BEdiüzzaman ve cihad

Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
-B.ZAMAN HEM MADDi HEM MANEVi CiHADI SÜRDÜRMÜSTÜR. MANEVi CiHADDA RiSALE-i NUR GiBi HARiKA iÇiNDE iMAN HAKiKATLERiNiN OLDUGU KUR'AN TEFSiRi ALLAH'IN iZNiYLE YAZDIRILMISTIR. MADDi DE iSE 1.DÜNYA SAVASINDA YAPTIGI KAHRAMANLIKLAR, ZAMAN CiHAD ZAMANI DEGiL DiYE NEFiSLERiNE, MiSKiNLiGi DOST TUTANLAR VE DE BASKA AMAÇLI KiSiLER TARAFINDAN UNUTTURULMUSTUR. DAHiLDEKi VE HARiÇTEKi CiHADI BiRBiRLERiNE KARISTIRMISLARDIR. AYRICA SU DA UNUTULMAMALIDIR: CENNETE EHL-i SÜNNET VE CEMAAT GiRECEKTiR. PEYGAMMERiN SÜNNETLERiNi YERiNE GETiRENLER CENNETE GiRECEKSE, SiLAHLA CiHAD SÜNNETLER ARASINDA DEGiL MiDiR Ki GÜNÜMÜZ iNSANLARI HERSEYE BiR BAHANE UYDURUYOR.YANi FARZIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALISSANIZ SÜNNETiN ÜSTÜNÜ DE ÖRTEMEZSiNiZ. Simdilik 200 den fazla olan cihad aytelerinden sadece bir kismina bakalim:

NiSA:91: " Onlari yakalayin, buldugunuz yerde oldurun. Iste oylelerine karsi size apacik yetki verdik.

TEVBE:123: " Ey iman edenler! Yakininizda bulunan kafirlerle savasin. Onlar sizde buyuk bir azaim ve sertlik gorsunler. Bilin ki allah takva sahipleiyle beraberdir. "

BAKARA:191: " Onlari yakaldiginiz yerde oldurun sizi cikardiklari yerden sizde onlari cikarin. Fitne cikarmak, adam oldurmekten daha kotudur.

Serler ve fesatlar olacak. Kim birlik icinde olan bu ummetin icinde tefrika cikarmak isterse, kim olursa olsun KILICLA BOYNUNU VURUN." (MUSLiM)

İKİNCİ NOKTA: Muhabbetullah, ittibâ-ı Sünnet-i Muhammediye a.s'ı istilzam eder (gerektirir). Çünkü Allah'ı sevmek, Onun marziyâtını (razı olacağı şeyleri) yapmaktır. Marziyâtı ise, en mükemmel bir surette zât-ı Muhammediyede (a.s.m.) tezahür ediyor (ortaya çıkıyor). Zât-ı Ahmediyeye (a.s.m.) harekât ve ef'alde (fiilde) benzemek iki cihetledir.
Birisi: Cenâb-ı Hakkı sevmek cihetinde emrine itaat ve marziyâtı dairesinde hareket etmek, o ittibâı (tabi olmayı) iktiza ediyor (gerektiriyor). Çünkü bu işte en mükemmel imam, zât-ı Muhammediyedir (a.s.m.).
İkincisi: Madem zât-ı Ahmediye (a.s.m.) insanlara olan hadsiz ihsânât-ı İlâhiyenin en mühim bir vesilesidir; elbette Cenâb-ı Hak hesabına hadsiz bir muhabbete lâyıktır. İnsan, sevdiği zâta eğer benzemek kabilse, fıtraten benzemek ister. İşte, Habibullahı sevenlerin, Sünnet-i Seniyyesine ittibâ ile ona benzemeye çalışmaları kat'iyen iktiza eder. (11. Lema)

HER NEYSE BiZ SADECE BiR KISIM YERLERE DEGiNELiM:

