 5 rahmetli sanatçı, Yücel Çakmaklı, Ömer Lütfi Mete, Halûk Kurtoğlu, Lütfü Seyfullah ve Hasan Nail Canat için de özel anma köşeleri oluşturuldu.
"Beyaz Sinema'nın 40 yılı" başlıklı toplu gösterideki film sunumları ve söyleşilerin tamamına katılım ücretsiz olacak.
Kendilerine organizasyon komitesi yetkilileri tarafından her seansın başlangıcında "çikolata" ikram edilecek olan izleyiciler, diledikleri takdirde Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nin lobisinde yer alan "hatıra defteri"ne de "Beyaz Sinema" hareketi ve düzenlenen etkinlik hakkında görüşlerini yazabilecekler.
18 Ekim Pazartesi günü 11.30'da Nurettin Özel'in yazıp yönettiği 1994 yapımı "Garip Bir Koleksiyoncu" adlı filmle start alacak olan "Beyaz Sinema'nın 40 Yılı", 24 Ekim Pazar günü 16.00'daki kapanış töreni ve yönetmen İsmail Güneş'in 1999 tarihli yapıtı "Gülün Bittiği Yer"in gösterimiyle son bulacak.
BEYAZ SİNEMANIN 40 YILI: 1970-2010
Konsept Tasarım ve Genel Koordinasyon: Ali Murat Güven (Yeni Şafak Gazetesi Sinema Editörü / Sinema Tarihçisi)

Organizasyon Tarihi: 18 Ekim Pazartesi-24 Ekim Pazar 2010 (7 Gün)

Etkinlik Saatleri: Anılan tarihler arasında, her gün 11.30-17.30 saatleri arasında

Etkinlik Mekânı: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi / Galatasaray-İstanbul

GÖSTERİM PROGRAMI
SİNE-SÖYLEŞİ
KONUK: Nurettin Özel (Senarist-Yapımcı-Yönetmen-Aktör)
AĞIRLAYAN: Ali Murat Güven (Yeni Şafak Gazetesi Sinema Yazarı)
SAATİ: 13.30-15.30
SİNE-SÖYLEŞİ
KONUK: Mehmet Tanrısever (Senarist-Yapımcı-Yönetmen)
AĞIRLAYAN: Ali Murat Güven (Yeni Şafak Gazetesi Sinema Yazarı)
SAATİ: 13.30-15.30
BELGESEL: "YÜCEL ÇAKMAKLI'NIN 50. SANAT YILI"
(Usta'nın Anısına...)
Gösterim Saati: 15.00-15.30
Yönetmen: Atilla Gökbörü
Belgeselde Konuşanlar: Berhan Şimşek, Atilla Dorsay, Çetin Tekindor, Cihan Ünal, Fikret Hakan, Hülya Koçyiğit, İzzet Günay, Aydan Şener, Halûk Kurtoğlu, Ahmet Özhan, Lütfü Seyfullah, Ayşe Şasa, Prof. Dr. Tunca Toskay, Turan Oflazoğlu, Burçak Evren
Yapım Yılı: 2008
Yapımcı Şirket: Elif Film A. Ş.
SİNE-SÖYLEŞİ
KONUK: Mesut Uçakan (Senarist-Yapımcı-Yönetmen)
AĞIRLAYAN: Ali Murat Güven (Yeni Şafak Gazetesi Sinema Yazarı)
SAATİ: 14.00-16.00
SİNE-SÖYLEŞİ
KONUK: Metin Çamurcu (Senarist-Yönetmen)
AĞIRLAYAN: Ali Murat Güven (Yeni Şafak Gazetesi Sinema Yazarı)
SAATİ: 13.30-15.00
SİNE-SÖYLEŞİ
KONUK: İsmail Güneş (Senarist-Yapımcı-Yönetmen)
AĞIRLAYAN: Ali Murat Güven (Yeni Şafak Gazetesi Sinema Yazarı)
SAATİ: 13.30-15.30
KAPANIŞ KONUŞMASI: Nevzat Bayhan / Kültür A.Ş. Genel Müdürü
(on5yirmi5)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
"Beyaz Sinema" adıyla tanınan, İslami duyarlılık taşıyan yönetmenlerin emekleriyle ortaya çıkarılan fillmer 40. yaşını görkemli festivalle kutluyor. Pek çok film 7 gün boyunca ücretsiz gösterilecek.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Beyaz Sinema'nın sermayesi olan tek ismi var

"Beyaz Sinema'nın 40 Yılı: 1970-2010 / Hor Görülen Bir Akımın Kilometre Taşları" etkinliği dün başladı. Projenin tasarımcısı ve uygulayıcısı Ali Murat Güven, beyaz sinema yapanların imkansızlıklarını dile getirdi.


