Belge arşivim

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
th


1.
28 şubat kararlarını ERBAKAN İMZALADI iftirasına reddiyedir:

BELGE -1
54.HÜKÜMET BAŞBAKANI PROF.DR.NECMETTİN ERBAKAN: 28 ŞUBAT KARARLARINI İMZALAMADIM, SADECE ANAYASAYA AYKIRIMI DEĞİLMİ DİYE BAKANLARIN İNCELEMESİ İÇİN İMZALADIM VE HEPSİNİN ANAYASAYA AYKIRI OLDUĞU İÇİN HİÇBİRİNİ BAKANLAR UYGULAMADI.
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
1. 28 şubat kararlarını ERBAKAN İMZALADI iftirasına reddiye:

BELGE-2

Hasan Hüseyin Ceylan: 28 Şubat Kararlarının Altında Erbakan'ın İmzası Yok

20 Ekim 2012 Cumartesi 12:04

Haber Kaynağı: Karaman..

28 Şubat Alt Komisyonu'nda konuşan dönemin yakın tanıklarından siyasetçi Hasan Hüseyin Ceylan, 28 Şubat kararlarının altında Erbakan'ın imzasının bulunmadığını söyledi.

hasan_huseyin_ceylan_28_subat_kararlarinin_altinda_erbakanin_imzasi_yok_h6858.jpg

28 Şubat Alt Komisyonu'nda konuşan dönemin yakın tanıklarından siyasetçi Hasan Hüseyin Ceylan, 28 Şubat kararlarının altında Erbakan'ın imzasının bulunmadığını söyledi. Ceylan, "Erbakan hocanın imzaladığı metin 18 maddelik metin değildir. Sayın Başbakan'ın imzaladığı metin her zaman MGK toplantılarından sonra kapıda basına yapılan duyurudaki 4-5 maddelik metinlerdir."dedi. Ceylan, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel için ise "28 Şubat'ın senaristi, prodüktörü, tüm planlayıcısı A'dan Z'ye Süleyman Demirel'dir." ifadelerini kullandı.

Ayrıca 28 Şubat kararlarının alındığı 18 Maddelik gizli kararın altında Necmettin Erbakan'ın değil MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç'ın olduğu ortaya çıktı.

İşte MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç'ın imza attığı ama medya tarafından Necmettin Erbakan imzaladığı denilen o gizli belge

Not: Resimleri daha büyük görebilmek için resimlerin üzerine tıklayın!



2. eki


TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat Alt Komisyonu, dönemin yakın şahitlerinden siyasetçi Hasan Hüseyin Ceylan'ı dinledi. Ceylan, komisyon sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, "28 Şubat'ın senaristi, prodüktörü, tüm planlayıcısı A'dan Z'ye Süleyman Demirel'dir. Alt yardımcıları silahlı kuvvetlerin cunta kanadı ve medyanın da cuntaya tetikçilik eden Ankara temsilcileri, baş yazarları olmak üzere bir yapılanma olmuştur."dedi.

Ceylan, aynı zamanda kamuoyunda '5'li çete' olarak adlandırılan yapılanmalara ve dönemin asker kanadındaki aktörlere de dikkat çekti. Bu tabloya 'alakası olmayan yapılanmalar ve medya yalanları' eklenerek 28 Şubat'ın gerçekleştirildiğini dile getiren Ceylan, "Türkiye'nin en başarılı Başbakanlarından birisi olan Necmettin Erbakan'a, bu millet adına, bu cunta güçleri yazık etmiştir. Onun cenazesinde 2,5 milyon insanın toplanması da 28 Şubat'ın cevabının verilmesi gibi olmuştur." diye konuştu.

"MGK GENEL SEKRETERİ KILIÇ, 4 GÜN ARALIKSIZ GELDİ"

28 Şubat kararlarının altında dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın imzasının bulunmadığını ifade eden Ceylan, şöyle devam etti: "Komisyonda da belgeleri ile herkesin huzurunda ortaya koydum, rahmetli Necmettin Erbakan hocamın bizzat kendi ellerinden aldığım orijinal belgeler şimdi komisyondadır. Birinci gün bütün gazeteler, 'paşa paşa imzaladı','tıpış tıpış imzaladı' dediler. İkinci gün aynı gazeteler, 'hoca imzalamıyor', üçüncü gün 'hoca imzalamakta direniyor', dördüncü günü manşetlerde 'yine imzalamadı' haberleri yer aldı." Bu haberler yapılırken cuntacıların Erbakan'a kararları imzalaması için büyük baskı yaptığını anlatan Ceylan, "MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç, paşanın resmi üniformasıyla hem evinde hem parti genel merkezinde hem Başbakanlık katında, zorla imzalattırılmak üzere 4 gün aralıksız 5 kez geldiğinin tanığı oldum. Erbakan hocanın imzaladığı metin 18 maddelik metin değildir. Sayın Başbakan'ın imzaladığı metin her zaman MGK toplantılarından sonra kapıda basına yapılan duyurudaki 4-5 maddelik metinlerdir, MGK bildirisidir. O bildirinin altındaki imzadır…" diye konuştu.

"MİLLİ GÜVENLİK DERSLERİNE GİREN ASKERLER ÇOCUKLARIMA BASKI UYGULADI"

28 Şubat sürecinde 550 milletvekili içinde hapse giren tek milletvekili olduğunu, idamla yargılandığını aktaran Ceylan; ailesi ile birlikte ağır baskılara maruz kaldığını anlattı. Ceylan, "O dönemlerde, ben de Polatlı Topçu Okulu'ndan bir topçu albay tarafından öldürülmekle tehdit edildim. Evim, Eylül 1997'de 50 asker tarafından silahları ile sarıldı; milletvekili olmamam rağmen, Oran'daki evim dahi baskına uğramıştır. Çocuklarımın hepsine inanılmaz baskı uygulandı. Özellikle, milli güvenlik dersine giren asker kökenli öğretmenler bu baskıyı yaptı… Kızım, 'baban idam edilecek' diye korkutularak, psikolojik sıkıntıya sokulmuştur." ifadesini kullandı.

"ARAŞTIRMA KOMİSYONU, SORUŞTURMA KOMİSYONUNA DÖNÜŞMELİ"

Ceylan, komisyondaki konuşmasında, araştırma komisyonunu soruşturma komisyonuna dönüştürülmesi önerisinde bulundu. O dönemde 73 milletvekilinin cuntanın tesiri ile istifa ettirildiğini kaydederek, "Bu kişilerin neden istifa ettirildiğini, 2002 seçimlerine kadar ki mal varlıklarının incelenmesini teklif ediyorum. Araştırıldığında çoğunun mal varlıklarının 10'a katlandığı görülecektir." ifadesini kullandı. Merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın, 'imam hatip okulları bizim arka bahçemizdir.' ifadesini hiçbir zaman kullanmadığını dile getirdi.


<font color="#000000"><span style="font-family: Arial">
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
1. 28 şubat kararlarını ERBAKAN İMZALADI iftirasına reddiye:

BELGE-3

KAYNAK:
th


‘Hadi Ordan Hadi Ordan!’


4577_250x250cutout.jpg


Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 28 Şubat darbesi davasında “Amirim Başbakandı. Erbakan vefat etmeseydi benim lehime tanıklık ederdi” şeklinde konuşan dönemin MGK Genel Sekreteri emekli Org. İlhan Kılıç’a cevap Erbakan’ın avukatı Yaşar Gürkan’dan geldi. Akit’e konuşan Av. Gürkan, “Bu şahıs bunları nasıl der, şaşırıyorum. Erbakan Hocamız yaşasaydı, ‘hadi ordan, hadi ordan’ derdi” ifadelerini kullandı.

“KILIÇ’IN SÖZLERİ YALAN”

28 Şubat cuntacılarının devirdiği merhum Başbakan Necmettin Erbakan hakkında dönemin MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral İlhan Kılıç mahkemede, “Amirim Başbakandır. Bu işlerle hiçbir ilgimiz yok. Sayın Erbakan asker ile çok iyiydi. Askerle hiçbir sorunu yoktu. Benim şanssızlığım amirimin rahmetli olmasıdır. Erbakan hayatta olsaydı lehime tanıklık yapardı” ifadelerini kullandı. Emekli Org. Kılıç’ın sözleri üzerine açıklama ihtiyacı duyduğunu belirten merhum Erbakan Hoca’nın avukatı Yaşar Gürkan, anlatılanların tamamen yalan olduğunu söyledi.

