Avrupa Birliği Dostmu?

Avrupa Birliği Dostmu?

  • Evet dost

    Oy: 1 3.6%
  • Hayır dost değil

    Oy: 27 96.4%
  • Kararsızım

    Oy: 0 0.0%
  • Fikrim yok

    Oy: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    28

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
AVRUPA BİRLİĞİ DOSTMU?-1



:AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE:



Avrupa Birliği’nin bayrağında 12 yıldız vardır. Bu 12 yıldız,Hz. İsa’nın 12 havarisinin sembolü- dür.Bazıları bu 12 yıldızın, 12 kurucu devleti temsil ettiğini söylemektedir.Aslında kurucu devlet sayısı 6 dır. Avrupa’da çatışmaları önlemek için,Avrupa ülkelerinin birliği fikri, Hristiyan din adamları tarafından gündeme getirildi.1952’de AvrupaKömür ve Çelik Topluluğu(AKÇT)kuruldu. AKÇT’yi Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu izledi.



1957’de Roma Anlaşması ile AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU kuruldu.Kurucu 6 ülke:B.Almanya,Fransa,Belçika,Hollanda,İtalya ve Lüksemburg’tur.Aynı ülkeler 1952 tarihli AKÇT’nin de kurcusuydu.



1965’te AVRUPA TOPLULUĞU ismiyle devam eden birlik sürecinde nihai hedef;AVRUPA BİRLEŞİK DEVLETLERİ… Şu anda üye sayısı 25 tir. İngiltere’nin para birimi hariç,ortak para birimi “Euro” dur. Ortak para,ortak parlemento,ortak bayrak,ortak marş,ortak merkez bankası(Roma’da) ve en sonunda ortak ordu.



Türk halkının %95’i müslümandır.Bu Müslüman Türk Milleti, bağımsızlığının sembolü olan ay yıldızlı bayrağını terk mi edecek?(Türk bayrağındaki hilal İslam’ın sembolü).Bu bayrak için,bu vatan için şehit kanı dökülmedimi? Şehitlerimizin kemikleri sızlamayacakmı? Vatan toprağının her karışı şehit kanları ile donanmış bir çiçek bahçesidir.Bu çiçek bahçesi AB’ye peşkeş çekilecek.Emperyalist AB’ye masa başında verilecek.”Biz yönetimiyoruz?Siz yönetin.



Avrupa Parlementosu yönetsin” denilecek.



Avrupa Parlementosu,Avrupa Birleşik Devletlerinin başkenti olan Brüksel’de dir.Bina HAÇ (istavroz)şeklindedir. Havadan çekilmiş fotoğraflarına bakınız.



Avrupa Birliği’nin marşıda bulunmaktadır.Beethoven’in 9. senfonisinin son bölümündenuyarlanan Avrupa Marşı, 1972 yılında Avrupa Konseyi tarafından kabul edildi.



Biz Türk Milleti olarak İstiklâl Marşımızı bırakıp,Avrupa Marşını mı? Okuyacağız.Okullarda,Askeriyede,resmi törenlerde,resmi bayramlarda,milli maçlarda vs.Avrupa Marşını mı? Çalıp,okuyacağız.Şehitlerimiz yattıkları yerlerde rahat uyuyabilecekler mi?Kurtuluş savaşını biz niye yaptık? Vatanımızı,Avrupalı Emperyalistlere vermek için mi?Kurtuluş Savaşında yüzbinlerce şehit verdik.Avrupalı Emperyalistleri(İngilizler,Fransızlar,İtalyanlar,Yunanlılar)bu vatandan kovduk.Şimdi ne yapıyoruz? A.B’ye girmeye çalışıyoruz.Diyorlar ki:’’Düşmanlıklar eskide kaldı.’’ A.B’li emperyalistlerin düşmanlıkları bittimi?Irak’ta,Bosna’da,Çeçenistan’da,Doğu Türkistan’da,Afganistan’da,Karabağ’da katliamlar yapıl-madımı? Halende yapılmıyormu?A.B,bu katliamlara sessiz kalmadımı?Irak’ta bizzat askerleri ile katliamlara katılmadımı?



Avrupa Birliği 1995 yılında bir ajanda bastırır.Bunu okullara dağıtır.Ajandada bir harita bulunmaktadır.Haritada Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi Ermenistan’a, Güney Doğu Anadolu Bölgesi İsrail’e verilmiş.Doğu Karadeniz Bölgesinde Pontus Rum Devleti. İstanbul’da bir başka Rum Devleti. Aynen Vatikan gibi.



Peygamberimiz bir Hadis-i Şerifte “Vatan sevgisi imandandır.” der. Maalesef şimdiye kadar gelmiş ve geçmiş bütün hükümetlerde bu sevgiyi göremiyoruz.Hep kendi çıkarları ve menfaatleri peşinde gitmişlerdir.






Türkiye AB’ye girerse Cumhurbaşkanı ve Başbakanın konumu ne olacak? Kahin olmaya gerek yok.Cumhurbaşkanı AB’nin Eyalet Valisi.Başbakan da Vali Yrd. Şuanda AB’ye üye olan devletlere eyalet denmiyor.İlerde,Amerika Birleşik Devletlerinde olduğu gibi,eyalet denebilir.



Diyelim ki,Türkiye A.B’ye girdi.Avrupa Parlementosu şöyle bir karar aldı.Türkiye topraklarının bir bölümünü Ermenistan’a,İsrail’e verecek.Türkiye itiraz edebilecek mi?



Türkiye itiraz etse ne olur?Üyelerinin çoğu Hristiyan.Oylama yapılacak.Türkiye kaybedecek.



Yok efendim.öyle şey olurmu?Diyenler çıkacak.Türkiye büyük bir devet.Türkiye’ye veto hakkı verirler.Kurucu Devletler olan Fransa ve Almanya buna izin verirmi?İngiltere bile Türkiye’ye veto hakkının verilmesini istemez.



Avrupa Parlemontası bir karar daha aldı. Diyelimki Müslüman bir ülkeye operasyon yapılacak. Oradaki yönetim değiştirilecek(Irak’ta olduğu gibi)oranın yer altı zenginlik kaynakları ele geçirilecek. Türkiye devleti demiyorum.Çünkü eyalet olacak.Diyelimki sayın R.Tayyip Erdoğan eyalet valisi. Valiye diyeceklerki: “Bize asker vereceksin.Müslüman bir ülkeye operasyon yapacağız.Sizin askerler iyi savaşır.Bizim valide mecburen kabul edecek. Türkiye eyaletinin Türk askerleri Müslüman bir ülkeye savaşmaya gönderilecek. Sonuçta ne olacak? Müslüman müslümanı vuracak. Bunu niye yapacağız? A.B’nin çıkarları için.



