Atatürk Anıtkabir İstemedi

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Atatürk Anıtkabir İstemedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk de her canlı gibi bir gün ölümü tadacağını çok iyi biliyordu. Atatürk için de kaçınılmaz bir sondu ölüm… Dünyadaki hayatın sonlanması anlamındaki ölüm, zaman zaman Atatürk'ün de aklına gelirdi.

Atatürk, Ankara Orman Çiftliği'nin yanından geçerken, en yakın arkadaşı, Münir Hayri Egeli'ye; hayata gözlerini kapattığı zaman defnedilmek istediği yeri vasiyet etti.

Atatürk, sadece ebedi istirahatgahının yerini değil, aynı zamanda nasıl bir mezar istediğini de vasiyet etti. Atatürk'ün vasiyeti, şimdiki Anıtmezarının bulunduğu Anıttepe değildi. Arzuladığı mezar, büyük ,üstü kapalı bir mezar da değildi. Yüce Atatürk, daha mütevazi, üstü açık ve gelen geçenin yoğun olduğu Orman Çiftliği'ne defnedilmek istemişti.

Atatürk 'şu tepeye bana küçük ve güzel bir mezar yapılabilir, dört yanı ve üstü kapalı olmasın, esen rüzgârlar bana yurdumun her yanından haber getirir gibi kabrimin üzerinde dolaşsın, kapısına Gençliğe Hitabe'm yazılsın, o tepenin olduğu yer yol uğrağıdır, her geçen, her zaman dua okusun!...'

Orada bulunan herkes susuyordu…

Kimsenin bir kelime söyleyecek mecali kalmamıştı. Alman mimar da önüne bakıyordu…Atatürk 'Mamafih bütün bunlar benim fikrim… Türk milleti elbet bana münasip göreceği şekilde bir yer yapar' diyerek hüzünlü konuşmayı bitirdi.

Aradan yıllar geçti o tepenin adı Hâtıralar Tepesi olarak öylece bomboş kaldı. Türk milleti ebedî atasına lâyık olduğu Anıtkabir'i dikti (…) İnsan ihtiyatsız… Acaba diyor, Hâtıra Tepesi'nde de bir taş dikilip üstüne Gençliğe Hitabe'si yazılsa.”

Atatürk'ün vefatından sonra, nasıl bir anıt mezar tartışması başladı

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk vefat edince nereye defnin edileceği tartışma konusu oldu. Atatürk'ün aziz hatırasına yakışan bir anıtmezar yapılabilmesi için hükümet özel bir komisyon oluşturdu. Mezarın yeri ve biçimi konusunda karar verecek komisyon, yerli ve yabancı mimarlar, özel ve tüzel kurumların düşüncelerini aldı.

Bu arada, o sıralarda yurdumuzda çalışan ve Ankara'nın ilk bayındırlık projesini yapan ünlü şehircilik uzmanı Prof. Jansen'e, yeni Büyük Millet Meclisi'nin mimarı Prof. Holzmeister'e, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi mimarı Prof. Taut'a ve Güzel Sanatlar Akademisi'nde Prof. Belling'e de başvuruldu.

Yapılacak anıt mezar için, Çankaya, Etnografya Müzesi, Büyük Millet Meclisi'nin arkasındaki tepe (Kabatepe), Ankara Kalesi, Bakanlıklar (Milli Eğitim Bakanlığı için ayrılan arsa), Eski Ziraat Mektebi, Gençlik Parkı, Altındağ (Hıdırlıktepe), ve Gazi Orman Çiftliği gündeme geldi.

Gazi Orman Çiftliği

Atatürk, Gazi Orman Çiftliğine defnedilmek istiyordu. Atatürk'ün vasiyetini bilenler, Anıtmezar'ın Gazi Orman Çiftliği'ne yapılmasını savundular. Çiftliğin yeşilliğini, gezi yeri oluşunu ve Atatürk'ün, kendisi tarafından kurulan bölgeye defnedilmesi halinde, yaşadığı zamana ait anılarının içinde mutlu olacağı savunuldu.

Ancak, bu görüşe karşı olanlar da vardı. Karşı görüştekiler, Gazi Orman Çiftliğinin, gazinoları, bahçeleri ve türlü eğlence yerleri ile Ankara halkının belli başlı bir gezi yeri olduğuna dikkat çekerek; “Atatürk'ü buraya gömmek, burada kaynayan neşeli hayatı söndürebilir. Gerçekten bir hayat kaynağı olan ve ölmüş sanılan bir ulusu canlandıran Atatürk'ün ölüsü, daha sessiz bir yere yatırılmalı. Çünkü Ata, Orman Çiftliği'ni bir mezarlık değil, bir dinlenme ve eğlence yeri olarak yaptırmıştı.” görüşünü savundu.

Daha sonra Rasattepe'yi beğenenler çoğunluğu sağladı. Anıtkabir'in Rasattepe'de yapılması, büyük çoğunlukla kararlaştırıldı. Karar, hükümete bildirildi. Rasattepe 15.6.1939'da bedeli ödenerek kamulaştırıldı.

Kırmızı Çizgi Dergisi
 
Üst