Askerlik Tek Tip olmalı mı?

Askerlik Nasıl Olmalı

  • Askerlik Tek Tip Olmalı

    Oy: 23 34.8%
  • Askerlik Tek Tip Olmamalı

    Oy: 15 22.7%
  • Paralı/Profosyonel Askerlik Olmalı

    Oy: 16 24.2%
  • Devlet Kuruluşlarında Hizmet Ederek Askerlik Olmalı

    Oy: 3 4.5%
  • Askerlik Olmamalı

    Oy: 6 9.1%
  • Fikrim Yok

    Oy: 3 4.5%

  • Kullanılan toplam oy
    66

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
Profosyonel yazımında bir yanlışlık yokmu yahu ...
çok tip askerlik olmalı bence ...

profosyonel değil, profesyonel... ama kastinizi anladım. burada anlatılmak istenen sahasında uzmanlaşmış, mesleki kariyer sahibi kişilerin bu işi en doğru biçimde yapması, bu işi meslek olarak sürdürmesi ve karşılığında ücret almasıdır. o zaman 15 günlük eğitimle bu işi hayatının bir parçası haline getirmiş ve yıllarını dağlarda geçirmiş hainlere yem etmeyiz gencecik çocuklarımızı...
çok tip askerlik tanımı muğlak, karmaşık ve anlaşılmaz bir ifade gibi duruyor. net bir algılama sağlamıyor...
 

MECZUP

Profesör
Katılım
5 Ağu 2010
Mesajlar
887
Tepkime puanı
178
Puanları
0
Konum
Bî mekân..
Eğer adaletli davranmak istiyosak tabikide askerlik tektip olmalı... (bence!)
 

Turkbeyi

Ordinaryus
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
2,960
Tepkime puanı
273
Puanları
83
Konum
Karaman
Askerlik tek tip olmalı özellikle Asteğmenlerin ortadan kaldırılması lazım bir asteğmenin maaşıyla yaklaşık 100 askere maaş veriliyor askeriyede asteğmeniin yaptığı hiç birşey yok...

askerlik tek tip olmalı ve profesyonel orduya dönüş sağlanmalı ki şehitler az verilmeli, güçlü bir orduya sahip olunmalı.

polisler askerlik yapmamalı zaten jandarma ile görevleri aşağı yukarı aynı sadece ortam farkı var biri köyler vsler kontrol ediyor yani kolluk gücü diğerdi illeri kontrol ediyor oda diğer bir kolluk gücü...

askerliğin kısalması demek devletin kasasına milyon dolarların geri girmesi demek... borçların azalması demek vs vs...

türkiyeye en verimli zamanlarını askerlikte heba etmemesi demek

1,5 yıl dile kolay ama 460 günün sayılması ve şafağın doğan güneş olduğunu görmesi son güne kadar hayal oluyor :D ben hala sayıyorum ve bitmiyor geriye kaldı gerçi 25 ama bitmiyor :D


kişisel düşünmemek gerek devlet bazında düşünülmesi gerekiyor....

saygılar...
 

akesga

Asistan
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
205
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tertipçilik kağıt üzerinde olmadığı için düz mantıkla askerlikten bir şey anlamayanların kulağına tek tip askerlik çok hoş geliyor. Tertipçiliğin tafsilatına girersek başımız ağrıyabilir. O yüzden bilmeyen çevresinden sorsun... Tek tip askerlik olabilmesi için evvela Askere alınan gençlerin tek tip olması lazım. 20 yaşının dinçliği ile Askere gitmiş bir köylü çocuğu ile 30 yaşında göbeği çıkmış ünv. mezunu hantal bir tipi tek potaya koyamazsınız.

Sanırım Ünv. mezunu askerin bilgiye dayalı işlerde çalışabilmesi için yeterli süre olmadığından böyle bir uygulamaya gidilmek isteniliyor. bunun çaresi şimdiki süreye dokunmadan, uzun süre çalıştırmak istediğin elemanı Asteğmenlik olmazsa uzman çavuş olarak çalıştırmak. Oda olmazsa maaşlı çavuşluk vermek. Eğer Mali yük fazla ise Genel olarak birliklerin, garnizonların sayısını azaltmak lazım geliyor. Yok tek tip olacak olursa gelecekte vicdani redçilerin sayısında patlama olur diye düşünüyorum.
 

med-cezir

Profesör
Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
1,692
Tepkime puanı
33
Puanları
0
Yaş
116
Konum
Hiçbir Yerde...
uzun dönemlerde sadece okuma yazma bilmeyenler yok yalnız..lise mezunları ve 2yıllık üniversitelilerde uzun dönem yapıyorlar askerliğini..ve hatta hayat şartlarından dolayı okurken tecilini bozduranlarda..ayrıca o cahil dediğiniz insanlar kim bilir neden hangi sebebten dolayı okumamışlar veya okuyamamışlar..
tektip askerlik olsun herkes eşit sürede yapsın..üniversite mezununun işi gücü hayatı var da diğerlerinin yok mu yani..onlar iş kurmayacaklarmı..
tektipten yanayım ama sürenin 12aydan daha az olması şartıyla ..koskoca 1bucuk sene askerlik yapmak zordur sanırım...umarım hükümet gereğini yapar..

