Mihenk
Asistan
- Katılım
- 7 Ara 2006
- Mesajlar
- 338
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Kendi siyasi-ekonomik, bürokratik menfaatlerine, ayrıcalıklarına daha fazla dokunulmasını istemeyenler, seçimlere kadar AKP’yi zayıflatmak için kirli planlar kuruyor.
BDP'nin MHP'ye Seçim Destekleri
Şu anda AKP-Hükümet karşıtlarının tek derdi, seçimlerde AKP’nin tekrar iktidara gelmemesi; en azından AKP’nin tek başına iktidara gelmemesi, zayıf bir koalisyon hükümeti kurulmasının sağlanması.
Askerlerin, AKP karşıtı siyasi muhalefetin, derinlerin, beyaz aristokratik kesimlerin, dış etki odaklarının vd. en önemli gündemi AKP’yi engelleyemeseler bile zayıflatmak; TBMM de parçalı, zayıf bir koalisyon hükümeti görmek!
Bunu neden istiyorlar?
Yapılan anket çalışmaları ve sayısal veriler AKP hükümetinin bir defa daha tek başına iktidara geleceğini gösteriyor. Bu kesimler ise AKP den kurtulmak istiyorlar. Bu nedenle AKP’nin tek başına, güçlü, anayasa değişiklikleri, temel reformları yapabilecek bir hükümet olarak gelmesini istemiyorlar.
Milletin çoğunluğu son yıllarda yapılan değişiklikleri demokratikleşme, gelişme, ilerleme olarak görse, memnun olsa da, bazı kesimler bu gelişmelerden, demokratikleşmeden pek de memnun değiller. Zira demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, bürokratik derin korumaların, duvarların kaldırılması bunların işini zorlaştırıyor. Bu kesimlere göre yaşanan demokratikleşme değil, “devletin elden çıkması”, “kendileri lehine kurulmuş dengelerin düzeltilemeyecek şekilde bozuluyor olması”. AKP hükümetinin bir defa daha gelerek kendi siyasi-ekonomik, bürokratik menfeatlerine, ayrıcalıklarına daha fazla dokunmasını istemiyorlar.
İşte bu hedeften hareketle yapılan pek çok plan ve çalışma var. Terörün artırılması, seçimlere doğru ülkenin huzurusuzluğa, kargaşaya itilmesi, sansasyonel cinayetlerin işlenmesi bu hedeflerden bazıları.
Derin bürokratik odaklarla karşıt gibi görünmesine rağmen sarmaş dolaş olan BDP’nin son çıkışlarılarına da bu proje çerçevesinden bakılabilir. BDP son günlerde ülkeyi gerecek, meydan okuyucu, anayasayı ve yasaları kale almayan, tahrik edici eylemler ve söylemler içinde. Planlı ve hedefli çıkışlarıyla BDP bir taraftan kendi seçmenine mesaj verip “Kürtlerin tek temsilcisi biziz” derken, öte yandan seçimlerde parçalı bir koalisyon kurulması hedefine hizmet ediyor.
Nasıl yani?
MHP referandumda takındığı tavırlarla ve basşretten mahrum son çıkışlartıyla epeyce erozyona uğradı, taban kayvbetti. Her ne kadar rakamlar şişirilerek MHP yüksek gösterşiliyorsa da MHP baraş altında kalmakla karşı karşıyadır. MHP’nin baraj altında kalması AKP’nin TBMM’de daha yüksek milletvekili ile temsil edilmesi ve tek başına iktidar olmasını kolaylaştırcaktır.
AKP’nin etkisinin kırılabilmesi için MHP mutlaka TBMM’ye girmeli, CHP’nin oy oranı da yükseltilmelidir. CHP’nin oy oranlarını yükseltmek için muhtelif seçim ortaklıkları üzerinde durulmakta, bunların kar ve zararları üzerine hesaplar yapılmaktadır. O konu biraz flu ve karanlıktır. Ancak MHP’nin barajı aşmasının gerekliliği açık ve nettir; hatta zaruretttir.
İşte milleti kale almayan bu derin mühendislik hesaplarından dolayı, MHP’ye prim kazandıracak, oy getirecek hareketlere ihtiyaç vardır. BDP’nin son çıkışları sedece Kürtlere mesaj vermeye, hükümeti zora sokmaya yönelik değildir. BDP milliyetçi duyarlılığı olan kitleyi MHP’ye iterek bu partinin barajı aşmasına ve Meclise girmesine yardımcı olmaya çalışmıştır.
Sanırım birileri BDP’ye MHP’yi kurtarma misyonu verdiler. Sadece bizde değil dünyanın heryerinde karşıt gibi görünen şöven, milliyetçi hareketler hep dayanışma içinde olurlar. Birbirlerini beslerler, ötekinin kitlesini, tabanını harekete geçirirler.
