Bank asya gerçeği
- Konbuyu başlatan agbi
- Başlangıç tarihi
@ummuhan Hnm yine yazmış MADEM BAKKAL DÜKKANI gibi bir yer NEDEN BU KADAR SENİ VE SİZLERİ ÜRKÜTÜYOR Şimdi dersin Haftalarca Çocukların dizide oynasın diye tanıdıklarından yardım isteyen SİZ STV için SAMAN TV DERSİN.
Hadi YALAN deyin çocuklarım STV dizisinde oynasın diye ben gitmedim stüdyolara ajanslara veya tanıdıklara ALLAH şahit tutarak yemin edin.
Milletvekili'nden ciddi iddia: Doları kim aldı?10 Şub 2015 15:44
Bank Asya'ya polis eşliğinde yapılan hukuksuz müdahale ekonomik dengeleri de sarstı. Doların 2.50 seviyesine geldiği Türk ekonomisi sinyal verirken Bağımsız vekil H.Hami Yıldırım bir soru önergesi vererek birilerinin operasyon öncesi dolar topladığı iddialarını sordu Milletvekili'nden ciddi iddia: Doları kim aldı?
Milletvekili Hasan Hami Yıldırım'ın, Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın cevaplamasını istemiyle verdiği soru önergesinde ''Bank Asya'ya keyfi ve siyasi olduğu izlenimi veren bu uygulamaya karşı ülke genelinde her kesimden tepkiler gelmeye devam etmektedir.'' denilirken çeşitli yapılan operasyonun amacının panik oluşturularak mevduat sahiplerinin bankadan paralarını çekmesi için algı oluşturmak ve yeni gelen yönetimin yanlış politikalarıyla bankanın zor duruma düşürülmesi olduğu vurgulandı.
Hasan Hami Yıldırım'ın cevaplanmasını istediği sorular şöyle:
1- Ülke adına yaşanan bu talihsiz olay, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının ardından başlayan süreçte, hükümetin BDDK’nın Bank Asya’ya el konulması talimatını yüksek sesle birçok kez dile getirmesinin bir sonucu mudur?
2- Yönetime el koyma işlemi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Dönünce Bank Asya'nın anahtarlarını masamda görmek istiyorum” ve başka bir ortamda Bank Asya ile ilgili “O banka batmış zaten” açıklamalarının bir tezahürü müdür?
3- TMSF’nin Bank Asya'ya yapılan operasyonda kendisine dayanak gösterdiği 18. Maddede (5411 Sayılı Bankacılık Kanunu) müdahale yetkisinin olmamasına rağmen yönetime el konulması hukuk ihlali değil midir? Bu ihlallerin giderilmesi için ne yapmayı düşünüyorsunuz?
4- Bank Asya'nın şimdiye kadar defalarca denetlendiği, herhangi bir usulsüzlüğe rastlanılmadığı halde, kurulma ve halka arzda aranan tüm şartları taşındığına dair belgelerin BDDK'ya iletilmesine ve kurum tarafından onaydan geçirilmesine rağmen, gelinen süreçte neden yönetime el koymaya ihtiyaç duyulmuştur?
5- Yaklaşık 20 yıldır faaliyette bulunan bankanın ortakları birden 'belirsiz' ve ‘şüpheli’ hale nasıl gelmiştir? Bu konuda bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?
6- Ekonomik göstergelere bakıldığında son yıllarda ülkemizde aşağıya doğru bir gidiş varken, bu operasyonla ülke ekonomisinde çalkantılar olacağı, yatırımcıların çekimser kalacağı ve güven sorunu yaşanacağı ekonomistler tarafından belirtilmektedir. Bu hukuksuz müdahale ile ilgili hukuki ve idari işlem yapmayı düşünüyor musunuz? Ortaya çıkacak ekonomik kayıpların sorumluları hakkında herhangi bir hukuki ve idari işlem yapmayı düşünüyor musunuz?
7- Bankanın mali yapısı açısından bir sıkıntısı yokken ya da likidite sorunu yaşamazken uyarı veya para cezası verilebilecek bir konudan dolayı yönetimin değiştirilmesindeki asıl amaç nedir? 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarını gölgelemek için mi böyle bir yola başvurulmuştur?
8- Yönetime el koyma işlemiyle banka ortaklarının Anayasa ile korunan ve mutlak haklardan olan ‘mülkiyet hakkının’ sınırlandırıldığını düşünüyor musunuz? Bu konu hakkında gerek ulusal gerekse uluslararası mahkemelerde açılacak davalarda Türkiye’nin ciddi mağduriyetler yaşayabileceği dikkate alındığında, bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
9- Hükümetin İstanbul’u dünya standartlarında hizmet veren, saygın, güvenilir ve dinamik bir finans merkezi yapma hedefi varken, ‘Bankacılık ve Finans Sektörü’ üzerinde kurulan bu hukuksuz ve haksız baskıların, bu hedefle çeliştiğini düşünüyor musunuz?
10- Askeri dönemlerde bile belli bir hukuka dayandırılan el koyma işleminin, 2015’in ‘Yeni Türkiye’sinde bu kadar hukuka aykırı bir şekilde meydana gelmesini siz hangi gerekçeye bağlıyorsunuz?
11- Bank Asya’nın BDDK aleyhine açtığı davaya bakan Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin üyelerini HSYK’nın görevden almasını nasıl değerlendiriyorsunuz? HSYK’nın bu kararıyla Anayasa’yla garanti altına alınan “idarenin iş ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olma” ilkesinin ve “tabii hâkim” ilkesinin çiğnendiği ortadadır. Bu hukuksuzluklar hakkında ne yapmayı düşünüyorsunuz?
12- Bank Asya operasyonundan önce iktidara yakın bazı çevrelerce piyasalardan yüklü miktarda spekülatif amaçlı döviz alındığı iddiaları gündemdedir. Bu iddialar doğru mudur? Doğruysa operasyon öncesi gün veya günlerde yüklü miktarda döviz alanlar kimlerdir?
Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, Bank Asya’ya yapılan baskının perde arkasına dair çok önemli bilgiler paylaştı. BDDK'nın Bank Asya'dan istediği akıllara zarar belgeler
"Hiç kimse hikaye okumasın. Bankasya şeytani bir planla kasıtlı ve kötü niyetli bir şekilde batırılmak istenmektedir." diyen Abdullah Abdulkadiroğlu, BDDK'nın Bank Asya'dan istediği hayrete düşüren belgeleri köşesine taşıdı.
İşte Abdullah Abdulkadiroğlu'nun bugünkü yazısı....
BDDK bu iddialara cevap vermeli
Bankasya’ya uygulanan siyasi gasp devam ediyor.
