Arafat Eşcinseldi AIDS'ten Öldü

Özduygu

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
652
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Demokrat Parti eski liderlerinden McAuliffe'nin yazdığı kitapta eski Filistin lideri Yaser Arafat için sarfettiği sözler, tartışmalara yol açtı...

ABD'de eski Demokrat Parti liderinin kitabındaki "Arafat masanın altından bacağımı okşadı" ifadesi, eski Filistin liderinin eşcinsel olduğu iddiasını yeniden gündeme taşıdı.

Filistin eski Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın 2004 yılında ölümüyle ilgili spekülasyonlar bitmek bilmiyor. Ölüm nedeni ile ilgili ortaya atılan iddialar arasında en belki de dikkat çekeni ise, homoseksüel olduğu öne sürülen Arafat'ın AIDS hastası olduğuydu. Bu iddiayı alevlendirense, ABD'deki Demokrat Parti'nin eski liderlerinden Terry McAuliffe'in anı kitabında yer verdiği "Arafat bir yemek sırasında masa altından bacaklarımı okşadı" iddiası. Beyaz Saray eski metin yazarı David Frum da, Arafat'ın ölümünden bir kaç gün önce internette yayınlanan ve National Review'e yazdığı bir makalede "Arafat AIDS'den dolayı ölmek üzere. CIA bu durumu uzun zamandır biliyor. Ancak İsrail Başbakanı Ariel Sharon'dan Arafat'ı özellikle devirmemesini istedi. Çünkü homoseksüelliğinin ortaya çıkmasıyla saygınlığını kaybedeceğini biliyordu" ifadelerini kullandı.

"KAPLAN" FANTEZİSİ YAPTI

Frum tezini, Romanya'nın eski komünist diktatörü Nikolay Çavuşesku'nun yardımcılarından Ion Paceba'nın kitabındaki iddialarla da perçinledi. Paceba'nın kitabında Arafat'ın Çavuşesku ile görüşmesinden sonra odasında erkek korumalarından biriyle seviştiği iddia ediliyor. Pacepa, güvenlik görevlilerinin odadaki sesleri gizli mikrofonlarla dinlediğini, Arafat'ın "Kaplan gibi sesler çıkardığını", korumanın da sırtlan gibi 'cıyakladığını' öne sürdü. Arafat'ın ölümü ile ilgili bir diğer iddia da görüşmelerinde sık sık öpüştüğü için yüzüne bulaştırılan madde ile zehirlendiğiydi. Ancak bu konuyla ilgili bir kanıta ulaşılamadı. Tıpkı Arafat'ın ölümü gibi.

'Kanla ilgili, kilo verdiren hastalık'

Eski ABD'li savcı ve istihbarat uzmanı olan John Loftus da, Arafat'ın ölümüyle ilgili olarak, National Post gazetesine yazdığı bir başka makalede, "Kanla ilgili bir hastalığın bağışıklık sistemine baskı yaptığını biliyoruz. Üçte bir oranında kilo kaybetti. Bu sizce hangi hastalığa benziyor" diyerek, AIDS imasında bulunmuştu. Ünlü internet sitesi Youtube'da da Arafat'ın gay olduğunun kanıtı olarak gösterilen, Yahudi bir din adamıyla öpüşmesinin video görüntüleri yer alıyor.


 

Hasan

Kardeşiniz
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
6,112
Tepkime puanı
279
Puanları
0
Yaş
53
Konum
KALU BELA
ÇOK ALÇAKÇA BİR İDDİA herzamanki yahudi oyunlarından biri allah hepsinin cezasını versin.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Bir adam abd. ve siyonizm uşağı olduktan sonra, ha başını secdeden kaldırmamış hada aids olmuş ne farkeder. İşte Filistine hediyesi El Fetih nifak hareketi. Arafat ve fetih sadece kıyam eden Filistinli müslümanları sindirmek için jandarma rolü verilen kuklalardan başka nedirlerki. EL fETİHİN BU GÜN ABD SİYONİST İSRAİL VE SUUDİ İSRAİLİN kuklması olarak Hamas islami hareketine yaptıklarını bilmeyenmi var. Meselenin bu yönü konuşulmasın diye öyleymiş böyleymiş iftiraları uydurulup duruyor.
 

zaman

Asistan
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
520
Tepkime puanı
2
Puanları
0
O zaman taciz edildiğini niçin söylememişte şimdi anlatıyor. Ölünün arkasında konuşmak kolay.
 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Arafat Eşcinsel miydi?