Kendi siyasi-ekonomik, bürokratik menfaatlerine, ayrıcalıklarına daha fazla dokunulmasını istemeyenler, seçimlere kadar AKP’yi zayıflatmak için kirli planlar kuruyor.
Aktifhaber
BDP'nin MHP'ye Seçim Destekleri
Şu anda AKP-Hükümet karşıtlarının tek derdi, seçimlerde AKP’nin tekrar iktidara gelmemesi; en azından AKP’nin tek başına iktidara gelmemesi, zayıf bir koalisyon hükümeti kurulmasının sağlanması.
Askerlerin, AKP karşıtı siyasi muhalefetin, derinlerin, beyaz aristokratik kesimlerin, dış etki odaklarının vd. en önemli gündemi AKP’yi engelleyemeseler bile zayıflatmak; TBMM de parçalı, zayıf bir koalisyon hükümeti görmek!
Bunu neden istiyorlar?
Yapılan anket çalışmaları ve sayısal veriler AKP hükümetinin bir defa daha tek başına iktidara geleceğini gösteriyor. Bu kesimler ise AKP den kurtulmak istiyorlar. Bu nedenle AKP’nin tek başına, güçlü, anayasa değişiklikleri, temel reformları yapabilecek bir hükümet olarak gelmesini istemiyorlar.
Milletin çoğunluğu son yıllarda yapılan değişiklikleri demokratikleşme, gelişme, ilerleme olarak görse, memnun olsa da, bazı kesimler bu gelişmelerden, demokratikleşmeden pek de memnun değiller. Zira demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, bürokratik derin korumaların, duvarların kaldırılması bunların işini zorlaştırıyor. Bu kesimlere göre yaşanan demokratikleşme değil, “devletin elden çıkması”, “kendileri lehine kurulmuş dengelerin düzeltilemeyecek şekilde bozuluyor olması”. AKP hükümetinin bir defa daha gelerek kendi siyasi-ekonomik, bürokratik menfeatlerine, ayrıcalıklarına daha fazla dokunmasını istemiyorlar.
İşte bu hedeften hareketle yapılan pek çok plan ve çalışma var. Terörün artırılması, seçimlere doğru ülkenin huzurusuzluğa, kargaşaya itilmesi, sansasyonel cinayetlerin işlenmesi bu hedeflerden bazıları.
Derin bürokratik odaklarla karşıt gibi görünmesine rağmen sarmaş dolaş olan BDP’nin son çıkışlarılarına da bu proje çerçevesinden bakılabilir. BDP son günlerde ülkeyi gerecek, meydan okuyucu, anayasayı ve yasaları kale almayan, tahrik edici eylemler ve söylemler içinde. Planlı ve hedefli çıkışlarıyla BDP bir taraftan kendi seçmenine mesaj verip “Kürtlerin tek temsilcisi biziz” derken, öte yandan seçimlerde parçalı bir koalisyon kurulması hedefine hizmet ediyor.
Nasıl yani?
MHP referandumda takındığı tavırlarla ve basşretten mahrum son çıkışlartıyla epeyce erozyona uğradı, taban kayvbetti. Her ne kadar rakamlar şişirilerek MHP yüksek gösterşiliyorsa da MHP baraş altında kalmakla karşı karşıyadır. MHP’nin baraj altında kalması AKP’nin TBMM’de daha yüksek milletvekili ile temsil edilmesi ve tek başına iktidar olmasını kolaylaştırcaktır.
AKP’nin etkisinin kırılabilmesi için MHP mutlaka TBMM’ye girmeli, CHP’nin oy oranı da yükseltilmelidir. CHP’nin oy oranlarını yükseltmek için muhtelif seçim ortaklıkları üzerinde durulmakta, bunların kar ve zararları üzerine hesaplar yapılmaktadır. O konu biraz flu ve karanlıktır. Ancak MHP’nin barajı aşmasının gerekliliği açık ve nettir; hatta zaruretttir.
İşte milleti kale almayan bu derin mühendislik hesaplarından dolayı, MHP’ye prim kazandıracak, oy getirecek hareketlere ihtiyaç vardır. BDP’nin son çıkışları sedece Kürtlere mesaj vermeye, hükümeti zora sokmaya yönelik değildir. BDP milliyetçi duyarlılığı olan kitleyi MHP’ye iterek bu partinin barajı aşmasına ve Meclise girmesine yardımcı olmaya çalışmıştır.
Sanırım birileri BDP’ye MHP’yi kurtarma misyonu verdiler. Sadece bizde değil dünyanın heryerinde karşıt gibi görünen şöven, milliyetçi hareketler hep dayanışma içinde olurlar. Birbirlerini beslerler, ötekinin kitlesini, tabanını harekete geçirirler.
