Banu Yaşar / Kız Gibi Kızlar, Erkek Gibi Erkekler Yetiştirmek Mümkün Mü?

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Banu Yaşar / Kız Gibi Kızlar, Erkek Gibi Erkekler Yetiştirmek Mümkün Mü?

kitap-tan%C4%B1t%C4%B1m-187x300.jpg





Günümüz dünyasının en büyük problemlerinden biri fıtrattan uzaklaşma gözlemim o ki… Tabi insan birden bu değişimi ve dönüşümü yaşamıyor Yetiştirilişimiz, “erkeği” ve “kadını” anlamlandırma biçimimiz,gelenekler, tv dünyası , diziler ve medya çok daha fazla kolaylaştırdı bu değişimi .Fıtrata ters olsa da vadettikleriyle , çok direndiğimiz söylenemez bu akışa…

Bu önemli konuyu Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek kitabının yazarı Psikoterapist Banu Yaşar ile konuştuk.
Kız gibi kız, erkek gibi erkek nasıl olur?Kız gibi kız olmak, kendi yaratılışından ve fıtri özelliklerden memnun, hoşnut ve mutmain olmak demektir. Kız olarak yaratılmış olmayı ve cinsiyetinin getirdiği özellikleri benimsemiş, bunu bir eksiklik ve güç algısı haline getirmemiş olmak demektir. İnsanın kendinden ve yaratılış özelliklerinden memnun ve hoşnut olması ruh sağlığı açısından da öncelikli koşullardan biridir. Kendiyle kavgalı olan biri çevresi ve diğer insanlarla ne kadar barışık olabilir.
Erkeğin erkek gibi yetiştirilmesinde küçük yaştan itibaren sorumluluk duygusunun verilmesi, cinsel kimliğini bir güç algısına çevirmeden kabullenmesi, cesaretlendirmek kadar nerede durması gerektiği, duygularını ifade etmesi kadar onları kontrol etmesi de öğretilmelidir. Zarif, narin, nazenin, şefkatli ve sorumluluk sahibi, önsezi ve duygularının gücünü sağlıklı bir şekilde kullanabilen kız çocuklar yetiştirmek kadar ve şefkatli, sorumluluk sahibi, cesur, duygularının farkında ve kontrol edebilen erkek çocuklar yetiştirmek de fıtri dengenin korunması açısından önemli ve gereklidir.

Kendi fıtratlarına göre yetiştirilmeyenlerin yaşadığı psikolojik ve sosyal sıkıntılar neler?
Kendi yaratılış özelliklerine göre yetiştirilmeyen çocuklarda bir kaç nokta da sorunlar yaşanabilmektedir. Öncelikle tek koşul olmamakla birlikte cinsel kimlik sorunları görülebilmektedir. Kendi cinsiyetini kabullenmede zorlanma, cinsel kimliğiyle uyumlu davranış kalıplarını reddetme ve cinsel kimlik sorunlarına yol açabilmektedir. Bunun yanında arkadaş edinme, sağlıklı sosyal ilişkiler kurabilme noktasında da sorunlar yaşanabilmektedir. Bir önemli nokta da kişinin kendiyle uyumu ve kendilik algısı üzerindeki olumsuz etkileridir. Kendini yeterli ve değerli hissetme, yaratılış özelliklerinden memnun ve hoşnut olma, kendiyle ve Yaratıcısı ile barışık olma hali bile fıtratına uygun yetiştirilmeyle yakından ilgilidir.Aynı zamanda evlilikte eşler arasında dengenin ve uyumun sağlanmasında da fıtrata uygun yetiştirilmenin payı oldukça büyüktür.

Kız gibi yetiştirilmediğini farkeden bir kadın ile erkek gibi yetiştirilmediğini farkeden bir erkek kime ve neye bakarak aslına rucu eder sizce?
Yaratılış özelliklerinden uzaklaştırılarak yetiştirildiğini fark eden bir kişi öncelikle kendi içinde yaşadığı sorunların izine düşmüş olmalıdır. Neden benzer sorunlar yaşıyorum, karşılaştığım sorular neden hep aynı yerden çıkıyor, kendimle, yakınlarımla ve hayatla neden hep kavga eder gibiyim?Sınavda yanlışlarından eksiklerini öğrenen bir öğrenci gibi insan da karşılaştığı sorunlardan, neyden özgürleşmesi ve neyi çözmesi gerektiğinin izini sürebilir.Zorlandığı noktalarda psikolojik destek alabilir, kendi içine samimi bir yolculuk yapabilir, çevresindeki sağlıklı insanlarla ilişki kurabilir.

