Vuslat Rana
Edep Ya Hu
Gazeteci-yazar Can Dündar, Zaman gazetesinin 14 Ağustos 2005 tarihli
Turkuaz ekinde yayınlanan bir röportajda, Bediüzzaman Said Nursî
belgeseliyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Üstad Bediüzzaman'ın özellikle İslâmı alış biçiminin kendisini ideolojik
olarak ilgilendirdiğini belirten Can Dündar, şunları söyledi:
"Medreseden esarete uzanan bir hayatı var, dünyanın neresine gitseniz bu
bir belgesel konusudur. Bakıyorsunuz hem I. Meclis'te var, hem padişahın
yanında hem de Adnan Menderes ve askerî dönemde var. Görüşlerini
yayış biçimi de önemli. Bugünün internet koşullarında
gerçekleştirilebilecek bir şeyi o dönemin zor şartları içinde yapmış birisi."
Can Dündar'a göre, Said Nursî'nin hayatı belgesel olarak, birçok açıdan
ele alınması gerekli bir adım. Ayrıca Bediüzzaman'ın düşünce sistematiğini
çok iyi anlayabilmek için bu konuda çok şey okumanın gerektiğini belirten
Can Dündar, "Yazılarına kapıldığım zaman beni çok ayrı dünyalara
götürüyor" yorumunu yaptı. Ancak, gazeteci Dündar'ın bu çalışmayla ilgili
en büyük sıkıntısı Bediüzzaman'ın "ne yaşadığını anlamak için çok az
bilginin oluşu. Bu sebepten dolayı bir yanda onu baş tacı edenlere karşılık,
öbür yanda nefret edenler bulunuyor. Ayrıca Bediüzzaman, günümüz
siyasetine ciddi yansımaları olan birisi. Can Dündar, Bediüzzaman'ın
hayatıyla ilgili araştırma yapanlar için önemli bir tespitte bulunuyor. Ona
göre, Said Nursî'nin hayatında, insanlara 'vay canına' dedirtecek çok
önemli hadiseler bulunuyor. Bu tespitin ardından sözlerine şöyle devam
etti:
"Kaç kişi onun Meclis'te konuştuğunu, Atatürk'le diyaloglarını bilebilir ki?
Bugünün Türkiye'sinde ona inanan insanlar ve devam eden bir gelenek
var. Bu açılardan çok etkileri olacağına inanıyorum, yeter ki hakkıyla
yapalım."
Bir yıldır belgesel çalışmalarının alt yapısının oluşturulduğunu ifade eden
Can Dündar, çalışmaların şu anki boyutunu ve geleceğe yönelik hedefleri
şu ifadelerle aktardı:
"Kısa bir süre önce Mardin, Siirt, Urfa ve Van bölgelerini gezdik, mekânları
gördük, kabaca çekimlerini yaptık. Doğrusu, bunu yapmayı çok arzu
ediyordum. Türkiye'nin tarihinde önemli bir isim, fakat efsane ve tevatür
çok. Onları ayıklayıp gerçeğe ulaşmada sorunumuz var. Biz de kendi
araştırmamızı yapıp kendi gözlemimizi de ortaya koyalım istedik. İlk elden
tanıklara ulaşmaya çalışıyoruz. Yaptığımız zaman dört başı mamur,
belgeye dayanan bir belgesel olacak."
Can Dündar
*Risale-i Nur Araştırma Merkezi tarafından alınmıştır.
Turkuaz ekinde yayınlanan bir röportajda, Bediüzzaman Said Nursî
belgeseliyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Üstad Bediüzzaman'ın özellikle İslâmı alış biçiminin kendisini ideolojik
olarak ilgilendirdiğini belirten Can Dündar, şunları söyledi:
"Medreseden esarete uzanan bir hayatı var, dünyanın neresine gitseniz bu
bir belgesel konusudur. Bakıyorsunuz hem I. Meclis'te var, hem padişahın
yanında hem de Adnan Menderes ve askerî dönemde var. Görüşlerini
yayış biçimi de önemli. Bugünün internet koşullarında
gerçekleştirilebilecek bir şeyi o dönemin zor şartları içinde yapmış birisi."
Can Dündar'a göre, Said Nursî'nin hayatı belgesel olarak, birçok açıdan
ele alınması gerekli bir adım. Ayrıca Bediüzzaman'ın düşünce sistematiğini
çok iyi anlayabilmek için bu konuda çok şey okumanın gerektiğini belirten
Can Dündar, "Yazılarına kapıldığım zaman beni çok ayrı dünyalara
götürüyor" yorumunu yaptı. Ancak, gazeteci Dündar'ın bu çalışmayla ilgili
en büyük sıkıntısı Bediüzzaman'ın "ne yaşadığını anlamak için çok az
bilginin oluşu. Bu sebepten dolayı bir yanda onu baş tacı edenlere karşılık,
öbür yanda nefret edenler bulunuyor. Ayrıca Bediüzzaman, günümüz
siyasetine ciddi yansımaları olan birisi. Can Dündar, Bediüzzaman'ın
hayatıyla ilgili araştırma yapanlar için önemli bir tespitte bulunuyor. Ona
göre, Said Nursî'nin hayatında, insanlara 'vay canına' dedirtecek çok
önemli hadiseler bulunuyor. Bu tespitin ardından sözlerine şöyle devam
etti:
"Kaç kişi onun Meclis'te konuştuğunu, Atatürk'le diyaloglarını bilebilir ki?
Bugünün Türkiye'sinde ona inanan insanlar ve devam eden bir gelenek
var. Bu açılardan çok etkileri olacağına inanıyorum, yeter ki hakkıyla
yapalım."
Bir yıldır belgesel çalışmalarının alt yapısının oluşturulduğunu ifade eden
Can Dündar, çalışmaların şu anki boyutunu ve geleceğe yönelik hedefleri
şu ifadelerle aktardı:
"Kısa bir süre önce Mardin, Siirt, Urfa ve Van bölgelerini gezdik, mekânları
gördük, kabaca çekimlerini yaptık. Doğrusu, bunu yapmayı çok arzu
ediyordum. Türkiye'nin tarihinde önemli bir isim, fakat efsane ve tevatür
çok. Onları ayıklayıp gerçeğe ulaşmada sorunumuz var. Biz de kendi
araştırmamızı yapıp kendi gözlemimizi de ortaya koyalım istedik. İlk elden
tanıklara ulaşmaya çalışıyoruz. Yaptığımız zaman dört başı mamur,
belgeye dayanan bir belgesel olacak."
Can Dündar
*Risale-i Nur Araştırma Merkezi tarafından alınmıştır.