Atatürkçülüğün Tanımı

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bakan Faruk Nafız Özak, Atatürkçülüğün "3Y ile mücadele" olduğunu söyledi..

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, ''Siz geleceksiniz, duvara çarpacaksınız, 2002'de o karanlık tabloyu bırakacaksınız, bir hükümet gelecek Türkiye'yi bugünlere taşıyacak, ondan sonra bir takım iddialarla, dedikodularla ortamı bulandırmaya çalışacaksınız'' dedi.

AK Parti Tanıtım ve Medya 9. Bölge Toplantısı'nın açılış konuşmasını yapan Bakan Özak, gerçek vatanseverlik, gerçek Atatürkçülüğün ortaya konması gerektiğini belirtti. Bir takım dedikodularla ortamın bulandırılmaya çalışıldığını ifade eden Özak, şöyle konuştu: ''Eğer siz enflasyonu, faizleri düşürebiliyorsanız vatanseversiniz. Gerçek vatanseverlik kişi başına düşen milli geliri iki katına çıkarabilmektir.

Gerçek vatanseverlik ihracatı 30 milyar dolarlardan, 85 milyar dolarlara çıkarabilmektir. Gerçek vatanseverlik, sosyal devlet olabilmektir, ücretsiz kitap dağıtabilmektir, okullara internet getirebilmektir. Siz geleceksiniz, duvara çarpacaksınız, 2002'de o karanlık tabloyu bırakacaksınız, bir hükümet gelecek Türkiye'yi bugünlere taşıyacak, ondan sonra bir takım iddialarla, dedikodularla, ortamı bulandırmaya çalışacaksınız.

Bunlar doğru değil.'' Atatürkçülük ile ilgili de çok konuşulduğuna işaret eden Özak, ''Bu konuda 3 değişik açıklama var. Bir gerçek Atatürkçüler, iki Atatürk'ten geçinenler, üç Atatürkçü geçinenler. Gerçek Atatürkçü biziz. Palavrayla Atatürkçülük olunmuyor. Gerçek Atatürkçücük üç tane ''Y'' ile mücadele edebilmektir. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edebilmektir'' dedi. Özak, çağdaşlığın da insanı insan yapan değerlere saygı olduğunu söyledi.

''SEÇMEN AK PARTİ'Yİ TERCİH ETTİ''

AK Parti Genel Başkanı Yardımcı, Tanıtım ve Medya Başkanı Edibe Sözen de konuşmasında, çok güçlü bir Türkiye hayallerinin olduğunu ifade etti. Sözen, seçmenin 2002'de AK Parti'yi tercih ettiğini anımsatarak, ''2001 yılında devletin kasaları boşaltıldığında seçmen 2002 yılında AK Parti'yi seçerek cevabını vermiştir. Bu sebeple halkımız Türkiye gerçeğine uygun siyaset istemektedir. Bu yolla AK Parti iktidarını desteklemektedir.

Türkiye'yi asla ve asla ekonomik, kültürel, siyasal anlamda gerilemeye götürecek her türlü gelişmenin karşısında durarak, faaliyetlerimizi devam ettirmek durumundayız. Türkiye, bir daha asla ve asla 2001 yılından önceye dönmeyi istememektedir. Çünkü seçmen, şimdi ile geçmiş arasındaki tercihini AK Partiyi seçerek zaten göstermiştir'' diye konuştu. Toplumun farklı kesimleriyle ciddi iletişim ortamları oluşturmak durumunda olduklarına dikkati çeken Sözen şunları kaydetti: ''Biz uzlaşmacı, merkezde yer alan, insan merkezli politikalar üreten, bir hükümetin partisiyiz. Bu sebeple mümkün olduğu kadar uzlaşma alanlarımızı genişletmek ve bunları tabana yaymak zorundayız. Türkiye'yi hedeflerine taşıyan icraatlar AK Parti iktidarından olacak. Biz siyaseti sadece siyaset için yapan bir parti değiliz. Biz toplumun değerlerini çok iyi bilen, her kesime hitap eden bir merkez partisiyiz.''

AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç ise siyasetin merkezini, omurgasını AK Parti'nin oluşturduğunu ifade etti. Kılıç, pek çok kesim tarafından milliyetçilik konusunun istismar edildiğini vurgulayarak, ''Milliyetçilik gemisi lafla yürümüyor. Milliyetçilik namına mangalda kül bırakmayanlar var. Biz bilgiye dayalı siyaset yapıyoruz'' dedi. Toplantı, açılış konuşmalarından sonra basına kapalı olarak devam etti.
 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Atatürk’ü sevmek gerçekten de, Celal Bayar’ın dediği gibi ibadet midir? Eğer öyle ise Atatürk kendisine ibadet edilmesini, yani kulluk edilmesini, ister miydi?

Bu günki bazı insanların, onu tapınma derecesine getirmelerine bakılırsa bir dayatmada söz konusu.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Atatürkü ilah olarak seçenler onu sevmeyi ibadet olarak değerlendirenler vardır ve olabilirde. Biz kimsenin neyi ilah seçmelerine karışmayız. Dinde zorlama yoktur. Kim neyi isterse onu kendisi için ilah seçebilir.
 
M

Murat Sâki

Guest
Nedense iktidar olan her parti bir anda atatürkçü oluyor.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Bakınız atatürkün kulları atatürk için neler söylemiş;

AtatürKl öldüğünde o zamanlar onunla beraber olan yazarlar siyaset adamları bakın arkasından ne yorum yapmıslar.O zamanın chpli leri yani

Karaya çıkan ilah, Merhaba!...
Adın Besmeledir her işimizde (Behçet kemal Çağlar)

Herzaman ırkıma büyük bir baş atam
Tanrılaş gönlümde, Tanrılaş atam (Nurettin Artam)

Solmaz o beniz, gök o bakışlar gene mavi
Layık seni tutsak biz ilahlarla müsavi (edip ayel)

sana çıkar bu yurdun ararsak son yoluda
kutlu bir tanrı oldun güzel Anadolu'da (Fazıl Hüsnü dağlarca)

Devirdin ve aradım asırları boşuna
Ne mümkün bir eş bulmak ey yarım Tanrı sana! (Vasfi Mahir Kocatürk)

Ne örüncek ne yosun
ne Mucize ne füsun
Kabe arabın olsun
Çankaya bize yeter (kemalettin kamu)

Allah yazmadı sen yazdın alın yazımızı (ilhan berk)

Sanki Allah'ın öldüğü gündü (Ufunet bezinin te-fesi)

(haşa)

Gördüğünüz gibi arkadaşlar atatürk kendini silah zoruyla milletin gözünde Allah (haşa) ilan etmiş karşı çıkan atanın gözünün üstünde kaşı var diyen asılmış, millet bu hale sokulmuş.Şehidlerin kanları birer hiç sayılmış Kanlarla alnınan vatanın üstünde şarap partileri karı kız partileri düzenlenmiş,memleketin öz evlatları asılmış,Yoksulluktan atın dışkısının içindeki buğday tanelerini yiyen halk silah zoruyla bastırılmış ve atatürk ilah ilan edilmiş.

herşey tarih kitaplarında yazılan gibi değil
SÖYLENECEK BİR ŞEY VARMİ?
 

iskender

Üye
Katılım
4 Ocak 2007
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
yalakalar çoktur humeyni'nin yalakaları kadar olmasa da
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
yalakalar çoktur humeyni'nin yalakaları kadar olmasa da

Sende atanın yalakası değilmisin, zaten bu memlekette yalakadan fazla nme varki? İmam Humeyniyi sevmek imanın gereğidir. O bir islam önderi ve Rasulullahın neslidir. Ve onu sevmek her babayiğidin karı değildir. Yalakalık egemen güce, popularitizme, topluluğa çıkarları gereği dalkavukluk yapmaktır. İmam Humeyniyi sevmek gibi bir bedeli gerektiren bir eylemi yalakalık olarak değerlendirebilmekde ancak bir yalakaya yaraşır. Üstelik siz burda ne arıyorsunuz. ata forumlarınız çok oralara gitsen ya, sana ikramda bulunurlar belki?
 