Birazdan okuyacağınız bilgilerden sonra bunun göz göre göre yapılan bir işgal olduğunu sizler de çok iyi anlayacaksınız.
Hiç kimse hikaye okumasın. Bankasya şeytani bir planla kasıtlı ve kötü niyetli bir şekilde batırılmak istenmektedir.
BDDK’nın Bankasya’ya yaptığı baskının perde arkasına dair önemli bilgileri paylaşacağım.
İşte çok sağlam kaynaklardan elde edilen o bilgiler.
Bankasya 1 yıldır batırılmak isteniyor. Bu sır değil. Herkes biliyor. Bankaya el koyabilmek için devletin neredeyse bütün gücü kullanılıyor.
BDDK çevreleri Bankasya’ya şu an yapılan operasyon için “ancak bankacılıktan hiç anlamayan biri yapabilirdi, öyle de oldu” diyorlar. Onlara göre eksik evrak bahanesiyle yönetimi değiştirmeye kalkmak, Bankacılık Kanunu’ndan habersiz birinin yapacağı iş.
Kimse alenen konuşmuyor ama ekonomi bürokratlarına göre BDDK’daki iş bilmezliğe, TMSF’deki işgüzarlık da eklenince ortaya bu sonuç çıktı.
Şimdi gelelim Bankasya’dan istenenlere.
Eminim bu bilgileri ilk defa ve hayretler içinde okuyacaksınız.
Öncelikle bankanın “A Grubu” diye tabir edilen hissedarları olan 183 kişiden istenen evrakın birkaçı hariç tamamı devletin elinde zaten mevcut.
Dolayısıyla evrak isteme işi en başından itibaren iyi niyetli bir durum değil.
“Ne olmuş canım devlet 3-5 evrak istese” diyebilirsiniz.
Ama istenen evraka bakın ve bunları istenen sürede toparlayabilmenin mümkün olup olmadığına siz karar verin.
A Grubu hissedar olan 183 kişinin her birinden ayrı ayrı istenen evrakı saymaya başlıyorum.
Hazır mısınız ?
1-Yurtiçi ve yurtdışı, şahsına ait tasdikli banka hesap dökümleri
2-Yurtiçi ve yurtdışı, sahibi veya ortağı olduğu bütün şirketlerin tasdikli banka hesap dökümleri
3-Yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin “diğer ortaklarının” tasdikli banka hesap dökümleri. Sadece bu istek bile 183 kişinin sahibi olduğu diğer şirketlerin bütün ortaklarından belge istenmesi demek ki; belge istenen insanların sayısı bir anda 1100 kişiyi geçiyor.
4-Yurtiçi ve yurtdışı, sahibi veya ortağı olduğu bütün şirketlerin bütün malvarlıklarının tasdikli dökümü
5-Yurtiçi ve yurtdışı, şahsına ait bütün malvarlıklarının tasdikli dökümü
6-Yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin diğer ortaklarının bütün malvarlıklarının tasdikli dökümü. Burada da belge istenen insan sayısı yine 1100 kişiden fazla.
7-Yurtiçi ve yurtdışı, şahsına ve sahibi olduğu şirketlere ait taşınmazların ve gayr-i menkullerin ayrı ayrı noter ve belediyeden tasdikli dökümleri.
8-Yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin diğer ortaklarının bütün taşınmazlarının ve gayr-i menkullerinin noter ve belediyeden tasdikli dökümleri. Yine belge istenen kişi sayısı katlanıyor.
9-Yurtiçi ve yurtdışı, sahibi veya ortağı olduğu şirketlerin muhasebe bilgilerinin yeminli mali müşavir tasdikli dökümü
10-Yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin “diğer ortaklarının bütün şirketlerinin” yeminli mali müşavir tasdikli muhasebe bilgilerinin tasdikli dökümü. Burada da yine yaklaşık 1100 kişiyi aşkın insandan ayrı ayrı evrak isteniyor.
Bu saydıklarım istenen belgelerin neredeyse yarısı. Yine benzer bunlar kadar başka belgeler isteniyor.
Normalde bu evrakların “yurtdışı varlıklar” hariç tamamı devletin elinde bulunuyor.
Dikkat edin; evrakların tamamı ya noter, ya belediye, ya da yeminli mali müşavir tasdikli olarak isteniyor. Bu hem zaman, hem de çok ciddi bir masraf demek.
Şimdi sıkı durun.
Bankasya’ya bütün bu evrakı tamamlaması için 18 Aralık 2014’te tebligat yapılıyor ve yılbaşına kadar yani 10 iş günü süre veriliyor.
Her yerde yıl kapatma çalışmaları yapıldığı en sıkışık zamanda.
Üstelik istenen her bir kişinin muhasebe belgelerinin yeminli mali müşavir tasdiki adam başı yaklaşık 20 bin lira civarında tutuyor. Bu belgelerin “ortakların ortaklarından” da istendiğini düşündüğünüzde 20 bin lirayı 1100 ile çarpacaksınız.
Durup dururken acayip bir külfet.
Bankasya’nın itirazı üzerine 10 iş gününde tamamlanması istenen evraklar için süre 1 ay daha uzatılıyor.
Allah aşkına; 1100 kişinin sadece sabıka kaydını bile bir ayda toparlayamazsınız.
Bankadan istenen belgeleri düşünün bir de !
Yurtiçinden alınacaklar var, yurtdışından alınacaklar var.
Neresinden bakarsanız bakın bu kötü niyetli bir yaklaşım.
En başta BDDK kaynakları bugüne kadar “bilgi güncellemesi” istenip de belge gelmedi diye yönetimi değiştirilen bir banka bulunmadığını söylüyorlar. Böyle bir uygulama daha önce hiç yapılmamış.
Üstelik buna rağmen Bankasya yönetimi, hukuksuz müdahalenin yaşandığı 3 Şubat itibariyle istenen evrakların yüzde 58’ini, diğer bir ifade ile 183 hissedarın 115’inin ve onların ortaklarının evraklarını BDDK’ya teslim etmiş.
Ayrıca belgelerin teslim edilmesi için kanuni zorunluluk olan bir süre bulunmamasına rağmen BDDK tamamen keyfi olarak bu süreleri tayin etmiş. BDDK çevreleri bankanın Şubat başında ek süre istediğini ama kabul edilmediğini de belirtiyorlar.
BDDK bürokratları bu tür belgelerin istenmesi durumunda “en az 6 ay süre verilmeliydi” diyorlar.
Hepsini de geçelim BDDK’nın karar verdiği 3 Şubat günü ulaşan belgeler de dikkate alınmamış. Bunların hepsi alenen art niyetli olunduğunu gösteriyor.