İstanbul - Galatasaray'daki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, 18 Ekim Pazartesi - 24 Ekim Pazar tarihleri arasında, iki kuşağın hayat algısı üzerinde derin etkiler yapmış "Beyaz Sinema" akımı üzerine şimdiye kadar düzenlenen en geniş kapsamlı gösteri ve söyleşi programı olan Beyaz Sinema'nın ilk günü Nurettin Özel ‘in (Senarist-Yapımcı-Yönetmen-Aktör) “ Garip Bir Koleksiyoncu” filmiyle start verdi.
İlk gün duygularını aktaran Yeni Şafak Gazetesi Sinema Yazarı ve tarihçisi Ali Murat Güven bakın neler söyledi:


Beyaz Buluşma çok önemli bir proje. Ancak mutlaka onun mimarı için çok daha farklı bir anlam taşıyor. Neler söylemek istersiniz?
Beni yetiştiren filmler ve onu çekenlere kendi çapımda bir saygı gösterisi bu… Gençlik dönemimde o günün bütün gençleri gibi sağa ve sola doğru savrulurken, kendimce bir yol haritasını bu insanlar ve bu insanların filmleri söylemleri, şiirleri, romanları üzerinden buldum. İstikametimi belirlememde öncü isimler… 1987 yılında iyi sinemalarda oynayamadığı için berbat bir sinemada oynayan Reis Bey için ağlamıştım. Porno filmlerin gösterildiği bir sinemada birkaç haftalığına İslami filmler oynatılmıştı. Filmden çıktığımda birçok insan ağlıyordu. Bize biz olduğumuzu ve unuttuğumuz değerleri hatırlatan filmlerdir. Aynı zamanda İskilipli Atıf Hoca, Yalnız Değilsiniz ve Minyeli Abdullah gibi filmlerde ben 10 dakika aralarda perdenin hemen yanında ki boşluğa seccadesini serip namazını kılan kadınlar gördüm. Hayatında sinemaya gitmemiş ninelerin dedelerin seccadelerini yanına alıp, namaz vakitlerinde namazlarını sinemada kıldıklarını gördüm. Tabii Türkiye’deki hiçbir sinemada mescit gibi bir oluşum olmadığı için, bununla birlikte geride bıraktığımız zamanda Beyaz Sinema’nın birçok hayra vesile olduğunu gördüğüm ve hangi şartlar altında nelerin yapıldığına şahit olduğum için müzikleri kötü olmuş, görüntü kalitesi kötüymüş kısmıyla ilgilenmiyorum. Milyon dolarlık filmler ile bütçesi çok küçük olan filmlerin kıyaslamasına bile girmiyorum. Biz o nedenle burada standart bir film festivali düzenlemedik. Burada yapılan bir vefa haftasıdır. Halleşme, helalleşme ve 40 yıl ne olduğuna şöyle bir bakma… Bununla birlikte yönetmenlerimize de açık açık sorma faslı. Nerede başardınız nerede başaramadınız? Eleştirelliğimizi muhafaza edeceğiz ama son kertede onların elini sıkıp, Allah sizden razı olsun diyeceğiz…


Birçok yönetmen şuan küskün… Bugün neden elimizde böyle bir teknoloji varken biz neden bir Minyeli Abdullah’ı çekemiyoruz? Neleri sorgulamamız gerekiyor?
Bizim yönetmenlerimiz cesaret sorunu yok. Beyaz sinemada sermayesi olan tek isim Mehmet Tanrıseverdir. O da endüstride uzun yıllarını vermiş büyük bir çelik tencere üreticisi olduğu içindir. Örneğin, Tanrısever’in son setinden fotoğraflar var elimde. Dünyanın en iyi kameralarından biriyle çalışıyor. 1500- 2000 kişilik figürasyon kadrosu ile çalışıyor Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatını anlatan Hür Adam filminde. Hollywood süper prodüksiyonları kıvamında setler kurdu ama imkânı buna müsait. Kimseye de yalvarmıyor, kimseden de sponsorluk almıyor. Direk Feza Film logosuyla bu filmleri yapıyor. Ama diğer yönetmenlerimiz öyle değil ki… Birçok mütedeyyin sinemacı filmlerinde hayatın sorunlarına, toplumsal buhranlarına İslam dininden çözüm önerileri getirme yolunda pes etti. Mecburen, sıradan işler yapan yönetmenlere dönüştüler. Diziler yapan, klip çeken… Zaten Müslümanlar televizyonda büyük işler yapamaz. Haklı kurallar bunlar. Öbür yönüyle de Batılı düşünürlerin dediği gibi televizyonda sanat yapılmaz, televizyon aptal kutusu. En değerli ziyan zebil olduğu bir yer. İşte bu nedenle şu an yeni işler yapılamıyor. Ben Ali Murat Güven olarak, eşimin de büyük desteği ile bizi biz yapan değerlere kayıtsız kalmamak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Ve şu an olduğu kadar hiçbir şey bana böyle bir mutluluk veremezdi.
(Haber 7)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Beyaz Sinema Festivaline Ankara'dan destek