zaman

Asistan
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
520
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Birde Atam sen kalkta ben yatam demeleri yokmu, yalanın ta kendisi.
 

iskender

Üye
Katılım
4 Ocak 2007
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sende atanın yalakası değilmisin, zaten bu memlekette yalakadan fazla nme varki? İmam Humeyniyi sevmek imanın gereğidir. O bir islam önderi ve Rasulullahın neslidir. Ve onu sevmek her babayiğidin karı değildir. Yalakalık egemen güce, popularitizme, topluluğa çıkarları gereği dalkavukluk yapmaktır. İmam Humeyniyi sevmek gibi bir bedeli gerektiren bir eylemi yalakalık olarak değerlendirebilmekde ancak bir yalakaya yaraşır. Üstelik siz burda ne arıyorsunuz. ata forumlarınız çok oralara gitsen ya, sana ikramda bulunurlar belki?

Amentü içinde kaçıncı şart ki humeyniyi sevmek?

benim arkadaşım da Efendemizin torunu olduğunu söylüyor.
 

iskender

Üye
Katılım
4 Ocak 2007
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
kalbini mi açıp baktın? ben kardeşlerimi tanırım.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah`ın Kitabı`dır. Semadan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim`dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun basında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün."
HadisNo
:
54
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
İskender sana atanın gittiği yere gidesin diye dua bile ediyoruz artık ne istiyorsun.
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Gerçek vatanseverlik kişi başına düşen milli geliri iki katına çıkarabilmektir.Sürünen Ülkeler arasında olduktan sonra Atatürkçü olmuşun ne işe yarar. Kalkınmış ülkeler Atatürkçü değil ama, demokrasi ve insan haklarında zenginlikte birinciler. Biz her şeyde perişanız. O halde bu Atatürkçü geçinen hortumcu mason zihniyet kendilerini bir sorgulasınlar ve iş yapa hükümete köstek olmaktan vazgeçsinler.
 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Çelik: Atatürk Peygamber Değil

Milli Eğitim Bakanı Çelik'in 94'te Atatürk'le ilgili yazdığı makale Meclis'i birbirine kattı. Çelik "Atatürk peygamber değil" derken tartışmalar büyüdü.

Meclis Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği, 15 yeni üniversiteye kurucu rektör atanmasına ilişkin yasa görüşülerek kabul edildi. Görüşmelerde, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Fatih'e, Yavuz'a, Abdülhamit'e, Vahdettin'e hatta Mevlana'ya küfretmenin serbest olduğu, hatta fazilet sayıldığı bir ülkede siz insanlara Atatürk'e küfretme dediğiniz zaman samimiyetinize inanmazlar" ifadelerinin de yer aldığı makaleyi TBMM kürsüsünden okudu. İnce, "Böyle makale yazan bir bakan rektör atayamaz" dedi.

KANUNLA OLMAZ
İnce'den sonra kürsüye gelen Bakan Çelik ise makaleyi kendisinin yazdığını söyledi ve "1994'te doçentlik sınavına girerken, bilimsel bir eser olarak 5 profesöre gönderdim. Bilimsel makale olarak değerlendirmiş. Bu makalenin önünü arkasını keserek, değerlendirme yaparsanız, bu doğru olmaz. Makalemde, Atatürk'e saldırmanın, Atatürk'ün milli lider olduğunu inkar etmenin, milli mücadelenin baş komutanı olmadığını söylemenin densizlik olduğunu söylemişim. Ama ben Atatürk'ü sevmenin kanunla olmayacağını söylüyorum. Sevmek gönülle ilgili bir şeydir. Kanunla olursa, maskeli, ikiyüzlü hale gelirsiniz diyorum" dedi.