Yine BDDK yetkilileri, bankacılık kanununa göre yukarıdaki evrakların tamamı eksik olsa bile bunun yaptırımının A Grubu hissedarlar için “şahıs başına 5 bin ile 15 bin lira arasında para cezası” olduğunu hatırlatıyorlar, buna rağmen bile hemen el koyma işleminin uygulanmayıp bankaya uyarı yazısı yazılması gerektiğini ifade ediyorlar.
Tablo bu.
Ortada çok açık bir kötü niyet ve kasıt var.
Vicdan, ahlak, vatan sevgisi bu yapılan işin neresinde.
Bunun adı milli sermayeye kumpastır.
BDDK’nın derhal bu hukuksuzluğa son verip TMSF yetkililerini bankadan çekmesi gerekiyor. Aksi takdirde ortadaki suçun telafisi bankaya el koyanlar açısından gün geçtikçe zorlaşıyor.
@ummuhan hnm ne BAKKAL gibi bankamış değilmi ?
@ummuhan Hnm yine yazmış MADEM BAKKAL DÜKKANI gibi bir yer NEDEN BU KADAR SENİ VE SİZLERİ ÜRKÜTÜYOR Şimdi dersin Haftalarca Çocukların dizide oynasın diye tanıdıklarından yardım isteyen SİZ STV için SAMAN TV DERSİN.
Hadi YALAN deyin çocuklarım STV dizisinde oynasın diye ben gitmedim stüdyolara ajanslara veya tanıdıklara ALLAH şahit tutarak yemin edin.
Milletvekili'nden ciddi iddia: Doları kim aldı?10 Şub 2015 15:44
Bank Asya'ya polis eşliğinde yapılan hukuksuz müdahale ekonomik dengeleri de sarstı. Doların 2.50 seviyesine geldiği Türk ekonomisi sinyal verirken Bağımsız vekil H.Hami Yıldırım bir soru önergesi vererek birilerinin operasyon öncesi dolar topladığı iddialarını sordu Milletvekili'nden ciddi iddia: Doları kim aldı?
Milletvekili Hasan Hami Yıldırım'ın, Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın cevaplamasını istemiyle verdiği soru önergesinde ''Bank Asya'ya keyfi ve siyasi olduğu izlenimi veren bu uygulamaya karşı ülke genelinde her kesimden tepkiler gelmeye devam etmektedir.'' denilirken çeşitli yapılan operasyonun amacının panik oluşturularak mevduat sahiplerinin bankadan paralarını çekmesi için algı oluşturmak ve yeni gelen yönetimin yanlış politikalarıyla bankanın zor duruma düşürülmesi olduğu vurgulandı.
Hasan Hami Yıldırım'ın cevaplanmasını istediği sorular şöyle:
1- Ülke adına yaşanan bu talihsiz olay, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının ardından başlayan süreçte, hükümetin BDDK’nın Bank Asya’ya el konulması talimatını yüksek sesle birçok kez dile getirmesinin bir sonucu mudur?
2- Yönetime el koyma işlemi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Dönünce Bank Asya'nın anahtarlarını masamda görmek istiyorum” ve başka bir ortamda Bank Asya ile ilgili “O banka batmış zaten” açıklamalarının bir tezahürü müdür?
3- TMSF’nin Bank Asya'ya yapılan operasyonda kendisine dayanak gösterdiği 18. Maddede (5411 Sayılı Bankacılık Kanunu) müdahale yetkisinin olmamasına rağmen yönetime el konulması hukuk ihlali değil midir? Bu ihlallerin giderilmesi için ne yapmayı düşünüyorsunuz?
4- Bank Asya'nın şimdiye kadar defalarca denetlendiği, herhangi bir usulsüzlüğe rastlanılmadığı halde, kurulma ve halka arzda aranan tüm şartları taşındığına dair belgelerin BDDK'ya iletilmesine ve kurum tarafından onaydan geçirilmesine rağmen, gelinen süreçte neden yönetime el koymaya ihtiyaç duyulmuştur?
5- Yaklaşık 20 yıldır faaliyette bulunan bankanın ortakları birden 'belirsiz' ve ‘şüpheli’ hale nasıl gelmiştir? Bu konuda bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?
6- Ekonomik göstergelere bakıldığında son yıllarda ülkemizde aşağıya doğru bir gidiş varken, bu operasyonla ülke ekonomisinde çalkantılar olacağı, yatırımcıların çekimser kalacağı ve güven sorunu yaşanacağı ekonomistler tarafından belirtilmektedir. Bu hukuksuz müdahale ile ilgili hukuki ve idari işlem yapmayı düşünüyor musunuz? Ortaya çıkacak ekonomik kayıpların sorumluları hakkında herhangi bir hukuki ve idari işlem yapmayı düşünüyor musunuz?
7- Bankanın mali yapısı açısından bir sıkıntısı yokken ya da likidite sorunu yaşamazken uyarı veya para cezası verilebilecek bir konudan dolayı yönetimin değiştirilmesindeki asıl amaç nedir? 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarını gölgelemek için mi böyle bir yola başvurulmuştur?
8- Yönetime el koyma işlemiyle banka ortaklarının Anayasa ile korunan ve mutlak haklardan olan ‘mülkiyet hakkının’ sınırlandırıldığını düşünüyor musunuz? Bu konu hakkında gerek ulusal gerekse uluslararası mahkemelerde açılacak davalarda Türkiye’nin ciddi mağduriyetler yaşayabileceği dikkate alındığında, bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
9- Hükümetin İstanbul’u dünya standartlarında hizmet veren, saygın, güvenilir ve dinamik bir finans merkezi yapma hedefi varken, ‘Bankacılık ve Finans Sektörü’ üzerinde kurulan bu hukuksuz ve haksız baskıların, bu hedefle çeliştiğini düşünüyor musunuz?
10- Askeri dönemlerde bile belli bir hukuka dayandırılan el koyma işleminin, 2015’in ‘Yeni Türkiye’sinde bu kadar hukuka aykırı bir şekilde meydana gelmesini siz hangi gerekçeye bağlıyorsunuz?
11- Bank Asya’nın BDDK aleyhine açtığı davaya bakan Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin üyelerini HSYK’nın görevden almasını nasıl değerlendiriyorsunuz? HSYK’nın bu kararıyla Anayasa’yla garanti altına alınan “idarenin iş ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olma” ilkesinin ve “tabii hâkim” ilkesinin çiğnendiği ortadadır. Bu hukuksuzluklar hakkında ne yapmayı düşünüyorsunuz?
12- Bank Asya operasyonundan önce iktidara yakın bazı çevrelerce piyasalardan yüklü miktarda spekülatif amaçlı döviz alındığı iddiaları gündemdedir. Bu iddialar doğru mudur? Doğruysa operasyon öncesi gün veya günlerde yüklü miktarda döviz alanlar kimlerdir?
