Ayarını bozduğunuz kantar, inşaAllah sizi de tartar...

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,657
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Yıl 2001 ...

Hediye…
Beş yaşındaydı.
Gayet sağlıklı bir çocuktu.
Hayat doluydu.
Evinin önünde oynuyordu.
Otomobil çarptı.


69527507-190920565245822-9219189623471734784-n.jpg




Çarpan kişi kaçtı.



Hediyecik acilen hastaneye kaldırıldı.
“Hayati tehlikesi yok” raporu verildi.
Çarpan kişi yakalandı ama…
Bu rapor üzerine, serbest bırakıldı.



Oysa…
Hediye, kafasına aldığı darbe nedeniyle hem zihinsel, hem bedensel engelli olmuş, yatağa bağımlı hale gelmişti.


1251684-3a581f83e7142494f858fd3487f288fc-640x640.jpg



Babası, inşaat işçisiydi.
Kızının hakkını aramak için, kızını bu hale getiren kişiye hesabını sormak için mahkemeye başvurdu, dava açtı.



Hediye'ye dört ay önce “hayati tehlikesi yok” raporu verip, çarpan kişinin kurtulmasını sağlayan hastane… Dört ay sonra “trafik kazası neticesinde yüzde 90 zihinsel ve bedensel engelli” raporu verdi!



Hediye'ye otomobiliyle çarpan kişi bu rapora itiraz etti.
“Kaza sonrasında engelli kaldığını kabul etmiyorum, kızın bu halinin kazayla alakası yok” dedi.






aydin-engelli-hediye-demirpolat-14-yildir-dava.gif



Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istendi.
Adli Tıp Kurumu inceledi.
“Hediye'nin bu hale gelmesinin kazayla alakalı olduğunu söyleyemeyiz, çünkü elimizde röntgen filmleri yok, bunları görmeden karar veremeyiz” dedi.



Halbuki, söz konusu röntgen filmleri dosyada vardı.
Hediye'nin babası söz konusu röntgen filmlerini Adli Tıp'a göndermek için mahkemeden talep etti.
O da ne?
Filmler buhar olmuştu, yoktu!



Ne kadar sonra bulundu biliyor musunuz?
İki yıl sonra!
Evet, dosyada zaten varolan ve aniden kaybolduğu söylenen röntgen filmleri, babanın sabırlı ve inatçı takibi sonrası iki yıl sonra bulundu.
Adli Tıp'a gönderildi.


be1662db-db0b-426d-a463-fe881bae55f2-647932.jpg



Adli Tıp gene inceledi.
“Hediye'nin bu hale gelmesinin kazayla alakalı olduğunu söyleyemeyiz, çünkü elimizde MR çekimleri yok, röntgen filmleri yeterli değil, MR'ı görmeden karar veremeyiz” dedi!



Yıllar yılları takip ediyor, Hediye büyüyor, fotoğrafta gördüğünüz gibi, gariban babacığı sırtına alıyor, mahkeme mahkeme taşıyordu.



İki defa mahkeme değişti.
16 defa hakim değişti.
Dört defa savcı değişti.
Üç defa Adli Tıp raporu değişti.
74 defa duruşma ertelendi.



Hediye'nin babası, 2012 yılında, yani trafik kazasından 11 yıl sonra, 75'inci duruşmada dayanamadı, sesini yükseltti, adalet istiyorum dedi.
Vay sen misin…
“Hakime bağırdı” suçuyla tutuklandı.
Yargılandı.
Dokuz ay hapis cezası verildi.
İçeri atıldı.
Beş ay cezaevinde yattı!


hediye-davasinin-sonucunu-goremedi-2-8010636-x-o.jpg



Hapisten çıktı, kızını yeniden sırtına aldı, mahkeme mahkeme taşıyarak hukuk mücadelesini sürdürdü.



2015…
Hediye öldü!



Evet, biz de ilk duyduğumuzda şu an sizin hissettiklerinizi hissetmiştik.



Beş yaşından beri tüm motor fonksiyonlarını yavaş yavaş kaybeden Hediyecik, 19 yaşına gelmişti, çiğneme yutma yeteneğini bile kaybetmişti, mamayla besleniyordu, soluk alıp vermekte güçlük çekiyordu, davasının sonucunu göremedi, son nefesini verdi.



Yılbaşına iki gün vardı.
Babası Hediye'ye yılbaşı hediyesi olarak kırmızı bir palto almıştı.
Kızı konuşamıyor, derdini anlatamıyordu ama, mahkemeden mahkemeye giderlerken üşüdüğünü, titrediğini hissediyordu.
İnşaat yevmiyelerinden biriktirmiş, kızına o paltoyu almıştı.
Hediye'nin cenaze namazı kılınırken, tabutunun başındaki çaresiz baba paltoya sarıldı, hıçkıra hıçkıra, haykıra haykıra ağladı, ağladı, ağladı.


be1662db-db0b-426d-a463-fe881bae55f2-647932.jpg



Hediye gitmişti ama…
Baba peşini bırakmadı.



Hediye'ye ilk müdahaleyi yapan doktor hakkında suç duyurusunda bulunuldu, 15 yıl geçmişti, doktor emekli olmuştu, 15 yıl sonra ilk defa duruşmaya çıktı.
“Adli Tıp Kurumu karar verebilmek için MR çekimlerini görmek istiyor, neden MR çektirmediniz?” diye sordular.
Emekli doktor “MR'ı nasıl çektirseydim, MR cihazı yoktu” dedi.
Bunun üzerine Adli Tıp Kurumu'nun tekrar rapor hazırlaması istendi.
Adli Tıp Kurumu ne dedi biliyor musunuz…
“Hediye'nin bu hale gelmesinin ve sonra da ölmesinin, kazayla alakalı olduğunu söyleyemeyiz, çünkü elimizde MR çekimleri yok, MR'ı görmeden karar veremeyiz” dedi!


hediye-1567861116.jpg



Beş defa adalet bakanı değişti.
Altı defa yargıtay başkanı değişti.
Dört defa anayasa mahkemesi başkanı değişti.



18 defa adli yıl açılışı yapıldı.



2019'a geldik.
Kazadan 18 yıl sonra…
Hediye öldükten dört yıl sonra…
Dava nihayet sonuçlandı.



Hediye suçlu bulundu!



“Hediye'nin zihinsel ve bedensel engelli haline gelmesiyle, ölmesiyle, o trafik kazasının alakası yok” kararı verildi.

18 yıldır devam eden mahkeme masraflarının, Hediye'nin babası tarafından ödenmesine hükmedildi...

“AİHM’DE HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ”
18 yıl sonra gelen kararda, hayatını kaybeden kızının suçlu bulunduğunu söyleyerek isyan eden Baba Alican Demirpolat, “Sırtımda engelli kızımı taşıyarak adalet aradım. Hep adaletin bir gün geleceğine inandım. Ama mahkeme yıllardır bizi süründürdü. 18 yıl sonra ölen kızımı suçlu buldu ve davayı bitirdi. Bir de mahkeme masraflarını ben ödeyeceğim. Bu kararı verenlere,’ Adaletin bu mu mahkeme? diyorum” dedi.


 

furkanoz

İhvan Forum Üye
Katılım
9 Eyl 2019
Mesajlar
48
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Şaşırdım dersem yalan olur. Artık burası Türkiye deyip geçiyorum. Sıradan bir haber bizim için.

Şaşırmadım, sadece üzüldüm.
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
Ölüm bu yüzden var....

Mahşer bu yüzden var...

Hesap bu yüzden var...
************

var olan buları görmeden, hatırlamadan yaşayan mü'min müslümanlar var...
 
Üst