Bazı libareller ve enteller AB’ye “Emperyalist değildir.” diyorlar.Şuanda Irak’da işgalci devletler arasında İngiltere,Polonya,İspanya,İtalya vs.Avrupa devletlerinin askerleri yok mu? O askerler, ABD askerleri ile birlikte Irak’ta müslümanlara işkence yapmakta ve onları acımasızca öldürmektedirler.(Ebu Garip cezaevinde olduğu gibi).Camileri bombalayıp,camide namaz kılan müslümanların üzerine ateş açılmaktadır.Toplu katliamlar yapılmaktadır.



28-03-2006 tarihinde Amerikalı askerler Bağdat’ta bir şii camiini basıp 22 kişiyi öldürdüler.



4-Temmuz-2003 tarihinde Kuzey Irak’ta konuşlanmış 11 kişilik özel Türk kuvvetinin gayri resmi,yarı gizli karargahına,Amerikan ve müttefik birlikleri gelir.O gün 11Türk askeri,başlarına çuval geçirilerek,halkın gözlerinin önünde,askerlik onurları hiçe sayılarak sınırdışı edilirler.



A.B.D, İngiltere’den Pakistan’a düğüne giden 3 genci Talibancı diye tutuklayıp Küba’daki Guantonama Üssü ( Esir Kampına) götürür.Esirlerden biri(Şefik) ilginç bir olay anlatır’’Üniformasında,İsrail bayrağı olan bir sorgu memuru vardı.Kur’an’ı aldı.Yere fırlattı.Sonra üstüne çıktı.‘’Ne yapıyorsun?’’ deyince de ‘’İşte senin Kur’an’ının üstünde duruyorum.Ne yapacaksın. Bakalım? diye alay etti.(ZAMAN GAZ. TURKUAZ EKİ.30-04-2006)



Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V)’in çirkin ve iğrenç karikatürlerini başta Danimarka olmak üzere Fransa,Norveç,İspanya ve Hollanda gazetelerinde yayınlanması. Buna karşın Avrupa Birliği’ne üye diğer devletlerin sessiz kalması. Bize peygamberimizin şu hadisini hatırlatmıştır. “ Küfür (Kâfirler) tek millettir.”



Fransa’da orta öğretimde başörtüsü yasağı getirilmiştir. Hollanda’da yabancı dil yasağı (Başta Türkçe olmak üzere) bazı okullarda uygulanmaya başlandı. Hollanda’daki “Demokrat 66” partisinin Türk asıllı milletvekili Fatma Kaya “Boş zamanlar dahil, Hollanda dili dışında dil konuşulması yasaklandı.Bu anlamsız bir uygulama “ dedi. Hal böyleyken, Sayın Başbakan Avrupa Birliğine girmek için, 17-12-2004 tarhinden önce İtalya’da eski Belediye Sarayında PAPA Heykelinin önünde imza atmıştır. Ayrıca sayın Başbakan, çocuğunun nikah töreninde eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’ye “sevgili dostum” diyerek,hitap etmiştir. Peygamber efendimiz(S.A.V)’in bir hadisinde “Kişi sevdiği ile beraberdir.” demiştir. Herhalde sayın başbakan sevdikleri ile birlikte olmak istiyor. Ayrıca eski İtalya Başbakanı 28-03-2006 tarihinde İtalya’da müslüman öğrencilere din derslerinde İslam’ı öğrenme olanağının tanınması önerisine sert bir dille karşı çıkmıştır.. Atatürk, Amerikan ve İngiliz mandacılığına karşı gelmiştir. Oysa şimdiki ve önceki hükümetler Türkiye’yi AB’nin mandası yapmaya çalışıyorlar.



Sinan Aygün’ün yazdığı’Avrupa Tuzağında Mankurtlaşan Türkiye’ adlı kitabında ‘Mankurtlaşmayı’ açıklıyor.’Mankurt ‘ Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un Türkiye Türkçesine, ‘Gün Olur Asra Bedel’ adıyla çevrilen romanındaki Nayman Ana söylencesinde geçer. Mankurt, efendisine sadık,onun sözünden asla çıkmayan,başkalarını dinlemeyen,karnını doyurmaktan başka bir şey düşünmeyen bir yaratıkmış…Açlıktan ölmemesi için yiyecek,üşümemesi için eski-püskü giyecek verdiniz mi,başka bir şey istemezmiş.Mankurt efendisinin emriyle,kendisinden aslına dönmesini isteyen öz annesini bile öldürecek kadar,kimliğinden ve kişiliğinden uzakmış…Sinan Aygün kitabında şöyle diyor:’Bu söylence,Türkiye’nin bu günkü gerçeğidir.Emperyalizm-in Türkiye’yi mankurtlaştırma süreci,hemen hemen tamamlandı.Ülkemiz,beyinleri dumura uğrayan,milletine,tarihine,kültürüne,diline,bütün öz değerlerine yabancılaşmış kalabalıklarla dolu.Yabancılaşmanın ötesinde köleleşme olgusu ile karşı karşıyayız.Beynini ve vicdanını,Batı değerlerine göre biçimlendiren satılık ve kiralık ruhlar ülkesine döndük.İhanet koalisyonlarının oluşturduğu korodon çıkan sesler,vatansever çığlıklarını tamamen bastırdı.Emperyalist dayatmalara en küçük itirazın adı ise paranoyaklık oldu.Sonuçta Mankurtlaşan Türk milleti cinnet geçiren toplum oldu.Suç cenneti bir ülke. Dilini,dinini,kimliğini,tarihini unutan gençlik… AB,Hristiyanlığa dayanan bir projedir. Eğer Türkiye AB’ye girerse,tahminen 25-30 sene sonra 65 milyonluk Türk Milleti yaklaşık 300-350 milyonluk Hristiyan Avrupa içersinde asimile olacak,öz benliğini yitirecektir. Geleneğini göreneğini kaybedecek, en önemlisi zaman içesinde dininide kaybedecektir. Avrupa’da, Türkler 3.neslini maalesef kaybetmiştir. 3.neslin %90’ı asimile olmuştur.Kendi değerlerine, kendi dinine uzak kayıp bir nesil.