BDDK'nın Bank Asya'dan istediği akıllara zarar belgeler11 Şub 2015
Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, Bank Asya’ya yapılan baskının perde arkasına dair çok önemli bilgiler paylaştı. BDDK'nın Bank Asya'dan istediği akıllara zarar belgeler
"Hiç kimse hikaye okumasın. Bankasya şeytani bir planla kasıtlı ve kötü niyetli bir şekilde batırılmak istenmektedir." diyen Abdullah Abdulkadiroğlu, BDDK'nın Bank Asya'dan istediği hayrete düşüren belgeleri köşesine taşıdı.
İşte Abdullah Abdulkadiroğlu'nun bugünkü yazısı....
BDDK bu iddialara cevap vermeli
Bankasya’ya uygulanan siyasi gasp devam ediyor.
Birazdan okuyacağınız bilgilerden sonra bunun göz göre göre yapılan bir işgal olduğunu sizler de çok iyi anlayacaksınız.
Hiç kimse hikaye okumasın. Bankasya şeytani bir planla kasıtlı ve kötü niyetli bir şekilde batırılmak istenmektedir.
BDDK’nın Bankasya’ya yaptığı baskının perde arkasına dair önemli bilgileri paylaşacağım.
İşte çok sağlam kaynaklardan elde edilen o bilgiler.
Bankasya 1 yıldır batırılmak isteniyor. Bu sır değil. Herkes biliyor. Bankaya el koyabilmek için devletin neredeyse bütün gücü kullanılıyor.
BDDK çevreleri Bankasya’ya şu an yapılan operasyon için “ancak bankacılıktan hiç anlamayan biri yapabilirdi, öyle de oldu” diyorlar. Onlara göre eksik evrak bahanesiyle yönetimi değiştirmeye kalkmak, Bankacılık Kanunu’ndan habersiz birinin yapacağı iş.
Kimse alenen konuşmuyor ama ekonomi bürokratlarına göre BDDK’daki iş bilmezliğe, TMSF’deki işgüzarlık da eklenince ortaya bu sonuç çıktı.
Şimdi gelelim Bankasya’dan istenenlere.
Eminim bu bilgileri ilk defa ve hayretler içinde okuyacaksınız.
Öncelikle bankanın “A Grubu” diye tabir edilen hissedarları olan 183 kişiden istenen evrakın birkaçı hariç tamamı devletin elinde zaten mevcut.
Dolayısıyla evrak isteme işi en başından itibaren iyi niyetli bir durum değil.
“Ne olmuş canım devlet 3-5 evrak istese” diyebilirsiniz.
Ama istenen evraka bakın ve bunları istenen sürede toparlayabilmenin mümkün olup olmadığına siz karar verin.
A Grubu hissedar olan 183 kişinin her birinden ayrı ayrı istenen evrakı saymaya başlıyorum.
Hazır mısınız ?
1-Yurtiçi ve yurtdışı, şahsına ait tasdikli banka hesap dökümleri
2-Yurtiçi ve yurtdışı, sahibi veya ortağı olduğu bütün şirketlerin tasdikli banka hesap dökümleri
3-Yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin “diğer ortaklarının” tasdikli banka hesap dökümleri. Sadece bu istek bile 183 kişinin sahibi olduğu diğer şirketlerin bütün ortaklarından belge istenmesi demek ki; belge istenen insanların sayısı bir anda 1100 kişiyi geçiyor.
4-Yurtiçi ve yurtdışı, sahibi veya ortağı olduğu bütün şirketlerin bütün malvarlıklarının tasdikli dökümü
5-Yurtiçi ve yurtdışı, şahsına ait bütün malvarlıklarının tasdikli dökümü
6-Yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin diğer ortaklarının bütün malvarlıklarının tasdikli dökümü. Burada da belge istenen insan sayısı yine 1100 kişiden fazla.
7-Yurtiçi ve yurtdışı, şahsına ve sahibi olduğu şirketlere ait taşınmazların ve gayr-i menkullerin ayrı ayrı noter ve belediyeden tasdikli dökümleri.
8-Yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin diğer ortaklarının bütün taşınmazlarının ve gayr-i menkullerinin noter ve belediyeden tasdikli dökümleri. Yine belge istenen kişi sayısı katlanıyor.
9-Yurtiçi ve yurtdışı, sahibi veya ortağı olduğu şirketlerin muhasebe bilgilerinin yeminli mali müşavir tasdikli dökümü
10-Yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin “diğer ortaklarının bütün şirketlerinin” yeminli mali müşavir tasdikli muhasebe bilgilerinin tasdikli dökümü. Burada da yine yaklaşık 1100 kişiyi aşkın insandan ayrı ayrı evrak isteniyor.
Bu saydıklarım istenen belgelerin neredeyse yarısı. Yine benzer bunlar kadar başka belgeler isteniyor.
Normalde bu evrakların “yurtdışı varlıklar” hariç tamamı devletin elinde bulunuyor.
Dikkat edin; evrakların tamamı ya noter, ya belediye, ya da yeminli mali müşavir tasdikli olarak isteniyor. Bu hem zaman, hem de çok ciddi bir masraf demek.
Şimdi sıkı durun.
Bankasya’ya bütün bu evrakı tamamlaması için 18 Aralık 2014’te tebligat yapılıyor ve yılbaşına kadar yani 10 iş günü süre veriliyor.
Her yerde yıl kapatma çalışmaları yapıldığı en sıkışık zamanda.
Üstelik istenen her bir kişinin muhasebe belgelerinin yeminli mali müşavir tasdiki adam başı yaklaşık 20 bin lira civarında tutuyor. Bu belgelerin “ortakların ortaklarından” da istendiğini düşündüğünüzde 20 bin lirayı 1100 ile çarpacaksınız.
Durup dururken acayip bir külfet.
Bankasya’nın itirazı üzerine 10 iş gününde tamamlanması istenen evraklar için süre 1 ay daha uzatılıyor.
Allah aşkına; 1100 kişinin sadece sabıka kaydını bile bir ayda toparlayamazsınız.
Bankadan istenen belgeleri düşünün bir de !
Yurtiçinden alınacaklar var, yurtdışından alınacaklar var.
Neresinden bakarsanız bakın bu kötü niyetli bir yaklaşım.
En başta BDDK kaynakları bugüne kadar “bilgi güncellemesi” istenip de belge gelmedi diye yönetimi değiştirilen bir banka bulunmadığını söylüyorlar. Böyle bir uygulama daha önce hiç yapılmamış.