Hem zalime karşı miskinliği esas tutan hristiyanlık, nihayet tecellüd (cesur görünmeye çalışmakta), cebbarlıkta; ve zalime karşı cihad, izzet-i nefsi esas tutan İslamiyet - eyvah ! - nihayet miskinlikte (cesareiszlik vede bahane bulmada) karar kıldı. (SÜNUHAT , S/27)
---------- ********** ----------
Maahaza (bununla beraber) yüksek hissiyat ile güzel ahlakın neşv ü neması (büyümesi ve gelişmesi), ancak mücahede (harp) ve içtihatla olur . Evet sağ el, daima çalıştığı için sol elden daha kuvvetlidir. Ve bir hükümet, mücahede ettikçe cesareti artar, terk ettiği zaman cesareti azalır ve bin netice cesarette, hükümette söner, mahvolur. (İŞARETÜL-İ İCAZ , S/164)
---------- ********** ----------
Evet mesleğimizde kuvvet var. Fakat bu kuvvet, asayişi muhafaza etmek içindir. ''Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenmez. (isra suresi-15)'' düsturu ile ki : '' Bir cani yüzünden ; onun kardeşi , hanedanı , çoluk-çocuğu mes'ul olamaz. ''İşte bunun içindir ki , bütün hayatımda, bütün kuvvetimle, asayişi muhafazaya çalıştım. Bu kuvvet dahile karşı değil, ancak harici tecavüze karşı isti'mal edilebilir (kullanılabilir). Mezkur (anılan) ayetin düsturu ile vazifemiz, dahildeki asayişe bütün kuvvetimizle yardım etmektir. Onun içindir ki , alem-i İslam'da asayişi ihlal edici dahili muharebat ancak binde bir olmuştur. O da, aradaki bir içtihad farkından ileri gelmiştir. Ve cihad-ı maneviyenin en büyük şartı da ; vazife-i İlahiyeye karışmamaktır ki : Bizim vazifemiz hizmettir, netice Cenab-ı Hakk'a aittir ; biz vazifemizi yapmakla mecbur ve mükellefiz.
Harici tecavüze karşı kuvvetle mukabele edilir. Çünkü düşmanın malı, çoluk çocuğu, ganimet hükmüne geçer. Dahilde ise öyle değildir. Dahildeki hareket müsbet bir şekilde manevi tahribata karşı manevi, ihlas sırrı ile hareket etmektir. Hariçteki cihad başka, dahildeki cihad başkadır. Şimdi milyonlar hakiki talebeleri Cenab-ı Hak bana vermiş. Biz bütün kuvvetimizle dahilde ancak asayişi muhafaza için müsbet hareket edeceğiz. Bu zamanda dahil ve hariçteki cihad-ı maneviyedeki fark, pek azimdir. ( E.LAHİKASI-2 S. 241)
---------- ********** ----------
Hayr-ı kesir için, şerr-i kalil kabul edilir. Eğer şerr-i kalil olmamak için, hayr-ı kesiri intac eden bir şer terkedilse; o vakit şerr-i kesir irtikab edilmiş olur. Mesela: Cihada asker sevketmekte elbette bazı cüz'i ve maddi ve bedeni zarar ve şer olur. "Fakat o cihadda hayr-ı kesir var ki, İslam küffarın istilasından kurtulur. Eğer şerr-i kalil için cihad terk edilse, o vakit hayr-ı kesir gittikten sonra şerr-i kesir gelir. O ayn-ı zulümdür." Hem mesela: kangren olmuş ve kesilmesi lazım gelen bir parmağın kesilmesi hayırdır, iyidir; halbuki zahiren bir şerdir. Parmak kesilmezse, el kesilir; şerr-i kesir olur. (MEKTUBAT , 12.MEKTUP)
---------- ********** ----------
Hem bu kahraman milletin ebedi bir medar-ı şerefi ve kur'an ve cihad hizmetinde dünyada pırlanta gibi pek büyük bir nişanı ve kılınçlarının pek büyük ve antika bir yadigarı olan Ayasofya Camii'ni bir puthaneye ve meşihat dairesini (dini işlerin görüldüğü) kızların lisesine çeviren bir adamı sevmemek bir suç olması imkanı var mı?
(ŞUALAR, S/385)
---------- ********** ----------
Zira muhalefet der: " Haksız olarak harbe girildi, hasmımız haklı idiler. Cihad değildi. " İşte şu hüküm, 2 milyon şühedanın (şehidin) şehadetini inkardır. (Sünuhat-tuluat-işarat, s.108)
---------- ********** ----------

