başörtüsü!!!

Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
70
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
manisa
Web sitesi
www.bilvanis.net
BaŞ ÖrtÜsÜ Sadece MÜmİne Kadinlara ÖzgÜ Bİr Ayricaliktir.
Şani YÜce Rabbİmİz MÜmİne Kadinlara BaŞlarini Örtmelerİnİ Ve Uzun Elbİseler Gİymelerİnİ
Emredek Önlarin Bu Farklilik İle DİĞer Kadinlardan Ayirilmalarini,ayri Bİr Kİmlİkle
Taninmalarini Murad Etmektedİr.
Bu Nedenle BaŞ ÖrtÜsÜ,mÜmİn Kadinlar İÇİn Kendİlerİne Aİt Bİr Kİmlİk SembolÜ
İman Ve Teslİmİyetlerİnİ İfade Eden Bİr Sancak Gİbİdİr.
MÜmİn Kadinlara ÖzgÜ Bu SancaĞi ,zor Kullanarak İnanmayan Kadinlara Da Takmaya ÇaliŞmak
İnanmayan Kadinlara Bİr ZÜlÜm ,İnanan Kadinlara İse Bİr Hakarettİr. ÇÜnkÜ Bİr KİmlİĞİ,bİr
İmani,bİr Teslİmİyetİ İfade Eden Bu Onurlu Sancak,Özelİkle MÜmİn Kadinlara Aİt Bİr Sancaktir.
 

karamizi

Üye
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
34
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
BaŞ ÖrtÜsÜ Sadece MÜmİne Kadinlara ÖzgÜ Bİr Ayricaliktir.
Şani YÜce Rabbİmİz MÜmİne Kadinlara BaŞlarini Örtmelerİnİ Ve Uzun Elbİseler Gİymelerİnİ
Emredek Önlarin Bu Farklilik İle DİĞer Kadinlardan Ayirilmalarini,ayri Bİr Kİmlİkle
Taninmalarini Murad Etmektedİr.
Bu Nedenle BaŞ ÖrtÜsÜ,mÜmİn Kadinlar İÇİn Kendİlerİne Aİt Bİr Kİmlİk SembolÜ
İman Ve Teslİmİyetlerİnİ İfade Eden Bİr Sancak Gİbİdİr.
MÜmİn Kadinlara ÖzgÜ Bu SancaĞi ,zor Kullanarak İnanmayan Kadinlara Da Takmaya ÇaliŞmak
İnanmayan Kadinlara Bİr ZÜlÜm ,İnanan Kadinlara İse Bİr Hakarettİr. ÇÜnkÜ Bİr KİmlİĞİ,bİr
İmani,bİr Teslİmİyetİ İfade Eden Bu Onurlu Sancak,Özelİkle MÜmİn Kadinlara Aİt Bİr Sancaktir.

bu yüzden ki; asrı saadette yahudi müslüman kadınların baş örtüsüne saldırır.
bu yüzden ki; yunan izmiri işgalinde ilk olarak müslüman bacımın namusuna göz diker.
bu yüzden ki; fransız maraşta müslüman kadının baş örtüsünü açar.
bu yüzden ki; YÖK denilen bu canavar baş örtüsüne saldırır.
Ağızlarıyla ALLAH'ın nurunu söndürmeye çalışıyorlar.bilmiyorlarki ALLAH oyun bozanların en iyisidir.
tarihe dönüp bakan namusumuza dil uzatanın halini görür. bir gün sütçü imam çıkar gelir, alın çatınızdan vurur.
sabredelim ve ümitvar olalım...
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Evet işte bu hakikat den dir ki;

"Tesettür i şer i ancak çarşaf diyen ve Tesettür Risalesini yazan Üstad Bediüzzaman Said Nur 11 ay hapis yatmıştır..."

Onlar örtünün sıyrılmasından sonra nelerin olacağını biliyorlardi...
Ecnebi komiteler önce bedenimizden örtüyü aldılar...
Sonra kadın ı sokaklara saldılar...

Sonra mı, sokaklara bırakılan iman, artık evimizde ve gönlümüzdede yok..
Selametle...
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
"Tesettür i şer i ancak çarşaf diyen ve Tesettür Risalesini yazan Üstad Bediüzzaman Said Nur 11 ay hapis yatmıştır..."

