'Başörtülü Hakimleri Kazan Yaktı' İddiası...

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Numan Kurtulmuş meşruiyetini yitirmişse kim meşru?

Bu soruyu Saadet Partisi camiasında herkes birbirine sorup duruyor.

Kim meşru, kim meşru değil?..

Tüzük şartlarında seçilen mi meşru, seçilmeyen mi?..
Erbakan hocanın “Artık meşruiyet ortadan kalkmıştır ve temel esaslara saygısızlık yapılmıştır. Kongre yapılacaktır ve yanlışlıklar düzeltilecektir” sözü çok ağır olmuyor mu?

Muhterem Hocam genel başkan olamayacağına göre...

Bir başkası Numan beyden daha mı liyakatli?
Tarih olmadı diyor, camia hiç olmadı diyor...
Birileri şüphesiz durmadan yanlış yapıyor ama kim?
Çizgi dersek hangi çizgi?

Refah-Yol hükümeti döneminde çizgiye riayet etmeyenler sermayeyi zaten kediye yüklemişlerdi. O zamanlar da çok söyledik ama “Biz biliriz, siz kim oluyorsunuz” hesabına kimseler kaale bile almadı... Sonra ne oldu?

Parti ikiye bölündü.

“E gelsinler elimizi öpsünler de bağışlayalım.”
Gelmediler, kimsenin de elini öpmediler...
Refah-Yol hükümetinde Adalet Bakanı Şevket Kazan...
Ben de o hükümetin hakim sınıfından bürokratıydım... Yakından gördüm ve de şu anda seçim yapıldığı halde bazılarının kışkırtmasıyla yanlış yapanları uyarmak babında söylüyorum.

Allah için başka da bir niyetim yok. Hiçbir parti ile de alakam yok...

Tek isteğim, inançlı kesimin başarmasıdır.
Bu Kurtulmuş olur, Erdoğan olur, Yalçın Topçu olur fark etmez...

Şevket Kazan bey o günlerde de yanlış yapmıştı.
Düşünün ki Refah Partili bir bakan, namazlı hakim ve savcıları HSYK’ya ihbar eden müfettişi müsteşar olarak atıyor. Akabinde, dört başörtülü hakim adayının dramı gelir...

İftira değil, çamur değil... Olay gerçek... Bugün dünya yarın ahret...

Olayın canlı şahitleri hâlâ görevde...

Yaptığımız hakim adayları imtihanının yöneticisi bendim. Kazananlar arasında başörtülü dört kızımız vardı. Birisinin babası albay (Hasan), o da silleyi diğer taraftan yemişti...

Bu dört başörtülü kızımız hem yazılıyı hem de mülakatı kazanmışlardı. Ne var ki bir gün listeyi, bakan istiyor diye özel kalemden (Şevket beyin Müdürü Halis vardı, bu kişi sonradan DSP İl Genel Meclis üyesi oldu) gelip aldılar...

Liste bana dönünce, ne göreyim! Dört kız adayın daha önce almış oldukları yüksek puanlar düşürülerek yerine imtihanı kazanmayan başkaları yazılmış...

O kızlardan birisinin söylediği hâlâ kulaklarımda:
“Sizi Allah’a şikayet ediyorum...”

Temel esaslardan sapma derseniz herhalde bundan büyüğü olmaz.

Şimdi de aynı Şevket bey GİK listesine alınmadı diye atakta...

Yapılan parti kongresinde Numan Kurtulmuş Genel Başkan seçildiğine göre meşruiyet neden hâlâ tartışılıyor? Bu kongreye kanalizasyon akarı karışmadığına göre seçenler partililer, seçilenler yine partililer. Yapılan kongre de tüzüğe göre meşru.
Efendim bizi neden seçmediler?

49 sefer seçildiniz, 50. sefer seçilmeyince kıyametler mi kopar?

Şevket Kazan beyefendinin Önder Sav’a koşması, arkasından mahkemeden keşif çıkartıp partiye kayyım istemesi eksen kayması sayılmıyor mu?

Kayyım demek, hesabı kitabı bilmeyeni yönetmek demektir.

Allah için, yeni seçilen yönetimde var mı öyle bir emare?

Yapanlara yaptıkları, konuşanlara da konuştukları yakışıyor mu?

Ben isterim ki hem delegeler hem de il başkanları seçilmedik diye ortalığı karıştıranların peşine takılmasınlar. Gemi ehil kaptanın elinde, rotasında gidiyor. Varsın gitsin...

Hem bu menfi tutum belli yaşa gelmiş kişilere hiç yakışıyor mu?

Hani istişare farzdı?

Hani seçilene saygımız vardı?

Sayın Kurtulmuş aydan gelmedi, Küba’dan gelmedi...

Bu camianın denenmiş, deneyimli, liyakatli adamı...

Her şeyi ile dört dörtlük...

