Yazıcı, ''Başörtüsü yasağı kanunsuz''
05-10-2010 / 22:10
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, ''Başını kapatarak okumak isteyen öğrencilerin eğitim alma haklarının engellenmesi fiili bir durum. Yasal bir gereklilik değil'' dedi.
Yazıcı, Uzlaştırma Kurulu kararının değerlendirildiği toplantının ardından Başbakanlık Merkez Bina'da, gazeteciler başörtüsü sorununa ilişkin sorularını yanıtladı.
Konunun Türkiye'nin önemli sorunlarından biri olduğunu söyleyen Yazıcı, hiç kimsenin, ''Bu önemli bir sorun değil'' diyemeyeceğini belirtti. Yazıcı, karşı çıkan, çıkmayan herkesin konunun öneminin altını çizdiğini vurguladı.
Sorunun önemine rağmen bugüne kadar çözüme kavuşturulamadığına dikkati çeken Yazıcı, çözüme kavuşturulur gibi olduğunu, ancak bunun başarılamadığını dile getirdi.
AK Parti'ye açılan kapatma davasında, kendisinin bu konuya ilişkin temel hak ve özgürlükler bağlamındaki sözlerinin siyaset yasağı için gerekçe gösterildiğini belirten Yazıcı, şunları kaydetti:
''Bana göre, benim hukuk anlayışıma göre, ki bu konular üzerine çalışmalarım oldu. Şu anda Türkiye'de aslında fiili bir durum var. Yani başını kapatarak okumak isteyen öğrencilerin eğitim alma haklarının engellenmesi fiili bir durum. Yasal bir gereklilik değil. Bu fiili durumu haklı kılan yasal bir norm yok. Tam aksine Yüksek Öğretim Kanunu'nun ek 17. Maddesi'nde, 'kanunlara aykırı olmamak şartıyla yüksek öğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir' şeklinde bir düzenleme var. Dolayısıyla bu yüksek öğretimde okumak isteyen öğrencilerin herhangi bir kayda tabi tutulmaksızın istedikleri kıyafetle girebilmelerine imkan sağlayan bir düzenleme. Ama araya Anayasa Mahkemesinin kararları girmiş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları var. Konu o boyutlarıyla tartışılıyor.
Düzenleyici işlemi sadece yasama organı yapar. Hukuk devletinde düzenleyici işlemi yasal norm düzeyinde, anayasal norm düzeyinde yasama organı yapar. İdari işlem düzeyinde yetkili idari kurullar yapar. Yargısal merciler, Anayasa Mahkemesi de dahil düzenleyici kural koyma yetkileri yoktur. Mahkemeler sadece önlerine götürülmüş somut olaya ilişkin hukuka uygundur, değildir değerlendirmesi yaparlar. Bu aşamada baktığımız zaman bana göre bu alanda yasal bir engel yok, fiili bir durum var. Bu fiili durumun kalkması konusunda iktidar, muhalefet bir yaklaşım içinde. Umuyoruz ki bu yaklaşım somutlaşır ve bu çok temel sorun ortadan kalkar.''
05-10-2010 / 22:10
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, ''Başını kapatarak okumak isteyen öğrencilerin eğitim alma haklarının engellenmesi fiili bir durum. Yasal bir gereklilik değil'' dedi.
Yazıcı, Uzlaştırma Kurulu kararının değerlendirildiği toplantının ardından Başbakanlık Merkez Bina'da, gazeteciler başörtüsü sorununa ilişkin sorularını yanıtladı.
Konunun Türkiye'nin önemli sorunlarından biri olduğunu söyleyen Yazıcı, hiç kimsenin, ''Bu önemli bir sorun değil'' diyemeyeceğini belirtti. Yazıcı, karşı çıkan, çıkmayan herkesin konunun öneminin altını çizdiğini vurguladı.
Sorunun önemine rağmen bugüne kadar çözüme kavuşturulamadığına dikkati çeken Yazıcı, çözüme kavuşturulur gibi olduğunu, ancak bunun başarılamadığını dile getirdi.
AK Parti'ye açılan kapatma davasında, kendisinin bu konuya ilişkin temel hak ve özgürlükler bağlamındaki sözlerinin siyaset yasağı için gerekçe gösterildiğini belirten Yazıcı, şunları kaydetti:
''Bana göre, benim hukuk anlayışıma göre, ki bu konular üzerine çalışmalarım oldu. Şu anda Türkiye'de aslında fiili bir durum var. Yani başını kapatarak okumak isteyen öğrencilerin eğitim alma haklarının engellenmesi fiili bir durum. Yasal bir gereklilik değil. Bu fiili durumu haklı kılan yasal bir norm yok. Tam aksine Yüksek Öğretim Kanunu'nun ek 17. Maddesi'nde, 'kanunlara aykırı olmamak şartıyla yüksek öğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir' şeklinde bir düzenleme var. Dolayısıyla bu yüksek öğretimde okumak isteyen öğrencilerin herhangi bir kayda tabi tutulmaksızın istedikleri kıyafetle girebilmelerine imkan sağlayan bir düzenleme. Ama araya Anayasa Mahkemesinin kararları girmiş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları var. Konu o boyutlarıyla tartışılıyor.
Düzenleyici işlemi sadece yasama organı yapar. Hukuk devletinde düzenleyici işlemi yasal norm düzeyinde, anayasal norm düzeyinde yasama organı yapar. İdari işlem düzeyinde yetkili idari kurullar yapar. Yargısal merciler, Anayasa Mahkemesi de dahil düzenleyici kural koyma yetkileri yoktur. Mahkemeler sadece önlerine götürülmüş somut olaya ilişkin hukuka uygundur, değildir değerlendirmesi yaparlar. Bu aşamada baktığımız zaman bana göre bu alanda yasal bir engel yok, fiili bir durum var. Bu fiili durumun kalkması konusunda iktidar, muhalefet bir yaklaşım içinde. Umuyoruz ki bu yaklaşım somutlaşır ve bu çok temel sorun ortadan kalkar.''
