ASELSAN'DA 6.Mühendis intihar etti.

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
ASELSAN 1975 yılında Erbakan Hoca'nın açılışını yaptığı çok önemli bir kuruluş.


Türk Silahlı Kuvvetlerinin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur.Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ‘nın bir kuruluşudur. Kuruluş sürecinde Mehmet Hacim Kamoy'un katkıları vardır.

ASELSAN'da neler üretiliyor?

Askerî haberleşme sist.
Radar sistemleri
Silah sistemleri
Elektronik harp
C4ISR
Elektro-Optik sist.
Seyrüsefer ve aviyonik sist. vs.

Sayın Erdoğan,ASELSAN'IN üretip geliştirdiği cihazları silahları,tankları,helikopterleri ile tabiri caizse hava atarken,nedense mühendislerini korumakta aciz. Daha ne kadar mühendisimizi kaybedeceğiz?
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
ASELSAN 1975 yılında Erbakan Hoca'nın açılışını yaptığı çok önemli bir kuruluş.


Türk Silahlı Kuvvetlerinin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur.Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ‘nın bir kuruluşudur. Kuruluş sürecinde Mehmet Hacim Kamoy'un katkıları vardır.

ASELSAN'da neler üretiliyor?

Askerî haberleşme sist.
Radar sistemleri
Silah sistemleri
Elektronik harp
C4ISR
Elektro-Optik sist.
Seyrüsefer ve aviyonik sist. vs.

Sayın Erdoğan,ASELSAN'IN üretip geliştirdiği cihazları silahları,tankları,helikopterleri ile tabiri caizse hava atarken,nedense mühendislerini korumakta aciz. Daha ne kadar mühendisimizi kaybedeceğiz?

Bu, sözde intihar veya kaza süsü verilen şehit bilim adamlarımızın bu esrarengiz ölümleri bugüne kadar hiçbirisi aydınlatılmadı.Demek ki Aselsan tam anlamıyla güvenilir bir kuruluş değilmiş.Korkarım ki içlerinde gizli yahudi veya hıristiyanların olduğu ve bunların birer Mossad ve CİA ajanları olduğunun kanaatindeyim.En son ölen o Erdem Uğur genç bilim adamımızın projesi aynen Merhum Erbakan hocamızın gizli silahı olan "Manyetik Füze Savunma Sistemi" projesiyle tıpa tıp uyuyor.Yazık oldu bizim mihenk taşımıza..Allah, kendisinden gani gani rahmet eylesin..

"Manyetik Füze Savunma Sistemi" ile ilgili Erbakan hocamızı dinleyelim bakalım ne demiş?..

 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
aselsan_muhendisleri_olduruldu_mu_h12326.jpg


Aselsan mühendisleri öldürüldü mü?



İntihar ettikleri açıklanan Aselsan mühendislerinin ölümünü araştıran savcı, yeni delillere ulaştı. Boğazdaki 20 cm’lik kesik ve bileklerdeki kesik şekilleri en büyük delili oluşturuyor.

Ankara’da beş yıl önce aracında boğazı ve bilekleri kesilmiş halde bulunan Aselsan Mühendisi Hüseyin Başbilen’in ölümüyle ilgili ilginç bulgulara ulaşıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, otopsi raporunda Başbilen’in boğazındaki 20 cm’lik kesiğin 2-3 cm olarak gösterildiğini belirledikten sonra hazırlanan raporun Adlî Tıp Genel Kurulu’ndan onaylatılmadığını saptadı. Askerî casusluk ve Ergenekon soruşturmalarında elde edilen “aselsan.doc” isimli belgeyi de inceleyen savcılık, Adlî Tıp Daire Başkanlığı’nda olayın “intihar” olmadığı yönünde muhalefet şerhi koyan uzmanların “Başbilen’in boynunda ve bileğinde bulunan kesiklerin yönleri ve şekli ile kesik sayısı”nı cinayet şüphesini güçlendiren kanıt olarak dosyaya koydu.

Psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle intihar ettikleri öne sürülen Aselsan mühendisleri Halim Ünsem Ünal, Evrim Yançeken ve Hüseyin Başbilen’in ölümleriyle ilgili yeni gelişmeler yaşandı. Başbilen’in babası Vehbi Başbilen’in Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçe üzerine soruşturma derinleştirildi. Askerî casusluk ve Ergenekon soruşturmalarında Aselsan intiharları ile ilgili yeni delilleri de inceleyen savcılık, Başbilen’in ölümünün arkasındaki sır perdesini kaldırmak için iki yıl boyunca olay yeri inceleme ekipleri, Aselsan’da görevli askerî personel ve Başbilen’in yakın çevresinin ifadesine başvurmuştu. İfade verenler, Başbilen’in ölmeden iki ay önce evlendiğini ve psikolojisinin son derece düzgün olduğunu anlatmıştı.