Üstelik buna rağmen Bankasya yönetimi, hukuksuz müdahalenin yaşandığı 3 Şubat itibariyle istenen evrakların yüzde 58’ini, diğer bir ifade ile 183 hissedarın 115’inin ve onların ortaklarının evraklarını BDDK’ya teslim etmiş.
Ayrıca belgelerin teslim edilmesi için kanuni zorunluluk olan bir süre bulunmamasına rağmen BDDK tamamen keyfi olarak bu süreleri tayin etmiş. BDDK çevreleri bankanın Şubat başında ek süre istediğini ama kabul edilmediğini de belirtiyorlar.
BDDK bürokratları bu tür belgelerin istenmesi durumunda “en az 6 ay süre verilmeliydi” diyorlar.
Hepsini de geçelim BDDK’nın karar verdiği 3 Şubat günü ulaşan belgeler de dikkate alınmamış. Bunların hepsi alenen art niyetli olunduğunu gösteriyor.
Yine BDDK yetkilileri, bankacılık kanununa göre yukarıdaki evrakların tamamı eksik olsa bile bunun yaptırımının A Grubu hissedarlar için “şahıs başına 5 bin ile 15 bin lira arasında para cezası” olduğunu hatırlatıyorlar, buna rağmen bile hemen el koyma işleminin uygulanmayıp bankaya uyarı yazısı yazılması gerektiğini ifade ediyorlar.
Tablo bu.
Ortada çok açık bir kötü niyet ve kasıt var.
Vicdan, ahlak, vatan sevgisi bu yapılan işin neresinde.
Bunun adı milli sermayeye kumpastır.
BDDK’nın derhal bu hukuksuzluğa son verip TMSF yetkililerini bankadan çekmesi gerekiyor. Aksi takdirde ortadaki suçun telafisi bankaya el koyanlar açısından gün geçtikçe zorlaşıyor.
@ummuhan hnm ne BAKKAL gibi bankamış değilmi ?
Bank Asya Yönetim Kurulu Başkanı skandalı ortaya çıkardı11 Şub 2015
TMSF tarafından görevden alınan Bank Asya Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erhan Birgili, medyaya ilk kez konuştu. “Hissedarların yüzde 51’inin belge vermesi yeterli. Biz yüzde 75’i geçtik. BDDK, yönetimi bir an önce devrmeli” dedi. Bank Asya Yönetim Kurulu Başkanı skandalı ortaya çıkardı
Bank Asya Yönetim Kurulu Başkanı Birgili, çarpıcı açıklamalar yaptı. BDDK’nın Bank Asya kararı için normal toplantı gününden iki gün önce acil toplantı yaptığını belirterek, “Zamanında toplansa belgeler yetişecekti” dedi.
BDDK’nın hukuksuz kararı sonrası yönetim kurulu ve genel müdürlük makamına geçici atama yapılan Bank Asya’da, gece yarısı yaşanan sıcak saatleri anlatan Birgili, “Haklarımızı her türlü hukuki zeminde sonuna kadar arayacağız” ifadesini kullandı.
BAŞKANI OLDUĞUM KURUMA ZOR GİRDİM
Erhan Birgili, 3 Şubat’ta bankaya yönelik gelişmeyi Genel Müdür Ahmet Beyaz’ın telefonuyla öğrenir ve hemen bankaya gelir. Kendisini kapıda polisler karşılar. Polislere ne olduğunu sorunca, “Bankaya el konuldu” cevabını alır. Kimlik göstermesine rağmen uzun süre kapıda bekletilir Prof. Birgili. Sonuçta içeri alınır ve TMSF’nin gönderdiği ekiple görüşür.
30 KİŞİ SÜREKLİ DENETİMDE
Erhan Birgili, Bank Asya’nın bankacılık açısından hiçbir eksiği olmadığını belirterek, her konuda ilgili kamu otoritelerini bilgilendirdiklerini vurguladı. B. Murakıp ütün finans kurumu ve bankaların BDDK murakıplarının sürekli denetimi altında olduğunu vurgulayan Prof. Birgili, “Bank Asya’da sürekli görev yapan BDDK’ya bağlı 30’dan fazla murakıp ve iş müfettişi varheyetleri 6–10 kişi arasında oluyor ve bunlar aynı kalmıyor sürekli değişiyor. Özellikle 17 Aralık’tan sonra banka daha sıkı denetim altında. Bizim her işlemimizi BDDK biliyor” ifadesini kullandı.
SÜREKLİ BELGE GÖNDERDİK
BDDK’nın, Bank Asya’nın 185 ortağıyla ilgili belgeleri istediği andan itibaren hazırlanan her belgeyi anında gönderdiklerini belirten Birgili, “İstenen belgeler aslında kuruluş aşamasında veya hisse devirlerinde istenen belgelerdir.
Ortaklarımızın hepsi BDDK tarafından bilinen kişiler. Buna rağmen yenileme istenebilir, karşı çıkmadık ve işbirliği yaptık. Buna rağmen bize ek süre verilmedi” dedi.
Ortaklar arasında yurtdışında bulunanlar olduğunu, bunun yanında belediye ve noterlerdeki yoğunluklardan dolayı, istenen 11 belgeyi hazırlamanın zaman aldığını söyleyen Birgili, bankaya müdahale edilen 3 Şubat tarihinde belgelerin yüzde 58’nin BDDK’ya iletilmiş olduğunu ifade etti. Belgelerin eksik kalması durumunda BDDK’nın kanunda belirtilen para cezası yerine en ağır değerlendirmeyi yaparak geçici yönetim atamasını eleştiren Prof. Birgili, “Elektrik faturasını ödemeyen bir abonenin bile hemen elektriği kesilmiyor. Önce ihtar geliyor. Sonra cezalı ödüyorsun. Bize ilk anda en ağır yaptırımı uyguladılar” diye konuştu.
BDDK EKSTRA TOPLANTI YAPTI
BDDK’nın normalde her perşembe toplantı yaptığını ancak Bank Asya kararının salı günü ara toplantı ile alındığını hatırlatan Birgili, şunları söyledi:
“Anladığımız kadarıyla BDDK yüzde 63 imtiyazlı hissenin yönetimini devralmak için belgelerin yüzde 63’nün tamamlanmasını baz almış. 3 Şubat’ta yüzde 58’di ancak BDDK toplantısı normal zamanında yapılsaydı biz yüzde 63’ü geçecektik. Sanırım bu sebeple acil toplantı yaptılar. Şu anda yüzde 75’i geçtik. Oysa hissedarların yüzde 51’nin banka hissedarı olmaya ehil olduklarını ispat etmesi yeterlidir.”