*GÜNÜMÜZDE VATANLARI HRiSTiYAN VE YAHUDi KAFiRLERi TARAFINDAN iSLAM TOPRAKLARININ iSGAL EDiLMESiNE, KADINLARIN IRZINA GECiLMESiNE RAZI GELMEYEN MÜSLÜMANLARA, VEYAHUT PEYGAMBERiN KELAMLARINA GÖRE SENEDE EN AZ BiR KEZ CiHAT ETMENiN FARZ-I AYN OLDUGU GÖRÜP CiHAD EDENLERE TERORiST, iSGAL EDEN KAFiRLERE iSE ADALET DAGITAN KAHRAMAN, EN BÜYÜK DEMOKRASi SAVUNUCUSU DENiLMEKTE. BAKALIM B.ZAMAN BU HUSUSTA NE DEMEKTE:

Zaman olur zıd, zıddını saklarmış. Lisan-ı siyasette lafz, mananın zıddıdır. Adalet külahını zulüm başına geçirmiş. Hamiyet (din ve millet gibi önemli değerleri koruma ve bunlara hizmet etme duygusu) libasını, hıyanet ucuz giymiş.
Cihad ve hem gazaya, bağy (terör, zorbalık) ismi takılmış. Esaret-i hayvani, istidad-ı şeytani; hürriyet nam verilmiş. Zıdlarda emsal olmuş, suretlerde tebedül (değişme), isimlerde tekabül (karşılıklı olma), makamlarda becayiş-i mekani (makam veya saf değiştirme). (SÖZLER , S/707 )
---------- ********** ----------
Zulüm, başına adalet külahını geçirmiş; Hıyanet, hamiyet libasını giymiş; Cihada bağy (terör, zorbalık) ismi takılmış, esarete hürriyet namı verilmiş.Ezdad (zıtlar), suretlerini mübadele etmişler (değiştirmişler).
(MEKTUBAT, H.ÇİÇEKLERİ/35)
 

yasinerbu

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Risale-i Nur u iyi okuyup, üstadı iyi tanımak gerekiyor.
Üstad h.z.leri yeri gelmiş koca rus çarına ayağa kalkmamış( kafire tazim göstermemiş), yeri gelmiş işgalci ingilizlere meydan okumuş, yeri gelmiş aşiret liğderlerine meydan okumuş, yeri gelmiş koca keferelere karşı dim dik durarak onlara teslimi silah etmeyerek bütün tekliflerini reddetmiş ve hainliklerini, merdut olduklarını yüzlerine karşı haykırmış.........
Amma yeri gelince de iki jandarma erinin yerinden kalkmayacaksın şeklindeki uyarılarına saatlerce riayet etmiş,
Yine yeri gelmiş emrinde milyonlarla talebesi hazır kıta beklerken Şeyh Sait H.z. lerinin isyan tekliflerine şiddetle karşı çıkarak dahilde müslümana silah çekilmez demiş ve binlerce müslümanı teskin ettirmiş.
Yine aynı üstadımız kendisine bunca zulmü işgenceleri yapan ve defalarca zehirleyenlere karşı risaleleri okuyup imanlarını kurtarmaları şartıyla hakkını helal etmiş...........v.s..


Yani kardeşler üstadı iyi anlamak gerekiyor. Sırf forum'a birşeyler yazmak için bir yerlerden kopyalamalar yapmak yanlış oluyor.
DİKKAT EDELİM . Kaş yapayım derken göz çıkartmayalım.
 
Üst