korakademik
Ordinaryus
- Katılım
- 17 Ağu 2009
- Mesajlar
- 2,236
- Tepkime puanı
- 63
- Puanları
- 0
ASKERE KÜFREDENLER ASKERDEN YARDIM BEKLİYOR
Yeni Mesaj yazarı Muharrem Bayraktar, sondalga.com adlı internet sitesinde; “Askere küfredenler askerden yardım bekliyor!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı…
“Mavi Marmara gemisiyle Gazze’ye yola çıkanlar arasında sinema sanatçısı Sinan Albayrak da vardı. Albayrak, gemide yaşadıklarını anlatırken şöyle diyor:
"İnsanlar sabah namazını kılarken saldırıya uğradılar. 02.00 gibi saldıracağını bekliyorduk. Çünkü taciz söylemleri başlamıştı telsizlerden. Bize Türkiye'den de uyarı geldi. Türkiye'den geri çekilmemizi istediler. Çatışma sırasında Türk jetlerini bekledik. Niye kimse gelmiyor.. Canlı yayında görmüyorlar mı diye.. Ağır silahlarla saldırdılar. O anda insanlar öldürülüyor. İnsanların kafasına sıkılıyor. Hortumla helikoptere su tutan kişiyi alnından vurdular..."
Aslında bu açıklamalar çok şeyi ifade diyor.
Demek ki Türkiye son anda da olsa “geri çekilin” demiş. Geri çekilin demek, İsrail’in saldıracağının bilinmesi demektir. İyi de İHH yöneticileri neden bu uyarıya uymayıp İsrail’le çatışma yolunu seçtiler. Bu ciddi bir ihmal değil mi?
Albayrak, çatışma sırasında Türk jetlerini çok beklediklerini söylüyor. Kusura bakmasınlar o sırada hava kuvvetlerin subayları Ergenekon davası için ya ifadede ya da Silivri’de idiler.
Bu bekleyiş Vakit, Yeni Şafak gibi yandaş-dindar gazetelerde de var. Vakit gazetesi nerdeyse Türk ordusunun İsrail’e saldırmasını isteyecek. Hatta alenen savaş çığırtanlığı yapıyor.
Yani Allah aşkına şu zihniyete bakın: İki yıldan beri neredeyse her gün askere küfredeceksin, askere katil, demokrasi düşmanı, kendi karakoluna baskın yapan vahşiler diye saldıracaksın sonra da her adımı şov kokan yardım operasyonunda yaptığınız onca vahim hatadan dolayı başınız sıkışınca “ey asker gel bizi kurtar, şu İsrail’e haddini bildir!” diyeceksin!
Hani bu ordu lağvedilmeliydi.
Hani bu ordu çürümüştü.
Hani bu ordu darbeciydi.
Hani bu ordunun jetleri kendi uçaklarını düşürme planı yapıyordu.
İşinize geldi mi ordu jetlerini Gazze’ye kaldırmalı işlerine gelmedi mi ordu lağvedilmeli.
Mavi Marmara yola çıktıktan sonra Türk bayrağını indirip Komor Adaları’nın bayrağını çekmemiş miydi?
Neden kahraman Komor Adalarının ordusuna çağrı yapmıyorsunuz “ülkenin bayrağını taşıyan gemiyi kurtar diye!”
Ayıptır be ayıptır!
Ordu hergün PKK ile savaşıp kan dökerken bir tane şehidin evine bir paket çay dahi yardım etmeyen “yardımcılar” ve destekçisi medya , hakaret ettikleri o askeri kendi nefsi savaşlarına çağırıyor.
Sözüm Sinan Albayrak’a değil.
Onu oraya götüren milli görüş tabanlı medyayı kuşatan zihniyete.
Albayrak’ın da onlara bu soruyu sorması lazım:
Yahu siz neden kendi ordunuza böylesine düşmansınız da başınız sıkıştı mı “ey asker gel bizi kurtar” diyorsunuz?
Bu zihniyet iki yıldan beri askerin moralini, azmini, dinamizmini bozan zihniyettir.
Bunlar Atatürk’e de düşmandırlar.
Oysa o Atatürk yaşasaydı bugün İsrail olmayacaktı. Bu konuda kaleme aldığım “Atatürk yaşasaydı İsrail kurulamazdı” başlıklı yazımda Atatürk’ün sözlerini belgeleriyle aktarmıştım. Şöyle diyordu Gazi:
“Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyetin mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.
Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; Buraları Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen Peygamberin son arzusuna yani mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız.
Cedlerimizin Selahaddin’in idaresi altında, uğrunda Hristiyan’larla mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun altında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar, bugün Allah’ın inayeti ile kuvvetliyiz.
Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur.” (M. Bayraktar, Yeni Mesaj, 02.08.2006)
Gazi, Avrupa emperyalizmine karşı savaşmaktan, mukaddes yerlerin Yahudilerin eline geçmemesi için kan dökmekten bahsediyordu.
Atatürk yaşasaydı İsrail kurulamazdı.
Atatürk’e ve onun ordusuna küfredenler sahte dinciler bunu böyle bilmeli.
Boşuna da beklemesinler.