Avrupa’da ensest ilişkiler,homoseksüel ilikiler yaygınlaşmıştır. Erkek ile erkeğin, anne ile baba ile kardeş ile evlilikler için kanunlar çıkmıştır.Avrupa toplumu ahlaken çökmüştür. Son zamanlarda dinlerarası diyalog gündemde. Dinlerarası diyalog,Papalığın II.Vatikan Konsili’nin 4.oturumunda kabul edilen,”Nostra Aetate” diye maruf Konsil metninde aktarılan ve 28 Ekim 1965’te Papa VI. Paul’un onayıyla ilan edilen,”Papalığın 3000.yıl hedefi olarak açıkladığı Asya’nın Hristiyanlaştırılması projesi’nin bir yöntemidir. Papalığın “Çağdaş Hristiyanlaştırma ve misyonerlik usûlü” dür.(John W.O’Malley,Reform,Historical Conciousness And Vatikan li’s Aggionamento,Theological studies,1971xxx11/4;M.Raukanen,The Catholic Doctrin of Non Christian Religions According to the Second Vatikan Council, New York 1992,35; The Second Vatikan Council, Nostra Aetate,1-4)



İslâm akaidi ve Ehl-i Sünnet esaslarına göre; Papalığın böylesi bir “Hristiyanlaştırma projesi ve misyonunun(görevinin) gönüllü bir parçası olan” herhangi bir müslüman,mürted olur,İslâm dairesinin dışına çıkar, küfre düşer.Bu küfrü irtikab ettiği ana kadar,yaptığı tüm ibadet ve hayırlı amelleri boşa çıkar,müflis olur.Evli ise nikahı düşer.(A.Z.Gümüşhanevi,Camî’ül Mütûn, c.1,Elfaz-ı Küfür,b,2)



Hristiyanlık gibi, İslâm’dan gayri bir din edinen kimseyi küfre düşmüş saymayan kişi veya onların küfürde oldukları hususunda şek şüphe içinde olan kişi yahut da onların manevi gidişatının doğru olduğu kanaatini taşıyan kişi İslâm’dan çıkmış olur,küfre düşer.(Muhammed b. İsmail er-Reşid, Tehzib’ü Risalet’il Bedri’r-Reşid fi Elfâz’il Mükeffirat,vr 12, Yahya Bin Ebi Bekr, Esir’ul Melahide,vr 11b)



Batı kapitalizmi bir bütündür. Bir ayağı Amerika, bir ayağı AB. Türkiye üzerinde ortak projeleri vardır.Kürdistan projeleri,Ermenistan projeleri ortak.Yunan taleplerinin karşılanması, Fener Rum Patriği taleplerinin karşılanması da ortak projeler arasında yer alır. Fener Rum Patrikanesi,İstanbul’da surlar içesinde Vatikan benzeri özerk bir devletin peşindedir. TGRT’de yayınlanan haber programında Fener Rum Patrikanesi çevresindeki binaları satın almaya başlamış. Ayrıca, Doğu Anadolu Bölgesindeki topraklar, Amerikalı Ermenilere, Güney Doğu Anadolu toprakları Yahudilere satılmaktadır. Bu konuda Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının toprakların ne kadarının satıldığını açıklayan ,medyaya verdiği beyanatı vardır.Bu toprakları satmaya devam edersek,akibetimiz Filistin gibi olur. İsrail Devleti kurulmadan önce ,Yahudiler Arap topraklarını satın almıştır. Sonrada bu topraklara yerleşmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yabancılara toprak satışını yasaklamalıdır. Önceden satılan topraklar ise aynen İngiltere’nin yaptığı gibi toprağın üstü verilmeli,toprak ise Türkiye Cumhuriyeti’nin mülkiyetinde olmalıdır.



Başta Almanya olmak üzere Fransa ve İsviçre,’Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısını’ kabul etmişlerdir.İsviçre bununlada kalmamış ülkesinde ‘Ermeni Soykırımını ‘ kabul etmeyenleri yeni bir kanun çıkartarak hapis cezası vermeye başlamıştır.Şu anda Fransa’nın da gündemindedir.



Belçika’da Ermeni Soykırım Yasa Tasarısını gündemine almıştır. Belçika ve Fransa kendi yaptıkları zulümleri ve soykırımları görmemezlikten geliyorlar.Belçika, yakın zamanda Kongo’da yaptığı soykırımı unuttumu? Fransa’da 1960’ lı yıllarda eski sömürgesi Cezayir’de, yüzbinlerce Arabı öldürmüştür.



Ermenilerin amacı nedir? Zamanı geldiğinde,herhalde Türkiye, A.B’ye girince,tazminat ve toprak talebinde bulunmak. Avrupa Parlementosu, Papaz mektebinden, cem evlerine kadar her konu üzerinde rapor hazırlarken, nedense başörtüsü yasağının kızların okumasının önünde büyük bir engel teşkil ettiğini görmezden geliyor. Ayrımcılığa uğrayan dindar genç kızların ,adı yok raporda . Avrupa Parlementosunda çifte standart gene ortaya çıkıyor. Başörtüsü sorununun çözümü için Hükümet şuana kadar hiçbir şey yapmamıştır. Yapması gereken ,YÖK Kanununu değiştirmesidir. Üniversite Rektörlerini Cumhurbaşkanı değil. Hükümet atamalıdır. Ama Hükümet CHP’nin ve bazı taraflı medyanın sert muhalefetinden çekiniyor ve korkuyor.



İmam Hatip orta kısmının tekrar 5+3 ile işlerlik kazandırılması gerekir. Bu sorunlara önem vermeyen,çözmeyen Hükümet, bir sonraki seçimi kaybetmeye mahkumdur. Ayrıca, “Türkler 1 milyon Ermeniyi, 30 bin Kürdü öldürdü’ diyen, Orhan Pamuk,için Adalet Bakanı” yetkim yoktur” diyerek savcılığa yazı göndermiştir.Savcılıkta takipsizlik kararı vermiştir. Aynı Adalet Bakanı, Papayı parmağınadan vuran, Abdi İpekçi’yi vurup vurmadığı şüpheli olan M.Ali Ağca için Yargıtaya başvuruyor. Bunun sonucunda M.Ali Ağca tekrar içeri atılıyor. Bu Hükümetin çifte standartıdır.Türkiye 1996’da Tansu Çiller hükümeti zamanında,gümrükleri tek taraflı indirerek Gümrük Birlğine girdiğini ilan etmiştir. Bu durum halk deyimiyle “ Kendi kendine gelin güvey olmak.” Gümrük Birliği yüzünden (2004 de dahil) 9 yılda toplam 84 milyar dolar dış ticaret açığı verdik. AB, Türkiye’ye 1 milyar Euro yardım edecekti. Bunun da büyük kısmı kredidir.AB bunu bile yerine getirmedi. Türkiye biran önce Gümrük Birliğinden çıkmalıdır.



TİSK Başkanı Kudatgobilik diyor ki’ TÜRKLER DİKKAT!’ ‘’Bir alarm vereceğim.İspanya‘da otomotiv sanayiinde tek İspanyol patron kalmadı. Global Sermaye ana yemeği yemeden önce çevresindeki sebzelerden başlıyor.Türkiye için de tehlike bu.Çeşitli şirketlerimize yabancılardan talebler geliyor. Sanayicilerimize ‘Yatırım yoksa 3-5 kuruşa şirketinizi elden çıkarmayın ‘diyorum.’Ey Türkler dikkat edin.’ diye uyarıyorum.’’(SABAH GAZ. 24-02-2006)



K.K.T.C’NİN DURUMU: Avrupa Birliği,Kuzey Kıbrıs Rum Kesimini üyeliğe aldı.Referandumda(Halk oylamasında)büyük çoğunlukla evet diyen KKTC’ye ekonomik ambargo uygulamaya devam ediyor. AB ekonomik ambargoyu kaldıracağına dair söz verdiği halde sözünde durmadı.Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti KKTC’yi Dünya ya tanıtmalıdır.Hükümet,KKTC Devletini tanımaları için,önce Türk Cumhuriyetlerine,sonra bize yakın müslüman devletlere teklifte bulunması gerekir. Tahminimize göre KKTC’yi Türk Cumhuriyetleri içersinde ilk tanıyan ülke Azerbeycan olacaktır. Müslüman ülkelerden ise önce Pakistan ve Malezya olacaktır.İlk teklifler bu ülkelere yapılmalıdır.