“HOCA KESİNLİKLE İMZALAMADI”

MGK öncesini ve sonrasını Erbakan’ın kendisine tüm ayrıntıları ile anlattığını söyleyen Av. Gürkan, “MGK’nın 406 sayılı kararı ve buna ek olarak 18 maddelik irtica ile mücadele kararları o gün Erbakan Hoca’nın önüne getirilmiş. Hoca bunları okuduktan sonra Cumhurbaşkanı Demirel’in önümdeki Anayasa’nın kendisine getirilmesini emretmiş ve 2. maddesini göstermiş. ‘Türkiye sosyal hukuk devletidir, yazıyor. Dile getirilen kararlar bu maddeye aykırı olabilir. Bu kararları önce Bakanlıklara ve TBMM’ye gönderelim, hukukçular incelesin. Ona göre imzalayalım’ demiş. Yani kesinlikle imzalama yok” açıklamalarında bulundu.

“ORG. KILIÇ İMZASIYLA YAYINLANDI”

Merhum Başbakan Erbakan’ın imzalamadığı kararları, dönemin MGK Genel Sekreteri emekli Org. Kılıç’ın kendi imzasıyla basına servis ettiğini aktaran Av. Gürkan, “Org. Kılıç’ın, Erbakan imzalamadan basına ilettiği bu kararlar, Başbakan Erbakan da imzalamış gibi yayınlandı. Org. Kılıç bununla yetinmeyip kararları, ‘gereği yapılsın’ diye Başbakanlığa, ‘bilgi için’ Genelkurmay Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine yolladı” şeklinde konuştu.


yeniakit

 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
1. 28 şubat kararlarını ERBAKAN İMZALADI iftirasına reddiye:

BELGE-4
<strong>
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
1. 28 şubat kararlarını ERBAKAN İMZALADI iftirasına reddiye:

BELGE-5
[video=dailymotion;xsoa63]http://www.dailymotion.com/video/xsoa63_erbakan-28-subat-ta-mgk-kararlarini-imzalamadi_news[/video]
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
2. Saadet partisi, Suriye'deki katliamlara destek oldu, Esad'la dostluk kurdu ve bu katliamları hiç protesto etmedi iftiralarına reddiyedir:

Türkiyede esadın zulmüne en çok milli görüşçüler tepki göstermişlerdir doğduğum günden bugüne kadar yeryüzünde nerede zulüm varsa milli görüşçüler hepsine karşı çıkmıştır yazık bu gerçeğe çamur atmaya çalışan kimselere yazık vallahi yazık billahi yazık

Belge -1-
Saadet Gençliği'nden Suriye Protestosu



BELGE -2-
Kadıköy Haykırdı: Neredesiniz Ey Müslümanlar

Arakan, Suriye, Filistin, İrak... Dün, Tüm Dünyadaki Zalimlere Lanet Okundu. Saadet Partisi Öncülüğünde Yapılan Mitingde Kadıköy Meydanı'nda Dolduran On Binler Haykırdı: 'zalimin Zulmü Varsa Mazlumun Allah'ı Var'
06 Ağustos 2012 , Pazartesi 09:23

b_xdt2Wji-7PwSAwl-Yk72WQ3-Dx860e4-AL04Frq-Dxx0Ifn.jpg

Arakan, Suriye, Filistin, Irak... Dün, tüm dünyadaki zalimlere lanet okundu. Saadet Partisi öncülüğünde yapılan mitingde Kadıköy Meydanı'nda dolduran on binler haykırdı: "Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah'ı var"

Dün Saadet Partisi'nin öncülüğünde Kadıköy Meydanı'nda yapılan mitinge on binler katıldı. "Tüm Zalimlere Lanet" sloganıyla yapılan mitinge konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, "Kadıköy Meydanı bugün Tahrir Meydanı olmuştur. Arada tek bir fark vardır. Tahrir meydanı, Mısır'ın zalimini devirmişti. Kadıköy Meydanı ise bütün zalimlerin devrilişinin müjdecisi olacaktır inşaallah" dedi.

250 sivil toplum örgütünün destek verdiği mitinge Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcılarından ilyas Tongüç, Mehmet Karaman, Latif Öztek, Temel Karamollaoğlu, Yaşar Canbay, Birol Aydın, Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, Cansuyu Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü, AGD Genel Başkanı Salih Turhan, ÖĞDER Başkanı İsmail Hakkı akkiraz, Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Fatih Aydın, Arakan diaspora lideri Nurul İslam, Mili Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV 5 Genel Koordinatörü Mustafa Geçer, ESAM Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ, AGD İstanbul şube Başkanı Serhat Akçay da katıldı.

"Tüm Zalimlere Lanet" adıyla sloganlaşan mitingin yapılma fikri ise Arakan'da Müslümanlara uygulanan işkence görüntüleri basında çıktıktan sonra alındı. Saadet Partisi, zalimlerin Müslümanlara işkencesine sessiz kalmayarak bir hafta gibi kısa bir sürede miting için tüm çalışmaları hazırlamıştı. Daha önce de Filistin, Bosna ve Afganistan'daki Müslümanlar için büyük mitingler düzenlenmişti.

Miting alanının dolduran on binler Arakan Müslümanlarını çocuk, yaşlı, kadın demeden işkencelerle öldüren Budistlere lanet yağdırdı. Ardından da dünyada zulüm gören diğer Müslümanlar için "Allah'ın gazabı zalimleri boğacak" sloganları atıldı.
1ist-miting-arakan.jpg


Kadıköy Meydanı, tahrir olmuştur

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, "Elhamdülillah; bu meydanda dünyanın tüm mazlumları için kıyam edenleri görüyorum. Zalimlere korku salanları, mazlumlara umut olanları görüyorum. Bütün oyun ve hesaplara, bütün zulüm ve katliamlara, bütün sürgün ve hicranlara rağmen zalimlere; teslim olmayanları, zulme boyun eğmeyenleri görüyorum. Savaş değil barış, sömürü değil adalet, zillet değil izzet diyenleri görüyorum... Cenab-ı Hakk'a binlerce kez hamdolsun ki; ben burada; İnadına Filistin, İnadına Keşmir, İnadına Arakan diye haykıranları görüyorum! Sizin bu onurlu duruşunuzdan aldığım cesaretle sesleniyor ve diyorum ki; Kadıköy Meydanı bugün Tahrir Meydanı olmuştur. Arada tek bir fark vardır. Tahrir meydanı, Mısır'ın zalimini devirmişti. Kadıköy Meydanı ise bütün zalimlerin devrilişinin müjdecisi olacaktır inşaallah!"

İslam ülkelerinden feryatlar yükseliyor
Kamalak, "Irkçı emperyalizm ve sömürgeci Batı yüzünden milyonlarca insan yersiz, yurtsuz ve vatansız olarak mülteci hayatı yaşamakta, yine milyonlarca insan açlıktan kırılmaktadır. Ne acıdır ki bütün hesapları, sömürmek, ezmek ve yok etmektir. Nereden kesif bir duman yükseliyorsa orası bir İslam ülkesidir. Nereden feryatlar, çığlıklar yükseliyorsa, orası bir İslam diyarıdır. Nerede kan ve göz yaşı akıyorsa, orası bir İslam coğrafyasıdır. Nerede bir kuşatma, bir işgal varsa orası bir İslam bölgesidir. İşte Filistin, işte Irak, işte Suriye, işte Afganistan ve işte en son Arakan... Evet, Arakan! Mazlum Arakan! Canım Arakan! Feryadımız, gözyaşlarımız, ve dua'larımız senin içindir."

