Atem tutem men seni, Jitem'e gatem men seni

Dergaz

Profesör
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
1,685
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Ne fark eder ki
Meteoroloji uyardı: Kar geliyor... Hava tahminleri, son derece isabetli yapılıyor artık. Yağışlar, dakika hesabıyla bildirilecek neredeyse.
"Yarın 15.30'da Kadıköy'e ilk damla düşecek... Kocaeli'ye 16.40'ta kar yağacak... Atı alan Üsküdar'ı geçecek..."
Rahmetli dedem, eskilerin çoğu gibi, akşamdan havaya bakıp ertesi gün kar yağmur olup olmayacağını bilirdi ama yağışın vaktini tahmin edemezdi.
* * *
Onun bu özelliği, bendenize de tevarüs etti.
Akşam gökyüzüne bakıp tahminde bulunabiliyorum.
"Yarın yağmur yağabilir..."
"Havada kar kokusu var..."
"Yarın için darbe ihtimali zayıf görünüyor..."
* * *
Batı bölgeleri henüz kar görmedi ama Doğu'da köy yolları çoktan kapanmaya başladı.
Kar yağsın, şehir yolları da kapanır.
Kış karsız geçerse, mevsimlerin de dengesi bozulur, insanların da.
Gerçi insanların dengesinin bozulması için, kar yağması veya yağmaması şart olarak ileri sürülemez.
Biz ne yapar eder, bir şekilde dengelerimizi bozmayı biliriz.
* * *
"Hayırdır azizim, keyifsiz görünüyorsun?"
"Yine ruhsal dengem bozuldu."
"Niye?"
"Komşular geç vakit çok gürültü yaptı."
Bu kadar basit işte!
* * *
Gürültü yüzünden keyfimiz kaçar... Trafik sebebiyle dengemiz bozulur... Haberlere bakarız canımız sıkılır...
Biri yan bakmıştır, öbürü yan bile bakmamıştır, hepsini mesele ederiz kendimize.
Bakan da bakmayan da, söz söyleyen de söylemeyen de bize dokunur.
Biri gelip "Je t'aime" dese, biz o jötem'i JİTEM anlarız. Seni seviyorum'un Fransızcası oysa.
(Ayrıntılı bilgi isterseniz, Aziz Üstel'in dünkü yazısına bakmalısınız.)
* * *
Meşhur türküyü hatırlarsınız: "Atem tutem men seni / Şekere gatem men seni / Akşam baben gelende oy / Önüne atem men seni..."
Bir tarihte bu türküyü çok kaba bulan bir kadıncağız ile karşılaşmıştık. "Bu nasıl sevmektir" diyordu. "İnsan bebeğini akşam gelen babasının önüne atar mı hiç? Çocuğun kolu kanadı kırılır. Allah korusun, başını çarpar da oracıkta can verir..."
Ah be hanım teyze! Bu türküyü böyle anlayacak bir kişinin de çıkabileceğini gösterdin ya!
Bu atmak, öyle atmak değildir hanım teyze. Çok sevmenin ifadesidir bu sözler. Atıp tutmaktan kasıt, havaya doğru birazcık atmak ve tutmak... Şekere katmak, o kadar tatlısın ki şekerden farkın yok demek. Babasının önüne atmak ise kucağına vermek... Nereden çıkarıyorsun kolunu bacağını kıracağını!
* * *
Neyse... Bu türkü ile JİTEM bahsini vaktiyle bir araya getirmiş ve "Atem tutem men seni, Jitem'e gatem men seni..." demiştim de oraya girme heveslisi bir elemandan üç günde zor kurtulmuştum.
Bugün de şu sözlerle bağlayalım bahsimizi:
"Ev süpüre toz eder / Hamama gider naz eder / El ayağı kir içinde oy / Yıkamam diye naz eder..."
Bu söylediğimiz, adı geçen türkünün son kısmı.
JİTEM'le falan hiç alakası yok, karışmasın. Zaten JİTEM de yokmuş. Gerekli açıklamalar yapıldı. İnanmamak olmaz.


kaynak
 
Üst