Ayda 8 gün çalışıp 10 bin lira kazanıyorum

Katılım
27 Mar 2014
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Okan Kavlak dünyanın en ilginç mesleklerinden birini yapıyor. O bir seksör... “Seksör de ne?” diyeceksiniz. Ben de aynen öyle dedim ve Ankara yakınlarında çalıştığı tavuk çiftliğinin yolunu tuttum.
Onu ilk gördüğümde bende uyandırdığı his; “Tam bir fırlama”... Yapmadığı iş kalmamış. Çok akıllı. Çok mantıklı. Daha 29 yaşında ama dünyanın en ilginç mesleklerinden birini yaparak dünyanın parasını kazanıyor. Dünya demişken; Korelilerin parsellediği piyasada o kadar açık var ki İngiltere Okan’ın peşinde ama o “Ülkem de ülkem” diyor. Evet yaptığı iş seksörlük... Yani cinsiyet ayrımcılığı. Çok zor bir iş... “Cik cik cik” sesleri eşliğinde binlerce civcivin makatına bakarak cinsiyetini tespit ediyor, birkaç saatini ayırdığı şirkete milyonlar kazandırıyor. Hayatından memnun, tek derdi bir gün kız istemeye gittiğinde kızın babasına işini nasıl anlatacağı... Onunla fabrikada birkaç saat geçirdim ve İstanbul’a döndüm, üzerinden iki gün geçti ve hâlâ kulaklarım çınlıyor.
Seni tanıyalım biraz...
Ankara Kalecik’te doğdum. Bankacılık okudum ama sözleşmeli öğretmenlik yaptım. Seksörlük mesleğiyle ilgili en ufak bir fikrim yoktu ta ki Kalecik’te bu işi yapan büyük bir firma belediye aracılığıyla “Yetiştirilmek üzere seksör adayı arıyoruz” ilanı verene kadar.
Sonra?
Müdürle görüşmeye gittik. Seksörlük işini Koreliler yapıyormuş. Onların tekelindeymiş. Adamlar son model arabalarla geliyorlar, artist gibi... Yaptıkları işi duyunca, x-ray cihazı var önlerinde, o zaten civcivin içinde ne varsa gösteriyor, “Sen sağa, sen sola” diye ayırıyor, adam parasını alıp çıkıyor sanıyordum. “Vay be” dedim... Neyse müdür “Sabırlı mısındır, güçlü biri misin, bakayım tırnak yapına” gibi sorular soruyor...
“N’oluyor ya” dedin...
Aynen. Köyde büyüdüm. 15 yaşında bir çıktım köyden, garsonluk, otobüs şöförlüğü, pazarcılık alayını yaptım. En son sözleşmeli öğretmenken 1600 lira maaş alıyordum. Yarısını teklif ettiler. Tabii bu rakam eğitim aşaması için geçerli, sonraki paraları bilmiyorum. Bir de “Ne iş yapıyorsun” diyecekler “Seksör dedim mi tamam, bittim” diye geçirdim içimden.
Çok da atlamadın yani...
Aynen... Şirkette iki yıl eğitim aldık. Her sabah bir sandalyeye oturuyorsun, önünde binlerce civciv... Şimdi size sevimli geliyor ama iş olunca öyle değil. Mola yok, yemek ye geri otur. İstemeden zarar verdiğim civcivler yüzünden psikolojim bozuldu. Bırakan, pes eden çok oldu eğitim sırasında. 60 kişi başvurduk, sonunda 4 kişi kaldık. Koreliler keşfetmiş bu işi. Kimseye de öğretmemişler. Buraya gelen adamlardan biri insafa gelmiş bir Türk’e öğretmiş. O da bize... Her birinin şirkete masrafı 30-40 bin. Ne gerek var, üçte birini bir Türk’e vermek varken...
Yatırım oldun bir anlamda...
Evet. Hollanda’da da kanat seksing eğitimi aldık. Cepte bulunsun diye, master gibi düşünün. Türkiye’de makattan cinsiyet anlama eğitimi aldım. Yüzde 2 hata payı hakkım var, bazen onu bile yapmıyorum. O da cinsiyeti doğru gördüğüm halde yanlışlıkla öbür cinsin sepetine atmaktan oluyor. O kadar hassas bir iş ki babanız fabrikanın sahibi olsa sizi seksör yapmaz beceriksizseniz.
Dünyada durum ne?
Çok açık var. İngiltere deli gibi seksör arıyor. Bizim ülkede 12 bin çok iyi para, orada değil ki... Bana da geldi teklif, hem de Türkiye’de kazandığımın iki katını verdiler ama ben ailem yanımda olmadan yaşayamam.
"Seksörüm” deyince, “A ne ayıp” der gibi ağzını kapatan oluyor mu?
Annem başta... “Oğlun ne iş yapıyor” diye soruyorlar, “Yapıyor işte bir şeyler tavuk çiftliğinde” diyor, halbuki defalarca anlattım. İlerde bir kız seveceğim, babası karşımda “Ne işle meşgulsün oğlum” diyecek ayıkla pirincin taşını...

www.sgkrehberi.com/haber/61773/
 
Üst