Yücel Çakmaklı Sanat ve Sinema merkezi Sanat Konseyi ile imzasıyla yayınlanan bildiride, "Beyaz Sinema Festivaline Destek Veriyoruz!" başlığı kullanıldı ve şu metne yer verildi:
"Yücel Çakmaklı Sanat ve Sinema Merkezi olarak İstanbul’da öncülüğünü sinema severlerin yakından tanıdığı Ali Murat Güven’in başlattığı "Beyaz Sinema'nın 40 Yılı: 1970-2010 / Hor Görülen Bir Akımın Kilometre Taşları" adlı etkinliğini içten ve kalbi duygularımızla desteklediğimizi bildirmeyi bir görev sayıyoruz. Ve “temiz sermaye”ye sesleniyoruz; “beyaz sinemaya” destek olunuz!
“Hor görülen bir akımın kilometre taşları” sloganıyla start alan festivalin “Beyaz Sinema”nın geçmişten bugüne uzanan zorlu yolculuğunu bir kez daha hatırlattığını düşünüyoruz. Ancak gelinen noktada “Beyaz Sinema”nın bunca tesir gücüne rağmen hala kendi ayakları üzerinde duran bir sistem kuramamış olmasını da manidar bulduğumuzu ifade ediyoruz.
Bir medeniyet örgüsünü “beyaz perde” üzerinden anlatma eylemini, artık bir heyecan olmaktan öteye geçirip, bunun bir gereklilik olduğu iletişim yüzyılı olarak adlandırılan bu dönemde daha bir elzem hale gelmiştir.
Senaristini yetiştiremeyen, öyküsünü perdeye yansıtamayan, hafızasını sinemografik hale getiremeyen bir medeniyet, küresel etkisini de oluşturamayacaktır. Yücel Çakmaklı’nın “Milli Sinema” adıyla başlattığı akım, her ne kadar “Beyaz Perdeyle” uzaktan yakından tanışıklığı bulunmayan kesimleri yakınlaştırmış olsada, bu bayrağın bir hizmet ve vazife şuuruyla ayakta tutulmasının sağlanması gerektiğine inanıyoruz.
Ali Murat Güven’in öncülüğünde başlatılan bu festivalin yeni dönemde yeni sinema projelerine vesile olması düşüncesiyle destek verdiğimizi beyan ediyoruz. Artık “sermayedar”ını oluşturan bu naif ve temiz insanların “Beyaz Sinema”nın ayağa kalkması için destek vererek keşfetmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
Başarılar Ali Murat Güven…"
Haber7
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Beyaz Sinema hareketinin festivali, sinemamızın önemli konuklarını ağırlayarak devam ediyor.

'Beyaz Sinema'nın Hor Görülen Bir Akımın Kilometre Taşları' başlıklı etkinlik bir döneme damgasını vuran Minyeli Abdullah ve Sürgün gibi filmlerin yönetmeni Mehmet Tanrısever'i ağırladı. Programda 'Hacı Fellini' lakaplı Mehmet Tanrısever'in son çektiği Bediüzzaman Said-i Nursi'nin hayatını anlatan Hür Adam filmi konuşuldu. Etkinliğe filmde Said-i Nursi'yi canlandıran Mürşit Ağa Bağ da katıldı. Toplumsal kuşağın hayat ve inanç algısı üzerinde çok derin etkilere yol açan İslami hassasiyetlere sahip Beyaz Sinema'nın irdelendiği etkinlik Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, 18 Ekim Pazartesi-24 Ekim Pazar tarihleri arasında 7 gün 'The İmam, Reis Bey, Sözün Bittiği Yer' filmleri gösterecek. Programda Yücel Çakmaklı anısına Belgesel gösterimi yapılacak.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde hafta boyunca süren “Beyaz Sinemanın 40 Yılı” başlıklı festival 24 Ekim 2010 Pazar günü gerçekleştirilen kapanış töreniyle sona erdi.


Festivalin son gününde yönetmen İsmail Güneş’in filmleri ve söyleşisiyle birlikte filmleri gösterilen yönetmen ve yapımcıların kapanış konuşmaları ve plaket takdimi yer aldı.
Beyaz Sinema’nın önde gelen yönetmenleri Mesut Uçakan, İsmail Güneş, Mehmet Tanrısever, Metin Çamurcuve Nurettin Özel ile yapımcılar Nesim Şahinve Hüseyin Türkyıldırır’a plaketleri festivalin ev sahipliğini yapan İBB Kültür A.Ş Genel Müdürü Nevzat Bayhan tarafından takdim edildi.

