BAŞÖRTÜSÜ'ne ÖZGÜRLÜK KAMPANYASINA SİZDE KATILIN

islamportali · 21 Nis 2007

evet kardeşlerim bir hareket bir heyacan gelir inşallah
"Siz hep mahzun ve güzel kaldınız.
Başınızdaki bin yıllık örtüyü çıkarmadınız.
İçlerindekine ihanet etmemeyi başarmış siz onurlu insanlara selam duruyorum."

Sabr-el-Hayat · 22 Nis 2007

Sevgili Resulu Ekrem Efendimiz s.a.v. dilinden: "islam garip basladi, garip bitecek". (bitecek derken kiyamete kadar sürecek manada saniyorum).

su fani dünyada yaratilisimizin iki büyük sebebi,

1. Allaha kulluk etmek (ibadetlerle..)

2. Imtihan edilmek (Cennet hayatini veya Cehennem hayatini kazanmak)

baslik ile alakasiz gibi görünüyor bu yazdiklarim belki ama, düsünecek olursak, her an imtihandayiz, aile ici iliskilerde, is iliskilerinde, egitim iliskilerinde (okulda basörtüsü yasagi gibi), cevreyle iliskiler, yöneticilerle iliskilerinde, bu böyle devam eder.

hayatimizda sorunlar ve yasaklar bitmeyecek, önemli olan herkes kendisi icin cenneti hakk edecek imtihan kazanma yollarinin sirrini ögrenip ve benimsemesi lazim, ve amacimiz tek gayemiz bu imtihani hangi sartlarda olursa olsun kazanmak olmali. sevdiklerimizle hasr olunabilmek icin, ilk önce kendimizi dini egitiminden gecirip, sevdiklerimize de yasayarak bildiklerimizi aktararak hayirli bir yol secmis oluruz insallah diye düsünüyorum...

selam ve dua ile...

Sabr-el-Hayat · 22 Nis 2007

Van Başörtüsüne Özgürlük Platformu

34. Haftasına giren Van Başörtüsüne Özgürlük Platformu her hafta direniş kültürüne yeni bir basamak daha ekleyerek, sesini ve mücadelesini yükseltmeye çalışıyor.

Meydanlara taşımaya çalıştığı muhalif ve haklı olmanın gücünü, bileşenlerinin ortak kimliği ile ifade etmeye çalışıyor.

Bu haftaki basın açıklamasını Platform adına Memur-Sen hazırladı ve okudu.

Hafta içinde meydana gelen ve Müslümanların kayıtsız kalmamaları gereken iki önemli olayı da gündeme alan basın açıklamasında; Kocaeli’nde bir hak mücadelesi ve sivil bir eylem gerçekleştiren Başörtüsü platformuna yapılan “cop”lu müdahale ile Malatya’da gerçekleştirilen cinayetlerin kınanması öncelikle dikkat çeken hususlardı.

Aynı zamanda başörtüsü platformunun her türlü hak ihlali ve zulümlerin karşısında olmayı ilkesel ve amaçsal bir önceliğe dönüştürdüğünü ifade etmesi dikkat çeken bir başka ayrıntı oluşturuyordu.

Memur-Sen’in basın açıklamasının hemen ardından Gazeteci-Yazar Nureddin ŞİRİN de, Başörtüsü mücadelesi üzerine bir konuşma-açıklama yaptı. Konuşmasına 2-Bakara / 214. ayetini okuyarak başlayan ŞİRİN; sıkıntı ve zorluğun, her iyi-haklı davanın karşılaştığı bir olgu olduğunu, Allah’tan yardım isteyebilmek için yardımı hak etmek, yani direnmek/ sabretmek gerektiğini ifade etti. Dünyanın her yerinde, özellikle kanayan yaralarımız olan Filistin, Irak, Afganistan, Çeçenistan v.b yerlerde yaşanan insanlık dışı zulümlerin bize ne kadar uzun ve zor gelse de geçici olduğunu, zira hem direnerek bunların ömrünü kısaltabileceğimiz gibi Allah’ın “sağlam sözü” nün de bunun teminatı olduğunu söyleyerek, ilahi sünnete dikkat çekti. Bu vesile ile Müslümanların direnmedikçe/ sabretmedikçe bu ilahi yardıma mazhar olamayacakları yönündeki uyarı ve ümit veren konuşması, yaşanan gerçeklik ile Allah’ın ayetlerinin güven ve güç veren yönünü de ortaya koyuyordu. “Şüphesiz, Allah’ın yardımı yakındır!” ifadesinin, bütün hak mücadelelerinin gücünü oluşturduğuna örnekler verdi.

Topluluğun sık sık slogan ve tekbirleri ilke eylem sona erdi.

