Kürt halkına yönelik yapılan "demokrasi atılımı"nı sadece "dağdan inenler" olarak görmek yanlış bir tespittir.
Konuda ki ironi bir yönüyle güzel, fakat çözüm bu kadar kolay değil. Bu ülkede akan suların başını tutan monşerler mevcut, 411 oy ile serbestliğe kavuşan başörtüsü bildiğiniz gibi 11 adamın önünden geri dönmüştü. 50 milyon insanın iradesi, 11 insana yenik düşmüştü. Oysa Kürt açılımı daha konuşulmaktan öteye gitmemiştir, hadiseyi bu açıdan yorumlamak daha faydalı olacaktır.
Şu da var ki bugün Kürt halkının temsilcisini DTP zannedenler, dindarlığıyla meşhur Kürt halkını oruç tutmayan, namaz kılmayan, Müslüman olduklarından şüphe duyulan bir siyasi oluşuma entegre etmiş, ortaya işte temsilciler bunlardır gibi bir zân koymuşlardır. Türk halkının temsilcisi nasıl ki DTP'yle benzer şovenist mentaliteye sahip MHP değilse, Kürt halkının da temsilcisi DTP ve dağdan inenler olamaz.
Başörtülüler hakkında haberlerim maalesef kötü. Türkiye'de 411 kolay kolay ulaşılacak bir rakam değil, belki bir gün suyun başını tutan bürokrat, yargı ve siyasetçiler yerlerinden edilir ve tekrar günümüz hükümeti gibi "muhafazakâr cenahı" temsil eden çok sesli bir hükümet gerçekleşir. Ama bana zor geliyor, görünen o ki geleceğin hükümetleri bu kadar iyi olmayacak...
Başörtüsünü zerre kadar düşünmeyen ve oy hesabı yapan MHP; mimlenmiş ve hükümete geldiği anda kapatılması kesin SP; İslâm'a kafadan karşı CHP; Ergenekon'un sağ yuvası DP...
Bunlar başörtüsü sorununu değil çözmek, çözmeye teşebbüs dahi etmez. AB, Ermeni, Alevi, Kıbrıs, Kürt, Başörtüsü sorunları... 50 yılda gündeme dahi zor gelen bu problemler 7 yılda çözüm noktalarına yaklaştı, lakin karşıda bir duvar var ve duvarı tutan cahil milyonlar. Bir gün bu duvar yıkılır, suyun başını tutan bürokrat, yargı ve siyaset adamları yok edilir ve adaleti savunan başka bir hükümet gelirse bu iş olur.
30 yıldır çözümü meclise taşımadığı halde, taşıyanları başörtüsünü kullanıyor addedenler ise ancak kapatılmaya mahkumdur. Bir diğer mahkum cenah ise bu meseleyi dava olarak görmeyen ve bu davaya yeterince sahip çıkmayan başörtülüler, bunların eşleri, anaları, oğulları, kardeşleridir. Bizlerizdir...
2011 hükümeti ihtimalle koalisyon olacak, bundan sonraki cumhurbaşkanı muhafazakar olur, 2015 hükümeti de tek başına olursa (bu ülkede tek başına iktidar olabilecek tek görüş bellidir bkz. 1950, 2002) o sene bu mesele çözülür. Neyseki 2015'te Tayyip Erdoğan olmayacak, bu belki birilerinin içinin yağını eritir. 40 yıldır koltuktan inmeyenleri düşününce bu adamın bazılarınca neden nefrete değer olduğunu anlıyorum.
İroni güzel, yorum uzun kusura bakmayın...