Yahu nerden çıkarıyorsunuz bunları da? Bediüzzaman Hazretleri ne zaman tesettür eşittir çarşaf demiştir. Bakın vebal altına giriyorsunuz bu şekilde. Bari bu benim görüşümdür deyin sesimizi çıkarmayalım ama Bediüzzaman Hazretlerinin adını kullanıp durmayın rica ediyorum.

Üstelik O, evet Tesettür Risalesi sebebiyle mahkum edilmiştir 11 ay. Fakat bunun çarşafla uzaktan yakından alakası yoktur. Tesettür Risalesinin 1. Hikmet'inin son paragrafında (ismini zikretmeyim) bir hükümet ileri geleninin karısına çarşı ortasında bir kundura boyacısının sarkıntılık ettiği geçmektedir. Ve Üstad Hazretlerinin mahkumiyet sebebi budur.


Sizi risale okumaya davet ediyorum. Başka da bişey diyemiyorum :(
 

Uveys El Konevi

Paylaşımcı
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
284
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Konya
Yahu nerden çıkarıyorsunuz bunları da? Bediüzzaman Hazretleri ne zaman tesettür eşittir çarşaf demiştir. Bakın vebal altına giriyorsunuz bu şekilde. Bari bu benim görüşümdür deyin sesimizi çıkarmayalım ama Bediüzzaman Hazretlerinin adını kullanıp durmayın rica ediyorum.

Üstelik O, evet Tesettür Risalesi sebebiyle mahkum edilmiştir 11 ay. Fakat bunun çarşafla uzaktan yakından alakası yoktur. Tesettür Risalesinin 1. Hikmet'inin son paragrafında (ismini zikretmeyim) bir hükümet ileri geleninin karısına çarşı ortasında bir kundura boyacısının sarkıntılık ettiği geçmektedir. Ve Üstad Hazretlerinin mahkumiyet sebebi budur.


Sizi risale okumaya davet ediyorum. Başka da bişey diyemiyorum :(

Tesettür Risalesinden:

...Hem kadınlarda, ecnebi (yabancı, namahrem) erkeklere karşı fıtraten korkaklık, tahavvüf (korkaklık) var. Tahavvüf ise, fıtraten tesettürü iktiza ediyor. Çünki sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zahmet ile çekmekle beraber, hamisiz bir veledin terbiyesiyle sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belasını çekmek ihtimali var. Ve kesretle(çoklukla) vaki olduğundan, cidden şiddetle namahremlerden fıtratı korkar ve cibilliyeti sakınmak ister. Ve tesettür ile namahremin iştihasını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, zaif hilkatı emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve kal’ası çarşafı olduğunu gösteriyor. Mesmuatıma(duyduklarıma) göre: Merkez ve payitaht-ı hükümette,(ülkenin başkentinde) çarşı içinde, gündüzde, ahalinin gözleri önünde, gayet adi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayasız yüzlerine bir şamar vuruyor!..


Yine müdafaanın bir kısmında da şöyle der:

«Bin seneden beri çarşaf altında bulunan muhadderat-ı İslâmiye (namusunu koruyan şerefli müslüman kız ve kadınlar) şimdi de çarşaflarını muhafaza ediyorlar.» (Osmanlıca Lem'alar sh: 586)

«Elhasıl; nasılki kadınlar kahramanlıkta, ihlasta, şefkat itibariyle erkeklere benzemedikleri gibi, erkekler de o kahramanlıkta onlara yetişemiyorlar. Öyle de; o masum hanımlar dahi, sefahette (haram olan zevk ve eğlencelerde) hiç bir vecihle erkeklere yetişemezler. Onun için fıtratlarıyla ve zayıf hilkatleriyle namahremlerden şiddetli korkarlar ve çarşaf altında saklanmağa kendilerini mecbur bilirler.» (Lem'alar sh: 202)

Ezcümle: Muhammed Ali Es-Sabûnî’nin Revai-ül Beyan Tefsir-ü âyât-il ahkâm minel Kur’an tefsirinin 2. ci. 373, 388. sayfalarında tesettüre ait mes’eleleri beyan ederken (şer’î hicabın şartları) bahsinde burada özetle aldığımız şu şartları sayar:

«Evvelen: Örtünün bütün vücudun her tarafını örtmesi…

Saniyen: Hicabın şeffaf olmaması ve vücud hatlarını belli etmemesi…

Salisen: Hicabın kendisinde zinet için şekiller ve renkler olmaması…

Rabian: Bol olması, vücud yapısını belli etmemesi…

Hamisen: Koku sürünmüş olmaması…

Sadisen: Erkek kisvesi şeklinde olmaması…»


Bir rivayette de şöyle buyurulur:

«“Cilbabları ile örtünsünler” emri nazil olunca, Ensar kadınları baştan aşağı cilbablarına bürünmüş olarak çıktılar.» (Tac Tercemesi, ci:3 hadis:564)

Ehl-i tefsirin, tesettürün keyfiyeti hususunda muhtelif akvalleri yani sözleri ve hükümleri vardır:

İbn-i Cerir-i Taberi, İbn-i Sirin’den şöyle dediğini rivayet etmiştir. İbn-i Sirin demiştir ki:

«Ubeyd-es Selmanî’den cilbablarını üzerlerine örtsünler mealindeki âyet hakkında sordum. Hicabın şeklini şöyle tarif etti: “Üzerindeki milhafeyi (car ve çarşaf dedikleri kaftanı) kaldırıp, onunla -baştan aşağıya kadar- bütün vücudunu örttü. Ve çarşafla bütün başını, ta kaşlarına kadar kapattı ve yüzünü de örttü. Yalnız yüzünün sol tarafındaki yerden sol gözünü tek açık bıraktı.» (Taberi Tefsiri, Hazin, Cemel)




Sonuç:
Yani şer’î tesettür, çarşaf, ferace, ve câr denilen örtülere münhasır olmayıp (sadece onlar olmayıp) , baştan aşağıya doğru sarkıtılarak bol, vücud hatlarını belli etmeyecek şekilde, bütün vücudu örten ve çeşitli renk ve süslemelerle câzip hali bulunmayan her hangi bir örtü “cilbab” vasfını taşır.

Bu vasfa uygun olarak malûm çarşaf, ümmetçe tasvib edilmiş ve uzun seneler pek çok bölgelerde yaygın olarak kullanılmış ve şeair vasfını kazanmıştır.

Şeair vasfı sebebiyle de ifsad cereyanları daha çok tesettüre düşman olup her vesileyle menfi propağandalarla tesettüre hücum ederler. Fırsat buldukça da bilfiil tecavüzler yaparlar ve yaptırırlar. Böyle vahşiyane tecavüzler karşısında müslümanlar bu şer'î tesettüre ve tesettürlülere daha çok sahip çıkıyorlar ve çıkmalıdırlar.


Detaylı Bilgi İçin kaynak:
http://www.ittihad.com.tr/tesettur.htm#_ftn6
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Abi ben bu hakikatleri inkar etmiyorum. Elhamdülillah haza min fazli Rabbi tesettürün hikmetini daha güzel anlatan başka bir kaynak olamaz. Fakat şunu anlatamıyorum cilbab çarşaf değildir. Cilbabta vücud hatlarını belli etmeme esastır. Asr-ı Saadeti yaşamak adına çarşaftır diye diretiyorsunuz, peki birşey soracağım siz entari giyiyormusunuz veya onu geçitm şalvar türü daha vücudunuzu teşhir etmeyen giysiler? Neticede tesettür bayanlara has bi emir değil. Şayet evet derseniz siz ve sizin gibi tesettürün ancak çarşafla sağlandığı konusunda ısrarcı abilerim, o zaman sizin bu görüşünüze saygı duyacağım ve bu tartışmadan çekileceğim.
Hakkınızı helal edin bu arada. Bazen fazla galeyana geliyorum belki kalp kırabiliyorum :(
 

Uveys El Konevi

Paylaşımcı
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
284
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Konya
Abi ben bu hakikatleri inkar etmiyorum. Elhamdülillah haza min fazli Rabbi tesettürün hikmetini daha güzel anlatan başka bir kaynak olamaz. Fakat şunu anlatamıyorum cilbab çarşaf değildir. Cilbabta vücud hatlarını belli etmeme esastır. Asr-ı Saadeti yaşamak adına çarşaftır diye diretiyorsunuz, peki birşey soracağım siz entari giyiyormusunuz veya onu geçtim şalvar türü daha vücudunuzu teşhir etmeyen giysiler? Neticede tesettür bayanlara has bi emir değil. Şayet evet derseniz siz ve sizin gibi tesettürün ancak çarşafla sağlandığı konusunda ısrarcı abilerim, o zaman sizin bu görüşünüze saygı duyacağım ve bu tartışmadan çekileceğim.
Hakkınızı helal edin bu arada. Bazen fazla galeyana geliyorum belki kalp kırabiliyorum :(