Çelik, CHP'lilere yönelik "Türkiye'de Atatürkçüler var. Bir de Atatürkçülükten ve Atatürk'ten geçinenler var" sözleri Genel Kurul'da itirazlara yol açtı. Tepkilere "Rahatsız olmanıza gerek yok'' diye yanıt veren Çelik, akademisyen olarak 1994 yılında yazdığı makalede suç unsuru olsaydı, cumhuriyet savcılarının harekete geçmiş olacaklarını söyledi. "Laikliğin Türkiye'de icat edilmesinin ne Atatürk ile birlikte ne de Atatürk'ten sonra olduğunu'' söyleyen Çelik, "Bu, yeryüzünde olan bir şeydir. Benim üzerinde durduğum şey budur. Altı ok dediğimiz ilkeler, ilk defa icat edilmiş şeyler değildir'' diye konuştu.

Atatürk bir lider, peygamber değil

Bakan Çelik, Fatih Altaylı'ya Meclis'te tartışılan makalesiyle ilgili de açıklamalarda bulundu. Çelik şöyle dedi: "Makalenin bütününü getirelim buraya. Orada ben Atatürk'ün, Washington, Churchill, Ghandi gibi bir milli lider olduğunu ifade ediyorum. Kendi ülkesini kurtarmış bir liderin kanunla korunmak gibi bir ihtiyacının olmaması gerektiğini söylüyorum. Atatürk'ü her türlü insan üstü vasıfların ötesinde dogmalaştırmadan, onu adeta dini kült haline getirmeden anlatmamız gerektiğini söylüyorum. Ben Atatürkçülüğü CHP gibi anlamak zorunda mıyım. Ben düşünen insan olarak, akademisyen olarak Atatürk'ün 1929'da Yalova'daki köşkte verdiği mülakattan yola çıkarak Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'ni, Türk Dil Kurumu'nu niçin kurduğunu anlatarak bu meseleyi detaylarıyla ele alan bir yazı yazmışım. Bu gizli saklı değil. Kutsal emanetlerde 24 saat Kuran okunuyor, buna karşılık 24 saat nutuk okutma. Atatürk bir liderdir, bir askerdir, bir peygamber değil. Atatürk'le bir problemim yok. Türkiye'de Atatürkçü geçinenler, Atatürkçülükten geçinenler var. Kabe Arap'ın olsun Çankaya bize yeter anlayışını kınıyorum
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
"Eleysellahü bi kafin abdehü." "Allah, kuluna yetmez mi?.." (Zümer: 36)

insanlar sevdiklerini putlastirmamali
bu devlet lideri olur
tarikat lideri olabilir
ve cemamat lideri olabilir
BUNU YAPANLARIN SONU VAHIMDIR!
 

gulesevdali

Asistan
Katılım
8 Tem 2006
Mesajlar
546
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Gerçek vatanseverlik kişi başına düşen milli geliri iki katına çıkarabilmektir.Sürünen Ülkeler arasında olduktan sonra Atatürkçü olmuşun ne işe yarar. Kalkınmış ülkeler Atatürkçü değil ama, demokrasi ve insan haklarında zenginlikte birinciler. Biz her şeyde perişanız. O halde bu Atatürkçü geçinen hortumcu mason zihniyet kendilerini bir sorgulasınlar ve iş yapa hükümete köstek olmaktan vazgeçsinler.

SENİN HÜKÜMET DEDİĞİN ABD YE VATANI PEŞKEŞ ÇEKEN ADAMLAR...

SENİN HÜKÜMET DEDİĞİN TÜRK TELEKOMU İNGİLİZLERE SATAN ADAMLAR..

SENİN HÜKÜMET DEDİĞİN HERGÜN BİR VATAN PARÇASINI SATAN ADAMLAR..

SONUMUZ HAYROLA...............
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Satış konusunda bir belgeniz varmı? Bu belgeleri milli güvenlik kuruluna verin, icabına baksınlar.
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
"Atatürk'ü zorla sevdirmek gibi bir mecburiyetimiz vardır!"