"Bülbülyuvasını baykuşlar talan etmiştir"
Kamalak, "Bütün dünyanın gözü önünde, Arakanlı Müslümanlara katliam uygulanmaktadır. On binlerce Arakanlı kardeşimiz yerlerinden yurtlarından edilmiştir. Çok zor şartlarda, hayat mücadelesi veriyorlar. Bülbül yuvasını baykuşlar talan etmiştir. Evleri yok, kimlikleri yoktur. Kendi ülkelerinde vatandaş sayılmıyorlar. Köyleri boşaltılmış yerlerine Budistler yerleştiriliyor, malları, hayvanları talan ediliyor. Üstelik Arakanlı Müslümanlara yönelik işkence ve katliamlar yeni değildir. Maalesef, Arakanlı Müslümanlar yıllardan beri sistemli bir şekilde yok ediliyorlar. Nitekim sadece 1942 yılında 40 günde tam 150 bin Arakanlı Müslüman katledilmiş, daha sonraki yıllarda da bu katliamlar devam etmiştir. Bu sebeple, çoğunlukta oldukları bölgede bile Müslümanlar azınlık haline getirilmiştir. Biçarelerin Müslümanlıkları öylesine büyük suç ki hangi cezayı versen vız geliyor."
gm-miting-arakan.jpg

"Biz bu oyuna yabancı değiliz"
"Biz bu oyuna yabancı değiliz" diyen Kamalak, dünyanın diğer ülkelerindeki zulümlere dikkat çekti. Kamalak konuşmasın şöyle sürdürdü: "Bosna'da ne yaptılarsa, Filistin'de ne yaptılarsa, Moro'da, Keşmir'de ne yaptılarsa, şimdi Arakan'da da onu yapıyorlar. Arakanlı Müslümanların evlenmesi yasak, seyahat etmesi yasak, motorluaraç alması yasak, vatandaş olması yasak, kimlik çıkarması yasak, devlet işinde çalışması yasak, cami yapması yasak... Yasak! Yasak! Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, acımasız bir şekilde binlerce Arakanlı Müslüman katlediliyor. Yani yaşamaları da yasak! Şimdi huzurlarınızda soruyorum; Ey insan hakları örgütleri, hani neredesiniz?.. Neredesiniz, demokrasi'den, özgürlükten dem vuranlar... Neredesiniz liberaleller, kapitalistler, hümanistler... Fok balıkları için ayağa kalkan insanlık neden hiç sesiniz çıkmıyor... Arakan'lı Müslümanların sizin için hiçbir kıymeti yok mudur? Neredesin Libya'da, Afganistan'da aslan kesilen Nato, neredesin Birleşmiş Milletler! Neredesin sözde medeni dünya, neredesin, ey insancıl Batı!"

Siz neredesiniz ey Müslümanlar!
Müslümanlara yapılanlar karşısında sessiz kalan Müslümanları 'gaflet içinde' olmakla eleştiren Kamalak, "Bağdat'ta, Basra'da, Halep'te, Musul'da, Kabil'de, Arakan'da öldürülen çocuklar bizim çocuklarımızdır. Tecavüze uğrayan masum kızlar bizim bacılarımız, bizim evlatlarımız, bizim kardeşlerimizdir. Elbette İngiltere, ABD sessiz kalacak, BM göz yumacak, NATO teşvik edecektir. Peki soruyorum; Ey İslam İşbirliği Teşkilat, petrol şeyhleri, para babaları, İslam ülkelerinin yöneticileri, ey gaflet içindeki yatan Müslümanlar! Ya siz neredesiniz?"

Zulme sessiz kalanları lanetliyoruz
Müslümanlara birlik ve beraberlik çağrısı yapan Kamalak, zulme karşı sessiz kalanları da lanetlediklerini söyledi. Katliamların dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini belirten Kamalak, "Tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu vahşet, Batılı kurumların maskelerini bir kez daha düşürmüş, iki yüzlülüklerini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Gün Arakanlıların yanında olma günüdür. Bütün zalimlere haddini bildirme günüdür. İmkanlarımızı birbirimize karşı değil, birbirimiz için kullanalım. Vücutlarımızı birbirimize siper edelim. Çünkü bizler kardeşiz."

Osmanlı torunuyuz
Saadet Partisi Selman Esmerer, miting alanına kurulan platformda yaptığı konuşmasında, her zaman mazlumların yanında olduklarını ifade etti. Esmerer, "Bugün hep beraber buradayız. Ramazan ayındayız. Ama İslam coğrafyasına baktığımızda Arakan, Suriye, Filİstin, Doğu Türkistan, Keşmir, Filipinler, Mora... Bütün İslam dünyası kan, gözyaşı ve ölümle karşı karşıya. Bugün Osmanlı'nın torunları, Fatihlerin, Yavuzların, Erbakan'ın evlatları olarak toplandık. Arakan'da bir katliam var. İnsanlık dramı yaşanıyor. İnsanlar, bebeler diri diri yakılıyor. Köyleri basılıyor. Evleri yakılıyor. Ey Budistler, bu meydandan sesleniyoruz; Zulümle abad olunmaz"

Asiltürk: Milli Görüşçüler Cihad ediyor
Mitinge Saadet Partisi Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Oğuzhan Asiltürk de bir mesaj gönderdi: Müslüman toplulukların birçok yerde çok zor şartlar altında yaşadıklarını hatırlatan Asiltürk, "İnsanlığın saadeti İslam'ın geçmişte olduğu gibi tekrar dünyaya nizam vermesiyle mümkündür. İnsanlık başka bir yolla bu kan, gözyaşı ve zulümden kurtulamaz. Bütün bu aleyhte şartlara rağmen Milli Görüşçüler ne kadar zor olursa olsun azimle, gayretle sorumluluklarının gereği olan cihad görevlerini yapmaktan kaçınmazlar. Zira Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam bu olumsuzlukların olacağını ashabına bildirmiştir" dedi.

http://www.saadet.org.tr/haber/kadikoy-haykirdi-neredesiniz-ey-muslumanlar
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
2. Saadet partisi, Suriye'deki katliamlara destek oldu, Esad'la dostluk kurdu ve bu katliamları hiç protesto etmedi iftiralarına reddiyedir:

BELGE -3-
Kamalak: Esad'ın zulmünü desteklemiyoruz


ANKARA (A.A)
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 'Esad'ın zulmünü desteklemiyoruz, ama asla ve asla haçlıların Irak'taki mezalimlerini Suriye'de de yapmalarına gönlümüz razı olmaz' dedi.
Saadet Partisi Ankara İl Divan Toplantısı, Altındağ'daki Hüseyin Gazi Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Kamalak, açılıştaki konuşmasında, son dönemde İslam coğrafyasının 'kan gölüne dönüştürüldüğünü' belirtti.

Ortadoğu'da, 'Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerde Müslümanların, Müslümanları öldürdüğünü ifade eden Kamalak, 'Haçlı seferleri İslam coğrafyasında devam ediyor. Bunu kim durduracak? AK Parti mi durduracak? AK Parti bütünüyle batının yörüngesine girdi, batının uydusu oldu' diye konuştu.

Suriye'de yaşanan olaylara da değinen Kamalak, 'Esad'ın zulmünü desteklemiyoruz, ama asla ve asla haçlıların Irak'taki mezalimlerini Suriye'de de yapmalarına gönlümüz razı olmaz. Batılı ülkeler Irak'a demokrasi getireceklerdi ne oldu? 1,5-2 milyon kişi öldü, milyonlarca çocuk yetim, milyonlarca kadın dul kaldı. Irak baştan aşağı talan edildi. Irak ayakta duracak halde değil' dedi.

AK Parti'nin batıya teslim olduğunu ileri süren Kamalak, Avrupa Birliği Bakanlığının kurulmasını da eleştirdi.

'Türkiye'de 60 küsur parti yok, sadece Milli Görüş'ü temsil eden Saadet Partisi ve diğerleri var' diyen Kamalak, başarıya ulaşacaklarına yönelik inancını da dile getirdi.

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.

Toplantının ardından Saadet Partisi Altındağ İlçe Başkanlığınca 'Erbakan'ı Anma ve Anlama Programı' düzenlendi.

Kamalak'ın da katıldığı etkinlikte Kur'an tilaveti sunuldu, Necmettin Erbakan'ın hayatından kesitlerin yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.

YAYIN TARİHİ: 19.02.2012
http://yenisafak.com.tr/Politika/?i=368457&k=k1
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
2. Saadet partisi, Suriye'deki katliamlara destek oldu, Esad'la dostluk kurdu ve bu katliamları hiç protesto etmedi iftiralarına reddiyedir:

BELGE -4-
27B_IMG_9937.jpg
istanbulda_suriyedeki_olaylari_protesto.jpg
th


mazlumlar_suriye_manset.jpg
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
3- AKPARTİ ZİNAYI SERBEST BIRAKMADI İTİRAZINA REDDİYEDİR:

BELGE -1-

http://arsiv.gunes.com/2004/09/24/manset/manset.html




Soru sormak istiyorum
bu haberler durduk yere toplu halde iç ve dış basın AKPARTİYE İFTİRA MI ATMAYA NİYETLENDİLER? MADEM size göre AKP ZİNAYI SERBEST BIRAKMADI NEDEN BU GAZETE MANŞETLERİNE AKPLİ YÖNETİCİLER TEKZİPTE BULUNMADILAR?