Yazdığınız mesajdaki çelişkinin farkında olsaydınız eminim böyle bir mesaj yazmazdınız...
Eğer bedelli adil değilse tek tip olmayan askerlikte adil değildir...Madem öyle nasıl ki okumuş! kültürlü insanlarla ! okumayan cahil ! insanların aynı kefeye konması adil değilse,aynı şekilde bedellerini ödeyemeyen fakir kesimin,dişini tırnağına takan zengin kesimle aynı kefeye konulmasıda adil değildir...
Cahil ! cahilliğini bilecek...!Fakir fakirliğini bilecek...!
Zihniyete şaşmamak elde değil...Bir insan sırf okumamış diye ona cahil gözüyle bakan insanlar sadece cahil değil cehli mürekkeptir...

bu yorumu yaparken kesin çarpıtırlar yazdıklarımı demiştim teşekkürler yanıltmadınız beni
 

Bîçâre

Profesör
Katılım
23 Şub 2008
Mesajlar
951
Tepkime puanı
57
Puanları
0
Konum
Simeranya...
Bence de askerlikle alakalı kökten bir değişiklik gerekiyor.

Evvelâ:

Üniversite mezunları için 3, yüksekokul (yani iki yıllık) mezunları için 5 (bu okulların bir itibarı ve dolayısıyla istihdam getirisi olur böylece), daha düşük tahsilli kişiler içinse 6 aylık zorunlu askerlik memleketimiz için ilk etapta çok gereklidir. Bu profesyonel orduya geçişi de kolaylaştıracaktır. Ülkemizde rütbelilerle birlikte 1 milyona yaklaşan asker vardır. Bu sayı İngiltere'de 200 bin, Almanya'da 300 bin, Fransa'da 350 bin diye gidiyor. Biz nüfus olarak dünyada onsekizinci sırada iken, asker sayısında ilk beşi zorluyoruz. Bu iyi bir istatistik değil...

Bir diğer konu "polis"lerin askerlik yapması, dünyada bize benzer bir kaç ülke var polisine zorunlu askerlik koşan. Bir astsubay er olarak askerlik yapmazken, bir diğer kolluk kuvvetine askerlik zorunluluğu ilkel bir durum. 45 günlük bir temel eğitim ya da askerlik süresini şark görevine eklemeleri akıllıca olacaktır. (250 kişiye 1 polis) 80 bin açığı olan bir teşkilatta, askerliğini yapmamış 45 bin polis bu kararı bekliyor.

Profesyonel ordu ise tek çözüm. Sırbistan bile geçen hafta geçti profesyonel orduya, bir askerin devlete maliyeti aylık 500 liranın üzerindeyken yüzbinlerle ölçülecek bu rakam ciddi meblağlar oluşturuyor. Zorunlu 3-5-6 ay askerliğin dışında oluşturulacak 150 bin kişilik profesyonel ordu şu an ki gücümüzün kat kat üzerine çıkmak demektir. 150 bin kişilik ordunun her mensubu aylık 3 bin lira maaş alsa dahi günümüzden daha az kaynak yetecektir ordumuza. 6 ay askerlik yapan bir ilkokul mezunuda "tek tip" demez, bende üç ay istiyorum demez. Düşen asker sayısına yılda 30 bin profesyonel asker takviyesiyle istihdama da katkı olur.
 
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
782
Tepkime puanı
136
Puanları
0
Yaş
44
Askerlikle alakam olmadığı için susma hakkımı kullanıyorum :) (oğlum yok ki asker yolu bekleme derdim olsun eşimde askerliğini yapalı nerdeyse 1 asır olmuş :) )
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Zorunlu Askerlik Eşyanın Tabiatına Aykırı


Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil Hastalıkları Mütehassısı Dr. Sivilay Genç mahlasıyla yazan Taraf yazarı, "Sivilay Abla" adlı köşesinde zorunlu askerlik konusunu taşladı:


Zorunlu askerlik
Dr. Sivilay Genç / Taraf
Bedelli ile başlayan, tek tip askerlikle devam eden tartışma zorunlu askerliğin sorgulanmasına dönmüş durumda. Subay eşlerine elli kuruşa fön çeken kuaför tayfasını çıkarınca geriye kalan asker sayısının yedi yüz bin olmadığı hesaplanıyor. Bu hafta tartışmaya katkı olması için, insanı seven bir sivil hastalıkları uzmanı olarak insani bir pencere aralayacak, muhtemel sorularınızla da konuyu açacağım.
Kundak bebekler ve askerler

Zorunlu askerlik bu çağın insanına uygun bir şey değil.
Eskiden bebekler kundaklanırdı. Bir bebek altı ay boyunca hazırolda dururdu. Bu pozisyonundan kurtulmak için yapabildiği tek şey bezini bir güzel doldurmaktı. İşte bezi çözülüp yeniden bağlanacağı süre içerisinde elini kolunu oynatır sonra yeniden kundak marifetiyle esas duruşa geçirilirdi.
Büyüdüğü evde dayak cennetten çıkmaydı. Büyüklerin yanında konuşulmazdı. Okula giden çocuklar için anne-baba ile öğretmen arasında şöyle bir diyalog geçerdi: "Eti senin kemiği benim." Bu felsefenin hâkim olduğu okulda siyah önlük giyilirdi.
Sınıflarda kitaplar açılır, "Neden" diye sorulmadan okunur ve ezberlenirdi.
Almanya'daki akrabalarla yılda bir mektuplaşmak, ayda bir kez telefonda konuşmak çok sıkıfıkı olmak demekti.
Peki ya şimdi...
Bebekler artık kundaklanmıyor. Hayata gözlerini açtıkları andan itibaren ellerini kollarını sallayabiliyorlar.
Dayak desen kalktı. Çocuğuna elini kaldıran baba "Bana vuramazsın, benim haklarım var" cevabını alıyor şamar gibi.
Okullarda kıyafetler renklendi. Öğretmenlerin ters bir sözü bile türüne göre şiddet, ayrımcılık ya da taciz davası konusu oluyor. Gazetelerde okuyoruz.
Almanya'daki akrabalarla Skype'tan MSN'den her akşam görüntülü konuşuluyor. Çocuğuna cep telefonundan bir an için ulaşamayan anne-baba panik oluyor. Herkes her gelişmeden ânında haberdar. Facebook'ta gelen arkadaşlık tekliflerine onay vermeyi geciktirdiğin kişilerle ilişkin bozuluyor.
Katı disiplinin, tek tipin, dayağın olmadığı, her an herkese ve her bilgiye erişimin sıradan hale geldiği bir hayattan; onbeş ay, bir yıl, beş ay ya da yirmi bir gün askerlik hayatına geçmek her şeyden önce eşyanın tabiatına aykırı.
Paintball yapan kadın

Soru: Askerlikte her erkek savaşmayı öğrenir. Savaşmayı bilmezsen savaş olduğunda topraklarını koruyabilir misin?
Cevap: Bir yıl askerlik yapan bir adam beş yıl sonra öğrendiklerinin ne kadarını hatırlar? Şehrimize düşman saldırdığında beş yıl önce askerlik yapmış bir erkek mi daha iyi savaşır, yoksa her ay şube olarak paintball oynayan bankacı bir kadın mı? Ne dersiniz?
Savaşçı millet

Soru: Türkler asker millettir, savaşçı millettir. Türkleri askerlikten kopartamazsın.
Cevap: Sürekli ereksiyon halinde olmak bir hastalık olduğu gibi; asker millet, savaşçı millet olmak, yani her an savaşmaya hazır eli tetikte beklemek de normal bir durum değildir. Ne mutlu bize ki Türkler asker ya da savaşçı değildir. Hiçbir millet değildir çünkü.
Kendi canı, sevdiklerinin canı, malı tehlikede olan her millet savaşçıya dönüşür. Bir tavuğun civcivlerine kötülük yapmaya kalktığınızda, korkak olarak nam yapmış o hayvancağız bile alçaktan iniş yapan kartal gibi üzerinize atılır.
Davul zurna ve terlik istirahati

Soru: Bizde askerler davul zurna ile uğurlanır. Asker babası sigarasını şişinerek içer. Anne gözyaşlarını başka bir gururla döker.
Cevap: Davul zurna ile uğurlanan askerler terlik istirahati almak için sonra sıraya girer. Şafak saymak için türlü türlü ritüeller üretilmiştir. Askerden dönenler ne kadar rahat askerlik yaptıklarıyla övünürler. İşte o cümlelerden bazıları: "Paşanın postasıydım, makam şöförüydüm, yazıcıydım, içtimaya bir kere bile çıkmadım, bir kere bile nöbet tutmadım, vb."
Anne-babanın gururu daha çok çocuğunun büyümüş olduğunu ilk kez anlamasındandır.
 
Üst