YÖNETİMİ GERİ VERMELİ
Şu anda belgelerin yüzde 75’nin tamamlanması sebebiyle yönetim hakkının tekrar hissedarların belirlediği yönetim kuruluna devredilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Birgili, “Çünkü BDDK kararında ‘Belgeler tamamlanıncaya kadar yönetim değiştirilmiştir. Şu anda BDDK’nın yönetimi değiştirme gerekçesi ortadan kalkmıştır” diyor.
GENEL KURULDA ORTAKLAR DENETLENDİ
Bank Asya, BDDK ve SPK’nın onayı ve denetimi ile 22 Kasım 2014 tarihinde genel kurul yaptı ve burada hissedarların çoğunluk desteği ile sermaye artırım kararı aldı. Erhan Birgili bu genel kurulda zaten bütün hissedarların BDDK ve SPK tarafından denetlendiğini belirterek, genel kurulun Sanayi Bakanlığı tarafından da onaylandığını hatırlattı. “Bu insanların yeterliliği olmasa genel kurul zaten onaylanmazdı” diyen Birgili, genel kurul katılımcıların zaten ilgili kurumlar tarafından ayrıntılı şekilde incelendiğini ve hiçbir yetersizlik tespit edilmediğini vurguladı.
KİMSE ENDİŞE ETMESİN
Finans sektörünün güvene dayalı işlediğini kaydeden Birgili, “Bu işler normale dönecek ve Bank Asya ülke ekonomisine katkı yapmaya devam edecektir” dedi. Banka yönetimine gelen geçici yönetim ile BDDK ve TMSF’nin açıklamalarında çok başarılı bir banka devraldıklarını ifade ettiğini hatırlatan Birgili, “Müşterilerimiz bankaya zarar verilmesinden endişe ediyor. Biz bu kurumlara ihtarname çektik. Bundan sonra verilebilecek yanlış kararlardan kendileri sorumlu olacaktır. Bankanın çok başarılı olduğunu kendileri zaten itiraf etti. Müşterilerimiz endişe etmesin” dedi.
BANK ASYA HALKIN BANKASI OLMUŞTUR
Bundan sonraki süreçte hem ortaklar, hem çalışanlar hem de müşteriler adına hukuki haklarını sonuna kadar arayacaklarını kaydeden Birgili, “İnsanların hiçbir yönlendirme olmadan ilk gün bankaya gelmesi, mevduat getirmesi bizleri ağlattı. Bundan çok gurur duyduk. Bank Asya’ya bu dönem her kesimden mevduat geldi. Bu banka artık tam anlamıyla halkın bankası olmuştur” dedi.
Konukoğlu'nun itirafı, banka batırma işinde ortaklarında müdahil olduğunu gösteriyor!
Bank Asya’da BDDK'nın istediği belgeleri yollamayan, Yüksek imtiyazlı hisselere sahip Abdülkadir Konukoğlu (SANKO) ve Mehmet Torun’un (TORUNLAR GYO) amacı ne?
Elebaşısı feto olan paralel örgütün israil yalakalığı :
Bu getirdiğin alıntıyı geçmişe dönük MAVİ MARMARA ya gidip ordan istişare edecek bilgi birikimin varmı ?
TÜRK MAHKEMELERİN VERDİĞİ KARARI İSRAİL KATİLLERİ İÇİN NEDEN HALA HÜKÜMET İNTERPOLE GÖNDERMEDİ ??????
İSRAİL LE YAPILAN TİCARİ İLİŞKİLER ORTADA.
İSRAİL İN OTORİTER DEVLET OLDUĞUNU ERDOĞAN BEYANLARI İLE TEYİD ETMEDİMİ ?
Muminaga
Yeni
- Katılım
- 19 Ara 2006
- Mesajlar
- 8,208
- Tepkime puanı
- 989
- Puanları
- 0
Gülerce'den Gülen Grubu'nun YanlışlarıElebaşısı feto olan paralel örgütün israil yalakalığı :
Hüseyin Gülerceye Göre Cemaatin 20 Yanlışı.Paralel yapıya yönelik başlatılan operasyonu yorumlayan Zaman eski yazarı Hüseyin Gülerce, Gülen hareketinin 20 yanlışını tek tek sıraladı.
İşte özel bir TV'de yayınlanan Ortak Akıl programında gündemi yorumlayan Zaman gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce cemaatin yaptığı 20 yanlışı tek tek sıraladı.
1- Hizmet hareketi üslubunu kaybetti.
2- Hizmet hareketi meşruiyetini ve güvenirliğini kaybetti.
3- İnandırıcılığını kaybetti.
4- Saygısını kaybetti.
5- Fethullah Gülen de üslubunu kaybetti.
6 -Sempatisini kaybetti.
7- Dostlarını kaybetti.
8- Gücünü kaybetti.
9- Siyasi duruşunu kaybetti Gücünü ve etkinliğini kaybetti.
10- Hükümete seçilmiş iktidara savaş açtılar.
11- Tevazu ve kucaklama terk edildi. Kibir, gurur, ötekileştirme, şımarıklık şov ve diklenme hizmetin yeni karakteri oldu.
12- Hoşgörü herkesin konumuna saygı ve kucaklama terk edildi. Kin ve nefret söylemi şuanda hizmet hareketinin tabanına şuan hakim oldu.
13- Herzaman haklı olunduğu sütten çıkmış ak kaşık olunduğu hiç hata yapılmadığı ve yapılamayacağı söylendi.
14- Yüzleşme ve eleştiriye asla itibar edilmedi bundan sürekli kaçıldı.
15- Ergenekon ve Balyoz davalarında taraf olan objektifliğini terk edenler şimdi adliye önünde adalet istiyorlar.
16- Hizmet medyasında iddialar karşısında objektif ve makul bir duruş sergilenmedi.
17- Bu hareket tehlikeliymiş meğerse. Tehlikeli bir zihniyet algısı oluştu.
18- Yerli ve milli bir duruş sergilemek yerine Gezi olaylarından itibaren ABD ve Avrupa ile işbirliği yapan bir Paralel Yapı algısı oluştu.
19- Bütün bunlardan sonra hizmet hareketi özgüvenini kaybetti. Kendisine olan özgüvenini kaybetti.
20- Paralel yapı ile tabanın farklı değildir. ikisi aynı şeydir. Paralel yapı adı altında hizmet hedefe konmuştur.
______
1978'den beridir yaklaşık yarım asır haşhaşi örgüt içinde yer almış, deyim yerindeyse haşhaşi örgütün işlediği her haltı yakından görmüş, tanık olmuş Hüseyin Gülerce yahudi sever fetonun ve örgütünün tüm pisliklerini tek tek sıralamış.