Partiye Genel Başkan olduğundan bu tarafa kamu yoklamaları Saadet Partisi’nin % 6’lardan yukarılara doğru tırmanmakta olduğunu gösteriyor.

Bırakın yükselsin, yoksa bizim bilmediğimiz şeyler mi var?

Hesaplardan hesap mı var?

Ne varsa...

Gerçekten onu da bilmek isteriz...

Nusret Çiçek - Vakit
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Allah'ın hesabı var ......
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bu insanların niyetlerinin ne millete ve dine hizmet olmadığını bundan tam 30-35 sene önce söyleyenlere atılmadık iftira ve yapılmadık hakaret kalmadı ! Halâ bile bazı densizlerce bu furya devam ediyor. Bazılarının jetonlarının 30-35 sene sonra düşmesi de bir başarıdır :)
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
şubat soğuğu neden geldi diyordum...
bugün sebeplerden birini öğrendim.
 

Gölgem

Üye
Katılım
31 Ara 2009
Mesajlar
77
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Bu insanların niyetlerinin ne millete ve dine hizmet olmadığını bundan tam 30-35 sene önce söyleyenlere atılmadık iftira ve yapılmadık hakaret kalmadı ! Halâ bile bazı densizlerce bu furya devam ediyor. Bazılarının jetonlarının 30-35 sene sonra düşmesi de bir başarıdır :)


Nasılda birilerinin ekmeğine hemen yağ sürüldü.

Milli Görüşcülerinde her insan gibi nefis taşıdığı unutulur, hatasız kabul edilirse asıl büyük yanlış burda başlar.

Bazılarının yaptığı yanlışı genele mal ederseniz bunun vebalinin altından kalkamazsınız.

Sizmi karar veriyorsunuz bu camia daki insanların niyetlerin Allah rızası olup olmadığına.

Yazık, konuşmak kolay nasılsa.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Nasılda birilerinin ekmeğine hemen yağ sürüldü.

Milli Görüşcülerinde her insan gibi nefis taşıdığı unutulur, hatasız kabul edilirse asıl büyük yanlış burda başlar.

Bazılarının yaptığı yanlışı genele mal ederseniz bunun vebalinin altından kalkamazsınız.

Sizmi karar veriyorsunuz bu camia daki insanların niyetlerin Allah rızası olup olmadığına.

Yazık, konuşmak kolay nasılsa.
Ben değil, ayetler karar veriyor ! Yoksa sen bunlara da mı şaşı bakıyorsun ? Güzelce oku da bir bak !

“Aralarında çıkan gruplar birbirleriyle ayrılığa düştüler. Acıklı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!” (Zuhruf: 65)
“İyilik ve takvâ üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız.” (Mâide: 2)
“Şüphesiz sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde benden korkun.
Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.
Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıkları ile başbaşa bırak!
Kendilerine verdiğimiz servet ve oğullar ile, onların iyiliklerine koştuğumuzu mu zannediyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller.” (Müminun: 52-56)
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
bu kadar iyi ayetleri bildiğini sanan arkadaşım

gece gündüz açık ve gizli sadaka verilmesi ile ilgili ayet-i de biliyorsundur:D
 

Gölgem

Üye
Katılım
31 Ara 2009
Mesajlar
77
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Ben değil, ayetler karar veriyor ! Yoksa sen bunlara da mı şaşı bakıyorsun ? Güzelce oku da bir bak !

“Aralarında çıkan gruplar birbirleriyle ayrılığa düştüler. Acıklı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!” (Zuhruf: 65)
“İyilik ve takvâ üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız.” (Mâide: 2)
“Şüphesiz sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde benden korkun.
Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.
Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıkları ile başbaşa bırak!
Kendilerine verdiğimiz servet ve oğullar ile, onların iyiliklerine koştuğumuzu mu zannediyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller.” (Müminun: 52-56)


:)

İçimizde ne cevherler varmışta bizim haberimiz yokmuş.


Benim açımdan mesele kalmadı. Sadece şunu söylerim bu ayetle bütünleştirdiğiniz her insanla mizan terazisi başında hesaplaşırsınız artık.

Şahsen ben ve tanıdığım bir çok kişi sizin gibi düşünenleri Allaha havale ediyoruz.

Selametle...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
:)

İçimizde ne cevherler varmışta bizim haberimiz yokmuş.


Benim açımdan mesele kalmadı. Sadece şunu söylerim bu ayetle bütünleştirdiğiniz her insanla mizan terazisi başında hesaplaşırsınız artık.

Şahsen ben ve tanıdığım bir çok kişi sizin gibi düşünenleri Allaha havale ediyoruz.

Selametle...


Söylediğin gibi bir "cevher" değiliz ama, kalbinde kararlaştırdığın gibi "çakıl taşı" da değiliz !
Havale konusunda da müsterihiz ki, size havale etiiğin makamın sözlerini hatırlattık !
 
Üst