''asıl tövbekâr''

Peygamber (sav) Efendimizin tarif ettiği 'asıl tövbekâr'

Bir gün Hz. Peygamber (sav);
''Asıl tövbekâr kimdir, biliyor musunuz?'' buyurdu.
Ashab-ı Kiram:''Allah ve Resulu daha iyi bilir'' deyince, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
-Bir kimse, tövbe eder de bir şeyler öğrenmeye çalışmaz ise, o kimse asıl tövbekâr değildir.
-Bir kimse tövbe eder de, ibadetini artırmaz ise o kimse asıl tövbekâr değildir.
-Bir kimse tövbe eder de, haksızlık ettiği hasımlarını razı etmez ise, o kimse asıl tövbekâr değildir.
-Bi kimse tövbe eder de, arkadaşlarını değiştirmezse, o kimse asıl tövbekâr değildir.
-Bir kimse tövbe eder de huyunu değiştirmezse, o kimse asıl tövbekâr değildir.
-Bir kimse tövbe eder de, elindeki fazla malı sadaka olarak dağıtmazsa, o kimse asıl tövbekâr değildir.

İşte bu haller bir kulda açığa çıkarsa, o kimse asıl ve tam tövbekârdır.

BİR KUL;

'Ben, cehennem ateşinden korkuyorum' der de, günahlardan çekinmez ise, o kimse Allah katında yalancıdır, tövbekâr sayılmaz.

'Ben, cennete iştiyak duyuyorum' der de, ona göre amel işlemez ise, bu kul da Allah katında yalancıdır, tövbekâr da sayılmaz.

'Ben peygamberi seviyorum' der de, onun sünnetlerine tabi olmaz ise, o da yalancıdır, tövbekâr sayılmaz.

İşte asıl tövbekâr ALLAH'ın ve RESULÜNÜN sevgilisidir.