1999 ve öncesinde Zina suçu ile ilgili bazı girişimlerin olduğu zaten biliniyor sürekli Akpyi savunacam derken Akpnin yasalaştırdığı zinanın suç olmaması halini neden görmezden geliyorsunuz?

anayasa mahkemesi zinayı suç görmemeye başlamış ama Akpde bunu yasalaştırmış işin gerçeği bu

bidaha anlatıyorum 1999 yılları ve öncesi anayasa mahkemesi zinanın suç olduğunu gösteren maddeleri iptal etti ve yıl 2004te sn.başbakan YENİ CEZA KANUNU TASARISINA zina suçunu dahil etmedi yani hükümet Anayasa mahkemesinin iptal kararlarını yasalaştırmış oldu
Anayasa mahkemesi yasa çıkartma yetkisine sahip değil hükümet yönetimli meclis yasama yürütme yetkisine sahip
Akpde ab uyum yasaları geregince zinayı yasalarda suç göründüğü halde zinayı ceza kanuna dahil etmedi
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
3- AKPARTİ ZİNAYI SERBEST BIRAKMADI İTİRAZINA REDDİYEDİR:
BELGE -2-
Akp nin çıkardığı zina yasası


ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Kanun No : 5349
Kabul Tarihi : 11.5.2005
MADDE 1. — 4.11.2004 tarihli ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen “Özel ceza kanunları ile ceza içeren” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
(3) Ağır para cezasından dönüştürülen adlî para cezasının ödenmemesi halinde, 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesi hükümlerine göre hapis süresinin belirlenmesinde bir gün karşılığı olarak yüzmilyon Türk Lirası esas alınır.
MADDE 2. — Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 6. — (1) Kanunlarda öngörülen “ağır hapis” cezaları, “hapis” cezasına dönüştürülmüştür.
(2) 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenmiş olan suçlarla ilgili olarak 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 13 ve 15 inci maddelerinin uygulanması zarureti bulunan hallerde;
a) Ağır hapis iken, birinci fıkra uyarınca hapse dönüştürülen cezalar, kanunlarında aksine bir hüküm yoksa alt sınır bir yıl, üst sınır yirmidört yıl olarak,
b) Hapis cezalarında kanunlarında aksine bir hüküm yoksa alt sınır yedi gün, üst sınır beş yıl olarak,
Uygulanır.
MADDE 3. — Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Hafif hapis ve hafif para cezalarının idari para cezasına dönüştürülmesi
Madde 7. — (1) Kanunlarda, “hafif hapis” veya “hafif para” cezası olarak öngörülen yaptırımlar, idari para cezasına dönüştürülmüştür. İdari para cezasının hesaplanmasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52 nci maddesi hükümleri uygulanır. İlgili kanunda “hafif hapis” cezasının üst sınırının belirtilmediği hallerde, idari para cezasının hesaplanmasında esas alınacak gün sayısının üst sınırı, yediyüzotuzdur.
(2) Kanunlarda, “hafif hapis cezası” ile “hafif para cezası”nın seçimlik olarak veya birlikte öngörüldüğü hallerde, idari para cezası yaptırımının belirlenmesinde “hafif hapis cezası” esas alınır.
(3) Kanunlarda, sadece “hafif para cezası”nın öngörüldüğü ve cezanın alt veya üst sınırının belirtilmediği hallerde, idari para cezası, yüzyirmimilyon Türk Lirasından az, onsekizmilyar Türk Lirasından fazla olamaz.
(4) Bu madde hükmüne göre idari para cezasına karar vermeye Cumhuriyet savcısı yetkilidir.
MADDE 4. — Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında geçen “1 Nisan 2005″ ibaresi “1 Haziran 2005″ olarak değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
(4) Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.
MADDE 5. — Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında geçen “1 Nisan 2005″ ibaresi “1 Haziran 2005″ olarak değiştirilmiştir.
MADDE 6. — Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1. — (1) Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2006 tarihine kadar uygulanır.
MADDE 7. — Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 8. — Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
17 Mayıs 2005
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
3- AKPARTİ ZİNAYI SERBEST BIRAKMADI İTİRAZINA REDDİYEDİR:

BELGE -3-

Tarih: 24.09.2004

Yolumuz açıldı



Zeynel LÜLE-Uğur ERGAN-Muammer ELVERENBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel gezisinde zina pürüzü aşıldı. Erdoğan, TCK için söz verince, Avrupa Birliği yeşil ışık yaktı. TBMM pazar günü

kaynak: http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/09/24/526634.asp

/////////////////////////////////////////////////////////////////////



Arınç, Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdı

MECLİS, AB İÇİN ÜÇ TASARIYI YASALAŞTIRACAK​

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/09/24/526635.asp
////////////////////////////////////////////////////////////////////



Biz Avrupalıyız
Başbakan Erdoğan, AB ile Ceza Yasası krizini Brüksel'de yine kendisi çözdü. Attığı adımla AB hedefi 41 yıldır hiç olmadığı kadar yakına geldi.

kaynak http://arsiv.sabah.com.tr/2004/09/24/gnd103.html


AVRUPA BASINI:

İŞTE ZİNA YASASINA DIŞ BASINDAN YORUMLAR:

Başbakan Erdoğan’ın Brüksel’deki görüşmesindin sonra AB Komisyonu’ndan gelen "engel kalmadı" açıklaması, Batı basınında büyük yankı buldu. Gazeteler, Erdoğan’ın zinayı cezalandırmaktan vazgeçmesi üzerine aralık ayında Türkiye’ye yeşil ışık yıkılacağına ilişkin güçlü bir güvence verildiğini belirttiler.

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/09/24/526632.asp

NEW YORK TIMES
Brüksel’deki gelişmeler, ABD basınına da yansıdı. New York Times gazetesi, "Türkiye, Avrupa’ya katılabilmek için zina konusunda güvenceler verdi" başlıklı haberinde Başbakan Erdoğan’ın AB üyeliği sürecini ileriye götürmek için siyasi kredibilitesini riske attığını savunan gazete, AB liderlerinin Komisyon’un tavsiyesine uyacağı garantisi yok" görüşünü dile getirdi.

THE TIMES

İngiliz The Times gazetesi, Brüksel’de varılan "uzlaşma Türkiye’nin umutlarını güçlendirdi" başlıklı haberinde "AB dün 15 gün içinde Türkiye’nin üyelik başvurusunu onaylanacağı yolunda şu ana kadarki en güçlü güvenceleri verdi" yorumunu yaptı.

LE FIGARO

Fransız Le Figaro gazetesi de "Verheugen, Türkiye’ye kapıyı açtı" başlığıyla yayınladığı haberde, Ankara’ya zina konusunda bir ultimatom verildiğini belirterek Erdoğan’ın zina maddesini içermeyen TCK tasarısının yasalaştırılacağı sözününVerheugen’ı memnun ettiğini kaydetti.

EL PAIS

İspanyol El Pais gazetesi de Brüksel’deki gelişmelere ilişkin olarak "Türkiye, AB’ye katılma müzakerelerinin başlaması için son engeli aştı" değerlendirmesini yaptı.

THE GUARDIAN

Türkiye’nin AB hedefinin güçlendirildiğini de belirten The Guardian, "Türkiye, bugün, gelecek ay bloka katılma müzakerelerinin açılmasına yeşil ışık verileceği yolundaki güçlü güvenceler aldı" diye yazdı.

LE SOIR
Belçika’da yayınlanan Le Soir gazetesi de "AB yolu açıldı" başlıklı haberindeBaşbakan Erdoğan’ın zina düzenlemesini içermeyen TCK’yı geçirmeye angaje olduğunu belirterek "Böylece ülkesinin AB’ye katılması müzakerelerinin yolunu açtı" ifadesini kullandı.
(ANKA)







24.9.2004 tarihli Bazı Ulusal Gazetelerin ‘AB’yle Yaşanan Zina’ Krizi Sonrasında Yazdıkları:

Yeni Şafak
Gitti, Çözdü, Geldi.
Ankara'da koparılan Türk Ceza Kanunu fırtınası, Başbakan Erdoğan'ın Brüksel ziyaretiyle son buldu. Meclis, TCK'yı 6 Ekim'den önce çıkaracak ve Günter Verheugen olumlu rapor verecek

Vatan Gazete
Harika Sonuç
Verheugen "Başbakan güvence verdi. Türkiye'nin önünde artık hiçbir ENGEL KALMADI" dedi

Star Gazete
5 dakikada krizi çözdü.
Başbakan Erdoğan TCK geçecek dediği Verheugen’den Türkiye'nin önün yeni şart konulmayacak sözü aldı. TCK üzerinden sorun çıkarmak isteyenlerin hevesleri de kursağında kaldı.