Otopsi raporu yasal değil
Adlî kaynaklardan alınan bilgiye göre, “psikolojik sorunlar nedeniyle intihar etti” denilen mühendis Halim Ünsem Ünal haricinde diğer mühendislerin psikolojik tedavi kaydı bulunmadı. Savcılık, Başbilen’in ölümünün ardından hazırlanan otopsi raporunun Adlî Tıp Genel Kurulu’nda onaylatılmadığı için yasal olmadığını saptadı. Adlî Tıp Daire Başkanlığı’nın 10 üyesinden yedisinin “intihar”, üçünün de “cinayet” dediği otopsi raporu, Başbilen’in cesedinin bulunduğu tarihte çekilmiş olay yeri inceleme ekiplerince çekilen video kayıtlarıyla birlikte yeniden Adlî Tıp Kurumu’na gönderildi.

20 cm kesik 2-3 cm gösterildi
Yapılan incelemelerde, otopsi raporunda Başbilen’in boynundaki kesik oranının yaklaşık 20 cm uzunluğunda olmasında rağmen, 2-3 cm olarak gösterildiği belirtildi. Başbilen’in son dönemde yaptığı tüm telefon görüşmelerinin yanı sıra aracında bulunduğu esnadaki hali ve çekilen video kayıtları yeniden incelendi. Savcılığın şu ana kadar elde ettiği delillerin cinayeti işaret ettiği belirtilirken, soruşturmanın Adlî Tıp Genel Kurulu’ndan gelecek rapora bağlı olarak yürütüleceği öğrenildi. Soruşturmada, iddianamenin yılbaşından önce hazırlanacağı ifade edildi.

‘Parmaklarda kan izi yok’
Adlî Tıp Raporu’na şerh koyan üç üye, şerh gerekçelerinde “aynı anda hem bileğini hem de boynunu keserek intihar vakalarının bulunmasına karşın Başbilen’in boynunda ve bileğinde bulunan kesiklerin yönleri ve şekli ile kesik sayısının intihar vakalarında görülenin aksine tek kesik olması ayrıca Başbilen’in parmaklarında kan izine rastlanmamış olmasının” cinayet ihtimalini gündeme getirdiğini belirtmişti.

‘Oğlumun intiharına inanmadım’
Taraf ’a konuşan Hüseyin Başbilen’in babası Vehbi Başbilen, “Oğlumun intihar ettiğine başından beri ne inandım ne de ihtimal verdim. Umarım her şey ortaya çıkar. Ailecek dileğimiz, ölümünün arkasındaki sır perdesinin kaldırılmasıdır” dedi. Baba Başbilen, oğlunun hem uzak mesafede daha etkili bir kanas silahı projesi hem de F16, milli tank projelerinde yer aldığını, söz konusu projeleri tamamladığını ölmeden bir gün önce kendilerine aktardığını söylemişti.

Diğer ölümler de mercek altında
Bu arada Hüseyin Başbilen’in yanı sıra aynı yıl intihar eden mühendisler Halim Ünsem Ünsal ve Evrim Yançeken’in ailelerinin başvurusu olmadığı halde savcılık, Başbilen’in ölümü ile bağlantısı olabileceği ihtimalinden yola çıkarak otopsi raporlarını ve dosyadaki tüm evrakları mercek altına aldı.

http://www.haberinvakti.com/guncel/aselsan-muhendisleri-olduruldu-mu-h12326.html
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
aselsan.jpg


ASELSAN İNTİHARLARI MOSSAD OPERASYONU MU!
İran’ın nükleer programını yürüten dört nükleer fizikçinin benzer şekilde öldürülmesi akıllara şaibeli ASELSAN intiharlarını ve MOSSAD’ı getirdi.

ASELSAN’da Altay Tankı ve F-16 projeleri üzerinde çalışan 3 mühendisin, intihar süsü verilerek öldürülmesinin ardındaki sır hâlâ aralanmış değil. İran ve Türkiye’de öldürülen mühendislerin ortak yönleri isi milli projelerde çalışıyor olmaları.