Muminaga
Yeni
- Katılım
- 19 Ara 2006
- Mesajlar
- 8,208
- Tepkime puanı
- 989
- Puanları
- 0
Hüseyin Gülerce: Hayati tehdit altındayım
14 Aralık'ta paralel yapıya yönelik yapılan operasyonda ifadesi alınan Hüseyin Gülerce hayati bir tehlike altında bulunduğunu açıkladı.
Zaman gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, konuyla ilgili olarak Twitter'dan şunları yazdı:
"Fuat Avni, son attığı tweetlerde şahsımı hedef göstermektedir. Bu ismin bir şahıs olmayıp Pensilvanya merkezli istihbarat havuzu olduğu kanaati yaygındir. Yalanlara dayanarak benim savcılıkta, esnaf ve işadamlarının ismini verdiğimi, buna göre yeni operasyon yapılacağını iddia etmektedir. Bu ********ce bir yalandır. Pensilvanya beni hedef göstermektedir. Hayati bir tehdit altındayım. Türkiye'nin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu şimdi daha iyi anlıyorum. Allah korkusu kalmamış "Paralel Yapı" her türlü provokasyonu yapabilir…"
14 Aralık'ta paralel yapıya yönelik yapılan operasyonda ifadesi alınan Hüseyin Gülerce hayati bir tehlike altında bulunduğunu açıkladı.
Zaman gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, konuyla ilgili olarak Twitter'dan şunları yazdı:
"Fuat Avni, son attığı tweetlerde şahsımı hedef göstermektedir. Bu ismin bir şahıs olmayıp Pensilvanya merkezli istihbarat havuzu olduğu kanaati yaygındir. Yalanlara dayanarak benim savcılıkta, esnaf ve işadamlarının ismini verdiğimi, buna göre yeni operasyon yapılacağını iddia etmektedir. Bu ********ce bir yalandır. Pensilvanya beni hedef göstermektedir. Hayati bir tehdit altındayım. Türkiye'nin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu şimdi daha iyi anlıyorum. Allah korkusu kalmamış "Paralel Yapı" her türlü provokasyonu yapabilir…"
Cemaatin yeni ses kayıtlarında Bank Asya'nın kurtarılması için neler vadedildiği ortaya çıktı..
Fethullah Gülen'in doktoru Kudret Ünal'a ait olduğu iddia edilen yeni ses kayıtları ortaya çıktı. Görüşmelerde, işadamı Murat Sungurlu'ya umreye gitmek yerine, Bank Asya'ya para yatırması gerektiği vurgulanıyor.
17 Aralık operasyonu sonrası planları deşifre olan paralel yapının, sıkıntılı durumdan kurtulabilmek için her yolu denediği anlaşıldı. İnternete düşen yeni ses kayıtları, özellikle maddi konularda paralel yapının nasıl bir yol izlediğine işaret ediyor.
Fethullah Gülen'in doktoru Kudret Ünal'a ait olduğu iddia edilen yeni ses kayıtları ortaya çıktı. Görüşmelerde, işadamı Murat Sungurlu'ya umreye gitmek yerine, Bank Asya'ya para yatırması gerektiği söyleniyor.
Kudret Ünal: Abi aklıma bir şey geldi
Murat Sungurlu: Buyurun
KÜ: Yarın yengeyle mi gideceksiniz yalnız mı gidiyorsunuz?
MS: İnşallah beraber gideceğiz.
KÜ: Hıı..Tamam. Ne zaman gelirsiniz?
MS: Abi 4 gün gidiyoruz pazar günü döneceğiz İnşallah.
KÜ: Çok güzel. O güne kadar orada dua edip plan yapsanız. Şimdi ondan sonra da Cenab-ı Hak sizin önünüzü açsa. Şimdi 300 milyon dolar kadar. THY Asya Finans'tan para çekmiş. Mahrem biraz.
MS: Evet.
KÜ: Yani geçici olarak da olsa eksilmemesi için, sizin de öyle bir ekibiniz vardır. "Böyle bir şey duydum yerine koyduk" der gibi... Sonra da "Ne zaman emrederseniz çekeriz" der gibi... Önünde büyük bir hayır yapıp 10 umre, 20 umre... Ben bilemem Allah katında durumunu da...
17 Aralık darbe girişimi ile hükümeti devirmeye çalışan paralel yapının bankası Bank Asya'nın borsadaki hisselerinde yaşanan hareketin, Başbakan Erdoğan'ın 24 Temmuz'da yaptığı açıklamayı doğrular nitelikte olduğu ortaya çıktı. Ortaklık görüşmelerinin başladığının açıklanmasından önceki süreçte milyonlarca lot hisse alan Banka Asya'ya bağlı Asya Yatırım, hissedeki yükselişin ardından yüklü miktarda satış gerçekleştirdi. Asya Yatırım'ın gerçekleştirdiği operasyon Sermaye Piyasası Kanunu'nda Köstebek Ticareti (Insider Trading) olarak tanımlanan suç unsurlarını barındırıyor.
ASYA YATIRIM DEVREDE
Başarısızlıkla sonuçlanan 17 Aralık darbe girişimi, paralel yapıya yakın olan Bank Asya'yı vurdu. Bu yılın ilk üç ayında 4.5 milyar liralık mevduat çıkışı olan ve A-101 dahil üç iştirakini satmak zorunda kalan Bank Asya, buna rağmen paniği durduramadı. Bank Asya'nın borsadaki hisseleri 16 Aralık 2013-24 Mart 2014 tarihleri arasında yüzde 48 düşerek 1.04 TL'ye indi. Hisseler düşerken, Asya Yatırım'ın portföyündeki Bank Asya hisselerinin sayısı ise 19.4 milyon adetten 35.8 milyon adete çıktı. Asya Yatırım'ın bu dönemde aldığı hisselerin ağrılıklı ortalama maliyeti 1.30 TL oldu.
4 GÜNDE YÜZDE 47 YÜKSELDİ
Bank Asya, tam da bu sırada, gerek mevduat çıkışını durdurmak gerekse borsadaki hisselere destek olmak üzere, 25 Mart 2014'te Qatar Islamic Bank ile ortaklık görüşmelerine başladığını açıkladı. Bu açıklamanın ardından Bank Asya hisseleri 4 günde yüzde 47 yükselerek 1.53 liraya çıktı. Hisseler 3 Nisan itibariyle ise 1.72 liraya ulaştı. Bir haftalık yükseliş yüzde 65'e ulaştı. Bu dönemde alımlarını sürdüren Asya Yatırım'ın portföyündeki hisse sayısı 30 Nisan itibarıyla 55.4 milyon adete çıktı. Asya Yatırım 25 Mart-30 Nisan arasında 1.59 lira ortalama fiyattan yaklaşık 20 milyon hisse daha aldı.