Saddam Hüseyin'in idam edilip ipten indirildikten sonra kafasının tekmelenmesi, aşağılamanın korkunç görüntülerinin yayınlanmasından hemen sonra Filistin eski Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın eşcinsel olduğu iddialarının gündeme getirilmesi ne kadar da ilginç!.. Öldükten sonra bile imaj operasyonu, zihinsel operasyon devam ediyor, intikam devam ediyor. Bir kez öldürmek yetmiyor, hafızalarda kalanların da yok edilmesi için defalarca öldürülüyor.

Arafat'ın nasıl öldüğünü ya da öldürüldüğü üzerindeki tartışmaları bu köşede geniş biçimde ele aldık. Bir çok suikast gibi, Arafat suikasti ile ilgili de önemli bilgiler aktardık. Eşcinsel iddialarıyla ölümündeki şaibeler arasındaki bağlantının peşine düşenler, Ortadoğu'nun en karmaşık suikasti hakkında çarpıcı gerçeklere ulaşabilecektir. Tecrit edilen, ambargo altında bırakılan, karargahı basılıp korumaları kurşuna dizilen, günlerce güneş ışığından mahrum bırakılan, sürekli Ariel Şaron'un kendisini öldüreceğini düşünen ve bunu yakın çevresine anlatan, daha sonra da yavaş yavaş öldürülen bir liderin hazin sonunu eşcinsellik ve AIDS iddialarıyla tartışmak çok üzücü olsa da, bazı gerçekleri burada hatırlatmanın özellikle bu dönemde çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. İsrail saldırılarına karşı canlı kalkan oluşturan kalabalığa şöyle diyordu: “Terörist Şaron rejimi beni sürgün etse de, öldürse de Filistin halkı yoluna devam edecek….”

Ben Arafat'ın ölmediğine, öldürüldüğüne, zehirlendiğine inandım hep ve bunu da yazdım. Ölümünden hemen sonra da eşcinsel iddiaları ve AIDS iddiaları gündeme gelmişti. Ama dünya, zehirlenme iddialarına maalesef kulak asmadı. Şimdi ayrıntılara bakalım:

Arafat resmi olarak 11 Kasım 2004'te Paris'te 75 yaşında öldü. 29 Ekim'de götürüldüğü hastaneden çıkan cenazesi bile çirkin pazarlıklara konu oldu. Nisan ayında başlayan rahatsızlığı 3 Kasım'da komaya dönüştü. Ölümü hakkında 558 sayfalık rapor hazırlandı. Raporun içeriği hala bilinmezken, hastalığına bir teşhis de konulamadı. Sadece “damarlarında yaygın pıhtılaşma” ifadesi kullanıldı. Teşhis gizlendi. Çünkü cenazesi kadar ölüm şekli de pazarlık konusuydu ve bir çok ülkeyi rahatsız edecek cinstendi. Özellikle İsrail ve ABD'yi... Otopsisine izin verilmedi. Alelacele toprağa verildi. Çünkü gerçek ortaya çıkacaktı.

Ölüm sebebini ABD, İsrail, Ürdün yönetimi, karısı ve ardından Devlet Başkanı olan Mahmud Abbas biliyor. Tabii Fransız doktorlar da. Ancak büyük bir uluslararası skandala neden olacağı için sır gibi saklanıyor. Ardından da böyle söylentiler üretiliyor. Arafat'ın ABD Başkanı George Bush'un onayı ile Ariel Şaron tarafından zehirlendiği elbette bir gün netleşecek. Bazı kaynaklar, ölüm kararının Şaron'la Bush arasında 2004'te yapılan bir telefon konuşmasında alındığını söylüyor.