A.B ve A.B.D neden? Kıbrıs’ın birleşmesini istiyor. Aynı A.B ve A.B.D, Karadağ’ın bağımsızlığını savunuyor. Hırvatistan’ın ve Slovenya’nın eski Yugoslavya’dan ayrılmasına destek sağlıyorlar.Bosna Hersek’in bağımsızlık mücadelesinde,Sırpların katliamlarına göz yumuyorlardı



Bosnalılara destek sağlamıyorlardı.Sırplar, 250 000 Boşnağı katl ettikten sonra A.B.D müdahale etti. Bosna Hersek’te dönüşümlü başkanlık sistemi var. Ama diğer komşu ülkelerde bu durum yok. Kıbrıs 1974 ten önce birleşikti. Kıbrıs Cumhuriyeti vardı.Cumhurbaşkanı Rumlardandı.



Başbakan Türklerdendi.Rumlar 1955 yılından sonra Kıbrıs’ta katliamlar yapmaya başladılar.1974 yılında katliamlar doruk noktasına çıktı.Türkleri diri diri toprağa gömüyorlardı.Kadınlara kızlara tecavüz ediyorlardı.Amaçları Kıbrıs’ta bir tane Türk bırakmamaktı.1974 yılında Kıbrıs Barış Hareketinden sonra katliamlar durduruldu. Şimdiki hükümet, A.B ve A.B.D’nin baskısı sonucu tekrar Kıbrıs’ın birleşmesini istiyor.






:AB’YE KARŞI İSLAMBİRLİĞİ:



Avrupa Birliğine karşı, Dost Birliği kurulmalıdır. Öncülüğünü, liderliğini Türkiye yapmalıdır. Türkiye, Avrupa kapılarında dilenci,uşak,köle olmamalıdır. Kuracağı Dost Müslüman Birliğinde lider ülke olmalıdır. Önce ekonomik ,iş birliği gerçekleştirilmelidir.Üye ülkeler arası ticaret geliştirilmelidir. Zamanla gümrükler kalkmalıdır.



Şu ülkelere teklif götürülmelidir. Azerbeycan, Suriye, İran,Pakistan,Libya,Sudan ve Malezya. Daha sonra Türk Cumhuriyetlerine teklif yapılmalıdır. Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan. Avrupa kıtasından, Bosna Hersek ve Arnavutluk. Bu önerimiz bazı kişiler için zor ve hayal olabilir. Avrupa Birliği’de, savaştan çıkmış Avrupa için zor ve hayaldi. Önemli olan zoru ve hayali gerçekleştirmek, başarmaktır.Kolayı herkes başarır. FATİH SULTAN MEHMET HAN’IN bir sözü var: “ Bizim elimizin ulaştığı yere, onların hayali bile ulaşamaz.” BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİNİNDE bir sözü var. “Ey bu vatanın gençleri! Frenkleri(Avrupa’yı) taklide çalışmayınız. Avrupa’nın size ettiği hadsiz zulüm ve adâvetten(düşmanlıktan)sonra,hangi akılla onların sefâhet(zevk ve safaya aşırı düşkünlük)ve bâtıl efkârlarına(geçersiz fikirlerine)ittibâ edip(tabi olup)emniyet ediyorsunuz(güveniyorsunuz)? Yok,yok! Sefihane(akılsızca)taklit edenler,ittibâ değil,belki şuursuz olarak onların safına iltihak(katılma)edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz. Âgâh(emin)olunuz ki,siz ahlâksızcasına ittibâ ettikçe(tabi oldukça),hamiyet(milli haysiyet,onur) dâvâsında yalancılık ediyorsunuz. Çünkü şu sûrette ittibâınız(Avrupa’ya tabi olmanız)milliyetinize(milletinize) karşı bir istihfaftır(hor görme,hafife alma) ve millete bir istihzâdır(alay etme,eğlenceye alma). (LEM’ALAR, S/123-124)


http://avrupabirliginehayir.blogspot.com/
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
AVRUPA BİRLİĞİ DOSTMU?-2


“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin.Zira onlar birbirinin dostudurlar.İçinizden onları dost tutanlar,onlardandır.Şüphesiz Allah,zalimler topluluğuna yol göstermez.” (MAİDE SURESİ 51.AYET)


“Ey iman edenler!Müslümanları bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin;(Bunu yaparak)Allah’a aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz? (NİSA S. 144. AYET)


“Her kim bir cemaatin(topluluğun,birliğin)kalabalığını artırırsa o,onlardandır.Ve her kim bir kavmin yaptıklarından razı ve memnun olursa o işi yapanların ortağı olur. (DEYLEMİ) (HADİS-İ ŞERİF)


“Çünkü onlar,Allah’a karşı sana hiçbir fayda vermezler.Doğrusu zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah da takva sahiplerinin dostudur.” (CASİYE S.19.AYET)


“Bizden başkasına benzeyen bizden değildir.Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin.”
(TİRMİZİ) (HADİS-İ ŞERİF)


“Ey iman edenler !..............benim de düşmanım,sizinde düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin.Oysa onlar,size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir”
(MÜMTEHİNE S. 60.AYET)



“Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacakardır.” (BAKARA S. 120.AYET)


Ehl-i kitaptan çoğu,hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra,sırf içlerindeki kıskançlıktan
ötürü,sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler.” (BAKARA S. 109.AYET)


“Ey iman edenler! Eğer kâfirlere uyarsanız,gerisin geriye(eski dininize,eski sapık inançlarınıza)
döndürülürde hüsrana uğrayanların durumuna düşersiniz.” (AL-İ İMRAN S. 149.AYET)


“Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin.Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar,hep sıkıntıya düşmenizi isterler.Gerçekten,kin ve düşmanlıkları ağızlarından
(dökülen sözlerinden)belli olmaktadır.Kalplerinde sakladıkları(düşmanlıkları)ise daha büyüktür.Eğer düşünüp anlıyorsanız,ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.İşte siz öyle kimselersiniz ki,onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz…………. Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.”
(AL-İ İMRAN S.118.,119. AYETLER)


Ebu Zer Gifari (r.a) anlatıyor: Resûlullah’a “Fatiha’daki gazap olunanlar”ın kimler olduğunu sordum; “Yahudilerdir.” buyurdular. Bahsi geçen “Sapıklar”ın kimler olduğunu sordum; Resûlullah , “Hristiyanlardır” buyurdular.
(TİRMİZİ) (HADİS-İ ŞERİF) (Sûnen, Tefsir,3) (Ahmet bin Hanbel,Müsned,4/378)



“Kim kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, Peygamber’e(Hz.Muhammed) karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola tabi olursa, onu o saptığı yönde bırakırız ve cehenneme sürükleriz;o ne kötü bir yerdir.”
(NİSA SURESİ 115. AYET)



‘’Kendinizden önce gelen milletlerin (Hristiyan veYahudilerin)yoluna karışı karışına, tıpatıp uyanlarınız(körü körüne taklid edenleriniz) elbette olacaktır. O kadar ki,şayet onlar (gayr-i müslümler) keler(kertenkele) deliğine girseler,siz de onlara uyup oraya girmeye çalışırsınız.’’