O jetler, onların keyifleri için kalksın diye onca eğitimden geçmedi.
Onlar bilirler ne zaman kalkacaklarını.”
Yeni Mesaj yazarı Muharrem Bayraktar, sondalga.com adlı internet sitesinde; “Askere küfredenler askerden yardım bekliyor!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı…
“Mavi Marmara gemisiyle Gazze’ye yola çıkanlar arasında sinema sanatçısı Sinan Albayrak da vardı. Albayrak, gemide yaşadıklarını anlatırken şöyle diyor:
"İnsanlar sabah namazını kılarken saldırıya uğradılar. 02.00 gibi saldıracağını bekliyorduk. Çünkü taciz söylemleri başlamıştı telsizlerden. Bize Türkiye'den de uyarı geldi. Türkiye'den geri çekilmemizi istediler. Çatışma sırasında Türk jetlerini bekledik. Niye kimse gelmiyor.. Canlı yayında görmüyorlar mı diye.. Ağır silahlarla saldırdılar. O anda insanlar öldürülüyor. İnsanların kafasına sıkılıyor. Hortumla helikoptere su tutan kişiyi alnından vurdular..."
Aslında bu açıklamalar çok şeyi ifade diyor.
Demek ki Türkiye son anda da olsa “geri çekilin” demiş. Geri çekilin demek, İsrail’in saldıracağının bilinmesi demektir. İyi de İHH yöneticileri neden bu uyarıya uymayıp İsrail’le çatışma yolunu seçtiler. Bu ciddi bir ihmal değil mi?
Albayrak, çatışma sırasında Türk jetlerini çok beklediklerini söylüyor. Kusura bakmasınlar o sırada hava kuvvetlerin subayları Ergenekon davası için ya ifadede ya da Silivri’de idiler.
Bu bekleyiş Vakit, Yeni Şafak gibi yandaş-dindar gazetelerde de var. Vakit gazetesi nerdeyse Türk ordusunun İsrail’e saldırmasını isteyecek. Hatta alenen savaş çığırtanlığı yapıyor.
Yani Allah aşkına şu zihniyete bakın: İki yıldan beri neredeyse her gün askere küfredeceksin, askere katil, demokrasi düşmanı, kendi karakoluna baskın yapan vahşiler diye saldıracaksın sonra da her adımı şov kokan yardım operasyonunda yaptığınız onca vahim hatadan dolayı başınız sıkışınca “ey asker gel bizi kurtar, şu İsrail’e haddini bildir!” diyeceksin!
Hani bu ordu lağvedilmeliydi.
Hani bu ordu çürümüştü.
Hani bu ordu darbeciydi.
Hani bu ordunun jetleri kendi uçaklarını düşürme planı yapıyordu.
İşinize geldi mi ordu jetlerini Gazze’ye kaldırmalı işlerine gelmedi mi ordu lağvedilmeli.
Mavi Marmara yola çıktıktan sonra Türk bayrağını indirip Komor Adaları’nın bayrağını çekmemiş miydi?
Neden kahraman Komor Adalarının ordusuna çağrı yapmıyorsunuz “ülkenin bayrağını taşıyan gemiyi kurtar diye!”
Ayıptır be ayıptır!
Ordu hergün PKK ile savaşıp kan dökerken bir tane şehidin evine bir paket çay dahi yardım etmeyen “yardımcılar” ve destekçisi medya , hakaret ettikleri o askeri kendi nefsi savaşlarına çağırıyor.
Sözüm Sinan Albayrak’a değil.
Onu oraya götüren milli görüş tabanlı medyayı kuşatan zihniyete.
Albayrak’ın da onlara bu soruyu sorması lazım:
Yahu siz neden kendi ordunuza böylesine düşmansınız da başınız sıkıştı mı “ey asker gel bizi kurtar” diyorsunuz?
Bu zihniyet iki yıldan beri askerin moralini, azmini, dinamizmini bozan zihniyettir.
Bunlar Atatürk’e de düşmandırlar.
Oysa o Atatürk yaşasaydı bugün İsrail olmayacaktı. Bu konuda kaleme aldığım “Atatürk yaşasaydı İsrail kurulamazdı” başlıklı yazımda Atatürk’ün sözlerini belgeleriyle aktarmıştım. Şöyle diyordu Gazi:
“Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyetin mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.
Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; Buraları Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen Peygamberin son arzusuna yani mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız.
Cedlerimizin Selahaddin’in idaresi altında, uğrunda Hristiyan’larla mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun altında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar, bugün Allah’ın inayeti ile kuvvetliyiz.
Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur.” (M. Bayraktar, Yeni Mesaj, 02.08.2006)
Gazi, Avrupa emperyalizmine karşı savaşmaktan, mukaddes yerlerin Yahudilerin eline geçmemesi için kan dökmekten bahsediyordu.
Atatürk yaşasaydı İsrail kurulamazdı.
Atatürk’e ve onun ordusuna küfredenler sahte dinciler bunu böyle bilmeli.
Boşuna da beklemesinler.
O jetler, onların keyifleri için kalksın diye onca eğitimden geçmedi.
Onlar bilirler ne zaman kalkacaklarını.”