11 Eylül saldırılarının yıldönümünde (11 Eylül 2003), ölümünden 14 ay önce, şimdiki İsrail Başbakanı Ehud Olmert şöyle diyordu: “Soru nasıl yapacağımız. Sürgün bir seçenek, öldürmek de bir başka seçenek…”

25 yıl özel doktorluğunu yapan Dr. Eşref El Kurdi; Arafat'ın zehirlendiğine inanıyor. Kendisiyle yapılan bir söyleşide, ölümün “gizli suikast” olduğunu söyleyen Kurdi, “Eğer bir Müslüman belirsiz bir sebepten ölürse otopsi zorunludur. Bence Arafat ölümcül bir zehirle öldürüldü. Bunun için otopsi yapılmadı.”

Son altı ayında Arafat'a çok sayıda AIDS testi yaptığını, hiçbir testin pozitif çıkmadığını, dudaklarındaki ve ellerindeki titreme dışında hiçbir sağlık problemi olmadığını, iddia edildiği gibi Parkinson hastası da olmadığını söyleyen El Kurdi, Arafat'ı ölümünden 16 gün önce gördüğünü, karısının yasağı nedeniyle uzak tutulduğunu aktardıktan sonra tespitlerini şöyle sıralıyor:

“O an zehirlendiğini anladım. Yüzünde kırmızı parçacıklar vardı ve derisi metalik sarı renge bürünmüştü. Paris'e götürülmeden önce, Amman'da onu son kez canlı gördüğümde, vücut ağırlığının yarısını kaybetmişti. Kızıllıklar bütün yüzünü kaplamıştı ve sapsarıydı. Ramallah'ta zehirlendiğini ve yavaş yavaş öldüğünü söylemişti.” Elbette hangi zehirle öldürüldüğü bilinmiyor, bilenler varsa da gizliyor.

Ölüm haberi tam 36 saat gizlendi. Filistin yönetiminin talebi üzerine 11 Kasım'da Türkiye saatiyle sabah saat 04:30'da öldüğü açıklandı. Oysa Filistin lideri daha önce öldürülmüştü ama pazarlıklar bitmemişti.

Ölümü iki ülkeyi sevindirdi: İsrail ve Amerika'yı... Onlar sevinçlerini gizleme gereği bile duymadılar. Ona üç yıldır güneş yüzü göstermeyenler de bu iki ülkeydi. Yan odasına kadar gelip en yakın korumalarını kafalarına kurşun sıkıp öldürenler, Filistin halkını toptan imha planları yapanlar da. Şimdi iç savaş çıkartanlar da onlar.

Arafat eşcinsel olsaydı, AIDS'ten ölseydi, inanın, bütün dünya bunu duyardı. Duyulması için dünya medyası seferber olurdu. Gizlemeye kimsenin gücü yetmezdi. Ama bakın, zehirlenme iddialarıyla ilgili kimse bir şey diyor mu?

İbrahim Karagül
 

Kadir2307

Üye
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
90
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
VATAN
ABD'de eski Demokrat Parti liderinin --------yahudi.............
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Ben dost ile dost olmuşum \ Kimseler dost olmaz bana,
Münkirler bakar gülüşür\Selam dahi vermez bana,
Camur at bulasmassa izi kalir misali ALLAH KERIMDIR
Cikacaktir mazlumun ahi AHESTE AHESTE...
 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Zehirlenmiş diyorlar. Kitabının reklamını yapmak için ceset kullanan bu kişiye yazıklar olsun.
 

ab-ıhayat

Yeni
Katılım
5 Nis 2008
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Müslüman Halki Rencide Etmek Için Yapilan Siyoniz Uşaklarinin Oyunlarina V Iftiralarina Artik Aliştik Ve Umursamiyoruz çünkü Hak Gelek Batil Zatilolacak Zafer Elbet Islamin
 
Üst