(BUHARİ) (HADİS-İ ŞERİF)




Daha bir çok ayet ve hadis-i şerifte,Hristiyanları,Yahudileri,Müşrikleri, Mecusileri, bir çok sapık dine mensup olanları ve dinsizleri dost edinmememiz emredilmiştir.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
AB veya AB veya Rusya , Yunanistan vb. ülkeler DOST mu diye düşünmek AKLIMIZA yaptığımız İŞKENCEDİR çünkü olmayanı düşünmek bile AKLIMIZA BOŞA MESAİ HARCARDIRIR.

hAAA

Eğer bunu TARAFGİRLİK neticesi vurgulamak istersen EN KISA TÜKETİM ARACI ZAMANIMIZI daha faydalı işlere İslam a hizmet e kullanalım derim.YER ÇEKİMİ KANUNU YENİ BULUNMADI.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
AB veya AB veya Rusya , Yunanistan vb. ülkeler DOST mu diye düşünmek AKLIMIZA yaptığımız İŞKENCEDİR çünkü olmayanı düşünmek bile AKLIMIZA BOŞA MESAİ HARCARDIRIR.

hAAA

Eğer bunu TARAFGİRLİK neticesi vurgulamak istersen EN KISA TÜKETİM ARACI ZAMANIMIZI daha faydalı işlere İslam a hizmet e kullanalım derim.YER ÇEKİMİ KANUNU YENİ BULUNMADI.

BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİNİNDE bir sözü var. “Ey bu vatanın gençleri!
Frenkleri(Avrupa’yı) taklide çalışmayınız. Avrupa’nın size ettiği hadsiz zulüm
ve adâvetten(düşmanlıktan)sonra,hangi akılla onların sefâhet(zevk ve safaya
aşırı düşkünlük)ve bâtıl efkârlarına(geçersiz fikirlerine)ittibâ edip(tabi
olup)emniyet ediyorsunuz(güveniyorsunuz)? Yok,yok! Sefihane(akılsızca)taklit
edenler,ittibâ değil,belki şuursuz olarak onların safına iltihak(katılma)edip
kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz. Âgâh(emin)olunuz ki,siz
ahlâksızcasına ittibâ ettikçe(tabi oldukça),hamiyet(milli haysiyet,onur)
dâvâsında yalancılık ediyorsunuz. Çünkü
şu sûrette ittibâınız(Avrupa’ya tabi olmanız)milliyetinize(milletinize)
karşı bir istihfaftır(hor görme,hafife alma) ve millete bir istihzâdır(alay
etme,eğlenceye alma).


(LEM’ALAR,
S/123-124)
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Zafer Çağlayan, AB'nin son derece riyakar ve iki yüzlü olduğunu belirtti


Zafer Çağlayan, AB'nin son derece riyakar ve iki yüzlü olduğunu belirterek, AB'nin tam üyelik konusunda her türlü
rezilliği ortaya koyduğunu kaydetti.




Zafer Çağlayan, AB'nin son derece riyakar ve iki yüzlü olduğunu belirterek, AB'nin tam üyelik konusunda Türkiye'ye karşı her türlü rezilliği ve yol kapamayı ortaya koyduğunu söyledi.


Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 'AB, son derece riyakar ve iki yüzlü bir yapıya sahiptir. AB, tam üyelik konusunda Türkiye'ye her türlü rezilliği, yol kapamayı ortaya koyan bir birliktir' dedi.

Bakan Çağlayan, AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen ile Mersin Gümrük Müşavirleri Derneğinde düzenlenen sohbet toplantısına katıldı. Çağlayan, gümrük müşavirlerinin yaptıkları işlerden dolayı müteşekkir olduğunu
söyledi.


Eski bir sanayici olması itibarıyla gümrük müşavirlerinin önemini en iyi bilen insanlardan birisi olduğunu dile
getiren Çağlayan, Türkiye'nin ihracatının her geçen gün arttığını, bu noktada 8 yıl öncesine göre 4 kat artış sağlandığını, gümrük müşavirlerinin de bu anlamda önemli bir misyon üstlendiğini vurguladı.

Ticarette Türkiye'nin her geçen gün daha da büyüyeceğini, böylelikle gümrük müşavirlerinin de iş yükünün artacağını dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti:
'Gelişmiş ülkelerin dünya ticaretindeki payı her geçen gün azalıyor. Hatta tabiri caizse eksen kayıyor. Bu
bağlamda, gelişmekte olan ülkelerin dünya ticaretindeki payları daha da artıyor.
Bir anlamda yeni bir dünya düzeni oluşuyor. Bu değişim ve dönüşüm noktasında,
Türkiye'nin dünya ticaretinden almış olduğu pay, her geçen gün artacak. Şunu net
söylemem gerekir; önemli çalışmalar yapıyoruz ve ülkeleri tek tek inceliyoruz.
Bilhassa ticaret yapacağımız ülkelerin ithalatını inceliyoruz ve
politikalarımızı buna göre belirliyoruz.'

Dernek üyelerinin oda olma yönündeki talepleri ve bu konuda desteklerini istemesi
üzerine Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Ben de Odalar Birliği bünyesinden gelmiş olarak, İhracatçılar Birliği, TİM'in
kanununu çıkardım. Şunu ifade etmek istiyorum; içeriden görünüş ile dışarıdan
görünüş farklıdır. Sizin konunuza gelince, görüşmeler yapıldı. Yeni hükümet
kurulduktan sonra gümrük idaresine bakan kim olursa, yeni gelen veya yeniden
göreve gelen bakan, konuyla ilgilenecek. Sizinle ilgili kurulacak olan oda veya
birliğin, Odalar Birliğine rakip olmayacağını düşünüyorum. Aksine birbirini
destekleyen bir yapı olur diye düşünüyorum. Türkiye eski Türkiye değil. Bu
konuda yapılacak çalışmaların da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini
düşünüyorum. Ben devam edersem, gümrük teşkilatını da bu işe alarak, ithalat ve
ihracat yapan arkadaşları da bir araya alıp, tartıştıktan sonra görüşürüz. Çünkü
çok yönlü değerlendirip, karar vermek daha doğru olur. Eğer dış ticaret
açısından fayda getirecekse, bunu hep birlikte savunacağımı hepiniz bilin
isterim.'
Türkiye'nin AB üyelik sürecini de
değerlendiren Çağlayan, şunları kaydetti: 'AB bilirsiniz, son derece riyakar ve
iki yüzlü bir yapıya sahiptir. AB, tam üyelik konusunda Türkiye'ye her türlü
rezilliği, yol kapamayı ortaya koyan bir birliktir ama Türkiye'nin AB'ye tam
üyelik konusunda sonuna kadar peşinden koşacağı bir sistem. AB, sanki tüm
fasıllar bitmiş gibi, yeni bir fasılla tekrar sıkıştırmaya başlıyor. Bize
rekabet faslının açılması konusunda ışık yakmışlar. Ne olacak? Rekabet faslına
girdiğimiz zaman, serbest bölgeleri kapatacağız. Efendiler böyle emrediyor.
Kendilerince talimat vermişler. Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü bir hükümeti ve
Başbakanı ile kabinesi var.