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 1994 yılında Türkiye Günlüğü dergisinde yayınlanan Bir Başka Açıdan Atatürkçülük başlıklı makalesinde demiş ki: "...Atatürk'ü sevmek için bütün geçmişi ayaklar altına almak zorunda olmadığımız gibi, bu ülkede yaşayan herkesi ille de Atatürk'ü sevmek zorunda bırakmak gibi bir mecburiyetimiz de yoktur. Zorladığınız zaman o insanları münafık edersiniz."

Hüseyin Çelik'i bu cümlelerinden dolayı kınayan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, çok enteresan bir şey söylemiş oluyor. Demiş oluyor ki: "Atatürk'ü sevmek için bütün geçmişi ayaklar altına almak zorunda olduğumuz gibi, bu ülkede yaşayan herkesi ille de Atatürk'ü sevmek zorunda bırakmak gibi bir mecburiyetimiz de vardır. Varsın ikiyüzlülük olsun; herkes Atatürk'e sevgi gösterecek!"

Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden, daha ileri giderek, "Atatürkçü" olmayanların insan bile olmadığını ileri sürmüştü. Cumhuriyet eski Başsavcısı Vural Savaş da "habis ur" gibi tabirler kullanmıştı "Atatürkçü" olmayanlar için.

Sudanlı mütefekkir Abdulvahhab el-Efendi'ye göre bunlar sert bir teokratik anlayışın tezahürleri. El-Efendi, 28 Şubat döneminde İstanbul'da verdiği bir beyanatta, Osmanlı devletinin "ılımlı bir teokrasi" olduğunu, Mustafa Kemal'i putlaştırarak ve ona izafe ettikleri değerlere kutsiyet atfederek bir nevi din icat edenlerin ise "sert bir teokrasi" uyguladıklarını ileri sürmüştü.

Öyle ya; Osmanlı kimsenin inancına karışmazdı, "Kemalist/Atatürkçü" dogmatistler ise inançlarına bağlılık bildirmeyen herkese savaş açmış bulunuyorlar.

İster dindar olun ister dinsiz, ister Batı aleyhtarı olun ister Batıcı, ister muhafazakâr olun ister liberal, ister enternasyonalist olun ister şovenist; ruhban sınıfını hoş tutmak ve engizisyonun çarkına kapılmamak için "Ben Atatürkçüyüm" diyeceksiniz!

Hatta, dini/felsefi/ideolojik duruşunuzun meşru olduğunu ispat etmek için "Atatürk de dindardı", "Atatürk de dinsizdi", "Atatürk de Batı aleyhtarıydı", "Atatürk de Batıcıydı", "Atatürk de muhafazakârdı", "Atatürk de liberaldi", "Atatürk de enternasyonalistti", "Atatürk de şovenistti" diyeceksiniz!

Ne olacaksanız, "ebedi şef" de o olduğu için olacaksınız! "Ebedi şef"in olmadığı bir şey olmayacaksınız! Söylediğiniz ve yaptığınız her şeyi "ebedi şef"e dayandıracaksınız! "Ebedi şef"in aynı anda bütün dini/felsefi/ideolojik duruşlara birden referans teşkil etmesi ne kadar akıl almaz olursa olsun, aklınız bunu alacak! Şartların mütemadiyen değişmesine rağmen "ebedi şef"in dönemindeki şartlara teslim olmayı da içinize sindireceksiniz! 10 Kasım 1938 günü saat 9'u 5 geçe zaman durmuştur! "Kemalist/Atatürkçü" dogmatizmde içtihat kapısı ebediyen kapalıdır! Din değil ama bu dogmatizm terakkiye kesinlikle manidir!

"Hep bilimin rehberliğinden dem vurmuyorlar mı? Bilimin rehberliği bu mantıksızlığın neresinde?" diye soracak olursanız; vallahi bilmiyorum. "Bilimin rehberliği" hikâyesini ne zaman duysam, Anthony Standen'in bir kitabının başlığını hatırlarım: Bilim Kutsal Bir İnektir.

Hakan albayrak
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Allah düşmanı zalimler övüldüğü zaman Arşı Ala korkudan titrermiş. Varın gerisini siz hesab edin.
 
Üst