Yerli ve milli projelerde çalışıyorlardıİran’da öldürülen mühendislerin ortak özelliği ASELSAN mühendisleri gibi milli projelerde çalışıyor olmaları. Batılı güçler, Müslüman ülkelerin kendi teknolojilerini üreterek, Batı’nın güdümünden kurtulmalarına engel olmak istiyor. Müslüman ülkelerin, kendilerine bağımlı birer uydu olmaları için ellerinden geleni yapan bu güçler, yerli ve milli bir silah sanayinin gelişmemesi için yoğun çaba sarf ediyor.
İntihar süsü verildiASELSAN’da görevli mühendisler Hüseyin Başbilen, Halim Ünsel Ünal ve Evrim Yançeken peş peşe hayatlarını kaybettiler. Mühendislerin ölümü için önce intihar denildi. Sonra savcıların ulaştığı yeni bulgular ve bilirkişi raporu intiharların şüpheli olduğunu ortaya çıkardı. 2006 yılında hayatını kaybeden Başbilen, 10 yıldır ASELSAN’da çalışıyordu. Özellikle suikast silahı ‘Kanas’ üzerinde uzmanlaşmış bir isimdi. Başbilen’in ardından 2007 yılında Halim Ünsem Ünal öldürüldü.
Dosyası kapatıldıEvrim Yançeken ölümü ise ‘normal intihar’ ibaresiyle kapatıldı. Bu üç kişi uçak tanıma sistemlerinin ‘Millileştirilmesi’ ve ABD güdümlü elektronik sistemlerinin kontrol dışı bırakılması çalışmalarını yürütüyorlardı. Üzerinde çalıştıkları ikinci proje ise hayati bir öneme sahipti. Uçak tanıma sisteminin hâkimiyetini Türkiye lehine çevirecek bir projeye imza attılar. Bu proje ABD’nin uyduları aracılığıyla gönderdiği sinyallerle savaş araçlarını saf dışı bırakma sistemini de çökertiyordu.
İran’ın nükleer programını yürüten dört nükleer fizikçinin benzer şekilde öldürülmesi akıllara ASELSAN cinayetlerini getirdi. ASELSAN’da Altay Tankı ve F-16 projeleri üzerinde çalışan 3 mühendisin, intihar süsü verilerek öldürülmesinin ardındaki sır hala aralanmış değil. İran ve Türkiye’de öldürülen mühendislerin ortak yönleri isi milli projeler de çalışıyor olmaları.
Son yıllarda İran’ın nükleer programını yürüten dört nükleer fizikçi, kopya edilmiş cinayetlere kurban gitti. Nükleer fizikçiler araçlarıyla seyir halindeyken, bir motosikletli yaklaşarak araca magnetik bir bomba yapıştırıyor ve İran’ın önemli bilimadamları hayatlarını kaybediyor. İran’ın başkenti Tahran’da üniversiteye giden 32 yaşındaki nükleer fizikçi Mustafa Ahmedi Ruşen de geçtiğimiz hafta bu yöntemle öldürüldü. İran dini lideri Ali Hamaney, suikastten ABD ve İsrail’i sorumlu tuttu.

İngiliz Sunday Times gazetesinin dün yayımladığı haber, Hamaney’in iddialarını doğrular nitelikte. Gazete ismini açıklamadığı bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberde, MOSSAD’ın "adım adım" Ruşen suikastını nasıl gerçekleştirdiğini yazdı.
Gazeteye konuşan İsrailli kaynak, "Bu iş sıfır hatayla yapılmalı. Böyle bir eylemde, küçük bir hata sadece ajanların hayatını tehlikeye atmaz, aynı zamanda uluslararası bir skandala da dönüşür" dedi.
İstihbarat örgütü binası mercek altındaSunday Times’ın haberine göre, MOSSAD’ın planı adım adım ilerledi. Suikast için İran’ın başkenti Tahran’a gelen MOSSAD ajanları, kentin önemli noktalarını gözlemlemek için küçük ekipler oluşturdu. Ajanlar, nükleer fizikçi Ruşen’in her hareketini takip etmek için evinin yakınına bir kontrol merkezi kurdu. Bu arada suikast noktasına sadece 500 metre uzaklıktaki Tahran’ın merkezindeki İran istihbarat örgütü binası da MOSSAD’ın gözlemi altındaydı.
Motosikletli için garaj tutulduNükleer fizikçi Mustafa Ahmedi Ruşen’in koruması ve aynı zamanda şoförü, devlet tarafından tahsis edilen araca binmeden önce patlayıcı madde kontrolü yaptı. Daha sonra şoför koltuğuna oturarak, Ruşen’i beklemeye başladı. Sabah saat 08.00 birkaç dakika kala, gözlemci olarak görev yapan bir MOSSAD ajanı, hedefin bulunduğu yerden ayrıldığını bildirdi. Suikast timi lideri, gizli bir garajda bekleyen motosikletli ajandan harekete geçmesini istedi.
9 saniye içinde bomba patladıSaat 08.20’yi gösterdiğinde motosikletli ajanlar, Ruşen’in aracına manyetik bombayı yapıştırarak, hızla uzaklaştı. Gazetenin haberinde, araca manyetik bombayı yapıştıran MOSSAD ajanı, eylemi gerçekleştirmeden önce Ruşen’in araçta olduğunu kontrol etmek için dikkatlice yüzüne baktı. Manyetik bomba yapıştırıldıktan tam 9 saniye sonra patladı. 32 yaşındaki Ruşen olay yerinde, şoförü ise kaldırıldığı hastanede akşama doğru yaşamını yitirdi. Devrim Muhafızları’ndan yapılan açıklamada Ruşen’in aynı zamanda İran’ın füze programının başında olan isim olduğu belirtildi.
MİLLİ GAZETE

https://habermerkezi.wordpress.com/2012/01/17/aselsan-intiharlari-mossad-operasyonu-mu/#more-22313

 
Üst