Basın Açıklamasının Tam Metni

ZULÜM VE HAKSIZLIĞA KARŞI ÇIKMAK PLATFORMUMUZUN ASIL AMACIDIR.

İnancının ve özgürlüğünün gereği olarak başörtüsünü kimlik edinmiş hanımların önüne hayatın değişik alanlarında hep bir engel olarak çıkarılan başörtüsü zulmünün tarihi sürecinde devam eden hak arayışımız için yine meydanlardayız…

Van Başörtüsüne Özgürlük Platformu olarak 14 Nisan 2007 Cumartesi günü yasal haklarını demokratik yollarla kullanmak isteyen Mazlum Der Kocaeli Şubesi tarafından düzenlenen” başörtüsüne özgürlük yürüyüşü”ne yapılan müdahaleyi kınıyoruz. Herkes şunu iyi bilmelidir ki, haksızlığa ve zulme karşı mücadelemiz devam edecektir. Bu mücadelenin haklılığına her hafta burada gittikçe artan kalabalıklar da şahit olmaktadır ve olacaktır.

Ankara’ da darbeciler yürürken, demokratik yollarla istediğini elde edemeyenlerin halk yığınlarını akıl almaz kampanyalarla sokağa dökme çabaları devam ederken, hem siyasi hem de sosyal planda birçok komplonun hazırlığını sezmemek mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı seçimine endeksli politikalarla ülke gündeminin meşgul edildiği, baskı ve yasakların gündeme bile getirilmediği, YÖK ve anayasal kurumların tavırları ve bu kurumlar karşısında hükümetin acziyetini itiraf etmek zorunda kaldığı bir süreçte haklı olduğumuz hiçbir konuda sesimizi kesmeyeceğiz.

Ey bin yıldan fazladır dünya milletlerine özgürlük adına öncü olan bir milletin evlatları! Sizler hangi milletin hak ve özgürlüklerine, inançlarına karıştınız da sizin evlatlarınız bacılarınız, kızlarınız, kardeşleriniz zulme maruz kalıyor.

Gençlerimizin ve çarpık eğitim sisteminin içler acısı hali tüm vahametiyle ortada dururken başörtüsü yasağı konusunda ısrar etmek öğrencilerin geleceklerine kurşun sıkmaktır. Yetmez mi artık yediğimiz kurşunlar. Sinemizde daha ne kadar soydaş, dindaş bildiğimiz insanların yumruklarını hissedeceğiz. Bunun vebalini kimse veremez. Yetmez mi artık üzerinde yaşadığımız bu toprakların, yıllarca zulmün bin bir çeşidine maruz kalması.

Zulme seyirci kalanlara, mazeretler üretenlere, kalbi bir yerde, imzası bir yerde olanlara da seslenmek istiyoruz. Biliniz ki zulme rıza zulümdür. Belki fani dünyada çok sistemler gününü gün edebilir. Ancak zulümle dayatılan hiçbir sistem payidar kalamaz. Hiç kimse zulümle âbâd olmamıştır. Unutulmamalıdır ki, zulüm ile abad olanın sonu berbad olur.

Ülkemiz insanı için ne garip tecellidir ki, Efendimiz(sav) için yüzlerce programın düzenlendiği “Kutlu Doğum” haftasında bile baskı ve sindirmeler tüm sıkıcılığıyla devam etmektedir. Şunu da eklemek istiyoruz ki, kutlu doğum kutlamaları elbette iyi niyetlerle yapılmaktadır; ama şu da bir gerçektir ki bu güzel günlerde soyut değerlendirmelerin dışına çıkılarak “doğru anlama, doğru algılama” hadisesinin oluşması gerekiyor. Selam olsun o kutlu insana ki bırakın haftalar, aylar asırlar bile onun örnek hayatını anlatmaya yetmeyecektir.

Değerli halkımız! Her ne kadar, vatandaşlık kültürü, “bin yıldır bir arada yaşıyoruz” söylemleri siyasi çıkarlar için kullanılsa da biz de her şeye rağmen bu söylemleri gündemde tutmalıyız. Düşüncelerin, inançların, kitapların yargılanmasına yok edilmesine çok alıştık ama lütfen; düşüncelerin, inançların vahşice katledilmesine bizleri alıştırmayınız. Bu duygularla hafta içinde Malatya’da meydana gelen ve çok kültürlü bir geçmişe leke sürmeyi amaçlayan cinayeti nefretle kınıyoruz. Son olarak şairin diliyle şöyle seslenmek istiyoruz.

