POSTA KUTUSUNDAKİ MIZIKA
Sana neden bu kadar mektup içinde mektup yazmadığımı hissedip
üzülmemişsindir umarım. Ummak güzel şey değil mi? İnsanlara
sevgi beslemek, tüm etrafındaki kötü insanlara ve şartlara
rağmen sevgi beslemek.. her şeye önce asıl sahibine..
Bunu sen öğrettin bana. Tüm zor şartlar içinde yırtık
ayakkabılar ile okula giderken sen bunları hissettirmemeye
çalıştın..
AMA İNAN BAŞARDIN.. BEN SEVGİYLE BAKIYORUM HAYATA, BUNU SEN
ÖĞRETTİN BANA.
En kötü şeylerde bile güzel yanlarıyla bakmayı sen öğrettin
bana, inan senin yanındayken nasılsam yine öyleyim şimdi,
yanımda yoksun ama hissediyorsun biliyorum ve gurur
duyuyorsundur benimle, uzaklardan bana gülümsediğini
hissediyorum.
Küçükken bayramlarda herkesin bir şeyler vardı bayram için
bizim hiç yeni bayramlıklarımız olmadı, ama sen biz
üzülmeyelim diye son anlarda bize yeni kıyafetler
alırdın.Hiçbir şeyin yokluğunu hissettirmemeye çalışırdın..
Bunu görünür şekilde değil, hissettirirdin. Biz en kötü
durumlarda bile mutluyduk, şimdi yine mutlu olurduk yanımızda
olsaydın..
Hatırlıyorum da okuldayken diğer arkadaşlarımızdan bir
eksiğimiz olmasın diye yokluk zamanlarımızda bile her şeyimizi
tamamlardın, zengin çocuklardan hiçbir şey eksiğimiz yoktu.
Biz yokluk içinde zengin gibiydik...
Bana olan sevgini hala hissediyorum, inan bende seni o kadar
farklı ve çok seviyorum ki, bunu sana hiçbir zaman dil ile
söyleyemedim, biliyordun içine kapanık utangaç bir çocuktum.
Ama inan o kadar hayat değiştirdi ki beni artık rahat rahat
konuşabiliyorum. Utangaçlığım var hala ama biraz...
Bizler aynıyız halen sadece büyüdük, en ufaklığımız tekne
kazıntımız bile büyüdü, sen bıraktığında okula başlamamıştı,
ama şimdi ekmek kazanıyor, sana yakışan evlatlar olduk, hiç
yüzünü kara çıkarmadık, sen nasıl bize helal lokma
yedirdiysen, boğazımızdan haram lokma geçmediyse yine öyleyiz.
Yine hep birlikteyiz, sadece sen yoksun.. Tüm olumsuzluklara
rağmen seni yaşatıyoruz ve dualar ediyoruz.
Biliyorum ki ben sen huzurlu mutlusun, bizim huzurumuzla daha
da huzur buluyorsun... Ben inan senin gidişini üzerinden 7 yıl
sonunda atabildim. Seni üzmek değildi niyetim ama seni bana
sorduklarında sağnak şeklinde ağlıyordum, kızma bana ne
yapayım alışamadım, gidişini bekliyordum ama sevgini içime
bir yerlere sığdıramıyordum, zaman her şeyin ilacı derler benim
ilacım oldu.
Sakın ha seni unuttuğumu düşünme, ben hep derdin hasıl
alışılır hasrete diye ama alışıyorsun işte, alışıyorsun...
Bana verdiğim öğrettiğin her şeyi uyguluyorum hayatımda, bu
kadar çok iyi insanı Allah karşıma çıkarıyorsa, duandandır...
Seni çok özlüyorum, geceleri yatınca üzerimi gelip senin gibi
örtenler yok, ama olsun yine güçlüyüm, güçlü olmayı sen
öğrettin bana. Sen.......
Şimdi beni görsen ne mutlu olursun, istediğin gibi doktor
olamadım ama hayatta islam yolunda bir şeyler yapıyorum, 25
tane gülüm var etraftaki gülleri dermek için....
Seni özlüyorum, kokunu da, sesini de gölgeni de. Ama asla
eskisi gibi çok üzülmüyorum. Çünkü Allah’tan geldik, yine ona
döneceğiz, bekle az kaldı bizlerde yanına geleceğiz...
Canım babam gözün arka da kalmadı, öyle evlatlar yetiştirdin
ki, huzur içindesin biliyorum. Hepimizi içinde taşıdığını
biliyorum, ama inan bizde seni en saklı yerimizde taşıyoruz,
ve bir kurşun gibi sımsıkı.. Seni yaşıyoruz...
HAVVA KUDUBAN