HEMEN SATIŞ
En çarpıcı nokta ise, Asya Yatırım'ın 30 Nisan-30 Haziran arasında, hisse başına ortalama 1.62 TL'den 10.5 milyon adet hisse satması oldu. Bu satışın ardından Reuters 2 Temmuz'da Bank Asya ile QIB arasındaki ortaklık görüşmelerinin sonlandığına ilişkin bir haber yayınladı. Asya Yatırım'ın satışı tamamlanmasının ardından, hisse 30 Haziran-17 Temmuz arasında yüzde 10'a yakın düştü. Bu düşüş sırasında Asya Yatırım 2.2 milyon adet hisse aldı.
KÖSTEBEK TİCARET NEDİR?
Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacıyla kullanarak sermaye piyasasında işlem yapanlar arasında fırsat eşitliğini bozacak şekilde haksız yarar sağlamak veya bir zararı bertaraf etmek amacıyla yapılan spekülatif işlemlere Insider Trading (Köstebek Ticareti) deniyor.
BAŞBAKAN HAKLI ÇIKTI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 24 Temmuz'da yaptığı açıklamada Qatar Islamic Bank'ın (QIB) Bank Asya'yı alma noktasında olmadığını belirterek, "Onu ilan ederek kendilerine oradan piyasalarda psikolojik bir destek sağladılar. Aslında bu SPK tarafından masaya yatırılması gereken bir konu" değerlendirmesinde bulunmuştu
BDDK, bir hamlede bütün sistemi çökertebilir17 Şub 2015 13:36 Samanyolu Haber
BDDK'nın Türkiye'deki herhangi bir yabancı bankaya bunları demesi yeterli BDDK, bir hamlede bütün sistemi çökertebilir
BDDK'nın TMSF eliyle yönetimine müdahale ederek değiştirdiği Bank Asya'daki durum bankacılık sektörü açısından aslında durumun ne kadar vahim olduğunu gösterdi. Türkiye'de bankacılar aslında hiç de sandıkları kadar güvende değil.
Türk halkı bankacılık sektörü açısından vahim olan başka bir durumu, internet fenomeni Fuat Avni'nin dün akşam attığı tweetlerden öğrendi. Bilindiği üzere TMSF, Bank Asya'dan çok kısa bir süre içinde 182 ortak ve sahip olduğu şirketlerin diğer ortaklarını hesaba kattığınızda 1100 kişiden, binlerce belge toplamasını istemiş, belgelerin %80'i kendisine ulaşmasına rağmen bir kısmını geri çevirmiş ve bunu yönetim kuruluna müdahale için dayanak yapmıştı
DİĞER BANKALAR BU BELGELERİ GETİRMEYE HAZIR MI?
Şimdi ortaya çıkan durumda BDDK, Bank Asya'dan istediği belgeleri ya diğer bankalardan da isterse...
Fuat Avni, ''Bankacılık sektöründeki diğer bankalardaki duruma bakarsanız, Bank Asya'ya kurulan kumpası görürsünüz.'' derken aslında çok büyük bir sıkıntının kapağını aralıyor. BDDK'nın, yeni lisans verilen bazı bankalardan ortaklık yapılarını tam olarak istemediğini iddia ediyor.
BDDK, YABANCI BANKALARDAN İSTERSE SİSTEM ÇÖKER
Ya yabancılar?
Yabancı bankalarda da durum aynı. Dünyanın dört bir tarafından Türkiye'ye yatırım için gelen, onlarca yıldır faaliyette bulunan ve ortaklık yapısı artık iyice girift hale gelen yabancı bankaların şu an mevcut ortaklık yapılarını BDDK'ya göre belgelemeleri neredeyse imkansız. Fuat Avni'ye göre yabancı ortaklı çoğu bankanın ortaklık yapısı hakkında BDDK belge isteyemiyor.
MİLYONLARCA BELGE GETİRMELERİ GEREKEBİLİR
İnternet fenomeni yazınca öğreniyoruz ki, 'CİTİBANK, AKBANK'ta %20 pay sahibi. Dolayısıyla AKBANK'tan istenecek bilgiye de CİTİBANK'ın ortaklarının belge hazırlaması lazım. Peki YAPIKREDİ'nin Koç'un yanındaki diğer ana ortak UNİCREDİT'in ortaklık yapısı? ŞEKERBANK'ın ortakları da personel sandığı ve Kazak BTA grubu. ŞEKERBANK'ın Kazakistan'daki ortağı BTA Bank'ın hisseleri Kazak TMSF'sine geçti. Yunan NBG'nin sahip olduğu FİNANSBANK'ta da durum aynı. NBG'nin ortakları arasında Yunan Klisesi bile var''
BDDK ARTIK İSTEDİĞİ BANKAYA AYNI YÖNTEMİ UYGULAR VE EL KOYAR
''Aslında birkaç banka haricinde hemen hemen hiç birinde ortaklık yapısı sade ve net değil.'' diyen Fuat Avni çok önemli bir konuya temas ediyor: ''BDDK tüm bankalardan aynı belgeleri istese ve 45 gün de süre verse hiçbiri bu belgeleri tamamlayamaz. BDDK'nın bu operasyonu gösterdi ki BDDK üzerinden siyasi irade istediği bankanın yönetimini TMSF'ye devredebilir. Hükümet gözüne kestirdiği bankayı aynı yolla TMSF idaresine alabilir. Bu tehlike bankacılık sektörünü alt üst edebilir''
Yani keyfiliğin getirdiği tehlike büyük...
@ummuhan Hnm.Bank Asya ya BAKKAL DÜKKANI GİBİ TANIMLAMA YAPtINIZ
peki kliselerin ortak olduğu bankalar nedir
SÜPERMARKET BANKAMI ?
Bank asya'nın konuşulduğu borsa sitesinden:
12 aylık zarar ne imiş, agbi okusun bize, o kadar büyük rakamlar söyleyemiyorum. Kendilerine inanan milletin parasını har vurup harman savurmuşlar.
Yine yorumlardan:
Bugünkü yorumlardan bir kaçı. Zannetmeyin ki bu yorumu yapanlar başkaları, bank asya da hisse sahibi olan ve bank asya tarafından mağdur edilen insanlar. KY, küçük yatırımcı demek.
12 aylık zarar ne imiş, agbi okusun bize, o kadar büyük rakamlar söyleyemiyorum. Kendilerine inanan milletin parasını har vurup harman savurmuşlar.
Yine yorumlardan:
Bugünkü yorumlardan bir kaçı. Zannetmeyin ki bu yorumu yapanlar başkaları, bank asya da hisse sahibi olan ve bank asya tarafından mağdur edilen insanlar. KY, küçük yatırımcı demek.