Ne istediğini bilen bir yapıya sahibiz. Önce 32 faslı bitirirsin, sonra oturur
33. rekabet faslını görüşürüz. Ondan sonra eğer hakikaten buna uyma
yükümlülüğümüz varsa, oturup bunları tartışırız. Ancak sen daha benim 14-15
faslımı çeşitli nedenlerle bloke etmişsin, şimdi diyorsun ki gel rekabeti
konuşalım. Şunu bilin ki bunlar böyle yaptıkça serbest bölgeler daha da kıymetli
hale gelecek. Bu konuda Sayın
Başbakanımız çok net bir
tavır ortaya koymuştur.'
Dernek Başkanı Abdülbaki
Şimşek ise derneklerinin Türkiye'deki 5 gümrük müşavirleri derneğinden birisi
olduğunu belirterek, faaliyetleri hakkında bilgi sundu.

Toplantıya, çok sayıda gümrük müşaviri katıldı.
Bakan Çağlayan, daha sonra partisinin ilçe teşkilatında yöneticilerle
düzenlenen ve basına kapalı gerçekleştirilen toplantıya
katıldı.


http://www.internethaber.com/bakan-caglayan-abye-verdi-veristirdi-344087h.htm
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
-

CUMHURBAŞKANI A.GÜL:"BELKİ TÜRKİYE, AB'YE HAYIR DİYECEK"

İslam Düşmanlığı Avrupa'nın Ruhuyla Çelişiyor

Abdullah Gül, Avusturya ziyaretinden önce bu ülkedeki gazetelere önemli açıklamalar yaptı.

Yükselen İslam düşmanlığı Avrupa'nın ruhuyla çelişiyor Yükselen İslam düşmanlığının Avrupa ruhuyla bağdaşmadığını söyleyen Gül, "Başkalarına ayrımcılık yapmak, hastalıklı bir davranıştır." dedi.

Türkiye'nin AB üyeliğinin uzun bir süreç olacağını belirten Cumhurbaşkanı, Ankara'nın ileride AB'ye hayır diyebileceğini vurguladı.Avusturya'ya 13 yıl sonra gidecek ilk Türk cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, pazartesi günü başlayacak ziyareti öncesinde Avusturya basınına önemli açıklamalarda bulundu. Kurier, Die Presse ve Der Standard gibi üç önemli gazeteye röportaj veren Gül, Ankara'nın AB üyeliğinden Avrupa'da yükselişe geçen İslam düşmanlığının yol açtığı tehlikelere kadar birçok konuya değindi.
Avrupa'da İslam düşmanlığının yükselişe geçmesi ile siyasal İslam'ın etkinliğinin artırılması arasında bir ilişki olup olmadığına dair bir soruya karşılık böyle bir durumun Avrupa'da meydana gelemeyeceğini söyledi. İslam'ın artan rolünden korkulmaması gerektiğine değinen Gül, Ortadoğu ya da Orta Asya'da böyle bir ilişkinin anlaşılabilir olduğunu ancak Avrupa'da bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Gül, "Bütün Avrupa'da yabancı düşmanlığı, aşırıcılık ve İslam düşmanlığı gibi endişe verici gelişmeler olduğunu görüyoruz. Bunlar Avrupa'nın ruhuyla çelişiyor. Bu Avrupa'ya uymuyor; çünkü Avrupa, insan haklarının vatanıdır, farklı düşünenlere ve kültürlere saygı duyulduğunun varsayılması gereken bir bölgedir. Fakat geçmişte Avrupa'da farklı olanların dışlandığını gördük. Başkalarına ayrımcılık yapmak, hastalıklı bir davranıştır. Bu tutum ne Avrupa'da ne de başka bir yerde yayılmalıdır." dedi. Sosyal demokrasinin kalesi olarak sayılan İsveç ve Finlandiya gibi Avrupa ülkelerinde dahi aşırı sağcı partilerin yabancı düşmanlığını seçim malzemesi yaparak ciddi seçim başarıları kazanması, kıtada İslam düşmanlığının arttığına dair endişelere yol açmıştı. Açıklamalarında Avusturya'da yaşayan Türklerin, toplumla tam entegrasyon için çaba göstermesi gerektiğine işaret eden Gül, hem Almanca hem de Türkçe öğrenilmesinin önemine dikkat çekti. "Türk göçmenler Almancaya hâkim olduklarını göstermeliler. Göçmenlerin yaşadıkları ülkenin toplumuna uyum sağlamaları, doğal bir gerekliliktir." şeklinde konuşan Gül, Avusturya'da başarılı olmuş Türkleri örnek gösterdi. Almanya ve Fransa liderlerinin Türkiye'nin AB üyeliğine muhalif olduklarının hatırlatılması üzerine Gül, Türkiye karşıtlığının iç politika malzemesi olarak kullanıldığını belirterek, "Bu durum daha ziyade bu ülkeler için fazla şerefli bir davranış biçimi değildir." ifadelerini kullandı.

BELKİ TÜRKİYE, AB'YE HAYIR DİYECEK

Türkiye'nin ne zaman Avrupa Birliği üyeliğini kazanacağına dair soruya ise Gül, "Biz, gelecekte ne olacağı hakkında konuşuyoruz. Gelecekteki o dönemin Türkiye'si, bugünün Türkiye'si olmayacak. Bu açıdan, belki de Türkiye çekim gücü yüksek bir ülke olacak. Türkiye her halükarda hem AB'ye hem de Avusturya'ya büyük bir katkı sağlayacaktır. Hatta o kadar ki Türk halkı belki de AB üyeliğine 'hayır' diyecektir, tıpkı Norveç halkının yaptığı gibi." şeklinde cevap verdi.

http://www.ixirhaber.com/guncel/islam-dusmanligi-avrupanin-ruhuyla-celisiyor.htm
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
AB

nin esas korkusu

İSLAM a yenil düşmesidir.

İlk önce EKONOMİK yönden de düşünüyorlardı FAKAT ŞİMDİ YALNIZCA İSLAM dan İSLAM ın yayılmasından korkuyorlar.