Bacım öncelikle şunu söyleyeyim "ben bunları inkar etmiyorum" dediğin için çok teşekkür ederim..Bir Müslümana yakışan ve yapması gereken bir emri yapamasa da kabul etmekten yüz çevirmemesidir..Sen kabul ediyorsun Allah razi olsun...

İkinci olarak şunu diyeyim: Bizim bir şeyi yapamamamız o şeyin öyle olmadığı anlamına gelmez...Ve sen de çooook haklısın..Keşke biz de entari ve şalvar gibi bol giysiler giyebilsek...Ama Erkekler için de hakiki tesettürün şalvar ve entari olduğuna tüm kalbimle inanıyorum...Okul haricindeki sivil hayaatımda şalvar giymeye çalışıyorum..Bazen bilmeyenler alay ediyorlar ama bilmedikleri için onlara kızmıyorum..Dua etmeye çalışıyorum...
Ben öğretmen olucam..Keşke okula da şalvarla gidebilsem...
Ama bence hanımların durumu erkekler gibi değil..Çünkü onlar için zaten şu şartlarda sosyal hayatta çalışmak Şer'an uygun değil..O halde onlara tam tesettür olan çarşafı giymenin nefsi zorluktan başka hiç bir zorluğu yok...

Üçüncüsü: amacım kimseyi kırmak değil...tartışmada kendimi haklı çıkarmak da değil..İşin içine nefsimi katarsam yazıklar olsun...Sadece birbirimizi doğru bilgilendirelim diye bunları yazıyorum...
Sana da erkeklerin şalvar giymesi konusuna değindiğin için çok teşekkür ediyorum..Bu konuyu ele alan bi konu açacağım İnşallah...Bu işe de sen vesile oldun..Allah razi olsun..:)
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Neyse ben bu konuda söylemek istediklerimi dile getirdim. Mümkün olduğunca inşaallah girmeyeceğim bir daha:) Yazdıklarımın arkasındayım. Cenab-ı Hak Kur'an ve Kendisine Kur'an indirilen Zat (a.s.m.) hakkı için kalplerimizi ve kabirlerimizi Kur'an nurlarıyla doldursun. Hakikatleri hakkıyla anlamayı nasip etsin....


Sana da erkeklerin şalvar giymesi konusuna değindiğin için çok teşekkür ediyorum..Bu konuyu ele alan bi konu açacağım İnşallah...Bu işe de sen vesile oldun..Allah razi olsun..:)

Allaaah kanaatimce "baba" bir konu daha geliyor. Hadi hayırlısı...:)
 

mavigece

Asistan
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
880
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Antalya
BaŞ ÖrtÜsÜ Sadece MÜmİne Kadinlara ÖzgÜ Bİr Ayricaliktir.
Şani YÜce Rabbİmİz MÜmİne Kadinlara BaŞlarini Örtmelerİnİ Ve Uzun Elbİseler Gİymelerİnİ
Emredek Önlarin Bu Farklilik İle DİĞer Kadinlardan Ayirilmalarini,ayri Bİr Kİmlİkle
Taninmalarini Murad Etmektedİr.
Bu Nedenle BaŞ ÖrtÜsÜ,mÜmİn Kadinlar İÇİn Kendİlerİne Aİt Bİr Kİmlİk SembolÜ
İman Ve Teslİmİyetlerİnİ İfade Eden Bİr Sancak Gİbİdİr.
MÜmİn Kadinlara ÖzgÜ Bu SancaĞi ,zor Kullanarak İnanmayan Kadinlara Da Takmaya ÇaliŞmak
İnanmayan Kadinlara Bİr ZÜlÜm ,İnanan Kadinlara İse Bİr Hakarettİr. ÇÜnkÜ Bİr KİmlİĞİ,bİr
İmani,bİr Teslİmİyetİ İfade Eden Bu Onurlu Sancak,Özelİkle MÜmİn Kadinlara Aİt Bİr Sancaktir.