Aktifhaber
BDP'nin MHP'ye Seçim Destekleri
Şu anda AKP-Hükümet karşıtlarının tek derdi, seçimlerde AKP’nin tekrar iktidara gelmemesi; en azından AKP’nin tek başına iktidara gelmemesi, zayıf bir koalisyon hükümeti kurulmasının sağlanması.
Askerlerin, AKP karşıtı siyasi muhalefetin, derinlerin, beyaz aristokratik kesimlerin, dış etki odaklarının vd. en önemli gündemi AKP’yi engelleyemeseler bile zayıflatmak; TBMM de parçalı, zayıf bir koalisyon hükümeti görmek!
Bunu neden istiyorlar?
Yapılan anket çalışmaları ve sayısal veriler AKP hükümetinin bir defa daha tek başına iktidara geleceğini gösteriyor. Bu kesimler ise AKP den kurtulmak istiyorlar. Bu nedenle AKP’nin tek başına, güçlü, anayasa değişiklikleri, temel reformları yapabilecek bir hükümet olarak gelmesini istemiyorlar.
Milletin çoğunluğu son yıllarda yapılan değişiklikleri demokratikleşme, gelişme, ilerleme olarak görse, memnun olsa da, bazı kesimler bu gelişmelerden, demokratikleşmeden pek de memnun değiller. Zira demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, bürokratik derin korumaların, duvarların kaldırılması bunların işini zorlaştırıyor. Bu kesimlere göre yaşanan demokratikleşme değil, “devletin elden çıkması”, “kendileri lehine kurulmuş dengelerin düzeltilemeyecek şekilde bozuluyor olması”. AKP hükümetinin bir defa daha gelerek kendi siyasi-ekonomik, bürokratik menfeatlerine, ayrıcalıklarına daha fazla dokunmasını istemiyorlar.
İşte bu hedeften hareketle yapılan pek çok plan ve çalışma var. Terörün artırılması, seçimlere doğru ülkenin huzurusuzluğa, kargaşaya itilmesi, sansasyonel cinayetlerin işlenmesi bu hedeflerden bazıları.
Derin bürokratik odaklarla karşıt gibi görünmesine rağmen sarmaş dolaş olan BDP’nin son çıkışlarılarına da bu proje çerçevesinden bakılabilir. BDP son günlerde ülkeyi gerecek, meydan okuyucu, anayasayı ve yasaları kale almayan, tahrik edici eylemler ve söylemler içinde. Planlı ve hedefli çıkışlarıyla BDP bir taraftan kendi seçmenine mesaj verip “Kürtlerin tek temsilcisi biziz” derken, öte yandan seçimlerde parçalı bir koalisyon kurulması hedefine hizmet ediyor.
Nasıl yani?
MHP referandumda takındığı tavırlarla ve basşretten mahrum son çıkışlartıyla epeyce erozyona uğradı, taban kayvbetti. Her ne kadar rakamlar şişirilerek MHP yüksek gösterşiliyorsa da MHP baraş altında kalmakla karşı karşıyadır. MHP’nin baraj altında kalması AKP’nin TBMM’de daha yüksek milletvekili ile temsil edilmesi ve tek başına iktidar olmasını kolaylaştırcaktır.
AKP’nin etkisinin kırılabilmesi için MHP mutlaka TBMM’ye girmeli, CHP’nin oy oranı da yükseltilmelidir. CHP’nin oy oranlarını yükseltmek için muhtelif seçim ortaklıkları üzerinde durulmakta, bunların kar ve zararları üzerine hesaplar yapılmaktadır. O konu biraz flu ve karanlıktır. Ancak MHP’nin barajı aşmasının gerekliliği açık ve nettir; hatta zaruretttir.
İşte milleti kale almayan bu derin mühendislik hesaplarından dolayı, MHP’ye prim kazandıracak, oy getirecek hareketlere ihtiyaç vardır. BDP’nin son çıkışları sedece Kürtlere mesaj vermeye, hükümeti zora sokmaya yönelik değildir. BDP milliyetçi duyarlılığı olan kitleyi MHP’ye iterek bu partinin barajı aşmasına ve Meclise girmesine yardımcı olmaya çalışmıştır.
Sanırım birileri BDP’ye MHP’yi kurtarma misyonu verdiler. Sadece bizde değil dünyanın heryerinde karşıt gibi görünen şöven, milliyetçi hareketler hep dayanışma içinde olurlar. Birbirlerini beslerler, ötekinin kitlesini, tabanını harekete geçirirler.