“İlahi! Bir tek kaldı içten duamız / İlahi! Barış özgürlük bizim sevdamız

Biz ki Türk, Kürt, Arap biz ki aynı canız / Biz ki hepsinden öte sadece insanız

Bizim yazgımız, kaygımız değil ayrı / Şu makus talihimiz yenilmez mi gayri?”

Van Başörtüsüne Özgürlük Platformu; düşünce, eğitim ve inanç özgürlüğüne yapılan her türlü zulüm ve haksızlığa karşı bir duruş sergilemeye devam edecektir. Kimden gelirse gelsin, hangi amaçla yapılmış olursa olsun her türlü zulüm ve haksızlığa karşı çıkmak platformumuzun asıl amacıdır. Bu bağlamda başörtüsü zulmü bitinceye kadar direnişimizi sürdürmeye devam edeceğimizi buradan tekrar ilan ediyoruz.

BAŞÖRTÜSÜNE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU BİLEŞENLERİ

Anadolu Gençlik Derneği - Memur-Sen - İnsan-Der
Mazlum-Der - Gökkuşağı Derneği - Umut-Der

Sabr-el-Hayat · 23 Nis 2007

Kocaeli Emniyet Müdürü İstifa Etmelidir!

Kocaeli Emniyet Müdürü İstifa Etmelidir!

Kocaeli İnanç Özgürlüğü platformu İzmit Sabri Yalım Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde 105. haftasına giren “Başörtüsüne Özgürlük” eylemini gerçekleştirdi.

Eylemde platform üyeleri geçtiğimiz hafta polisin birbergazı ve coplu müdahalesi ile yürüyüşü engellemesini protesto etti.
Kocaeli Emiyet Müdürü Hüseyin Namal’ı istifaya ve özüre çağrılan “Müdür Namal İstifa” “ Müdür Namal Özür Dile” yazılı dövizler açıldı. Platform adına MAZLUMDER Kocaeli Şube Başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu aşağıdaki açıklamayı yaptı.

Basın Açıklamasının Tam Metni

OLUŞTURDUĞU KRİZİ ÇOK KÖTÜ YÖNETEN EMNİYET MÜDÜRÜ İSTİFA ETMELİDİR

Bir toplumda yöneticiler halkın en mutlu bir şekilde yaşaması için gayret sarfetmelidir. Kurallar bir toplumun huzurlu ve mutlu olması için vardır. İfade özgürlüğünün en temel şartı olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri ise bir toplumun gelişmişlik düzeyini gösterir.

Geçtiğimiz hafta 2 yıldır süren Başörtüsüne özgürlük konulu haftalık basın açıklamalarımızın 3. yılına giriş dolayısıyla İzmit merkez bankasından Perşembe pazarı alanına kadar bir yürüyüş düzenlemiştik.2911 sayılı kanuna göre gerekli yazılı bildirimlerimizi yapmış ve cumartesi sabahı merkez bankası önünde toplanmıştık. Bir ilkbahar günü teyzeler, çocuk arabalı bayanlar, genç kızların çoğunluğunu oluşturduğu kalabalık ellerinde güvercinler barış dolu bir yürüyüş yapacaktı. Yüzbinlerce genç kızın hayatını karartmış Türkiye’nin halen en büyük yaralarından birini teşkil eden bu konuda vatandaşlar en doğal haklarını kullanacaktı. Fakat karşılarında anlamsız ve aşırı katı tavır içindeki bir Emniyet müdürünü buldular.Tüm yasal işlemler tamam olmasına ve Perşembe pazarı alanında ses düzeni vb. hazırlıklar yapıldığı halde yürüyüşümüz engellenmek istendi.Hakkı talep eden topluluğa coplar ve biber gazı ile cevap verildi.

2911 sayılı yasa gereği oluşturulmadığı iddia edilen 7 kişilik tertip heyeti ile ilgili mahkeme kararlarını tüm basın mensuplarına sunuyoruz.İstanbul ve Konya mahkemelerinin kararları apaçık bir şekilde Kocaeli Emniyet müdürü Hüseyin Namal’ı haksız çıkarmaktadır.Mahkeme kararlarında bizim vermediğimiz iddia edilen belgeleri istemenin, demokratik hakları kullanmayı yokuşa sürmek olduğu net bir şekilde vurgulanmaktadır.

Yönetici veya müdür olabilirsiniz. Ama halka hukuk dışı dayatma yapma yetkisini hiç kimse size tanımamaktadır. Mahkeme kararları apaçık bir şekilde Müdür’ün hatalı olduğunu ispat etmektedir. Yasadışı bir şekilde evrak isteme hangi yasada vardır? Hele ki Kanun adamlarının yasadışı evrak istemesi kesinlikle kabullenilecek bir hal değildir.