tşkler;)
 

ferda

Üye
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Abi ben bu hakikatleri inkar etmiyorum. Elhamdülillah haza min fazli Rabbi tesettürün hikmetini daha güzel anlatan başka bir kaynak olamaz. Fakat şunu anlatamıyorum cilbab çarşaf değildir. Cilbabta vücud hatlarını belli etmeme esastır. Asr-ı Saadeti yaşamak adına çarşaftır diye diretiyorsunuz, peki birşey soracağım siz entari giyiyormusunuz veya onu geçitm şalvar türü daha vücudunuzu teşhir etmeyen giysiler? Neticede tesettür bayanlara has bi emir değil. Şayet evet derseniz siz ve sizin gibi tesettürün ancak çarşafla sağlandığı konusunda ısrarcı abilerim, o zaman sizin bu görüşünüze saygı duyacağım ve bu tartışmadan çekileceğim.
Hakkınızı helal edin bu arada. Bazen fazla galeyana geliyorum belki kalp kırabiliyorum :(

Meyve kardeşimize katılıyorum.İllaki çarşaf giyilecek diye birşey yok.İsteyen giyinir isteyen giyinmez.Sadece çarşaf takvadan ileri gelmektedir.
 

ferda

Üye
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
138
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ilk 2 msj silerseniz sevinirim .yanlışlıkla üçkere yazmışım:(:(
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
S.a

Arkadaşlarım bence bana göre gibi kişisel ifadeleri birakalim....

Bi tane alim söyleyin hadis yada ayet i tevil etmiş olsun; "çarşaf farz değildir, yüz helaldir" demiş olsun....
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
S.a

Arkadaşlarım bence bana göre gibi kişisel ifadeleri birakalim....

Bi tane alim söyleyin hadis yada ayet i tevil etmiş olsun; "çarşaf farz değildir, yüz helaldir" demiş olsun....

Yahu girmeyim diyorum yine olmuyor. :)

Ayet ve hadislerde geçiyor arkadaşım daha ne deyim? Var mı ötesi?

Nûr Suresi’nin 31. ayetinde zikredilen emirden sonra kadınların örtünmesi ile ilgili olarak da, -kendiliğinden görünenler müstesna- zinetlerini, zinet yerlerini açmamaları ve başörtülerini yakalarının üzerine salmaları emredimiştir. Cahiliye devrinde başını örten kadınlar, başörtülerini enselerine bağlar veya arkalarına salıverirlerdi. Allah Teâlâ, bu ayetle, İslâm’dan önceki bu adeti kesinlikle yasaklayarak mü’min kadınların -kendiliğinden görünen hariç- zinetlerini, zinet yerlerini açmamalarını ve başörtülerini; saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun, gerdan ve göğüslerini iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmalarını emretmiştir. Hz. Âişe (r.a), “Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye! Yüce Allah “Mü’min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar!” ayetini indirince, onlar eteklerinden bir parça keserek, onunla başlarını örttüler” der”. Yine Hz. Aişe (r.a) bir gün ensar kadınlarından sitayişle bahsederken, buna benzer bir ifade ile, başörtüsü emrine nasıl uyduklarını anlatır.

ÖRTÜLMESİ GEREKLİ OLMAYAN KISIMLAR

Örtülmesi emredilen, zinetten istisna edilen ve mücmel olarak geçen “kendiliğinden görünen” ifadesi; ashabdan Hz. Ali, İbn Abbas, İbn Ömer, Enes, tabiîlerden Said b. Cübeyr, Atâ, Mücâhid, Dahhâk, Mücahid; imamlardan Ebû Hanîfe, Mâlik ve Evzaî (r.a)’nin de dahil olduğu İslâm alimlerinin çoğunluğu tarafından; “Yüz ve bileklere kadar eller” olarak tefsir edilmiştir.( Bu kadar alim yeterli sanırım)

