zelal
Asistan
- Katılım
- 13 Haz 2006
- Mesajlar
- 970
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
Bir masal anlatılır:
Gücü insanı hayret ve dehşete düşüren,şöhreti ufukları tutmuş bir dev varmış. Bu deve dair ağızdan ağıza dolaşan rivayetler yakın bir şehirde oturan başka bir devin kulağına da gelmiş. Bu dev ağızlarda dolaşan rivayetlerin etkisiyle onunla tanışma isteği duymuş. İltifatlarla dolu bir mektup göndererek dostluğunu arz etmiş onunla tanışmak istediğini belirtmiş. Ne varki gelen cevap hiç de umduğu gibi çıkmamış; ondan haddini bilmesini isteyen küstahça bir cevap almış .Bu cevap üzerine edepsizce karşılıkta bulunan bu küstah devin incittiği onurunu kurtarmak için intikam almaya karar vermiş. Hışımla yola çıkmış, koşa koşa mağrur devin bulunduğu kentin yüksek varoşlarına ulaşmış. Hasmının arzı titreten ayak seslerini duyan mağrur devin dizlerinin bağı çözülmüş,rengi atmış, ne yapacağını bilemez olmuş. Olduğu yerde çakılıp kalmış. Durumu anlayan karısı biçare kocasına işaretle, yatağa girmesini istemiş ve üzerine de yorganı atmış...
Öfkeli dev oraya ulaşınca o insan kadri bilmeyen mağrur,utanmaz herifin nerede olduğunu sormuş ve ona dünyanın kaç bucak olduğunu göstereceğini, devlere nasıl karşılık verilirmiş öğreteceğini eklemiş...
Diğer devin karısı ''hişşt''demiş,'' yavaş konuş, çocuğu uyandıracaksın'' ve öfkeli deve yorganın altından uzanan iki ayağı göstermiş . Bu iki ayağı gören öfkeli devin başından aşağı soğuk sular dökülmüş,olduğu yerde çakılıp kalma sırası ona gelmiş: Kendi kendine '' çocuk buysa babası gelmeden kaçmakta fayda var'' diye söylenmiş ve kararını aniden verip aynı hızla paldır küldür koşarak geldiği yoldan geri dönmüş...
Gücü insanı hayret ve dehşete düşüren,şöhreti ufukları tutmuş bir dev varmış. Bu deve dair ağızdan ağıza dolaşan rivayetler yakın bir şehirde oturan başka bir devin kulağına da gelmiş. Bu dev ağızlarda dolaşan rivayetlerin etkisiyle onunla tanışma isteği duymuş. İltifatlarla dolu bir mektup göndererek dostluğunu arz etmiş onunla tanışmak istediğini belirtmiş. Ne varki gelen cevap hiç de umduğu gibi çıkmamış; ondan haddini bilmesini isteyen küstahça bir cevap almış .Bu cevap üzerine edepsizce karşılıkta bulunan bu küstah devin incittiği onurunu kurtarmak için intikam almaya karar vermiş. Hışımla yola çıkmış, koşa koşa mağrur devin bulunduğu kentin yüksek varoşlarına ulaşmış. Hasmının arzı titreten ayak seslerini duyan mağrur devin dizlerinin bağı çözülmüş,rengi atmış, ne yapacağını bilemez olmuş. Olduğu yerde çakılıp kalmış. Durumu anlayan karısı biçare kocasına işaretle, yatağa girmesini istemiş ve üzerine de yorganı atmış...
Öfkeli dev oraya ulaşınca o insan kadri bilmeyen mağrur,utanmaz herifin nerede olduğunu sormuş ve ona dünyanın kaç bucak olduğunu göstereceğini, devlere nasıl karşılık verilirmiş öğreteceğini eklemiş...
Diğer devin karısı ''hişşt''demiş,'' yavaş konuş, çocuğu uyandıracaksın'' ve öfkeli deve yorganın altından uzanan iki ayağı göstermiş . Bu iki ayağı gören öfkeli devin başından aşağı soğuk sular dökülmüş,olduğu yerde çakılıp kalma sırası ona gelmiş: Kendi kendine '' çocuk buysa babası gelmeden kaçmakta fayda var'' diye söylenmiş ve kararını aniden verip aynı hızla paldır küldür koşarak geldiği yoldan geri dönmüş...