Aslın da korkmuyorlar MÜSLÜMAN a karşı HİRİSTİYANLARI kullanan SİYONİZMİN verdiği korku dur.
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
AVRUPA İHRACATI ZORLAŞTIRDI!

Söz konusu gelişmeyi değerlendiren Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri tarafından Türkiye çıkışlı domateslere uygulanan giriş fiyatlarının nisan ayında yüksek seyrettiğini söyledi. Bununla birlikte, bu yıl Türk domateslerinin AB ülkelerinde ortalama satış fiyatının giriş fiyatından çok daha düşük seviyede gerçekleştiğini aktaran Satıcı, "Bu nedenle, AB ülkelerine domates ihracatında TIR başına yaklaşık 5-6 bin Euro arasında vergi ödemek durumunda kaldık ve nisan ayında geçtiğimiz yıl olduğu kadar domates satma şansı bulamadık. Bu durum, fiyatları düşük tutan Fas ve İspanya gibi ülkelerle rekabet sıkıntısı yaşamamıza sebep oldu." dedi.

http://www.haberfanatik.com/Ekonomi-avrupa-ihracati-zorlastirdi-165209.html
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
İtalya'nın kredi notu negatife indi !

thumbnail.php


Standard and Poor’s (S&P), ülkenin kredi notunu “durağan”dan “negatif”e indirdi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s (S&P), İtalya’nın “A” olan uzun vadeli kredi notu ile “A-1 “ olan kısa vadeli notlarını teyit ederken, ülkenin kredi not görünümünü “durağan”dan “negatif”e indirdi.
Kuruluştan yapılan açıklamada, kararda hükümetin zayıf ekonomik büyüme hedefinin ve Euro Bölgesi’ne üye Yunanistan ve Portekiz’de yaşanan ülke borcu krizinin bölgenin üçüncü büyük ekonomisi İtalya’ya da sıçrama endişelerinin etkili olduğu vurgulanarak, ülkenin uzun vadeli kredi notunun düşürülme riskinin arttığına dikkat çekildi.
Büyüme sıfıra yakın
S&P, 2007 yılında gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 100 olan İtalya’nın kamu borcunun, bu yıl yüzde 116’ya yükseleceğini tahmin ediyor. Moody’s, İtalya’nın uzun vadeli kredi notunu “Aa2”, Fitch ise “AA-” olarak belirlemişti.

Fransa ve Almanya’nın aksine İtalya ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yalnızca yüzde 0.1 oranında büyüme kaydetti. Hükümet, geçen ay 2011, 2012 ve 2013 yılına ilişkin büyüme tahminlerini aşağı yönlü, kamu borcu projeksiyonlarını ise yukarı yönlü revize ederken, bütçe açığıyla ilgili tahminlerinde değişiklik yapmadı.
İtalya Hazinesi, S&P’nin kararını eleştirirken, ülkenin ekonomik büyüme ve kamu hesap verilerinin öngörülenden daha iyi olduğunu ifade ederek, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Komisyonu gibi birçok uluslararası kuruluşun İtalya’ya ilişkin değerlendirmelerinin S&P’ninkinden çok farklı olduğunu kaydetti. IMF ve OECD, bu ay yaptıkları açıklamalarda, İtalya ekonomisinin yavaşça toparlandığını belirtmişlerdi.

milliyet

http://www.internethavadis.com/ekonomi/7028.html
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Belçika'nın kredi notu düşebilir

Hükümet kurulamayan Belçika'ya S&P'den sert uyarı geldi

Kuruluştan yapılan açıklamada, ülkenin ''AA+'' düzeyindeki uzun vadeli kredi notu ile ''A-1+'' olan kısa vadeli notlarının teyit edildiği belirtilerek, görünümün indirilmesine ise devam eden politik gerginliklerin notlara yapabileceği olumsuz etkinin neden olduğu vurgulandı.

Açıklamada, artan politik belirsizliklerin ülkenin borç ödeme gücüne zarar verebileceği ve borç seviyesinin istikrarlı hale gelmesini engelleyeceği endişeleriyle kredi notunun altı ay içinde bir kademe indirilebileceği uyarısında bulunuldu.

http://www.finansgundem.com/haber/Belcika-nin-kredi-notu-dusebilir/42722
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Fitch, İspanya’nın görünümünü düşürdü

ispanya-bayragi1.jpg


Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, İspanya’nın kredi notu görünümünü durağandan negatife indirirken, AA+ olan notunu teyit etti.

Konuya ilişkin açıklamasında Fitch, mali konsolidasyon ve yapısal reformlar konusunda İspanya’nın pek çok açıdan beklentileri aştığını; ancak negatif görünümün İspanya’nın zayıf ekonomik toparlanması, bankacılık sektörü yapılanması gibi konulardaki aşağı yönlü riskleri yansıttığını belirtti.
Açıklamada, ayrıca İspanya’nın yüksek dış borcunun, Euro Bölgesi krizinin yoğunlaşması hâlinde ülkeyi kredi şoklarına karşı daha hassas bir hale getirebileceği uyarısı yapıldı.
Kaynak: http://bloomberght.com/kuresel-piyasalar/haber/865910-fitch-ispanyanin-gorunumunu-dusurdu
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
-

Portekiz sonunda pes etti

portekiz-bayragi.jpg


Portekiz yardıma ihtiyacını kabul ederek, AB Komisyonu’ndan kurtarma paketi için yardım istedi. Komisyon, Socrates’ın hamlesinden memnun olduklarını açıkladı.
Portekiz Başbakanı Socrates, ülkenin zor durumda olduğunu kabullenerek, “elimizden geleni yaptık ama yardıma ihtiyacımız var” dedi ve Avrupa Komisyonu’ndan kurtarma paketi için yardım istedi. Avrupa’da İrlanda ve Yunanistan’ın ardından krize girmesi olası ülkeler içerisinde gösterilen Portekiz’in bir kurtarma planı isteyeip istemeyeceği merak konusuydu.
Portekiz Maliye Bakanı Fernando Teixeira Dos Santos konuya ilişkin ilk önemli açıklamayı yaparak, ülkesinin AB yardımının “gerekli olduğunu” kabul ettiğini söyledi.
Açıklamanın hemen ardından, geçtiğimiz günlerde istifa eden ancak 5 Haziran’daki erken seçime dek görevinin başında olan Portekiz Başbakanı Socrates konuşarak, borç kirizi nedeniyle Avrupa Birliği’nden yardım talebinde bulunduklarını söyledi..

http://www.paraborsa.net/portekiz-sonunda-pes-etti/

Portekiz; AB ve IMF ile masaya oturdu

http://www.paraborsa.net/portekiz-ab-ve-imf-ile-masaya-oturdu/

 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
İspanya’da gençler gelecekleri için yürüdü

İspanya’da hükümetin ekonomi politikalarını protesto için ülke genelinde gösteriler düzenlendi.
“Geleceği Olmayan Gençlik” adlı grubun organize ettiği protestolar, başkent Madrid’de şiddet olaylarına dönüştü. Kent merkezinde polis barikatlarını aşarak, belediye binasına doğru yürüyüşe geçen göstericilere güvenlik güçleri geçit vermedi. Polisin saldırısı sonrası, 24 kişi gözaltına alınırken, beş polisin hafif şekilde yaralandığı bildirildi.
İspanya’nın 50 şehrinde hükümet aleyhtarı sloganlar eşliğinde yürüyen on binlerce genç, ülkede rekor seviyelere ulaşan işsizliği protesto etti. Çoğu üniversite öğrencileri olmak üzere, kitle örgütleri ve işsizler de yürüyüşlere katıldı. Yapılan son araştırmalar, İspanya’da işsizlik oranlarının yüzde 21’lerin üzerine çıktığını gösteriyor.