Oluşturduğu krizi çok kötü yöneten Müdür Hüseyin Namal halktan özür dilemeli ve derhal istifa etmelidir. yöneticiler halkın derdini anlatmasını kolaylaştırmak için mi görevdedir yoksa halka cop attırmak ve biber gazı sıktırmak için mi görevdedir.?

14 Nisan 2007 de İzmit’te hukuka aykırı bir şekilde Emniyet müdürlüğünün müdahaleler yaptığı ortadadır. Keyfilik ortadadır. Ulusal ve yerel basının çoğunun bu hukuksuzluğa eşlik ettiği ve 2911 sayılı kanunun ruhundan habersiz oldukları görülmektedir. Oysa yargı kararları, yürüyüşü engelleyenlerin artık tek bir kelime sarfetmesine fırsat vermemektedir. Fakat Türkiye’nin bu en yaralı konusunda, büyük mağduriyete uğratılmış kesim coplanmış ve kadın yaşlı çocuk demeden biber gazına maruz bırakılmıştır. Aslında coplanan ve biber gazı sıkılan hukuktur, insan haklarıdır.Zira kanun adamı olanların en fazla bilmesi gerektiği 2911 sayılı yasadan habersiz oldukları ortadadır.Yasayı keyfi bir şekilde yorumlamak farklı zamanlarda değişik uygulamalar yapmak yasanın ruhuna sığar mı?Yöneticilerin bu kadar keyfi bir tavır göstermesi nasıl bir cür’ettir?Siyasi iktidar bu keyfilikleri görmezden gelmemelidir.Emniyet müdürlüğünün bu keyfi tutumu hakkında gerekli suç duyurumuzu yaptık ve İçişleri bakanlığı nezdindeki temaslarımızı sürdürmekteyiz.

Darbecilerin değil, darbeyi haber veren Nokta dergisinin imha edildiği, demokrasinin amuda kaldırıldığı bir Ülkedeyiz belki ama, 105 haftadır dayatmalara boyun eğmeyen bizler, hakkımızı hukuk çerçevesinde söke söke alacağımızı ilan ediyoruz.

MAZLUMDER Kocaeli şube başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu
22. Nisan 2007

NOT: BASÖRTÜ ILAHILERI EKLEDIM DINLEMEK ISTEYENLER SU ALTTAKI ADRESTEN INDIREBILIRLER...

http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=23787

Sabr-el-Hayat · 28 Nis 2007

Eski bakandan türbanlı protesto...

Eski bakandan türbanlı protesto!

Karikatür krizinin yaşandığı Danimarka'da eski Kültür Bakanı Nielsen'den özgürlükçü bir protesto. Nielsen, başörtüsünü gamalı haça benzeten lidere karşı böyle protesto yaptı.

Danimarka koalisyon hükümetini dışarıdan destekleyen aşırı sağ eğilimli [Danimarka Halk Partisi Milletvekili Sören Krarup'un geçen hafta başörtüsünü gamalı haça benzetmesi üzerine, eski Kültür Bakanı Elsebeth Gerner Nielsen, protesto amacıyla türban takarak fotoğraf çektirdi.

Muhalefette bulunan Radikal Partili eski Kültür Bakanı Gerner Nielsen, Amerikanvari bir kot pantolon, İzlanda işi kazak ve Afrika modeli ayakkabı giyip türban takarak verdiği pozla, çokkültürlülüğü ve farklı değerleri korumanın önemine dikkat çekmeyi amaçladığını söyledi.

Danimarka Birlik Partisi'nden milletvekili adayı gösterilen Filistin asıllı Esma Abdul-Hamid, seçilmesi durumunda meclise türbanla gireceğini açıklamış, Danimarka Halk Partisi Milletvekili Sören Krarup Abdul-Hamid'i eleştirerek başörtüsünü gamalı haça benzetmişti.

28. Nisan 2007

hafsa · 2 May 2007

biz onların altsız üstsüz gezmelerine bişey diyomuyuz.hastaneye gidiyoz doktor işini yapacak yerde baş örtüsüne karışır..sınava gidiyoz kapının önünde sanki biz bu vatanın evladı değilmişiz gibi ikinci sınıf vatandaş muamelsi..Askere alırken senin annesi başörtülü olduğu için seni almıyoruz kimse demiyo..

medeniyet soyunmaksa en medeni olanlar hayvanlardır..

BAŞÖRTÜSÜ'ne ÖZGÜRLÜK KAMPANYASINA SİZDE KATILIN

islamportali

Üye

Sabr-el-Hayat

Profesör

Sabr-el-Hayat

Profesör

Sabr-el-Hayat

Profesör

Sabr-el-Hayat

Profesör

hafsa

SABIR DOSTU