Sanatçılar yaptıkları kısa konuşmalarda “Beyaz Sinema” akımı içinde filmleriyle onurlandırılmalarından duydukları heyecanı dile getirdiler. Programa iştirak edemeyen yönetmen Salih Diriklik’e plaketi gıyabında takdim edilirken festivale katılan film ve afişlerin restore edilmesiyle organizasyondaki olağanüstü gayretlerinden dolayı sinema yazarı Ali Murat Güven ve ailesine Kültür A.Şadına plaketini Genel Müdür Nevzat Bayhansundu.
Festivali kapanışında konuşan Nevzat Bayhan şu görüşleri dile getirdi:
“Beyaz Sinema tanım itibariyle tüm renkleri içinde barındıran bir zenginliği ifade ediyor. Daha önce Milli Sinema sonra Beyaz Sinema, gökkuşağındaki renkler gibi, kültürümüzün medeniyetimizin renklerini, çeşitliliğini, zenginliğini sembolize ediyor. Bilindiği gibi bütün renkler beyazdan çıkar.
Sinema yazarı Abdurrahman Şen’in isimlendirdiği bir akım olan Beyaz Sinema ilk örneğini ‘Birleşen Yollar’ filmiyle vermişti. ‘Birleşen Yollar’ farklı dünyalardan insanların bir arada yaşayabileceklerini gösteren, farklı yolları birleştiren bir filmdi. Beyaz Sinema anlayışına bağlı olarak verilen eserlerde bu anlayışa bağlı kalındığını görüyoruz.
Bugün sinema sanayinin merkezi Hollywood’a baktığımızda bir tıkanıklık içinde olduğunu, yeni hikayeler üretemediğini, bir arayış içinde olduğunu görüyoruz. Hollywood’un ihtiyaç duyduğu hikayeleri, Beyaz Sinema’nın temsil ettiği zengin hikaye ve hikmet birikimi fazlasıyla karşılayabilir. Buna bir misal olarak en fazla gişe geliri getiren film ‘Avatar’a baktığımızda hikayesinin bizim kültürümüze yakın olduğunu görüyoruz.
Sinema dünyasının ihtiyaç duyduğu birlikteliği, farklılıkların farkında olmayı biz 557 senedir birlikte yaşadık, yaşıyoruz. Mesela bugün İstanbul’da Bizans’tan kalan 3000 – 4000 ailenin yaşadığı biliniyor. Kurtuba’da ise bir aile, bir tane camii bulamazsınız maalesef. Mardin’i Artuklular alınca tek bir kiliseye dokunmadılar, hiçbir kilise camiye çevrilmedi. Adıyaman – Nemrut’a baktığımızda Doğu ve Batı’yı temsil eden ikonlarla Doğu’nun da Batı’nın da hâmisi olduğumuz mesajı veriliyor. Günümüzde de Antakya’da esnaf medeniyetler korosu kuruyor. İşte Beyaz Sinema bu renkleri bir arada barındırıyor. Beyaz Sinema anlayışı dünyanın bir ihtiyacı aslında… Böyle bir fırsata yakın durmak gerekiyor.
Sinema ve kültür-sanata değer vermek geleceği önemsemek anlamına geliyor.
Biz de Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’ın sunduğu imkanlarla bu değerleri sizlere sunuyoruz. Son yıllarda peşpeş açılan kültür merkezlerinin hepsinde sinema salonu var. Bize düşen sahip olduklarımızı sizlerle paylaşmak…
Sözlerimin sonunda bu etkinliği gerçekleştirmede ciddi gayret gösteren Ali Murat Güven’e çok teşekkür ediyorum”
Yeni Şafak gazetesi Sinema Editörü Ali Murat Güven yönetiminde hazırlanan ‘Beyaz Sinema’hareketinin bugüne kadarki en geniş kapsamlı gösteri ve söyleşi programı18-24 Ekim 2010tarihleri arasında Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
“Beyaz Sinema’nın 40 Yılı: 1970-2010 / Hor Görülen Bir Akımın Kilometre Taşları”başlıklı etkinlikte, 7 gün boyunca dönüşümlü olarak 13 kurmaca film, Yücel Çakmaklı’nın 50’nci sanat yılı münasebetiyle hazırlanmış 1 belgesel film ve ‘Beyaz Sinema’nın önde gelen 6 yönetmeniyle yapılan ayrıntılı söyleşiler yer aldı.
Etkinlikte ayrıca, çok sayıda belge ve fotoğraf sergilendi, bazı sürpriz filmlere ilişkin ön gösterimler yapıldı, katılımcılara sinema kitabı hediye edildi.
Haber7
 
Üst