(DIŞ HABERLER)
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
AB, Yunanistan'ın iflası karşısında çaresiz

Geçen yılsonu itibarıyla 327 milyar Euro borcu bulunan Yunanistan, yeni borca ihtiyacı olduğunu duyururken Avrupa'nın bu ülkenin temerrüt (borcunu ödeyememe) ihtimali karşısındaki seçenekleri tükeniyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, diğer kuruluşları takip ederek Yunanistan'ın haziranda borçlarını ödeyememe durumuna düşmesi halinde 17 üyeli Euro Bölgesi'nde bir zincirleme reaksiyon başlayacağına dikkat çekti. Moody's EMEA (Avrupa Ortadoğu Afrika) üst düzeyli kredi yetkilisi Alastair Wilson, temerrüt durumunda gözlerin AB ve IMF'den yardım alan Euro Bölgesi ülkeleri olan Portekiz ve İrlanda'ya çevrileceğini belirtti. Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papaconstantinou'nun, eğer AB, Atina'nın 2012 finansman ihtiyaçlarını karşılama güvencesi vermezse IMF'nin de haziran ödemesinde kendisine düşen payı vermeyeceğini söylediğini açıklaması, durumu da ha da kritik hale getirdi. Yunanistan'ın kamu borcu 2010 sonunda gayri safi yurtiçi hâsılasının yüzde 150'si olan 327 milyar Euro'ydu. Bu oranın 2013 yılında yüzde 160'ı geçmesi bekleniyor. Yunanistan, özelleştirme ve vergi artışlarını uygulamaya koyacak. Aksi takdirde, IMF ve AB yardımının hazirandaki 12 milyar Euro'luk dilimini alamayacak. Hollanda Maliye Bakanı Jan Kles de Jager, Yunanistan'ın bir özelleştirme idaresi kurmasını önererek, "Kamu şirketlerini bir fonda toplayabiliriz ve bağımsız denetçiler ve IMF eliyle denetim sağlayabiliriz. Kamu varlıklarını da teminat olarak kabul ederiz." dedi. Moody's, Yunan devlet tahvillerinin koşullarının, elinde tutanlar tarafından gönüllü olarak değiştirilmesi veya Yunan borçlarının yeniden biçimlendirilmesinin bile temerrüt sayılacağını açıkladı. Bu durumda AB'nin elinde kalan tek seçenek, Yunanistan'a verilmiş devlet borçlarının vadelerini uzatmak ve faiz oranlarını yeniden düşürmek olacak. Bu arada Yunanistan'ın muhafazakâr muhalefet lideri Antonis Samaras, yeni mali tedbirler paketini reddetti ve "Yanlış olduğu kanıtlanmış bu reçeteyi desteklemeyeceğim." dedi. Bunun üzerine Yunan basını, muhalefetle uzlaşma sağlanamamasının ardından hükümetin ek kemer sıkma tedbirleri için referanduma gideceğini öne sürdü. Avrupa Komisyonu Üyesi Maria Damanaki ise Yunanistan'ın borç kriziyle başa çıkmak için sert tedbirler alması gerektiğini, yoksa Euro öncesi para birimi olan drahmiye dönmek zorunda kalacağını söyledi. Damanaki, Yunanistan'ın Euro bölgesi üyeliğinin risk altında olduğunu ifade etti.

EKONOMİ SERVİSİ

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1...sisinda-caresiz
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ALLAH razı olsun AK Parti yöneticilerinden

BİRZAMANLAR KISKANARAK EKONOMİLERİNE BAKTIĞIMIZ ÜLKELER NE DURUMDA

abd BİLE KARŞILIKSIZ dolar BASIYOR

Bugün dünyada var olan DOLARIN % 60 ı KARŞILIKSIZ
 

SaddbinMuaz

Profesör
Katılım
14 Nis 2011
Mesajlar
943
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Abd ve Avrupa Birliği çöküş sürecine girmiş bulunmaktadır...
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
ALLAH razı olsun AK Parti yöneticilerinden

BİRZAMANLAR KISKANARAK EKONOMİLERİNE BAKTIĞIMIZ ÜLKELER NE DURUMDA

abd BİLE KARŞILIKSIZ dolar BASIYOR

Bugün dünyada var olan DOLARIN % 60 ı KARŞILIKSIZ

Siz AKP'lilerde AB'ye girmek için uğraşın.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
EY AKP'YE GÖNÜL VERENLER!..

HRİSTİYAN BİRLİĞİ değiL, İSLAM BİRLİĞİ istiyoruz...

BOP PROJESİ değiL, ÜMMET PROJESİ istiyoruz...
BATI taklitçisi, İŞBİRLİKÇİLER değiL,
ÜMMETİN görüşü, MİLLİ GÖRÜŞÜ istiyoruz...
KİLİSECİ yöneticiLer değiL, İMANLI yöneticiler istiyoruz...

'Çok şey mi istiyoruz yahu.?
.
Batılılardan nefret ediyorum,Amerika'dan nefret ediyorum;ama daha çok Amerika'nın vicdanına sığınan müslümanlardan nefret ediyorum.
.
ADİL BİR DÜZEN İÇİN, MİLLİ GÖRÜŞÜ SEÇİN...
Bırakın ABD ürünerini, yahudi ürünlerini..

ÖZÜNÜZE DÖNÜN,
Türkiye'yi İMANLI ELLERE TESLİM edin..İşi ehline bırakın...Bu ülkenin kaybedecek vakti yoktur.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0

Kâfir olanlar birbirlerinin yardımcılarıdır(dostlarıdır). Eğer siz müslümanlarda aranızda birlik ve dost olmazsanız, yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur.(ENFAL SURESİ--73)

İşte, bakınız bu ayetin sırrı tecelli etmektedir.Görünen köy kılavuz istemez.İslam aleminin nasıl da fitne ve fesat bataklığında boğulduğu aşikardır.Ah bu müslümanlar ne zaman gaflet ve cehalet uykusundan uyanacaklar, ne zaman tefrikaya düşmekten kurtulacaklar?.Gavur aşıklısı olmakla mı kurtulur bu İslam alemi?...
 
Üst