Anna Perera / 'Guantanamo Boy': Bir Gencin Hikayesi

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
40456.jpg


Anna Perera, yayınladığı 'Guantanamo Boy' adlı romanda işkence, tecrit ve adaletsizliği ile meşhur olan Guantanamo cezaevindeki olayları kaleme aldı.

Kitap İngilterenin Rochdel kasabasında yaşayan Halid adında 15 yaşındaki bir gencin hikayesini konu ediniyor. Boş vakitlerini bilgisayar oyunları ve arkadaşları ile parkta oynayarak geçiren Halid'in hayatı, akrabalarını ziyaret etmek için Keşmir'e gittikten bir kaç gün sonra trajedik olarak değişiyor. Halasının evinden kaçırılan Halid, bundan sonra her hangi bir suçlamada bulunulmamasına rağmen Guantanamo Bay cezaevinde 2 sene boyunca, en kötü şartlar altında tutuklu olarak kalıyor.

Olası gibi görünmese de, Perera bu olayların Guantanamo ceza vinde gerçekleştiğine kesinlikle inanıyor. Bu tür olayların sayısı kesin bilinmediğinden tartışmalara yol açarken, Guantanamo cezaevinde şu ana kadar tutuklananlardan 22'isini 16 yaşından küçük gençler oluşturuyor. Bunlardan en küçüğü, ödül avcıları tarafından bir camiye yapılan rastgele aramada yakalandıktan sonra Amerikan güçlerine 5 bin dolara satılan ve halen Guantanamo'da yatan 14 yaşındaki Muhammet Gurani.

Onunki gibi birçok hikayeden esinlenerek yazılan "Guantanamo Boy" romanı, değişik insan hakları kuruluşlarının konuyla ilgili yayınladıkları raporlardan da şekil almış. Bu bağlamda Perera kitabında eski Guantanamo tutuklularından Muzim Beg'in 'Savaşçı Düşman' kitabını, Victoria Brittain'in 'Guantanamo' adlı tiyatrosunu ve Michael Moore'un 'Seko' adlı filmine yer veriyor. Ancak Perera, ahlaki değerlere aykırı olduğu düşüncesi ile, Guantanamo esirleri ile yapılan mülakatları malzeme olarak kullanmadığını aktarıyor. Perera, her esir kendi hikayesini kendi gözü ile aktardığından, bunları hikayenin içine aktarmanın yanlış olduğu kanaatinde.

Guantanamo Boy romanı, Halid'in tek hücreye kapatılması, saçlarının traş edilmesi, ayaklarına takılan prangalar, sonsuz sorgulama seansları, başka hücrelerden gelen bağrış sesleri ve Halid'in kendi çığlıkları gibi cezaevinde bulunduğu sürece yaşadıkları ve hayatını cehenneme çeviren detaylar ile dolu.

Kitabın bölümlerinden birisinde, Perera Halid'in kafasına nasıl su döküldüğünü ve sahte bir itiraf kağıdına imza atması için başının soğuk suda bekletildiğini detaylıca aktarıyor. Perera, bu bölümü yazarken tereddüt ettiğini söylerken bununla birlikte bir yazarın eserini yazarken iki dünya arasında sıkışıp kaldığını öne sürüyor. Perera, "Bir yazar yazdığı eserin tam hakkını verebilmek için bu iki dünya (gerçek ve hikaye) arasında gelip gitmeli, eseri tam bir farkındalıkla yazmaktan çekilmelidir" dedi.
 
Üst