eylül
Veled-i kalbî
Fatma Zehra Merinos'un kaleminden... Uzun zamandır kalemi kendime yasakladığımdan beri. Hiç bu kadar yazmayı istememiştim. Ama bu yazı beni teskin etti. Eylül yazmış kadar oldu.
a-
Yollara aşk yazgılı bir düş bıraktım. Aşkı sardım elem kokulu sabahlardan ödünç alarak. Bedeli ruhumun yağmuruydu belki, yine de hiçbiri benim kazancım değil! Bu gece Konya’da Aşk Ustam’ın mahallesindeyim, bu davete inan artık gözlerim. Çağırmadığını almıyormuş yanına. Yüreğim; kon bu bahçenin baharı çiçeğe durmuş dallarına. Meyvelerin özüne geç. Konuşurken dalma sulara, hazır bulun aşka ki; semt-i yârin arzındasın. Hiç belli olmaz ansızın yakalanırsın.
Kıvrıldı sesim, katlandı incelerek. Derdim, akın etti yamaçlarımdan. Döküldü yarım tasım, saçıldı her tarafa. Sustum, içim boşaldı:
Ustam! Aşk, kızıl gerçeğimdi benim! Bunu gözyaşlarımdan mürekkep bir hasretin kaynamaktan buharlaşmış ve sonunda hiçbir suyu kalmamış edasından biliyorum. Hırpalanmış gençliğim var avuçlarında. Ustam! Aşk kokularını çok uzaklardayken almıştım da, gecelerim gece olmuştu hani o zaman. Yemen’de bile olsam yakındım hani dergâha. Ey Aşk Ustam; verâ kucağında uyutur musun bizi? Aşkını terennüm ederken sever misin? Ya da kardeş rüyalardan çıkarak sarılır mısın câna ve ağlayabilir miyim doya doya Şems’in gittiği yollara bakarak…
Ruhumun ruhundaki can! Tut, büyüt, al beni. Yüreğim de inansın buralara geldiğine. Aşk susuşlarını dinlesin. Uzaklığın cümlesinden geçsin de, payına düşenle yetinsin. Aşk yetişsin ehil olana. Ehil değilim! Ehil olmak için bizzat aşk ehliyeti almak isterim. Aşk, kaydına alır mı? Ana adım, baba adım: Aşk. Doğum yerim, medenî hâlim: Aşk. Hangi merkeze kayıtlıyım; tabiî ki Aşk’a.
Ustam! Olmayan kimliğimin yerine geçecek ve beni her ortamdan geçirtecek bir bilgi gerek. Aşk, bilgilerin efendisi. Aşk istiyorum kararmış kalın duygularımın enkazında, açılmayan göğün katranında bir şûle, bir umut aşk/ istiyorum…