Üstadımız 1954’te Adnan Menderes’e yazdığı bir mektubunda diyor ki;
“Bir felaket dönemi geçiriyoruz. Bunun çaresi iki şey var. Belay-ı sadaka olur.
Birincisi; Ayasofya’yı eski kutsi vaziyetine çevirmek,
İkincisi; Risale-i Nur’u devlet eliyle resmen bastırıp, neşretmektir.”
Risale-i Nur, bir derece oldu. Devlet eliyle olmadı ama yardımları oldu, Menderes’e Allah rahmet eylesin. Kâğıt bulmada v.s yardımları oldu.
Fakat Ayasofya’nın açılmasına yanaşamadılar. Üstad Hazretleri Ankara’ya geldiği zaman yine bu meseleyi anlatmak için gelmiş. Fakat o sırada İsmet İnönü yaygara koparıyor her yerde bağırıyor çağırıyor. “Adnan Menderes, Said Nursi’yi köylerde seçim propagandası için gezdirmektedir” diye… Tabi bu durum DP’de büyük bir korku meydana getirdi.
Hem 1957 seçiminden sonra maalesef çok zayıf kaldılar. 37 milletvekili gibi bir farkla meclise girebildiler. Dolayısıyla önceki dönemlerine göre çok zayıf kaldılar. Artık bu işe yanaşamadılar. Bu onların felaketi oldu. Fakat bunun mutlaka olması lazım diyorum. Çünkü bu sadece keyfi olarak yapılmış bir uygulamadır.
ÜÇ KİŞİ OTURMUŞ BİR NEVİ PUTHANEYE ÇEVİRİYORLAR
Ahmet Akgündüz hocamızın Ayasofya ile ilgili yazmış olduğu bir kitap var. Orada öyle ifade ediliyor. Üç kişi oturmuş, hiçbir sebep yokken bunu müze namı altında bir nevi puthaneye çeviriyorlar. Yani dediğim gibi tamamen keyfi bir uygulama, bunu kanunla da yapmıyorlar. Her neyse…
http://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=86961
Üstadın da Ayasofya ile ilgili fikrini ifade etmiş olması ilginç.Belki ogün o cesareti gösterebilseydiler yeni bir fetih coşkusu belki cuntayı yıldırabilirdi..Allah-u alem
“Bir felaket dönemi geçiriyoruz. Bunun çaresi iki şey var. Belay-ı sadaka olur.
Birincisi; Ayasofya’yı eski kutsi vaziyetine çevirmek,
İkincisi; Risale-i Nur’u devlet eliyle resmen bastırıp, neşretmektir.”
Risale-i Nur, bir derece oldu. Devlet eliyle olmadı ama yardımları oldu, Menderes’e Allah rahmet eylesin. Kâğıt bulmada v.s yardımları oldu.
Fakat Ayasofya’nın açılmasına yanaşamadılar. Üstad Hazretleri Ankara’ya geldiği zaman yine bu meseleyi anlatmak için gelmiş. Fakat o sırada İsmet İnönü yaygara koparıyor her yerde bağırıyor çağırıyor. “Adnan Menderes, Said Nursi’yi köylerde seçim propagandası için gezdirmektedir” diye… Tabi bu durum DP’de büyük bir korku meydana getirdi.
Hem 1957 seçiminden sonra maalesef çok zayıf kaldılar. 37 milletvekili gibi bir farkla meclise girebildiler. Dolayısıyla önceki dönemlerine göre çok zayıf kaldılar. Artık bu işe yanaşamadılar. Bu onların felaketi oldu. Fakat bunun mutlaka olması lazım diyorum. Çünkü bu sadece keyfi olarak yapılmış bir uygulamadır.
ÜÇ KİŞİ OTURMUŞ BİR NEVİ PUTHANEYE ÇEVİRİYORLAR
Ahmet Akgündüz hocamızın Ayasofya ile ilgili yazmış olduğu bir kitap var. Orada öyle ifade ediliyor. Üç kişi oturmuş, hiçbir sebep yokken bunu müze namı altında bir nevi puthaneye çeviriyorlar. Yani dediğim gibi tamamen keyfi bir uygulama, bunu kanunla da yapmıyorlar. Her neyse…
http://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=86961
Üstadın da Ayasofya ile ilgili fikrini ifade etmiş olması ilginç.Belki ogün o cesareti gösterebilseydiler yeni bir fetih coşkusu belki cuntayı yıldırabilirdi..Allah-u alem