Sabah
Biz Avrupalıyız.
Başbakan Erdoğan, AB ile Ceza Yasası krizini Brüksel'de yine kendisi çözdü. Attığı adımla AB hedefi 41 yıldır hiç olmadığı kadar yakına geldi.

Radikal
Rapor Tamam Sıra Kararda
Başbakan, AB ile krizi, zinayı suç haline getirmekten vazgeçerek bitirdi. Verheugen de müjdeyi şu sözlerle verdi: Artık müzakere tavsiye etmemiz için Türkiye'nin tamamlaması gereken bir şart yok

Milliyet

AB Kapısı Açıldı.
Erdoğan Verheugen’e TCK’yı Ekimden önce zina maddesi olmaksızın geçireceğiz ancak başka şart istemeyiz mesajı verince hiç sorun kalmadı.

Milli Gazete
Efelik sökmedi.
‘İçişlerimize karıştırmayacağımız’ AB’ye, tam teslim olduk. Türkiye’ye iki günde 1 katrilyona malolan zina tartışması sırasında “AB içişlerimize karışamaz” çıkışını yapan Başbakan, Verheugen karşısında yelkenleri suya indirdi.

Hürriyet
Yolumuz Açıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel gezisinde zina pürüzü aşıldı. Erdoğan, TCK için söz verince, Avrupa Birliği yeşil ışık yaktı. TBMM pazar günü olağanüstü toplanıyor.

Akşam
Tam Yol Avrupa.
Brüksel'de tarihi uzlaşma. Erdoğan, TCK'yı zinasız çıkarma sözü verdi. Verheugen AB kilidini açtı: Engel kalmadı. Müzakere tavsiye edeceğiz

Güneş
Yanlış hesap Brüksel’den Döndü.
Kritik zirveden beklenen oldu! Erdoğan, zina inadından vazgeçince, Verheugen, 'Artık tarih için engel kalmadı' diyerek Türkiye'nin önünü açtı

Evrensel

Erdoğan boyun eğdi.
Türkiye’yi haftalardır zina tartışması ile meşgul eden ve “AB bizim içişlerimize karışamaz” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB’nin bütün şartlarına boyun eğdi. Dün AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ve AB yetkilileri ile görüşen Erdoğan, TCK’nın zina düzenlemesi olmadan Meclis’ten geçeceği sözünü verdi.

Birgün
2013'e kadar planda yoksunuz.
AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikleri "yüzyılın işi" olarak değerlendirdi. Verheugen AB bütçesi dolayısıyla, 2013 yılına değin Türkiye'nin AB'ye alınması konusunda bir plan bulunmadığını savundu

Yeni Asya

Verheugen: Güvence aldık.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile biraraya gelen Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Erdoğan’dan tam güvence aldığını belirtti.

Türkiye
Brüksel’den rekor geldi
Geçtiğimiz hafta TCK gerginliği yaşayan piyasa, dün kilitlendiği Brüksel’den gelen mesajla, sıçramasını yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Brüksel temaslarına odaklanan piyasa, Erdoğan’ın “Problem kalmadı” ve Verheugen’in “Türkiye yapması gerekenlerin hepsini yaptı. Raporun önünde engel yok” açıklamasıyla büyük bir moral kazandı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Endeksi, ikinci seans açılışında 22 bini aşarak tarihi zirveler yaptı.



[1] Medya, borsa ve siyaset ilişkisi üzerine çeşitli ülke deneyimlerini aktaran bir yazı için bkz;http://www.medyakoop.org/KoseYazilari.asp?ID=108&YID=36

[2] Türkiye’deki medya patronlarının çeşitli alanlarda tekel oluşturması ve bu durumun potansiyel tehlikelerine dikkat çeken bir yazı için bkz; M. Kelkitlioğlu, Tehlikeli Satışlar,http://www.yenisafak.com/arsiv/2000/mart/04/gundem.html

[3] Bu konuda yandaki linki tıklarsanız hatırlamanızı kolaylaştırabilir.http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/...onomiprn1.html(http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/...onomiprn1.html)

[4] “Stern’den Irkçı Karıkatür”, Milliyet, 25 Eylül 2004.
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
4- AKPARTİ HÜKÜMETİ ZAMANINDA DOMUZ HAYVANININ KASAPLIK ET STATÜSÜNE SOKULMASINA İTİRAZ EDENLERE REDDİYEDİR:

BELGE -1-



http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2007/08/20070803-6.htm


Akparti hükümeti zamanında AB uyum yasaları tekliflerince resmi gazetede yayınlanan DOMUZ ETİ kasaplık havyan statüsüne geçtiği belgesi üsttedir.


BELGE -2-





Domuz, kasaplık et oldu besleyene kredi veriliyor

27 Mayıs 2011 Cuma 01:00

Muhafazakar Demokrat hükümetin icraatı: Domuz, kasaplık et oldu besleyene kredi veriliyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi, 9 yıllık iktidarı döneminde domuz etini diğer helal etlerle bir tuttu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yayınladığı Türk Gıda Kodeksi Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği'yle domuz etini helal etlerle aynı gösterdi. Ziraat Bankası ise domuz besleyenlere kredi desteği sağlıyor.
Dindar insanların oyunu alarak iktidara gelen AKP, İslam dinince yasaklanan domuz etini, helal gıdalarla bir tutarak, Türk gıda kodeksinin içine aldı. AKP hükümeti döneminde Ziraat Bankası da domuz yetiştiriciliğini desteklenecek ticari işletmeler arasında gösterdi.


Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 7 Temmuz 2006 tarihinde Resmi Gazete'de yayınladığı bir tebliğle domuz etini Türk gıda kodeksine dahil etti. Türk Gıda Kodeksi Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği'nde, domuz da diğer eti helal hayvanlarla bir zikredilerek kasaplık hayvanlara dahil edildi. Tebliğin 4. maddesinin Ç bendinde "Diğer kasaplık hayvanlar: Domuz, yaban domuzu, at ve tavşan" ifadesi yer alıyor. Tarım Bakanlığı bu tebliğle domuz etini tüketilebilecek gıdalar arasına aldı.

Ziraat Bankası ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın hazırladığı 'Hayvancılık İşletmelerinin Kuruluş, Çalışma, Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik' çerçevesinde, domuz besiciliğini destekleme kapsamındaki ticari işletmelerin içine aldı. Bankanın yayınladığı 6943 No'lu genelge ile 2'den fazla domuz belenen çiftlikleri ticari işletme kapsamına aldı. Bu uygulama ile ile 2'den fazla domuz besleyenler Ziraat Bankası'ndan işletme ve yatırım kredisi alabiliyor. Sığır için ise bu sayının 4'ten fazla olmasının istenmesi dikkat çekiyor.

Türkiye'de yılda 3 bin ton domuz eti 3 bin ton civarında domuz yağı tüketiliyor. Türkiye'de 80 dolayında domuz çiftliği olduğu biliniyor.

kaynak:
http://www.milligazete.com.tr/haber/...6#.UjgLhdJYNW4
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0

II.IRAK SAVAŞI
images


TARİH 1 EYLÜL 2004 RESMİ GAZETE'DE GEÇEN TEBLİĞ İLE ABD ORDUSUNA IRAK'IN İŞGALİNDE ÜSLERİN AÇILMASI İÇİN VERİLEN YETKİLER
KAYNAK: http://www.resmi-gazete.org/tarih/20040901.html#10