Kendi siyasi-ekonomik, bürokratik menfaatlerine, ayrıcalıklarına daha fazla dokunulmasını istemeyenler, seçimlere kadar AKP’yi zayıflatmak için kirli planlar kuruyor.
Aktifhaber
BDP'nin MHP'ye Seçim Destekleri
Şu anda AKP-Hükümet karşıtlarının tek derdi, seçimlerde AKP’nin tekrar iktidara gelmemesi; en azından AKP’nin tek başına iktidara gelmemesi, zayıf bir koalisyon hükümeti kurulmasının sağlanması.
Askerlerin, AKP karşıtı siyasi muhalefetin, derinlerin, beyaz aristokratik kesimlerin, dış etki odaklarının vd. en önemli gündemi AKP’yi engelleyemeseler bile zayıflatmak; TBMM de parçalı, zayıf bir koalisyon hükümeti görmek!
Bunu neden istiyorlar?
Yapılan anket çalışmaları ve sayısal veriler AKP hükümetinin bir defa daha tek başına iktidara geleceğini gösteriyor. Bu kesimler ise AKP den kurtulmak istiyorlar. Bu nedenle AKP’nin tek başına, güçlü, anayasa değişiklikleri, temel reformları yapabilecek bir hükümet olarak gelmesini istemiyorlar.
Milletin çoğunluğu son yıllarda yapılan değişiklikleri demokratikleşme, gelişme, ilerleme olarak görse, memnun olsa da, bazı kesimler bu gelişmelerden, demokratikleşmeden pek de memnun değiller. Zira demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, bürokratik derin korumaların, duvarların kaldırılması bunların işini zorlaştırıyor. Bu kesimlere göre yaşanan demokratikleşme değil, “devletin elden çıkması”, “kendileri lehine kurulmuş dengelerin düzeltilemeyecek şekilde bozuluyor olması”. AKP hükümetinin bir defa daha gelerek kendi siyasi-ekonomik, bürokratik menfeatlerine, ayrıcalıklarına daha fazla dokunmasını istemiyorlar.
İşte bu hedeften hareketle yapılan pek çok plan ve çalışma var. Terörün artırılması, seçimlere doğru ülkenin huzurusuzluğa, kargaşaya itilmesi, sansasyonel cinayetlerin işlenmesi bu hedeflerden bazıları.
Derin bürokratik odaklarla karşıt gibi görünmesine rağmen sarmaş dolaş olan BDP’nin son çıkışlarılarına da bu proje çerçevesinden bakılabilir. BDP son günlerde ülkeyi gerecek, meydan okuyucu, anayasayı ve yasaları kale almayan, tahrik edici eylemler ve söylemler içinde. Planlı ve hedefli çıkışlarıyla BDP bir taraftan kendi seçmenine mesaj verip “Kürtlerin tek temsilcisi biziz” derken, öte yandan seçimlerde parçalı bir koalisyon kurulması hedefine hizmet ediyor.
Nasıl yani?
MHP referandumda takındığı tavırlarla ve basşretten mahrum son çıkışlartıyla epeyce erozyona uğradı, taban kayvbetti. Her ne kadar rakamlar şişirilerek MHP yüksek gösterşiliyorsa da MHP baraş altında kalmakla karşı karşıyadır. MHP’nin baraj altında kalması AKP’nin TBMM’de daha yüksek milletvekili ile temsil edilmesi ve tek başına iktidar olmasını kolaylaştırcaktır.
AKP’nin etkisinin kırılabilmesi için MHP mutlaka TBMM’ye girmeli, CHP’nin oy oranı da yükseltilmelidir. CHP’nin oy oranlarını yükseltmek için muhtelif seçim ortaklıkları üzerinde durulmakta, bunların kar ve zararları üzerine hesaplar yapılmaktadır. O konu biraz flu ve karanlıktır. Ancak MHP’nin barajı aşmasının gerekliliği açık ve nettir; hatta zaruretttir.
İşte milleti kale almayan bu derin mühendislik hesaplarından dolayı, MHP’ye prim kazandıracak, oy getirecek hareketlere ihtiyaç vardır. BDP’nin son çıkışları sedece Kürtlere mesaj vermeye, hükümeti zora sokmaya yönelik değildir. BDP milliyetçi duyarlılığı olan kitleyi MHP’ye iterek bu partinin barajı aşmasına ve Meclise girmesine yardımcı olmaya çalışmıştır.
Sanırım birileri BDP’ye MHP’yi kurtarma misyonu verdiler. Sadece bizde değil dünyanın heryerinde karşıt gibi görünen şöven, milliyetçi hareketler hep dayanışma içinde olurlar. Birbirlerini beslerler, ötekinin kitlesini, tabanını harekete geçirirler.
Aktifhaber