Fıtrattan uzaklaşmanın yetiştirilme, babanın evde etkisinin azalması ve medya gibi gündemimizden uzaklaştıramayacağımız etkilerine rağmen kız gibi kızlar , erkek gibi erkekler yetiştirmek zorlayıcı değil midir?
Modern çağın belki de en önemli özelliği, sebep olduğu erozyonu sadece görebildiğimiz kadarı sanarken, kendimizi özden ve fıtrattan çok uzaklarda buluyor olmamızdır. Buna rağmen en azından küçük dairede olabildiğince direnebiliriz diye düşünüyorum. Anne babanın kendi fıtri dengesini koruması, birbirlerine şefkat ve sevgiyle davranması, babanın daha çok evde olmak için gayret göstermesi bile akıntıya karşı ciddi bir direnç oluşturur kanaatindeyim. Bozulma her zaman daha hızlıdır fakat küçük samimi adımlar daha kalıcı etkiler üretebilir.Rahatlık devrinde yaşıyoruz. Kız çocukları bile okullarda rahat olsunlar diye pantolon giydirme “kuralına” dahil olmuşken akıntıya karşı nasıl kürek çekmeli?Evet, rahatlık ve keyif alma üzerine kurulu bir asırda yaşıyoruz. Bir şey keyifli hissettiriyorsa ya da rahatsa yapmak istiyoruz. Bu duygu her şekilde empoze edilen bir hayat tarzı olmaya başladı. Ne kadar korunmaya çalışsak da her birimiz bu yabancılaşmadan nasibimizi alıyoruz. Fıtrattan uzaklaştıkça kendimize uzaklığımız da artıyor ve zamanla anlamsızlık ve yabancılaşma gibi sorunlarla uğraşmaya başlıyoruz. Bu noktada sağlıklı tutum, olabildiğince korunmaya çalışmak olabilir diye düşünüyorum. İşin özünden uzaklaşmaya varacak kadar takıntı boyutuna getirmeden, çocuklarımızı ve kendimizi korumak adına farkındalık oluşturabiliriz.
Bebekle ve kızlarla oynayan erkek çocuklar pek çok anne babayı, araba ve erkekle oynayan kız çocuğu kadar kaygılandırmıyor gözlemim o ki…Sizin kitabınızda da ağırlık “erkek çocuğu” nun yetiştirilme eksiklerine dair yoğunluklu olarak. Sebebi nedir?
Bu durumun öncelikle toplumsal bir yönü var. Bizim toplumumuzda cinsel kimlik sorunları genellikle erkeklere ait bir durum gibi algılanır. Erkek çocuktaki sapmalar daha endişeyle karşılanır. Belki de daha gözle görülür olması da bu durumu ortaya çıkarmış olabilir. Dini değerleri olan insanlar için de durum böyledir.Cinsel kimlik sorunları istatistiksel olarak da erkek çocuklarda daha fazla görülmektedir. Kız çocuklarda daha örtülü örneklerine rastlamaktayız. Açık örnekleri ise toplumsal olarak ‘erkek fatma’, ‘erkek gibi kız’ olarak nitelendirildiği için belli oranda göz ardı edilmektedir. Erkek çocuktaki kadar kızlardaki cinsel kimlik sorunlarının da önemsenmesi gerektiği kanaatindeyim.Kitabımda erkek çocuğun yetiştirilme sorunlarına daha fazla yer ayırdım çünkü, bunun günümüzde daha ciddi bir problem haline geldiğini düşünüyorum. Yaşadığımız çağda erkek çocuklar daha çok anneyle büyüyor. Çocuk babayı daha az görüyor. Babanın kendisi kadar emeği de çocuk için giderek yabancılaşıyor. Babasının gerçekten ne iş yaptığını, ne ürettiğini bilen çocuk sayısı giderek azalıyor. Komşu teyzeler, onların kız çocukları, bayan öğretmenler derken çocuğun çevresinde cinsel kimlik kazanımı için sağlıklı erkek örnekler de azalıyor. Bu sebeple konu başlıkları olarak bu konuya daha fazla yer ayırdım…
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Gıcık etmişsindir belki @Ebu Computer ...
@levent48 de beğenmiş ...

Öfke tehlikeli bir durum o an kaçmak ,susmak lazım...
Muhatabınız susmuyorsa mekanı siz terk edin ,
Bazen hatunlar horozlanmak isteyebilir ama hiç bir kadın bir erkeğin koruyucu olmasından rahatsız olmaz
Mayasında fıtratında yok , yani horozlanan hatunlar gurur yapmıyorlarsa pişmandırlar hep..
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Bildiğim bir şey vardır:

İster erkek olsun ve isterse kız olsun, erkeklik de kızlık da "kalp"te biten bir şeydir...

Etrafa baktığımda bunu görebiliyorum...

En derin olgunluk da "kalp"te yaşanan bir şeymiş...

Ve'sselam...
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Nedense bize hep horoz kızlar denk geldi...
@kaçak @levent48
cqmbu.gif

O eskidendi azizim...Şimdikiler unisex (tek cins)....hepsinin istekleri özentileri aynı...eskiden kızlar anne olmak ister erkekler de asker olmak isterdi...Şimdikilerin canı hiç birşey olmak istemiyor...Bir şey olanı da işini bilmiyor...Son Arslan hatunları bizler eş olarak almışız...Şimdikiler koala...
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Kamera şakası falan mı o ya..
Elinde de red bul var ...

Siz annelere koala diyorsanız ben boşuna yorum yapıyorum..
Horoz horoz iyi geçinesiniz inş..
 
Üst