Tebliğler​
Dışişleri Bakanlığından:
ABD’ne Ait Destek Hamulesinin İthal/İhraç ve Ülke İçi Nakil ve Tevziine Dair Tebliğ
Amaç
Madde 1 -Amerika Birleşik Devletleri Makamları tarafından Türkiye’ye ithal ve buradan ihraç olunacak askeri malzeme, teçhizat, ikmal maddeleri ve eşyalarının (bundan sonra “Destek Hamulesi” diye anılacaktır) giriş/çıkış ve ülke içi nakil işlemlerinin yürütülmesinde aşağıdaki usuller uygulanacaktır.
Kapsam
Madde 2 -ABD destek hamulesinin giriş ve çıkış işlemlerinde Türk mevzuatına ve 6375 sayılı Kanunla tasdik olunan 19 Haziran 1951 tarihli “Kuzey Atlantik Antlaşmasına Taraf Devletler Arasında Kuvvetlerin Statüsüne Dair Sözleşme”ye (NATO-SOFA) uyulacaktır.
Genel Hususlar
Madde 3 - ABD gemi ve uçakları ile Türkiye’ye getirilecek ve buradan götürülecek destek hamulesinin giriş ve çıkışı aşağıdaki deniz ve hava limanlarından yapılacaktır.
a) Deniz Limanları:
1) İstanbul
2) İzmir
3) İskenderun
4) Yumurtalık
5) Antalya
6) Aksaz/Karaağaç
7) Ağalar (sadece mühimmat için)
b) Hava Limanları:
1) Esenboğa (Ankara)
2) Atatürk (İstanbul)
3) Çiğli (İzmir)
4) İncirlik (Adana)
5) Antalya
6) Aksaz/Dalaman (Muğla)
c) Antalya ve Aksaz/Dalaman havaalanlarını, ABD Deniz Kuvvetlerine mensup gemilerin Antalya ve Aksaz /Karaağaç Limanlarını ziyaretleri ile irtibatlı olarak, sadece bu gemilerin destek uçaklarınca kullanılmasına izin verilebilir.
Madde 4 -İthal/İhraç ve ülke içi nakil ile tevzie ait usuller aşağıda açıklanmıştır.
a) Ön müsaadeyi gerektirenler:
1) Silah, mühimmat ve Ana teçhizat kalemlerinin ithali ve Türkiye dahilinde daimi olarak nakil ve tevzii ile hizmet araçları ve jeneratörlerin ithali.
2) Gizli mahiyetteki silah, mühimmat, teçhizat ve malzemenin ithal, ihraç ve bunların ülke içi nakil ve tevzii.
b) Ön bildirim gerektirenler:
1) Silah, mühimmat ve ana teçhizat kalemlerinin Türkiye’den ihracı, Genelkurmay Başkanlığına/Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne (KRDAE),
2) Ana teçhizat kalemlerinin bakım ve onarım maksadıyla tesisler/istasyonlar arası nakli ise, Tesis Komutanına /İstasyon Müdürüne,
bilgi verilmek suretiyle gerçekleştirilecektir.
c) Manifesto ibrazını gerektirenler :
ABD Hükümetine ait teçhizat ile kuvvet, sivil unsur ve yakınlarının istimaline mahsus makul miktarda yiyecek maddeleri, ikmal maddeleri ve diğer eşyanın (ev eşyası ve şahsi oto dahil) ithal ve ihracı ile hizmet araçları ve jeneratörlerin ihracı. (Genelkurmay Başkanlığı/KRDAE ve ABD Savunma İşbirliği Ofisi Başkanlığı-ODC/ABD Savunma Bakanlığı Hava Kuvvetleri Teknik Uygulamalar Merkezi-AFTAC arasında yapılan yazılı mutabakat uyarınca, tesise, SAS mevkiine veya Belbaşı Sismik Araştırma İstasyonu’na -bundan sonra İstasyon diye anılacaktır- girişinden sonra Türk Komutana/İstasyon Müdürüne özet listesi verilmesi gereken malzeme ve teçhizat da bu kategoriye dahildir.)
Uygulama, Görev Yetki ve Sorumluluklar
Madde 5 -Her türlü malzeme ve teçhizatın ithal/ihraç ve ülke içi nakil ve tevzii aşağıda açıklandığı gibi yapılır.
a) Her türlü malzeme ve teçhizatın ithal/ihraç ve ülke içi nakil ve tevziinde, ÖN MÜSAADE ve ÖN BİLDİRİM için örneği ekte bulunan BEYANNAME kullanılır.
1) ODC/AFTAC tarafından 6 nüsha (İstasyon için 5 nüsha) olarak tanzim edilen beyannameler; bizzat ODC/AFTAC Başkanı veya yetkili kılındığı ve imza örneği daha önce bildirilen bir subay/görevli tarafından imzalanarak ithal/ihraç veya naklin yapılacağı tarihten en az 20 gün (İstasyon için 3 gün) önce Genelkurmay Başkanlığına/KRDAE’ye gönderilir. Ayrıca, alakalı olan her tesis veya ABD’nin Türkiye’deki Askeri Kuruluşu (bundan sonra “tesis/birlik” diye anılacaktır) için birer nüsha beyanname ilave edilir. (Tesis/birlikler arası nakillerde, beyanname nüsha sayısı 11’e kadar çıkabilir.)
2) Genelkurmay ilgili “J” Başkanlığı tarafından, bu beyannamelere ilişkin olarak, diğer ilgili “J” Başkanlıkları ile koordine edilerek, Genelkurmay Başkanlığının görüşü saptanır.
3) Genelkurmay Başkanlığınca/KRDAE’nce talep uygun görüldüğü takdirde beyannameler (ithali/ihracı veya ülke içi nakli uygundur) şeklinde onaylanarak:
(a) 1 nüsha isteği yapan ODC)/AFTAC’a,
(b) 2 nüsha ait olduğu gümrük kapısına,
(c) 1 nüsha hamulenin ait olduğu veya nakil edileceği Tesis/Birlik Türk Komutanlığına/İstasyon Müdürlüğüne,
(d) 1 nüsha Tesis/Birliğin bağlı olduğu Kuvvet Komutanlığına gönderilir,
(e) 1 nüsha Genelkurmay Başkanlığında/KRDAE’de kalır.
4) Genelkurmay Başkanlığı’nca/KRDAE’nce talep uygun görülmediği takdirde beyannameye (ithali/ihracı veya ülke içi nakli uygun değildir) şerhi düşülerek, beyanname ODC/AFTAC’a iade edilir.
5) Gümrük Kapısı ilgilileri, kendilerine gönderilen onaylanmış beyannameleri, gümrüğe gelmiş olan hamule ile karşılaştırıp kontrol etmek suretiyle gümrük işlemlerini yaparlar. Hamulenin gümrükten geçmesi halinde, beyannamelerden bir nüshasını, hamulenin gümrükten geçtiğini belirten mutat işaretleri koyarak, ABD’nin görevli personeline verirler. ABD’nin görevli personeli, hamulenin gümrükten geçmiş olduğunu, ellerindeki işaretli nüshayı ilgili Tesis/Birlik Türk Komutanlıklarına/İstasyon Müdürlüğüne ibraz etmek suretiyle girişlerde beyanda bulunurlar.
6) Beyannamelerde yazılı hamulenin gümrük kapısındaki teşhis ve kontrolünde gümrük makamları, müşkülatla karşılaştıklarında aşağıdaki Komutanlıklardan/İstasyon Müdürlüğünden birer uzman subayın/personelin yardımını talep edebilirler:
(a) Havaalanlarında:
(1) Esenboğa Meydanı için Hv. K. K.lığı/Belbaşı Nükleer Denemeleri İzleme Merkezi Müdürlüğü,
(2) İncirlik Meydanı için 10’uncu Tanker Üs K.lığı,
(3) Atatürk Meydanı için Hv. H. Ok. K.lığı/KRDAE,
(4) Çiğli Meydanı için 2 nci Ana Jet Üs ve Uçş. Ok. K.lığı,
(5) Antalya Meydanı için Antalya Meydan K.lığı,
(6) Aksaz/Dalaman Meydanı için Dalaman Meydan K.lığı,
Bu Komutanlıklar/KRDAE, önceden bu maksatla görevlendirme yapacaklardır.
(b) Limanlarda :
(1) İstanbul Limanı için Büyükdere, Haydarpaşa Ulş. Terminal Birlik K.lığı veya KRDAE,
(2) İzmir Limanı için Ulş. Terminal K.lığı (HİLAL),
(3) İskenderun Limanı için, Ulş. Terminal Birlik K.lığı,
(4) Yumurtalık Limanı için, İncirlik Tesis K.lığı,
(5) Antalya Limanı için, Antalya Deniz K.lığı,
(6) Aksaz/Karaağaç Limanı için, Aksaz Üs K.lığı.
b) Gizli mahiyette silah, mühimmat, teçhizat ve malzemenin ithal, ihraç ve ülke içi
nakil ve tevziinde de aynı usuller uygulanır.
1) Gizli mahiyette silah, mühimmat, teçhizat ve malzemenin ithal/ihraç, ülke içi nakil ve tevzii için ODC; silah ve mühimmat ile teçhizat ana kalemlerinin ithalinde olduğu gibi ekteki örneğe uygun 8 adet beyannameyi en az 20 gün önceden gizli gizlilik dereceli bir yazıyla Genelkurmay Başkanlığı’na gönderir. Gönderilen beyannamelerden 4 adedinde detaylı bilgi bulunmaz ve sadece “GİZLİ HAMULE” kaydı düşülür. (Bu beyannameler Gümrük Müsteşarlığının ilgili birimlerine bu şekilde gönderilir.)
2) Genelkurmay ilgili “J” Başkanlığınca, bahse konu beyannameler için gizli mahiyette teçhizat ve malzemenin özelliğine göre diğer ilgili “J” Başkanlıklarıyla koordine edilir ve bu suretle Genelkurmay Başkanlığının görüşü saptanır.
3) Gizlilik dereceli hamulenin ithal ve ihraç işlemlerinin (gümrük kontrolünden muaf olarak) süratle yapılabilmesi için Genelkurmay Başkanlığı, bu maddenin a) bendinin 6)’ncı alt bendinde kayıtlı Komutanlıklara ve hamulenin özelliğine göre ilgili Tesis/Birlik Türk Komutanlıklarına tahkik için gerekli emri vererek teçhizat veya malzemenin ithal veya ihracını sağlar.
c) “Ön Bildirim” gerektirenler:
Aynı usuller uygulanır ve aynı beyanname formu kullanılır.
1) Ön Bildirim Beyannamesi; “Ön Müsaade Beyannamesi”ne benzer şekilde hazırlanarak ODC/AFTAC tarafından 6 nüsha (İstasyon için halinde ihracın yapılacağı tarihten makul bir süre, tercihen 20 gün evvel Genelkurmay Başkanlığına/KRDAE’ne gönderilir. (Alakalı olan Tesis/Birlik Komutanlıkları/İstasyon Müdürlüğü için birer nüsha ilave edilir.)
2) Talep Genelkurmay “J” Başkanlığınca/KRDAE’nce işleme alınır ve bu malzemeye ihtiyaç olup olmadığı saptandıktan sonra ön bildirim beyannamelerinden;
(a) 2 nüsha isteği yapan ODC)/AFTAC’a,
(b) 1 nüsha ait olduğu gümrük kapısına,
(c) 1 nüsha hamulenin ait olduğu Tesis/Birlik Türk Komutanlığına/İstasyon Müdürlüğüne,
(d) 1 nüsha ilgili Kuvvet Komutanlığına gönderilerek ihraç sağlanır,
(e) 1 nüsha Genelkurmay Başkanlığı’nda/KRDAE’nde kalır.
d) Manifesto ibrazını gerektirenler:
ABD Kuvvetine ait teçhizat ile kuvvet, sivil unsur ve yakınlarının istimaline mahsus makul miktarda yiyecek maddeleri, ikmal maddeleri ve diğer eşyanın (ev eşyası ve şahsi oto dahil) ithal ve ihracı:
1) Bu hamulenin ithali giriş gümrük kapısında gümrük ilgililerince Türk Gümrük mevzuatına uygun olarak manifesto girişi ile ve gümrük kontrolü yapılarak gerçekleştirilir.
2) Bu kategori hamuleden (ev eşyası ve şahsi oto hariç) Tesis Komutanına/İstasyon Müdürüne, tesise girişten sonra özet bilgi vermek için liste halinde ibraz edilmesi gereken,
- Uçak yedek parçaları/bakım ikmal maddeleri,
- Petrol, yağ, hidrolik yakıt,
- Muhabere onarım parçaları/ikmal maddeleri,
- Taşıt onarım parçaları/ikmal maddeleri,
- Kantin malzemeleri,
- İstihkam inşaat malzemeleri/ikmal maddeleri,
- Büro mefruşatı,
- İdari malzemeler/ikmal maddeleri,
konusunda, Genelkurmay Başkanlığı/KRDAE ile ODC/AFTAC arasında sağlanan yazılı mutabakata göre uygulama ve işlem yapılır.
3) Türkiye’den ihraç edilecek benzer hamule ile hizmet araçları ve jeneratörlerin gümrük işlemleri de Gümrük Kapısında gümrük ilgililerince Türk Gümrük mevzuatına uygun olarak, manifesto çıkışı ile ve gümrük kontrolü yapılarak gerçekleştirilir.
Yürürlüğe Girme ve Yürürlükten Kaldırma
Madde 6 -İşbu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Tebliğin yürürlüğe girişiyle, Dışişleri Bakanlığının 10 Ağustos 1995 tarih ve 22370 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “ABD’ne Ait Destek Hamulesinin İthal/İhraç ve Ülke İçi Nakil ve Tevziine Dair Tebliğ” yürürlükten kaldırılır.
Ek
ÖRNEK
ABD Destek Hamulesinin (Manifestoya Tabi Malzeme Hariç)
İthal/İhraç ve Ülke İçi Nakil, Tevzi ve Mübadelesi İçin
Ön Müsaade/Ön Bildirim Beyannamesi
OPS No:
Tarih:
TDA/BRTR No:
1. Konusu
:
2. Türkiye’deki İlk ve Nihai Varış/Çıkış Yerleri
:
3. Programlanan Sevk Tarihi
:
4. Ulaştırma Vasıtaları
:
5. Cins ve Miktarı ile İlgili Ayrıntılı Bilgiler
: (Beyannamenin altına bakınız)
6. Genel Maksadı
:

Bu Beyannamede gösterilen malzemenin yukarıda belirtilen yerlerde ve maksatlarla
kullanılacağı taahhüt olunarak müsaade talep edildiği arzolunur.
ODC/AFTAC Namına
7. Genelkurmay Başkanlığı’nın/KRDAE’nin değerlendirmesi:
Bu Beyannamede belirtilen teçhizat ve malzemenin ithali/ihracı ve Ülke İçi Nakli Genelkurmay Başkanlığı/KRDAE tarafından uygun görülmüştür / görülmemiştir.
Genelkurmay Başkanı/KRDAE Namına
8. Gümrük Makamlarınca Yapılan İşlemler:
Beyannamede cins ve miktarı belirtilen teçhizat ve malzemenin …………………….. Gümrüğünün ……………… gün ve …………..sayılı Beyannamesi ile İthal/İhraç işlemi yapılmıştır.
Muayene Memuru
İdare Amiri

Not:İthali/İhracı veya Ülke İçi Nakli, Tevzii ve Mübadelesi İstenilen Silah/Mühimmat, her ana teçhizat kalemi, gizli mahiyetteki malzeme hizmet araçları ve jeneratörler için aşağıdaki bilgiler verilecektir.
1. Silah, Mühimmat veya Malzeme ve Teçhizatın Adı ve Cinsi:
2. İthali/İhracı veya Nakli, Tevzii ve Mübadelesi İstenen Kalemlerin Parça Adedi ve Ağırlığı:
3. Silah/Mühimmat veya Malzeme ve Teçhizatla İlgili Bilgiler:
a) Kadrosu :
b) Mevcudu :
c) Mevcut ve silah ve mühimmatla kapasite artışı yapacaktır / yapmayacaktır.
d) İthal/İhraç veya ülke içi nakil, tevzii ve mübadelesi istenen miktar:
e) Org. Code Numarası :
f) DODIC/Noun :
g) Lüzumlu ilave bilgiler :


Milli Savunma Bakanı Gönül, Irak İşgaline Verilen Destekle Övündü, Türk Hava Sahası Kullanılarak İşgal Güçlerinin 4990 Sorti ile Irak’ı Vurduğunu Övünerek Belirtti.
vecdi_gonul.jpg

Türk hava sahasından 4 bin 990 sorti ABD `nin Irak Savaşı `nda Türkiye `nin gösterdiği işbirliğine işaret eden Gönül, Türk hava sahasından 4 bin 990 sorti gerçekleştirildiğini ve İncirlik Üssü `nün kullanıldığını, Irak `a asker gönderilmesi yönünde parlamento kararı çıkarıldığını hatırlattı.

yeni şafak

11854353.jpg

fft5_mf687532.Jpeg

8745.jpg

photo1.jpg

SONUÇ:
UNHCR Nisan 2008 tarihli verilerine göre 4.7 milyon Iraklı yer değiştirdi (Irak nüfusunun %16sı), bunların iki milyonu komşu ülkelere sığındı
[SUP][40][/SUP]Kızıl Haç

Mart 2008'de Irak'taki insani durumu "dünyada diğerlerine göre en kritiği" olarak tanılamıştır.