ÖRTÜLMESİ GEREKLİ OLAN KISIMLAR

Ayetteki “kendiliğinden görünen” mücmel ifadeyi -az da olsa- farklı tefsir eden alimler, kadınların, istisna dışında kalan zinetlerini ve zinet yerleri olan saç, baş, boyun, kulak, gerdan, göğüs, kol ve bacakların örtülmesi olarak anlamışlar ve bunlardan herhangi birini açmalarının caiz olmadığı hükmünde ittifak etmişlerdir. Kadınların, bu zinet yerlerini kimlerin yanlarında açabilecekleri ise, ayetin devamında bildirilmektedir. Bu âyet–i kerime nazil olunca, yukarıda rivayet edilen hadislerle de sabit olduğu üzere, ensar ve muhacir kadınların, eteklerinden bir parça keserek, onunla başlarını örtmeye acele etmeleri, Hz. Âişe (r.a)’nın ablası Esmâ (r.a)’nın, ince bir elbise ile Hz. Peygamber (a.s)’ın huzuruna çıktığı zaman, Hz. Peygamber’in “ergenlik çağına gelen bir kadının elleri ve yüzü dışında kalan yerlerini göstermesinin caiz olmadığını” bildirmesi, yine Hz. Peygamber’in, bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, ergenlik çağına gelince yüzü ve şuraya kadar elleri hariç, herhangi bir yerini açması caiz değildir.” buyurması; sözkonusu ayetteki emirlerin vücub için olduğuna, kadınların yukarıda sayılan zinet yerlerini örtmekle yükümlü olduklarına delalet etmektedir.
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Dinimizin emrettiği örtünmeden maksat, kadının zinetini ve zinet yerlerini eşi veya mahremi olmayan erkeklere göstermemesi ve yabancı erkekler tarafından görülmesine meydan vermemesidir. Bu itibarla örtünün; saçın, ten renginin veya zinetlerin görülmesine engel olacak kalınlıkta, vücut hatlarını göstermeyecek nitelikte olması gerekir. Bu konuda, yukarıda meali zikredilen hadis-i şerifler dışında, daha pek çok hadis-i şerif bulunmaktadır. Ahzâb Suresi’nin 60. ayetinde de “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler! Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar.” buyurulmaktadır. Bu ayette müslüman hanımların evlerinden çıkarken, üstlerine vücut hatlarını belli etmeyecek bir dış elbise almaları, ev kıyafeti ile sokağa çıkmamaları emredilmektedir.
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
NETİCE ise;

1. Gerek erkeklerin ve gerekse kadınların gözlerini haramdan korumaları,

2. Kadınların, vücudun el, yüz ve ayakları dışında kalan kısımlarını, aralarında dinen evlilik caiz olan erkekler yanında, vücut hatlarını ve rengini göstermeyecek nitelikte bir elbise (örtü) ile örtmeleri,

3. Başörtülerini, saçlarını, başlarını, boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmaları, dinimizin; Kitab, sünnet ve İslâm alimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emridir. Müslümanların bu emirlere uymaları dini bir vecîbedir.
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
s.a

Alim olmadiginiz aşikar
Muhaddis de değilsiniz...
Eeee o zaman ayet ve hadis e göre hüküm veremezsiniz..

Ayet ve hadis kişisel anlamda delil değildir...
Ben bir alim in yorumunu tevilini teşhirini istiyorum...
Buyrun....
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Anlamadım?
Hadis ve Ayeti anlamak için alim mi olmak gerek???
Siz her okuduğunuz hadisi veya ayeti anlamak için bir alimden tevilini mi istiyorsunuz? :)
Ayet ve hadis kardeşim...Yok daha ötesi! anlayın ya da söylemek istediğinizi anlatın. Muhtemelen yanlış anlıyorum çünkü şu an yazdıklarınızı (inşaallah)
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Anlamadım?
Hadis ve Ayeti anlamak için alim mi olmak gerek???
Siz her okuduğunuz hadisi veya ayeti anlamak için bir alimden tevilini mi istiyorsunuz? :)
Ayet ve hadis kardeşim...Yok daha ötesi! anlayın ya da söylemek istediğinizi anlatın. Muhtemelen yanlış anlıyorum çünkü şu an yazdıklarınızı (inşaallah)

Hayir alim olmaya ilim okumaya gerek yok...
Herkez keyfiyetince anlayabilir, anladigina iman edebilir, iman ettigine de amel edebilir...

İlk aklınıza gelen manası ne ise doğru o dur...
Hem doğru bi tane olmazki herkesin doğruları vardır...
Selametle..
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
İnanın ne demek istediniz yine anlamadım :) Neyse boşverin, sormadım farzedin. Selametle...
 
Üst