2007
yılında yapılan araştırmalara göre Irak'ta tahmini 1.000.000 sivil yurttaş hayatını kaybetmiştir.

kaynak:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Irak_Sava%C5%9F%C4%B1
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
@Ercan Tekin e REDDİYEDİR

İDDİALARINI kaç kere cevaplandıracağız.

KATİL İSRAİL PİLOTLARINI KONYA da eğiten eğitim yapmasına müsade eden ANLAŞMA yı TSK Bay pas olarak yapmıştır ERBAKAN BAŞBAKAE iken BU NASIL OLUYOR.

ZİNA OLAYI KOPENANG KRİTERLERİNDE verilen bir DEVLET TAHAÜTÜDÜR gelen kim olursa olsun devam ettirmek zorundadır DOMUZ ETİ gibi BAKKAL DÜKKANI ÇALIŞTIRMIYORUZ DEVLET SORUMLULUĞUNDAN BAHSEDİYORUZ.

SANKİ TÜRKİYEDE DAHA ÖNCE DOMUZ ETİ SATILMIYORDU ZİNA OLMUYORDU.

AKILLI MİLLİ GÖRÜŞÇÜ

TEKNOLOJİNİN İMKANLARINDAN FAYDALANIR TÜM TÜRKİYE ye Gerek Face lere Gerek Tweterlara DOMUZ ETİ neden haram Tıbbi açıklamsı ile ZİNA yı ise SOSYAL olarak anlatır .BURALARDA TENKİT EDİP AHKÂM KESMEZ.

@aLi'ce , @Erdem , @ŞehbaL@Çöl Aslanı , @muallim08 BİR TASLAK HAZIRLAYIN Tüm Türkiyeye yayalım DOMUZ ETNİ SATANLARI ve TIBBİ SAKINCALARINI , ZİNA için de aynı İŞTE Ercan Mücadele şekli budur.CEM OLUP MÜCADELE budur.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
@Ercan Tekin

AŞAĞIDAKİ ALINTIDA adresler var BİR TIKLA BAKALIM.


ZİNAYI AK PARTİ SERBEST BIRAKTI YALANI

Yazdır
E-posta

Kategori:Devlet Büyüklerine Atılan İftiralar
Yayın tarihi:Çarşamba,18 Mayıs 2011 09:46
Yazar:BİZİM SAYFA
Gösterim:16861

Bu "kara iftira"yı atan çevreler malum. Milsiz görüşçülerin dilindeki popüler yalanlardan. Duyduğunuz an şrak diye suratlarına yapıştırın bunu.

Mevzu bahis zina yasası,Ak parti iş başına gelmeden 1999'da Anayasa Mahkemesi tarafından ve Haşim Kılıç ile Ahmet Nejdet Sezer gibi isimlerin imzalarıyla serbestleşmiştir. 2004'te AK Parti,ilk önce zinayı yasak olarak yürürlüğe sokmak istiyor. Ama hem Cumburbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer,hem Kartel,hem AB'nin baskıları ve muhalefetten gerekli desteğin gelmemesi gibi nedenlerle bu iş ne yazık ki olmuyor.





Geneli mevzilendikleri platformlarda ellerine tutuşturulan bu belgeyle (Link 1 ) okumadan etmeden bunun doğruluğuna kanarak Ak Parti'sine saldırıyor.

Link 1:http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/M...37&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=türk+ceza% 20kanunu

Keşke okusalar diyoruz,okusalar da bu ağızlarına tutuşturulan düdükle kendi yalanlarını öttürdüklerini görseler.

Mevzu bahis zina yasası,Ak parti iş başına gelmeden 1999'da Anayasa Mahkemesi tarafından ve Haşim Kılıç ile Ahmet Nejdet Sezer gibi isimlerin imzalarının bulunduğu işte bu belgeyle serbestleşmiştir:( Link 2 )


Anayasa Mahkemesi'nin,zinanın Türk Ceza Kanunundan çıkarılmasına dair dilekçesi:

Link 2:http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=manage_karar&ref=show&action=karar&id=1405&content

Bu da sözünü ettiğimiz Haşim Kılıç ile Ahmet Nejdet Sezer'in de imzalarının bulunduğu işte o YASAĞI SERBESTLEME belgesi:( link 3 )

Link 3:http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=manage_karar&ref=show&action=karar&id=1487&content

Bu iftiranın Ak Parti'ye atılması da pek manidar.
2004'te AK Parti,ilk önce zinayı yasak olarak yürürlüğe sokmak istiyor.
Olmayınca tekrar ve değişik şekilde bu tasarıyı hazırlıyor.
Ama hem Cumburbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer,hem Kartel,hem AB'nin baskıları ve muhalefetten gerekli desteğin gelmemesi gibi nedenlerle bu iş ne yazık ki olmuyor.

Ve gelin görün ki bu,Ak Parti'ye din konusundan "çakma" derdinde olanlara malzeme oluyor.
KARA BİR İFTİRA YÖNÜNDEN..

RESİMLERDE İSE AK PARTİNİN ZİNA YASASINI TEKRAR GETİRMEK İSTEMESİ VE GELEN TEPKİLERİN BELGELERİ GÖRÜLMEKTEDİR.





İŞTE AK PARTİNİN ZİNA YASASINI GETİRMEYE ÇALIŞMASININ LAKİN GELEN TEPKİLERİN BELGELERİ.

DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN ALBÜMDEKİ DİĞER RESİM VE PAYLAŞIMLARA BAKINIZ.

Bu iftiranın Ak Parti'ye atılması da pek manidar.
2004'te AK Parti,ilk önce zinayı yasak olarak yürürlüğe sokmak istiyor.
Olmayınca tekrar ve değişik şekilde bu tasarıyı hazırlıyor.
Ama hem Cumburbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer,hem Kartel,hem AB'nin baskıları ve muhalefetten gerekli desteğin gelmemesi gibi nedenlerle bu iş ne yazık ki olmuyor.

Ve gelin görün ki bu,Ak Parti'ye din konusundan "çakma" derdinde olanlara malzeme oluyor.
KARA BİR İFTİRA YÖNÜNDEN..
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Agbi iki yüzü olduğunu tekrar ispatladı.Her fırsatta "Erbakan aleyhine tek bir tane bile cümlemi gösteremezsiniz" diye nara atan Agbi, nedense Erbakan hocaya atılmış ne kadar karalama & iftira varsa forumda hep sözcülüğünü yapmıştır. ... Agbi bana reddiye veriyormuş :)...Nuh Gönültaş'ın Erbakan hocaya attığı iftirasına Erbakan hocadan yalanlama avukatı aracılığı ile yapıldı.... Erbakan hoca sözde İsrail'li pilotların Konya'da eğitim almalarına müsade etmiş, oysa gerçekte 54. Refah-yol hükümeti kurulmadan aylar öncesinde Org.Çevik Bir tarafından İsrail'le anlaşma yapılmıştır....Resmi tekzip bu linktedir: http://www.haber7.com/siyaset/haber/368605-erbakan-nuh-gonultasi-yalanladi
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Bu ülkede hala milli görüşçülerin olması ne hoş
Binde beş bandına düştüklerini duymuştum bir ara
Üzülmüştüm nesilleri tükeniyor diye konuyu görünce sevindim bu açıdan
Hala varlar ve hala aynılar
Yazık ki çocuklarım için endişeliyim sanırım kitaplardan okuyacaklar milli görüşü
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Bu ülkede hala milli görüşçülerin olması ne hoş
Binde beş bandına düştüklerini duymuştum bir ara
Üzülmüştüm nesilleri tükeniyor diye konuyu görünce sevindim bu açıdan
Hala varlar ve hala aynılar
Yazık ki çocuklarım için endişeliyim sanırım kitaplardan okuyacaklar milli görüşü

:glm
:glm:glm:glm:glm:glm

HALBUKİ KENDİ PLANLARINI PROJELERİNİ ANLATSALAR DAHA FAYDALI OLURLAR.

Ha bu arada Ak Parti yüzde 55

Yani atılan iftiralar beş para etmemiş halk nezdinde. Millet işine, ekmeğine, çocuğunun geleceğine bakıyor. Ülkede barış istiyor. Uluslar arası arenada söz sahibi olabilen bir hükümet istiyor.Gezicilerede söylüyoruz parti kurun diye, cesaret edip kuramıyorlar. Onlarda Ak Partiyi kötülüyerek onu alaşağı edeceklerini sanıyorlar, Aynı milli görüşçüler gibi. Alper Görmüş boşuna demiyor ulusalcılar ile Milli Görüş aşkı karşiılıksız değil diye.
 
Üst